Gönderen Konu: Katkısız yoğurtlara raflarda yer açılıyor  (Okunma sayısı 5936 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Katkısız yoğurtlara raflarda yer açılıyor
« : 10 Temmuz 2010, 01:19:38 »



Raf ömrü uzun ve lezzeti suni yoğurtlardan hoşlanmayanların seçenekleri var.

Büyük market zincirlerinde pek satılmasa da, tamamen katkısız, geleneksel lezzetteki bazı küçük yoğurt markaları küçük market ve bakkallarda bulunabiliyor

Tıpkı ekmek, peynir gibi vazgeçilmezlerimizden olup evlerimizden hiç eksik olmayan yoğurt, uzunca bir süredir benim gibi pek çok kişinin kafasını karıştırıyor. Bir kere artık çoğu marka, lezzet olarak 'Nerede o eski yoğurtlar?' klişesini söyletiyor insana. Hani ucunda yoğurt tepsilerinin asılı olduğu sopayı sırtında taşıyarak sokak sokak gezen yoğurtçu amcanın yoğurtları vardı ya...

Çocukken, annelerimizin kiloyla aldığı o yoğurdun kaymağını yemek için yarışırdık... Ayrıca bu yoğurt konusunun başka bir boyutu daha var. Market raflarından aldığımız yoğurtları bir-bir buçuk ay gibi sürelerle buzdolabında saklayıp tüketebilmek, belki kullanım açısından pratik.

Ama insan düşünmeden edemiyor, 'Evde kendi yaptığımız yoğurtlar kısa sürede ekşiyip küflenirken bu kadar uzun süre bozulmadan saklanabilen yoğurtların içinde ne var ya da ne yok acaba?' diye... Kimi bu yoğurtların içinde koruyucu katkı maddesi olduğunu, kimi yoğuttaki bozulmaya neden olan, ancak insana da yararlı olan bazı enzimlerin yok edilmesiyle uzun süre saklanabildiğini söylüyor.

Hangi marka, yoğurdunu nasıl uzun süre koruyor bilemeyeceğiz ama biz burada, geleneksel damak zevkimize daha uygun, koruyucu katkı maddesi kullanılmayan ve raf ömrü 10-20 gün arası olan bazı yoğurtlardan söz edeceğiz.

Bu markaları öyle büyük market zincirlerinde bulmak kolay değil. Çünkü raf ömrü kısa olduğu için kolay bozulan bu yoğurtların üreticileri genellikle küçük üreticiler ve az miktarda günlük yoğurt üretip, ancak belli başlı yerlere dağıtım yapabiliyorlar. Tabii biz bu markaları ne kadar arar, sorar ve tüketirsek, marketler de o kadar üreticisinden talep etmeye başlıyor. Şimdi bu yoğurtlardan bazılarına göz atalım ve tadım notlarımızı paylaşalım...

Silivri - Arslan

Bilen bilir, Silivri'nin yoğurdu çok meşhurdur. Arslan Süt Ürünleri de bu lezzeti kendi yoğurtlarında korumuş. Yoğurdu, Silivri çevresindeki köylerden topladıkları inek sütüyle yapıyorlar. Yapımında sadece süt ve ev tipi maya kullanıyorlar. Klasik yoğurdun yanı sıra toprak çömlekte sundukları daha kıvamlı ve kalın kaymaklı özel bir yoğurtları da var.

Klasik, daha hafif olan yoğurdunun tadı hafif mayhoş ama son derece lezzetli. Çömlek yoğurdu ise daha tatlımsı. Doğuda İzmit, batıda da Edirne sınırına kadar dağıtım yapabiliyorlar. İsmar marketler zinciri, Beyoğlu'nda Mekaş Gıda, Güngören'de Bizmar, Beşiktaş Mezeevi, Balmumcu'da Barbaros Market gibi çok sayıda küçük markette ve pek çok restoranda Arslan yoğurdu bulunuyor.

