Gönderen Konu: Kahvaltının başarıyla bir ilgisi olmalı  (Okunma sayısı 4184 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Devri Âlem

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 429
Kahvaltının başarıyla bir ilgisi olmalı
« : 08 Kasım 2008, 06:28:27 »




Cemal Süreya yıllar önce bir şiirinde "Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem/Ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı" diyordu. Son yıllarda yapılan araştırmalar da kahvaltıyla mutluluğun ilişkini doğruluyor. Beslenme uzmanları dinç bir gün geçirmek için kahvaltıyı şart koşuyor. Hele okula giden bir genç için kahvaltı günün olmazsa olmazı. Çünkü kahvaltı okulda başarıyı getiriyor.

Peki bilimsel araştırmalar ile durum ortadayken üniversite gençliği düzenli kahvaltı yapıyor mu? Maalesef bu soruya evet cevabını veremiyoruz. Ankara'da iki kız öğrenci yurdunda kalan öğrencilerin beslenme alışkanlıkları ile ilgili yapılan bir araştırmada öğrencilerin öğünlere dikkat etmediği, başta kahvaltı olmak üzere öğünleri geçiştirdiği sonucu ortaya çıkıyor. Gata Yurdu'nda kalan öğrencilerin yüzde 10'u, Mehmet Akif Kız Öğrenci Yurdu'nda kalan öğrencilerin ise yüzde 20,7'si kahvaltı yapmıyor. En çok geçiştirilen öğün ise öğle yemeği (yüzde 26,3). Yurtta kalan öğrenciler arasında "fast food" tüketimi de çok yaygın. Öğrencilerin yüzde 39,7'si sık sık, yüzde 40,3'ü bazen "fast food" tarzı besleniyor. En çok tüketilen ürünler hamburger, döner ve patates kızartması. Araştırmaya göre öğrencilerin süt ve meyve tüketimi ise yok denecek kadar az. Uzmanlar gençleri sağlıklı beslenme konusunda uyarıyor. Dr. Ender Saraç 'gençler için yemek sadece lezzet ağırlıklı beslenme şeklinde veya hızla geçiştirilen bir olay oldu' derken "Gençlerde oldukça yüksek oranda olan sigara ve alkol tüketimini de bu hatalı beslenmeye ekleyince artık genç yaşlarda diyabet, obezite, yüksek kolesterol, ürik asit, mide sorunları, kabızlık, kolit, hazımsızlık, selülit ve daha pek çok hastalığı görüyoruz." ifadesini kullanıyor.

Üniversitelilere beslenme çantası

Üniversite, birçokları için gurbet demektir. Tahsil için memleketinden, ailesinden ayrılmak zorunda kalan gençlerin sayısı az değildir. Bir öğrenci evinde ya da yurtta özlemi çekilenlerin başında sıcak anne yemekleri gelir. Artık mükellef bir kahvaltı, salatadan tatlıya her şeyin tamam olduğu dört başı mamur bir akşam yemeği geride kalmıştır. Makarnalı, simitli, hamburgerli günler başlamıştır... Özellikle okul veya yurt şartlarında yaşayan gençler için yemek, zamanla hızla geçiştirilen öğünler halini alır.

Son yıllarda yapılan araştırmalar, üniversite gençliğinin sağlıksız beslendiğini ortaya koyuyor. Bu araştırmalardan biri de Gülhane Tıp Dergisi'nde yayımlanan Ankara'da iki kız öğrenci yurdunda kalan öğrencilerin beslenme alışkanlıkları ile ilgili. Dr. Gülhane Askeri Tıp Fakütesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı'ndan Dr. Mahir Güleç, Ercan Göçgeldi, Bilal Bakır ve Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Gıda ve Beslenme Eğitimi Anabilim Dalı'ndan Nurcan Yabancı'nın Ankara'da GATA ve Mehmet Akif Kız Öğrenci Yurdu'nda kalan öğrencilerin beslenme alışkanlıklarıyla ilgili yaptığı çalışmayla beslenme ile ilgili çok ciddi sorunların yaşandığı tespit ediliyor.

Gençler öğle yemeğini atlıyor

Araştırmaya göre gençler arasında karın doyurmak beslenmeyle eşdeğer görülüyor. Yurtta kalan öğrenciler, genellikle öğünlere dikkat etmiyor. Başta kahvaltı olmak üzere öğünleri geçiştiriyor. Simit ve çay en çok tüketilen besinlerin başında geliyor. Gata Yurdu'nda kalan öğrencilerin yüzde 10'u, Mehmet Akif Kız Öğrenci Yurdu'nda kalan öğrencilerin ise yüzde % 20,7'si kahvaltı yapmıyor. En çok geçiştirilen ise öğle yemeği (% 26,3). Kahvaltıda en çok tüketilen besinler peynir-ekmek (% 37,3), poğaça-simit (% 32), zeytin-ekmek (% 12), tost (% 9,3), bal/reçel-ekmek (% 7,7) ve yumurta-ekmek (% 1,7), en çok içilen içecekler ise çay (% 66), hazır meyve suyu (% 16,3), süt (% 13,7) ve neskafe (% 4).

