Gönderen Konu: Kimler Halife ve Hilâfet İstemez | Parayla Zikrullah ve Sema Yapılamaz  (Okunma sayısı 2654 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."

Kimler Halife ve Hilâfet İstemez

1. Kur’ana, Sünnete, icmâ-i ümmete, Şeriata bağlı, selîm bir akla sahip, Allahın nuru ile gören her firasetli mü’min Ümmetin başında ehliyetli ve muttaqi bir Halife-i Resulullah, bir İmam-ı Kebir, bir Emîrü’l-mü’minîn bulunmasını ve bütün mü’minlerin ona biat ve itaat etmesini ister.

2. Siyonistler Ümmetin başında, onu çekip çevirecek, idare edecek bir İmam bulunmasını istemezler.

3. Gerek Katolik, gerekse Evangelist Protestan Haçlılar Hilafet istemezler.

4. Katoliklerin başında bir Papa bulunmasını çok tabiî gören bid’atçiler Halife istemezler.

5. Emperyalist ve sömürgeci kafirlerle işbirliği yapan, onları dost ve velî edinen münafıklar Halife istemez.

6. Müslümanları divide et imperia (böl parçala ve hükm et) şeytanî prensibiyle idare edenler ve sömürenler Halife istemezler.

7. Ehl-i Sünnet ve Cemaati yıkıp, yerine birbirinden kopuk binlerce hizip, parça, cemaat, grup, İslamcılık mozaiği ikame etmek isteyenler Halife ve Hilafet istemezler.

8. ABD ehliyetli, gerçek, hür bir Halife istemez. Bir Halife seçilecekse kendisine hizmet edecek sahte, satılmış, fantoş sahtekâr bir kimsenin o makama geçirilmesini ister.

9. AB Halife ve Hilafet istemez.

10. Laikler Halife istemez.

11. Kemalistler Halife istemez.

12. Müslüman halkın zekatlarını Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha aykırı olarak toplayıp sarf eden zalimler ve gasıblar Halife istemezler. Çünkü Halife zekat konusundaki yolsuzluklara izin vermez.

13. İslama aykırı bozuk düzenlerin haram ve kara rant ve “ganimetlerini” iğtinam ederek zenginleşen gulülcüler Halife ve Hilafet istemez.

14. Müteşiyyihler, sahte ve uyduruk gayr-i kâmil sözde mürşidler Halife ve Ümmet birliği istemez.

15. Din kültüründen mahrum cahil ve saf halkı kaz gibi yolan ve inek gibi sağan din sömürücüleri ne Halife ister, ne Hilafet.

16. Seher vakitlerinde leşler gibi uyuyan fasıklar Halife istemez. Çünkü Halife ve Hilafet olursa Hakk’a ibadet etmek için camilere gelmeleri gerekecektir.

17. Lüks, israf, sefahat, saçıp savurma, aşırı tüketim bataklıklarında çırpınan “Şeytanın kardeşleri” Halife istemez.

18. Ümmet şuuruna sahip olmayan, hizip ve cemaat asabiyetine, holiganlığına, militanlığına kapılmış olan gafiller ve bid’atçiler Halife istemez.

19. Birtakım ruhbanları erbab (rabler) haline getirip onları putlaştıranlar Halife istemez. Halife ve hilafet olursa Meclis-i Meşayih kurulacak ve aşırılıklara izin verilmeyecektir.
 