İtimat

Yoğurt dışında peynir, tereyağı gibi diğer süt ürünlerini de üreten İtimat'ın İstanbul, Karamürsel, Gölcük, Bursa gibi şehirlerdeki pek çok semtte kendi satış noktaları bulunuyor. Bunların dışında Demtaş, Dinçmar, Çağrı, Barem, Özkuruşlar gibi küçük marketlerde de satılıyor. Ayrıca Dominos Pizza'ya, Antalya'daki bazı restoranlara ve İstanbul'daki bazı İtalyan restoranlarına da yoğurt veriyorlar.

Yoğurdu Bursa, Bilecik, Manisa gibi yörelerden topladıkları inek sütüyle yapıyorlar. Fabrikaları da Bursa'da. Klasik yoğurdun yanı sıra yarım yağlı yoğurt da üretiyorlar. Fazla yoğun olmayan yoğurt, tam ev yapımı lezzetinde. Tüm katkısız yoğurtlar gibi birkaç gün bekleyince hafif ekşiyor ama daha hoş bir tada kavuşuyor.

Elta-Ada

Gökçeada'da üretilen bu yoğurt, sertifikalı organik bir yoğurt. Üreticisi, süt elde ettikleri ineklere verdikleri yemleri bile geleneksel tohumlardan üretiyor. Elde ettikleri sütü de mandıralarında işliyorlar.

Bütün bu üretimin her aşaması kontrollü ve sertifikalı. Bu yoğurt son derece hafif, bol sulu ancak oldukça lezzetli. Ankara'da pazar günleri kurulan Ayrancı Ekolojik Pazarı'nda, İstanbul'da da cumartesileri kurulan Şişli Ekolojik Pazarı'nda satılıyor. Ayrıca Levent Tansaş, Makro'nun dokuz şubesi, Anadolu Hisarı, Nispetiye ve Zekeriyaköy Migros ile pek çok ekolojik mağaza da Elta-Ada yoğurdunun bulunduğu yerler arasında.

Istranca Çiftliği

Kırklareli'nde üretilen çok lezzetli bir yoğurt Istranca. Çok yoğun olmayan bir kıvamı ve hafif mayhoş bir tadı var. Yöreye özgü sütün lezzetini damağınızda hissediyorsunuz. Toprak çömlekte daha kıvamlı bir yoğurtları da var. Katkısız yoğurdu uzun yolda taşıması çok zor olduğu için İstanbul'un ötesine dağıtımını yapamıyorlar.

Bursa, İzmir, Ankara gibi şehirlerden isteyenler olmuş ama gönderememişler. İstanbul'da Kipa marketler zincirinde, Çatalca, Silivri, Tekirdağ sahil şeridindeki bakkal ve marketlerde bulunuyor.

Zinde

Çanakkale'de üretilen Zinde yoğurt, İstanbul'da kasap yoğurdu olarak biliniyor ve pek çok kasapta satılıyor. Bunun yanı sıra Köylü Gıda, Özlem Marketleri, Mevlana Marketleri, Malatya Gıda şarküterileri gibi yerlerde de bulunuyor. Diğerlerine göre biraz daha yoğun bir kıvamı olan ve ağıza krema gibi gelen yoğurdun tadı ise hafif mayhoş ve oldukça lezzetli.

Kebir

Trabzon Vakfıkebir'de üretilen yoğurdun sütünü Ordu'dan Gümüşhane'ye kadar Karadeniz'in pek çok yerinden topluyorlar. Karadeniz'deki tüm marketlerde, Ankara'daki Carrefour'larda, İstanbul'da ise Metro'ların yanı sıra Sarıyer Market, Hatipoğlu, Özkuruşlar, Dinçmar, Kopuz gibi küçük marketlerde de bulunuyor. Lezzeti ise diğerlerine göre biraz daha farklı, hafif buruk. Örneğin ayran yapılırsa çok güzel olabilir. Kıvamı da orta karar. Yoğunluğunu fazla artırmamak için suyunu çekmeyip içinde bırakıyorlarmış zaten.