Beslenme uzmanı Rahime Şafak, üniversite çağındaki gençlerin kahvaltısız güne başlamalarını doğru bulmuyor. Şafak, "Öncelikle kahvaltı günün en önemli öğünüdür, kesinlikle atlanmamalı. Zinde, dinç bir gün geçirmemiz için bu şart." diyor. Diyetisyen Turgay Köse de kahvaltı vurgusu yaparken, "Pek çok bilimsel çalışmada kahvaltı yapan öğrencilerin okul başarısının daha yüksek olduğu saptanmıştır." ifadesini kullanıyor. Turgay Köse, gençlerin sulu yemek yerken görülmekten her nedense kaçındığına, fast-food tarzı ayaküstü yenilen hazır yemekleri daha fazla tercih ettiklerine dikkat çekiyor. Köse'ye göre öğün atlamak bir sonraki öğünün daha fazla ve hızlı yenmesine yol açıyor. Bu da farkında olunmadan yağ miktarının artmasına, kas ve su kaybının olmasına neden oluyor. Ayrıca aç kalmak ve öğün atlamak, kan şekerinin düşmesine, dolayısıyla şekerli besinlerin fazla tüketilmesine sebebiyet veriyor. Şekerin fazlası vücutta yağ olarak depolanıyor, şişmanlık ve beraberindeki 40'ı aşkın hastalığa zemin hazırlıyor.

Yurtta kalan öğrenciler arasında "fast-food" tüketimi çok yaygın. Öğrencilerin % 39,7'si sık sık, % 40,3'ü bazen "fast-food" tarzı besleniyor. En çok tüketilen ürünler hamburger, döner ve patates kızartması. Popülaritesi hızla artan bir alışkanlık haline gelene "fast-food" tarzı beslenmede menülerde besin öğeleri ya yetersiz ya da aşırı miktarda bulunuyor. Gençlere "fast-food" tarzı beslenmeyi tamamen yasaklamak mümkün olamayacağı için beslenme uzmanları, "Fast-food tüketimi en aza indirilmeye çalışılmalı ve mümkünse kola yerine ayran, taze meyve suyu gibi içecekler, hamburgerin yanında yeşil salata tüketme gibi tercihlerle sağlıklı şekle dönüştürülmelidir." diyor.

Çayı yarım saat sonra için

Gençler en çok kola ve çay tüketiyor. Kışın öğrenciler günde ortalama 6 bardak çay içiyor. Çalışmanın çarpıcı sonuçlarından biri de gençlerin ara öğünlerde hiç süt tüketmemeleri. Beslenme uzmanları, çay demir eksikliği anemisine neden olduğu için yemeklerden en az yarım saat sonra açık içilmesini öneriyor. Öğrenciler ana öğünlerde en çok sebze ve meyve, yumurta, et ve et ürünleri, ara öğünlerde ise çikolata, hamur işleri, puding, dondurma gibi tatlıları tercih ediyor. "Yemekler aceleyle ayakta, iyice çiğnenmeden hatta bazen yürürken sigara eşliğinde yenilebiliyor." diyen Dr. Ender Saraç, sağlıklı beslenme için gençlerin eğitilmesi gerektiğini düşünüyor. Saraç'a göre ilk ve yükseköğretim kurumları, beslenme uzmanlarıyla yoğun eğitim programları düzenlemeli. Yurtlarda diyet ve organik menüler olmalı. Kantinlerde bitki çayları, sağlıklı fast-food seçenekleri bulunmalı.


Zayıflamak, güzellik için mi olmalı?

Dr. Ender Saraç: Aslında sağlıklı zayıflama, kişinin daha diri ve güzel olmasını sağlıyor ve bu durum da kişiyi motive ediyorsa varsın kişi bu şekilde diyet yapmaya çalışsın ama esas olan sağlıklı olma amacını taşıyan diyet, spor programlarıdır. Sadece zayıflamak amacıyla yapılan yanlış ve hızlı diyetler, gençlerin sağlığını kaybetmesine bile yol açabilir. Asla hızlı ve açlık ağırlıklı diyetler uygulanmamalıdır. Doktora danışarak gerektiğinde bazı vitaminler alınabilir. Şu an ülkemizde de piyasaya yeni çıkan FDA ve bakanlık onaylı ve sadece eczanelerde satılan formülünde 7 şifalı maddesi olan doğal destek hapları sağlıklı zayıflamaya yardımcı olarak hedefe varılmasını kolaylaştırabilir.

Haftada bir kırmızı et


Gençler mutlaka haftada 1 kırmızı et, 2-3 yumurta, 2-3 kez balık, bol az yağlı peynir-yoğurt tüketmeli, bol taze meyve mevsim sebzeleri yemeli. Haftada 2-3 kez de bakliyat ürünlerinden tüketmeli. Kilo kontrolü için de yeşil çay ve bitki çayları ile bol sıcak su ve maden sodası içilmeli. Yılda 1 kez şeker, kolesterol, idrar, ürik asit gibi önemli testler yapılmalı, tıbbi özelliği olan kişilerin erkenden önlem alması sağlanmalı.