Not: Gerçek Halifenin şartları:

*Halifeliğe harîs ve talip olmayacak, bir şura tarafından seçilecektir… *Sahih itikatlı olacaktır… *Dinde fakih olacaktır… *’Âbid, zahid, muttaqi, muhlis olacaktır… *Nebevî siyaset kültürüne sahip olacaktır… *Allahın yardımına nail müeyyed bir kimse olacaktır… *Dirayet ve kiyaset sahibi olacaktır… *Hz. Ebubekirin, Hz. Ömerin, Hz. Osmanın, Hz. Alinin… Ömer b. Abdülazizin, Nureddin Zenginin, Selahaddin Eyyubinin, Şeyh Şamilin ve benzerlerinin yolundan gidecektir…. *Hilafeti ateşten bir gömlek bilecektir… *Resulullah Efendimizle (Salat ve selam olsun ona) mânen irtibatlı olacaktır… *Şeriat-ı Garra-i Ahmediyyeden kıl kadar ayrılmayacaktır… *Mütevazı yaşayacaktır… *Kefenini yanında taşıyacaktır…
 
 
(İkinci yazı)

Parayla Zikrullah ve Sema Yapılamaz


Parayla, ücret alarak namaz kılınamayacağı gibi zikrullah da yapılamaz. Tarikat zikirleri, Mevlevî ayin ve semaları temiz niyetle Allah için yapılır.

Para ve ücret alarak yapılan zikirler ve semalar turistiktir, showdur ve ihlas ile alakası yoktur.

Zikr eden, sema yapan dervişlerin beş vakit namaz kılması gerekir.

İslamı yaymak, tasavvufu sevdirmek niyet ve maksadı ile yurt içinde veya dışında bir yere giderken yol, barınma, yeme içme masrafları alınabilir ama zikrullah ve sema ticaret konusu yapılamaz.

Mevlevîlik tarikat-ı seniyyesinin mânevî piri olan Mevlana Celalüddin Rumî hazretleri beş vakit namazını kılan, gecelerini teheccüd ile ihya eden, nafile oruçlar tutan gerçek bir dindardı. Abdestsiz gezmezdi. Taqva sahibi idi. Parayla, ticaret niyetiyle yapılan âyinler ve semalar onun ruhaniyetini rahatsız eder.

Bütün tarikatlar gibi Şeriatsız ve namazsız Mevlevilik olmaz.

Mevlevilik bir Ehl-i Sünnet tarikatıdır ve Mevleviyim diyen kimselerin sahih itikad sahibi olmaları, başta beş vakit namaz olmak üzere farz ve müekked sünnet ibadetleri yerine getirmeleri, fazladan nafile ibadet etmeleri gerekir.

Şeriatsız tarikat, tasavvuf, zikir ve sema olmaz.