Manda yoğurtları

Bir de inek yerine manda sütü kullanılarak yapılan, yine katkısız yoğurtlar var. İnek yoğurduna göre biraz daha yağlı, yoğun ve kalıp gibi yoğurtlar... Bunlardan ikisi Hacımaşlı Şenöz ile Umay markaları. Umay, aslen kaymakçı ama yoğurt da yapıyor. Eski köy yoğurtlarında olduğu gibi kara maya kullanıyorlar. Kıvamı yerinde, çok yağlı da değil. Tadı da ne tatlı ne ekşi, aynı Kanlıca yoğurdunu andırıyor. Okko'larda, Şanlık marketlerinde, Bağdat Caddesi'ndeki Kardeşler Şarküteri'nin şubeleri gibi yerlerde bulunuyor.

Hacımaşlı Şenöz'ün yoğurdu ise Batı Karadeniz'den toplanan manda sütüyle yapılıyor. Tadı biraz ekşimsi, biraz yağlı ama yine de çok ağır değil. Günlük üretimi 1 ton civarında. İstanbul'da ve Tekirdağ'da satılıyor. Köylü Gıda, Mopaş manketleri, Vepaş Peynircilik, Oruç Marketleri gibi yerlerde satılıyor. Ayrıca The Marmara Otel ile Güneşli'deki Ağa Lokantası tarafından da alınıyor.

sabah

〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Yoğurt Bağırsaklardaki Zararlı Mikropları Öldürüyor!
« Yanıtla #1 : 17 Ağustos 2011, 02:35:25 »
Yoğurt Bağırsaklardaki Zararlı Mikropları Öldürüyor!



Yoğurtun cildi güzelleştirmesi ve protein deposu olmasının yanı sıra bilinmeyen pekçok faydaları var. Bağırsaklarda bulunan tehlikeli ve zararlı mikropların çoğalmalarına ve hatta yaşamalarına engel olan yoğurt, kanser riskini de azaltıyor.
 
Aynes Genel Müdür Yardımcısı Orhan Durak, yoğurtun zararlı bakterilerin üremesini durdurarak bağırsakların düzenli olarak çalışmasını sağladiğini belirterek diğer faydalarını söyle sıraladı;
 
Sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasına etkisi bulunmaktadır, mide rahatsızlıklarını önler. Şeker hastaları için yararlı bir besindir, kan şekerini düzenleyici etkisi bulunmaktadır. Kaymağı alınmış ve mutlaka ekşimemiş yoğurt tercih edilmelidir.
 
Bağırsak düzensizliklerinin giderilmesine, özellikle çocuk ve yetişkinlerde karşılaşılan ishallerin tedavisine yardımcı olur. Bağırsaklarda bulunan tehlikeli ve zararlı mikropların çoğalmalarına ve hatta yaşamalarına engel olur.
 
Kanser riskini azaltır, özellikle kolon kanserine karşı koruyucu etkisi bulunmaktadır.Vücuttaki kolesterol miktarının azalmasına yardımcı olur, LDL kolesterolü azaltır. Kandaki asit baz dengesini sağlıklı hale getirir.
 
Süt ve süt ürünlerini tükettikten sonra laktoz intolerans nedeniyle bağırsaklarda gaz problemi yaşayan kişilerde laktozun parçalanması nedeniyle gaz oluşumunu azaltır. Bağırsakları temizlediği, zararlı bakterileri önleyerek ishal oluşumunu engellediği için gıda zehirlenmelerine karşı koruyucudur.
 
Bağırsaklarda B vitaminlerinin bolca üretilmesini sağlar. Rahatlatıcı etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle iyi ve rahat bir uyku için idealdir. Kalsiyumun daha fazla emilmesini ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesini sağlamaktadır. Antibiyotik kullananlar, ilacın etkisiyle zarar görebilecek yararlı bakterilerin korunması amacıyla yoğurt yemelidirler.

Midesi çok duyarlı olanlar ile oniki parmak bağırsağı ülseri olanlara dokunabilir. Bu durumda dikkatli tüketilmelidir.
 
