Anlamalıyız ki, en büyük hurafe, en büyük uygunsuzluk Allahu Tealâ’nın emirlerine uymamak, yasakladıklarından kaçınmamaktır. Uğursuzluk baykuşta, kara kedide, salı gününde, 13 rakamında değil, Allah’ın emirlerine, Peygamber’in sünnetine tabi olmamaktır. Peygamber’in bugünkü varisleri olan evliyaullahı dinlememektir.
Asıl uğursuzluk, insan olmanın gerçek hazzını tattıran namazı terk etmede, orucu yemede, güç yettiği halde zekat ve haccı görmezden gelmededir.
Asıl uğursuzluk içkide, kumarda, rüşvette, yalan söylemede, iftirada, dedikodu yapmada, fitne ve fesat çıkarmada, başkalarına saygısızlık etmede değil midir? İnsanı ve dünyanın her yerinde toplumları bozup kokuşturan bu davranışlar, ilkellikten başka ne olabilir?
Tekrar söyleyelim; asıl uğursuzluk ve ilkellik, dini yaşamak değil, Kitab-ı Mübin’den, Sünnet-i Seniyye’den yüz çevirmektir.
-Alıntı-