Mehmet Şevket EYGİ | 26 Ağustos 2013 Pazartesi 00:02


mazhar

  • Ziyaretçi
Haçlılar İttifak Ederken

Bilindiği üzere, bugün dünyada yaşayan iki buçuk milyar civarındaki Hıristiyan âlemi; birleşerek, HAÇLI İTTİFAKI oluşturmaya çalışmaktadır. Farklı milletlere mensup, farklı itikadî mezheplere inanmış bulunan muhtelif coğrafyalardaki kiliseler tek çatı altında birleşiyorlar.Yaklaşık bin sene önce yaşanan ve Yüzyıl savaşları adı verilen korkunç savaşlarda, Hıristiyanlar mezhep kavgaları yüzünden barbarca katli-amlar yapmışlar ve birbirlerini yemişlerdi. Katolik Kilisesi Ortodoks Patriğini AFOROZ ederek dinden atınca, Ortodoks Kilisesi de misillemede bulunarak Papayı AFOROZ etmiş ve aralarındaki ipler tamamen kopmuştu.Asırlar boyu devam eden bölünmüşlük ve ihtilafın sonunda, aradan 910 sene geçtikten sonra, yitirilen canlar ve çekilen acılar yetmiş olmalı ki, 1964 yılında Papa 6.Paul ile Patrik Athenagoras Kudüs’te Zeytin Dağı’nda buluşarak diyaloğu başlattılar. Bu buluşmada AFOROZ u karşılıklı olarak kaldırmak suretiyle ciddî bir yakınlaşma ve anlaşma sürecine girdiler.Aynı yıllarda yaklaşık 60 yıl önce batılı haçlılar, siyasî ittifak adımlarını da atmış ve bu günkü adıyla AVRUPA BİRLİĞİ ni kurmuşlardı. Yani Hıristiyanlar faklı mezhep inanışlarını bir tarafa bırakıp, dinde birlik sağlarken, bir yandan da ülke sınırlarını ortadan kaldırarak siyasî ve ekonomik işbirliğini başlatmışlardır.Elimizdeki belgelere göre: Yaklaşık 1.2 milyar Katolik, 600 milyon Protestan, 300 milyon Ortodoks Hıristiyan var. Ayrıca evanjelikler, Süryaniler, Ermeniler, Mısır’lı kıptiler ve diğer bağımsız kiliselerle toplam iki buçuk milyar civarındaki Hıristiyan dünyası birleşerek, dünyayı yönetmek ve kaynaklarını sömürmek için, siyasî liderlerle birlikte, ruhanî liderler el ele vermiş büyük çaba sarf ediyorlar.Geçtiğimiz günlerde ülkemizi ziyaret eden Papa Franciscus, ziyaretini Ortodoks Kilisesinin kurucusu Aziz Andreas’ın anma yortusuna denk getirdi. Patrik Barthelomeos, bu ziyaretten çok memnun kalarak: “Önümüzde belki uzun ve bazen de engebeli bir yol var. Ancak geri dönülemez nitelikte bir yol” dedi. Papa Franciscus da;”En büyük isteğim, Katolik Kilisesinin Ortodoks Kiliseleri ile birleşmesidir” dedi.Hatta dünyadaki Musevîlerle Hıristiyanların yakınlaşma ve gizlice saldırmazlık mutabakatı sağladıkları söylenmektedir. Nitekim Papanın son Patrikhane ziyaretine Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva da katılmıştır.Sonuç olarak: Haçlılar ve Yahudîler “Birlikten kuvvet doğar” felsefesine göre, anlaşıp birleşirken, acaba İSLÂM DÜNYASI ne durumda ve ne yapıyor? Hangi mezhep önderi veya cemaat lideri, diğerinin elini sıkıp “Gelin birleşelim” diyebiliyor. Tam aksine günden güne dilim dilim, parça parça ayrılıyoruz. Her gün yeni bir siyasi parti, her gün yeni bir fraksiyon piyasaya çıkıyor. Maalesef Müslümanlar bölünüyor, kıyıma uğruyor, atılıyor, itiliyor ve küçük parçalar halinde düşmana yem oluyorlar.Çünkü Müslümanların başı olacak HALÎFESİ YOK. Batılılar laikliği bize ihraç ettiler. Cumhuriyeti kuranlar bu tuzağa dört elle sarıldılar. Böylece Hilâfetin kaldırılması sağlanarak, Müslümanların birliğini ve dayanışmasını sağlayan en önemli kurum ortadan kaldırıldı. Ümmetin Halifesi yurdundan kovularak yaban ellerde açlığa ve zillete mahkûm edildi.Laikliği bize ihraç edip, benimseten ve uygulatan batı dünyası, kendi dini kurumlarını kaldırmadığı gibi, Vatikan’daki Papa laikliğe aykırı görülmedi. Katolik mezhebinin ruhanî lideri, aynı zamanda Vatikan’ın devlet başkanı olurken bunu kimse yadırgamadı. Papayı kendi aralarında barış ve hoşgörü elçisi olarak dünyaya takdim ediyorlar. Bu durum Hilâfet düşmanı beyinsizlere ithaf olunur.Büyük bir dünya savaşının parça parça başladığı bir zamanda, Haçlı ittifakı sağlanırken İSLAM BİRLİĞİ gerçek anlamda hayata geçmeli, bu da Hilafetin merkezi Türkiye’de güçlü bir lider ile olmalıdır.Şevket Tandoğan Habervaktim.com