Gönderen Konu: Kıbrıs Barış Harekatı emrini Erbakan mı verdi?  (Okunma sayısı 3106 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Şecaatli

  • okur
  • *
  • İleti: 83
  • TEK DÂVÂM İSLAM'DIR.GERİSİ BAŞKASININ OLSUN.
Kıbrıs Barış Harekatı emrini Erbakan mı verdi?
« : 15 Kasım 2013, 04:39:14 »



KIBRIS BARIŞ HAREKATI'NIN EMRİNİ ERBAKAN MI VERDİ?

Kıbrıs barış Harekatının 39. yıl dönümü törenlerle kutlanırken, bu tarihi olayın unutulan kısımlarını tekrar hatırlayalım istedik.
PEKİ HAREKAT EMRİNİ VEREN ERBAKAN MIYDI?
İşte bu sorunun cevabını bizzat Merhum Başbakan Necmettin Erbakan şöyle verdi:

"Başbakan Ecevit Kıbrıs harekatına isteksizdi, ancak Kıbrıs’da çok acı olaylar oluyor ve her gün bir çok Türk Rumlar tarafından öldürülüyordu.Dönemin Genel Kurmay başkanı Semih Sancar sürekli hükümetle görüşmeler yapıyor, ve askeri istihbarattan gelen bilgilere göre Kıbrıs’da yaşanan Rum vahşetine dur demek için bir an önce müdahale yapılması gerekiyordu.O yıllarda tüm dünya bizim böyle bir harekat yapmamıza karşıydı. Ancak savaşa Ecevit de karşıydı."

"Son görüşmeler için Kıbrıs’ın garantör ülkelerden olan İngiltere ile birlikte harekat yapalım diyen Ecevit bizim karşı çıkmamıza rağmen Londra’ya gitti, Ecevit yanlış bir şey yapmasın diye Oğuzhan Bey`i de Ecevit’in yanına verdik.Genelkurmay Başkanı Semih Sancar ve diğer yetkililerle Ecevit ve Türk heyetini Esenboğa Hava Limanı`ndan uğurladıktan sonra Semih Sancar Paşa bana özel bir görüşme yapalım dedi ve Esenboğa Hava Limanı`nda Genelkurmay Başkanı Semih Sancar Paşa ile aramızda şu tarihi konuşma geçti."


"Sancar paşa bana, -Sayın Erbakan, sizler şu andan itibaren Başbakan vekilisiniz. Kıbrıs’da büyük katliamlar yaşanıyor. Sayın Ecevit’in Londra’dan dönmesi uzun zaman alacaktır. Başbakan vekili sıfatı ile bizlere hareket emrini verirseniz biz çıkarma için hazırlık yapabiliriz, harekat emrini verebilir misiniz diye sordu?"



"Ben de harekat emrini verebilirim dedim. Tekrar söz alan Sancar Paşa daha öncede bu tür harekat emirleri verildi ancak harekat yapılmadan geri alındı. Bu kez geri alınmamalı. Geri almamak ve kesinlikle çıkarma yapmak üzere verilmeli. Bir kez daha geri alınırsa askerlerin morali bozulur, Kıbrıs tümü ile elimizden gider dedi."

Daha önce’de bir kaç kez Kıbrıs’a çıkarma emri verilmiş ve sonradan geri alınmıştı. Sancar paşa bunları hatırlatıyordu. Orada harekat emrini verdim ve Türk Silahlı Kuvvetleri hazırlık yapmaya başladı. Ecevit Londra’da İngilizlerle birlikte Kıbrıs’a çıkarma yapalım diye görüşmeler yaparken, verdiğim emir üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri çoktan çıkarma hazırlığına başlamıştı."

Genelkurmay Başkanı Semih Sancar’a harekatın teknik durumu ve başarı oranını sordum. Toplantıda yer alan dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Kemal Kayacan söz alarak sayın Erbakan hiç merak etmeyin ben Karadenizliyim, denizi ve denizcilik tarihini çok iyi bilirim. Kıbrıs’ı alma imkanımız var dedi."

"Kıbrıs harekatı karadan, karaya. Havadan karaya. Havadan denize, denizden karaya bir çok harekat unsurunu bir arada kapsıyordu. Böyle bir harekat çok iyi planlanmıştı. Askerimiz çok başarılı çalışma yapmıştı."


 


"Sayın Ecevit büyük umutla gittiği İngiltere’den eli boş dönüyordu.. İngilizler, Türkiye ile birlikte çıkarma yapmayacaklarını söyleyince Ecevit büyük umutla gittiği Londra’dan hayal kırıklığı içinde Türkiye’ye döndü.Ecevit’i Türkiye’ye döndükten sonra hava limanında karşılayıp, harekat emrini verdiğimizi söyleyince Ecevit şok oldu ve şaşırdı birden `Dünya ne der?.. Bu çıkarmayı dünyaya nasıl anlatırız?` diye endişesini dile getirdi."



"Ecevit’e cevaben `Sayın Başbakan hiç endişe etmeyin` dedim.Biz çıkarma planı yaptık ve 5 günde varmak istediğimiz yere varabileceğimiz söyledik ve bilindiği gibi harekat başladı ve bizim 5 günde gerçekleştireceğimiz planı askerlerimiz 3 günde gerçekleştirdi." dedim
Neden mi mutluyum?.Çünkü Allah var, sıkıntı yok!
Gerisi imtihanımdır.

Bir ayet:“Olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız;
oysa o, hakkınızda hayırlıdır.Olur ki, siz bir şeyi seversiniz;ama o, sizin hakkınızda bir fenalıktır.
Allah bilir, siz bilmezsiniz. ” (BAKARA SURESİ-216)