Japonya'da yapılan ve sonuçları İngiltere'de yayımlanan araştırmaların, şekersiz yoğurdun nefes kokusunu giderdiği, diş taşı ve diş eti iltihaplarını doğal yollardan önlediğini ortaya koyduğunu ifade eden Durak şöyle devam etti;
 
Araştırma kapsamında 6 hafta boyunca günde bir porsiyon yoğurt yiyenlerin yüzde 80'inde nefes kokusuna yol açan hidrojen sülfit düzeyinin düştüğü belirlenmiştir.
 
hastane.com
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Süt Ürünlerini Saklarken Bunlara Dikkat!
« Yanıtla #2 : 11 Haziran 2012, 18:23:38 »
Süt ürünlerinin bozulmadan tazeliğini uzun süre koruyabilmesi için doğru hijyen ve saklama koşullarının sağlanması son derece önemli. İşte size peynir, yoğurt, tereyağı gibi süt ürünlerinin bozulmadan ve besin değerini koruyarak muhafaza etmek için sağlanması gereken saklama koşullarını bizlerle paylaştı.

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi

 Kalsiyum, protein, A, B, D, E vitaminleri bakımından zengin olan süt ürünleri özellikle büyüme ve kemik sağlığının korunmasında çok önemlidir. Beslenme programımızda mutlaka bulunması gereken süt ürünlerinin tazeliğini koruyabilmek için saklama koşullarının nasıl olması gerektiğini iyi bilmek gerekiyor.
 
Süt ürünlerinin buzdolabında saklanmasında genel olarak dikkat edilmesi gereken ilk kural, ürünlerin satın alındıktan sonra en kısa zamanda buzdolabına yerleştirilmesi gerekliliğidir. Ürünler, buzdolabında +4 ile +6 0C arasında sıcaklıklarda saklanmalıdır. Bu nedenle ürünler, sık sık açılma nedeni ile buzdolabının kapak kısmına ve rafların kapağa yakın kısımlarına yerleştirilmemelidir. Ürünler tüketilirken porsiyonlara ayrılmalı ve o şekilde servis edilmelidir. Buzdolabına geri konulacak ürün ise temiz bir kapta muhafaza edilmelidir. Süt ürünlerinin koku çekmemesi ve ortamda bulunan mikrobiyolojik yükten etkilenmemesi için konuldukları kapların kesinlikle kapalı olması gerekir. Farklı ürünler aynı kap içinde saklanmamalıdır. Ürünlerin etiket üzerinde bildirilen son kullanım tarihleri takip edilmeli ve süre aşılmamalıdır.
 
Beyaz Peynir
 
Genellikle salamura (tuzlu su) içinde satışa sunulan beyaz peynirler buzdolabında su içinde kapalı olarak bekletilebilir veya hava almayacak bir kap içinde ya da streçe sarılarak buzdolabında saklanmalıdır. Beyaz peynir eğer üzerinde kültür ile olgunlaştırılmış ve pastörize sütten yapılmıştır ibaresi varsa gözenek olması istenmez.
 
Kaşar Peynir
 
Hava ile teması istenmeyen bir üründür. Paket açıldıktan sonra kalan kısım mutlaka streçle sarılmalı veya hava geçirmez kaba yerleştirilmelidir. Bazı tip kaşarlar özel olarak küflü şekilde satılmaktadır. Ancak etiketinde belirtilmediği sürece küflü kaşar tüketmek uygun değildir.
 
Krem Peynir
 
Paket açılıp porsiyon olarak servis edilmeli ve kapağı devamlı kapalı olarak buzdolabında saklanmalıdır.
 
Örgü Peyniri
 
Açıldıktan sonra streçle sarılmalı veya hava almaz bir kap içine konulmalıdır.
 
Yoğurt
 
Uzun süre bekletilmemeli ve buzdolabında muhafaza edilmelidir. Yoğurt kimyasal olarak en az %80 su içeriğine sahiptir. Bu nedenle darbe sonucu su sızmaları oluşabilir.
 
Tereyağı
 
Koku çekme özelliği çok yüksek olan bir üründür. Dolayısıyla hava geçirmeyecek şekilde steçle sarılmalı ve hava geçirmez kapta saklanmalıdır.

Prof. Dr. Bülent Nazlı- saglikveyasamdergisi
〰〰〰〰🐠