Dış dünya ile bağlantılarını azaltan, sosyal ilişkilerden uzak duran, içine kapanan ve diğer insanlarla görüşmekten kaçınan kimselere antisosyal dediklerini duyuyorum.
Bu yanlış!
Böyle kimselere asosyal denir. Antisosyal, çok daha farklı, bir kişilik bozukluğunu tanımlamak için kullandığımız bir terim. Antisosyal kişilerin bir bölümünü dışarıdan baktığınızda hemen tanıyabilirsiniz, gözünüze batarlar. Bu kimselere halk arasında “maganda” dendiğini duymuşsunuzdur. Temel ortak özellikleri başkalarının hakkını hiçe saymalarıdır.
Kendilerinde diğerlerinin hakkını çiğneme hakkı görürler. Yüzlerce araba yoğun şehir trafiğinde ışıktan geçmek için sırasını beklerken, onlar en dış şeritten veya emniyet şeridinden herkesin önüne geçmeyi, kendilerine bir hak gördükleri gibi, marifet de sayarlar. Bu gruptaki insanların, toplu halde yaşamın getirdiği kurallara uymakta da yetersiz kaldıklarını gözlemlersiniz. Konuşmaları, hitap şekilleri ve davranışları ile kolaylıkla diğerlerinden ayrılırlar.
Bir restoranda, birçok insan huzur içinde sakince yemeklerini yer ve aralarında konuşurlarken, antisosyalin yaptığı cep telefonu görüşmesini herkes dinlemek zorunda kalır, çünkü o bağırıyor veya en yüksek perdeden kahkahalar atıyordur.
Maganda olarak adlandırılan bu gruptaki antisosyallerin ani ve dürtüsel davranışları vardır. Hangi durumda nasıl bir tepki vereceklerini bilmek zordur. Aslında kendilerinin de gelecekle ilgili pek önceden tasarlanmış planı yoktur.
Bu gruptaki insanlar kendilerini, yasalarla başlarının derde girmesine yol açacak eylemler içinde bulur. Kimi zaman tutuklanırlar. Fakat benzer eylemleri daha sonra gene de sürdürmeye devam ederler. Kolaylıkla kavgalara karışırlar.
Kendilerini önemli ve işe yarar hissetmelerinin tek yolu onlar için saldırganlıktan geçer.
Antisosyal kişilerin bir bölümünü ise dışarıdan baktığınızda tanımanız veya değerlendirebilmeniz mümkün değildir. Dış görünüşlerinde oldukça kibar görünürler.
Hatta kimi zamanlar gösterdikleri saygı ve düşüncelilik abartılı bir nezaketle dahi ortaya konuyor olabilir. Gerçek yüzleri, onlarla belli bir ilişkiye giren kişiler tarafından ne yazık ki kısa süre içinde görülecek ama belki de iş işten geçmiş olacaktır.
Bu gruptaki antisosyaller, sürekli yalan söylerler. Dürüst değillerdir. Kendi kişisel çıkarları için karşılarındakini hiç umulmadık şekilde harcayabilirler. Kendilerinin ya da başkalarının güvenliği konusunda umursamaz davranırlar. Sorumsuzdurlar.Vicdan azabı çekmezler
Her iki gruptaki antisosyalleri birleştiren ortak nokta; yaptıkları davranış ve eylemler sonrasında, yaptıklarına kendilerince açıklamalar getirmeleri, kendilerini haklı görmeleri ve hiçbir şekilde vicdan azabı çekmemeleridir.
İlişkiler anlamında bakarsak, bir antisosyal ile iş veya gönül ilişkisine girmenin pek de tavsiye edilecek bir tarafı yoktur. Birinci gruptakileri kolayca tanıyıp uzak durmak daha kolaydır, fakat ikinci gruptakileri tanımak için biraz zamana ihtiyaç vardır. Kendilerinde stres yaratacak veya çıkarlarına dokunacak bir durumla karşılaştıklarında, inanılmaz bir hızla gerçek yüzlerine döndüklerini gözlemlersiniz.
nüveforun.net