Her saat başı bir bardak su

Uzman Diyetisyen M.Turgay Köse: Gençler günde 7-8 saat ile uykularını sınırlandırmalı, süt ürünlerinin yarım yağlı veya yağsız olanlarını tercih etmeli, şekerli ve yağlı besinlerden kaçınmalı, kızartılmış besinlerden uzak durmalıdır. Balık başta olmak üzere et, yumurta, süt ve süt ürünleri gibi hayvansal kaynaklı protein kaynakları diyette ihmal edilmemelidir. Gün içerisinde yaklaşık olarak her saat başı bir bardak su içmeleri, posalı yani lifli (kurubaklagiller, kepekli tahıllar, sebze ve meyveler gibi) besinlerin tüketimine önem vermeleri, mutlaka egzersiz/spor yapmaları konusunda teşvik edilmeliler. Tatlı ve fast-food tarzı beslenmeye mutlaka bir sınırlama getirilmelidir.

Gençler, kahvaltıyı kesinlikle atlamayın!

Özel Sema Hastanesi Beslenme Uzmanı Rahime Şafak: Öncelikle kahvaltı, günün en önemli öğünüdür, kesinlikle atlanmamalı. Zinde ve dinç bir gün geçirmemiz için bu şart. Fast-food besinlerden uzak durun demek gençler için neredeyse imkansız, bu yüzden kendi menülerini oluşturmalarını tavsiye ediyoruz. Kola yerine ayran alarak, mayonez ketçap kullanmayarak, kızartma yerine salatayı tercih ederek çok daha sağlıklı bir menü oluşturulabilir. Kendim de o zümre içinden yeni ayrılan biri olarak en çok dikkatimi çeken konulardan biri de meyve tüketiminin azlığı. Düzenli meyve tüketimiyle (günlük 4-5 porsiyon) posa alımını artırmış olacaklar. Böylece özellikle sınav dönemlerinde patlak veren sindirim problemlerini büyük ölçüde hafifletebilecekler. Halsizlik, yorgunluk gibi sıkıntıların önüne geçecekler. Günlük sıvı alımına dikkat edilmeli, 2-2,5 litre su tüketilmeli. Çay, kola ve kahvenin su yerine geçmediği unutulmamalı.

Gençler için iki pratik yemek tarifi *

OTLU MENEMEN


½ demet (50 gr) ebegümeci

½ demet (50 gr) pırpar (yabani semizotu)

7-8 dal maydanoz

7-8 dal dereotu

½ adet kuru soğan

2 çorba kaşığı ayçiçeği yağı

1 tutam tuz

1 tutam karabiber

Hazırlanışı: Soğanımızı ince kıydıktan sonra ayçiçeği yağı ile kavuruyoruz, kavrulduktan sonra otlarımızı ekliyoruz. 4-5 dakika otlarımızı da kavuruyoruz. Tuzunu biberini kontrol ediyoruz. Yumurtamızı çırparak otlarımızla karıştırıyoruz.

***

OTLU KALEM MAKARNA

1 paket kalem makarna

2 adet kabak

2 adet havuç

150 gr piliç göğüs

2 adet domates

2 adet dolmalık biber

4 kaşık zeytinyağı

1 tutam tuz

1 tutam karabiber

Hazırlanışı: Tenceremizde 2 lt suyumuzu içine bir miktar tuz katarak kaynamaya bırakıyoruz. Suyumuz kaynadığında makarnamızı suya bırakıyoruz. Makarnamız istediğimiz kıvama geldiğinde suyunu süzüyoruz. Ayçiçeği yağımızı ısıtıp içerisine küp küp doğrayıp domateslerimizi atıyoruz. Havuç, dolmalık biber ve kabaklarımızı da ekliyoruz. 2 dk sonra tavuk etimizi bu sebzelerimize ekleyip pişmesini bekliyoruz. Sonra makarnamızı sebzeli ve tavuklu karışımımıza ekliyor daha sonra servis ediyoruz. *Tarifler ödüllü aşçı Eyüp Kemal Sevinç'ten


Murat Tokay
Zaman
اَلْعِلْمُ يَرْفَع بُيوتًا لاَعِمَادًا لَهَا وَالْجِهلُ يَهْدِم بِيُوتَ اْلعِزَّ وَلْكَرَمِ

istikamet şehadet

  • Ziyaretçi
Ynt: Kahvaltının başarıyla bir ilgisi olmalı
« Yanıtla #1 : 08 Kasım 2008, 11:05:19 »
köyde oturduğum için kahvaltı sorun deil ne eksik ne fazla kararında ama bazen babamla annem kızıyolar neden az yiyosun diye köy yerinde başka güzel herşey...