OYULACAK KÂĞITLAR NASIL SEÇİLİR VE HAZIRLANIR? Bir yöntem sentetik mat veya şeffaf iyi cins kâğıtlar üzerinde oymaktır. Eskilerde beyaz kâğıtlardan çok, renkli hatta aherlenmiş veyahut çok defa iyi mühürlenmiş kâğıtlar tercih edilirdi. Aranan her tip kâğıdı da Kâğıtçılar Çarşısı'ndan kolaylıkla sağlamak mümkündü.
Hatta Beyazıd'da devrin Maliye Bakanlığı olan ve hâlen Eczacılık Fakültesinin bulunduğu yerde, Sadrazam Doktor Fuad Paşa Konağının altında ve hemen karşısındaki müzehhipler, mücellidler, hattatlar çarşısından kâğıt tedarik edildiği gibi, eş dost olan ve bu sanatlarla meşgul kişiler de devirlerinin geleneği gereği olarak birbirlerine hediye olarak verirlerdi.
Oyulacak kâğıtlar ne pek ince, ne de kalın olmalıdır. Bu niteliğe uygun 4-5 hatta 8 kat kâğıt bir murakka tahtası üzerine hafif ve çirişsiz nişasta veya koladan yapılmış bir sıvı ile yapıştırılır.
Yalnız en alt katın ortası boş kalacak şekilde sadece dört bir yanına yapıştırıcı sürülmek suretiyle gerilmesi gereklidir. Yapıştırma işlemi tamamlanınca kâğıtlar kurumaya terk edilir.
İyice kuruduktan sonra da bir keski ile murakka tahtasından kurtarılır. daha sonra ince uçlu ve keskin bir oyma aleti ile bu ince karton üzerine çizilen oyma deseni işaretli sınırları üzerinden dikkatlice kesilir. Böylece iyi hazırlanmış bir kalıp ile hem erkek, hem dişi, negatif ve pozitif iki parça meydana gelir.
Oyulan bu parçalar soğuk suya atılır. Kısa bir süre sonra bunların birbirlerinden ayrıldıkları görülecektir. Parmaklarımızla hafifçe dokunmak suretiyle ve yırtmadan parçalar iki taraftaki yapışkan maddeden kurtarılır ve kurumaya bırakılır.
Kuruyan oymalar yapıştırılmadan önce kenarlarındaki pürüzler ince ve ufak bir makasla giderilmeli ve boş bir defterin sayfaları arasında daha sonra kullanılmak üzere saklanılmalıdır.
Oyulacak kâğıtların hazırlanmasında bir başka yöntem daha vardır: Buna göre oyulacak kâğıt murakka'ya yapıştırılmayarak ortadan ikiye katlanır ve ince bir makasla kâğıt üzerindeki motif erkek ve dişi olarak oyulur. pürüzleri makasla temizlenir ve yapıştırılmak üzere kaldırılır.
OYMALAR NASIL YAPIŞTIRILIR? Arzuladığımız biçimde, oymalar ve konacağı yer hazırlanmıştır. Şimdi bunu ele alalım. Oymaların yapıştırılması için en uygun madde aşağıda tarif edilen ve eskiden "Muhallebi" denilen bir tür zamktır.
Bir miktar nişasta veya unla su karışımı, muhallebi kıvamına gelinceye kadar iyice pişirilip ateşten indirilince, içine geçmiş yüzyıllarımızın en değerli yapıştırıcı maddesi olan "Çiriş" denilen tozdan katılarak karıştırılır ve tekrar hafif ateşte durdurulur. Eğer bu madde devamlı surette karıştırılarak soğutulursa kabuk bağlamaz, aksi halde soğurken kabuk bağlar.
Kabuk bağlayan kısım sert bir tabaka oluşturacağından kullanılamaz. Ayrıca, muhallebinin içine karışırsa top top kalır ve zorluk yaratır. Bu sebeple, yapıştırıcı kullanılırken kabuk aralanarak içinden sağ orta parmağın meme kısmına bir parça alınır. (Bu karışım eskiden, san'atın inceliğini merak edenlerce iki kat sıkı bir tülbent veya araları biraz seyrekçe bir bezden süzülürdü ki bu herhalde gereklidir).
Muhallebi hiçbir zaman yapıştırılacak oymanın arkasına sürülmez, hatta sürülemez. Yapıştırılacak yerin önceden belirlenen sınırı üzerine, yukarı da tanımlanan biçimde hazırlanan madde, serin, güneşsiz ve rüzgarsız bir yerde çabuk olarak sürülür.
Çok dikkatle yapılacak bu işlemden sonra oyulmuş parça işaretlenen yere konmalı ve yanımızda bulunan 4-5 katlı büyükçe bir kaba kâğıt derhal üzerine kapatılarak kuvvetlice bastırılmalıdır. Bu işlemle örnek yapışır, yapıştırıcı ise üzerine kapatılan kâğıda geçer.
Bu kâğıt alınır, atılmaz, bir köşeye bırakılır. Zeminde kalan muhallebiyi gidermek için yenisi kapatılır ve kuruyuncaya kadar her seferinde kâğıt değiştirmek şartıyla birkaç kez daha aynı işlem tekrarlanır. Yapıştırılan oyma daha sonra uzun bir süre gölgede üzerine bir şey değmeyecek şekilde kurumaya bırakılır, bu şekilde diğer yerlere ait olanlar sıra ile yapıştırılır.
OYMALAR İHYA EDİLMELİDİR
Oymalar, bazı ileri kültürlerde, örneğin Japonya'da, Çin'de, İngiltere'de olduğu gibi, Türk ince san'atları arasında da lâyık olduğu yeri almalıdır.
Bu derlememizde, oymaların geçmişte ne kadar kolaylıkla yapılabildiğini gösterdik. Memleketimizde halen bulunan ve oyma yapımına uygun çeşitli renklerdeki kâğıtlarla, özellikle XVIII. yüzyılın her zaman kolaylıkla elde edebileceğimiz mermer örneklerinden ve mezar taşlarımızda bulunan ve sayılamayacak derecede çeşitli motiflerden faydalanarak, ileride birer san'at harikası sayılabilecek renkli eserler vücuda getirebiliriz.
Bizler bunu denedik ve başarılı sonuçlar elde ettik. Dünyanın her köşesinde ressamlar kendi yurtlarının özellik ve zevklerini yansıtan çiçek buketleri derlemektedirler. Bizde bulunan ve çeşitli tarzlarda vazolu ve vazosuz olarak hazırlanmış zarif Türk buketleri de onların yanında lâyık olduğu yeri almalıdır.
Türklere özgü bir görüşle eski çiçek ressamlarımız tarafından benimsenip adeta millileştirilen çiçeklerimizle, oyma tekniğinden yararlanılarak meydana getirilecek yeni yapıtların uluslar arası ince san'at çevrelerince benimsenerek hak ettiği yeri alacağından şüphe edilmemeli ve bu konu bundan sonra artık ihmal olunmamalıdır.
Önümüzde şimdiye kadar yapılmış olanlardan yeterli örnekler vardır ve bunlar bize ışık tutmalıdır. Ancak, sırf bunları taklit ile kalmayarak, bugüne dek üzerlerinde durulmamış olanlardan esinlenerek ve bugünün tekniğinden yararlanarak cazip yeni buluşlarla dolu zevkli tablolar yapabiliriz ve böylelikle günümüzde de devam eden tarihi inceliklerimizi ortaya çıkarmış oluruz.
Derya İzmir
Derya İzmir
hatdergisi.com