Gönderen Konu: Kalpteki Siyah Nokta  (Okunma sayısı 9798 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Kalpteki Siyah Nokta
« : 09 Mayıs 2008, 11:20:59 »

Dilimizde kalp ve yürek kelimeleriyle ifade edilen gönül, kültür ve edebiyatımızda olduğu kadar dinî düşüncemizde de önemli bir yere sahiptir. İstek, sevgi ve nefretin oluştuğu yerdir. İnsanı insan yapan ve insanı insan olmaktan çıkaran da yine gönüldür.
Tasavvuf inancında gönül, çoğunlukla ten kafesinde hapsedilmiş bir kuşa benzetilir. Yaratılış sırasında maddesi toprak olan insana Allah’ın üflediği bir ruhtur o. Bu nedenle hapsedilmiş olduğu beden kafesinden kurtularak, asıl ait olduğu yere, mutlak sevgiliye bir an önce kavuşmak için çırpınır durur.
O, aynı zamanda çabucak kırılabilecek özelliğe sahip, içinde can ipliği veya fitili yanan cam bir fanustur. Bu anlamı ifade etmek için bir türküde şu sözlere yer verilir:
Kırma gönül şişesini
Yapan bulunmaz bulunmaz
Küçük bir kainât olarak kabul edilen insandaki Allah’ın misafir olarak bulunduğu makam ve meskenidir. Nasıl ki Kâbe Allah’ın yeryüzündeki evi ise, insan bedeninde bulunan bu yer de gönüldür. Yunus Emre bu durumu
Gönül Çalab’ın tahtı
Çalap gönüle baktı
İki cihan bedbahtı
Kim gönül yıktı ise
mısralarıyla anlatır. Allah’ın cemal ve celal gibi sıfatlarının tecelli ettiği yerdir gönül. Bir kutsi hadiste “Ben yere ve göklere sığmadım, ancak mü’min bir kulumun gönlüne sığdım” buyrulmaktadır ki bir ilahide bu durum
Yere göğe sığmayandır müminin gönlündedir
Gönlümün içinde sultanımdır Allah hû diyen
sözleriyle dile getirilmektedir.
Fakat Allah’ın bir gönle tecelli etmesi için bazı şartlar vardır. Öncelikle Allah’ın tecelli edeceği gönlün, her türlü günahtan arınarak saf ve berrak bir hale gelmiş olması gerekmektedir. İkinci olarak da büyük mutasavvıflardan Şemseddin Sivâsî’nin
Sür çıkar gayrı gönülden tâ tecelli ede Hak
Padişah konmaz saraya hâne mâmûr olmadan
mısralarıyla anlattığı gibi masiva, gayr ve ağyâr kelimeleriyle ifade edilen, Allah sevgisinden başka tüm sevgilerin sürüp çıkarılmış olması şarttır. Çünkü padişah olarak kabul edilen Cenab-ı Hakk’ın, insan ülkesinin gönül sarayına misafir olabilmesi için o sarayın misafirin şanına lâyık bir hale getirilmesi gerekmektedir.
Çeşitli hadislerde ifade edildiği üzere, işlenen her günah, kalpte siyah bir nokta olarak belirmektedir. Günahlar çoğaldıkça, kalpteki siyah noktalar da çoğalmakta ve zamanla kalp simsiyah olmaktadır. Bundan sonra ise kalp mühürlenir ve hissiz ve kaskatı bir hal alır.
Mutasavvıflar tarafından Allah’ın tecellilerini yansıtan bir aynaya benzetilen gönlün bu tecellileri yansıtabilmesi için yukarıda ifade ettiğimiz günahlardan meydana gelen kir ve paslarda temizlenmesi ve cilalı bir şekil alması gerekmektedir. Kalpteki bu lekeleri silmek için günahlardan dolayı tövbe ederek Allah’a sığınılmalıdır.
İnsan vücudunda bu kadar önemli bir konuma sahip olan gönül, kırılmaması gereken bir uzuvdur. Gönül kırmak büyük günahlardan sayılmaktadır. Gönül kıran bir müminin halini Yunus Emre şu şekilde izah eder.
Bir kez gönül kırdın ise
O kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil
Buna göre gönül kıran bir müminin abdest alması, başka din ve inançlara sahip olan insanların el ve yüzlerini yıkamasına benzer. Dolayısıyla namazın şartlarından biri olan abdest gerçekleşmediğinden, kılınan namaz da namaz özelliğine sahip olmayacaktır. Aynı şiirin son dörtlüğü de şöyledir.
Yunus Emre’m der hoca
İstersen git bin Hacc’a
Hepisinden iyice
Bir gönüle girmektir.
İmâm-ı Rabbanî de bu konuda şunları söylemektedir: “Kalp kırmaktan oldukça sakınınız. Allah’ı en çok inciten büyük günahlardan ilki Allah’ı inkardır. Bundan sonra ise kalp kırmak gelmektedir.”
Yazımızı Alvarlı Muhammed Lütfi’nin bir şiiriyle bitirelim.
Ol fakir ki yüzün bakar
Gözlerinin yaşı akar

Mü’min olan kalp mi yıkar
Boynuna lanet mi takar

Sakın incitme bir cânı
Yıkarsın arş-ı Rahmân’ı


« Son Düzenleme: 09 Mayıs 2008, 18:26:18 Gönderen: isra »
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı turab

  • yazar
  • ****
  • İleti: 608
  • Kefâ bil-mevt vaizan
Ynt: KALPTEKİ SİYAH NOKTA
« Yanıtla #1 : 09 Mayıs 2008, 11:30:21 »

Ol fakir ki yüzün bakar
Gözlerinin yaşı akar

Mü’min olan kalp mi yıkar
Boynuna lanet mi takar

Sakın incitme bir cânı
Yıkarsın arş-ı Rahmân’ı



güzel bir konu,güzel bir yazı ve güzel bir paylaşım.
ellerine sağlık kardeşim.
:)
« Son Düzenleme: 09 Mayıs 2008, 14:34:51 Gönderen: turab »
Allahım!Ahirete mani olan dünyadan,ölümün iyiliğine engel olan hayattan ve amelin hayrına mani olan emelden sana sığınırım

Çevrimdışı maslak

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 454
Ynt: Kalpteki Siyah Nokta
« Yanıtla #2 : 09 Mayıs 2008, 19:04:26 »


[/quote]

güzel bir konu,güzel bir yazı ve güzel bir paylaşım.
ellerine sağlık kardeşim.
:)
[/quote]

Çevrimdışı eyşan

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 1
Ynt: Kalpteki Siyah Nokta
« Yanıtla #3 : 10 Ekim 2008, 14:28:40 »
Allahım hepimizin kalbindeki siyah noktaları giderebilmemiz için güç kuvvet ver.razılığını nasib et. paylaşım için teşekkürler.

Çevrimdışı ihvan

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2399
Ynt: Kalpteki Siyah Nokta
« Yanıtla #4 : 10 Ekim 2008, 14:37:27 »
Mü’min olan kalp mi yıkar
Boynuna lanet mi takar

Sakın incitme bir cânı
Yıkarsın arş-ı Rahmân’ı

teşekkürler hocam.