Gönderen Konu: Kırım Yine Bir Yol Ayrımında  (Okunma sayısı 2368 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Kırım Yine Bir Yol Ayrımında
« : 09 Nisan 2014, 11:35:53 »

Kırım Yine Bir Yol Ayrımında


Dik yamaçları ve iklimi ile Akdeniz’i andıran, Karadeniz’deki ecdat yadigârı topraklar bu günlerde bütün dünyanın gündeminde. Ukrayna’da ortaya çıkan iç karışıklıktan sonra bütün gözler Kırım’a çevrildi.

Kırım’la ilk temas

Bölgenin tarihi Türklerle islam öncesi kesişmiştir. Hunlar, Bulgar Türkleri, Avarlar ve Hazarlar. 1221 yılında da Selçuklu Emiri Hüsameddin Çoban Kırım’a bir sefer yapar. Karadeniz’i geçen Selçuklu kartalının kanatları Kırım’a değer. 1256 yılında Berke Han’ın islam’la şereflenmesi ile Kırım akın akın islamiyet ile şereflenir. Altın Orda Devleti ile altın çağını yaşar.

1475′te Osmanlı hâkimiyetine geçinceye kadar bölge Türk Hazarlar’ın bir hatırası olarak Hazariye (veya Gazariya) adı ile anılır.

13. ve 14. yy.’larda Altın Orda, siyasî, iktisadî ve kültür bakımından Türk dünyasının en önemli ülkelerinden biri idi. Özbek Han’ın hanımlarından biri, Andronikos Paleologos’un kızı idi. Böylece önce Bizans’la sonra Memlûkler, Osmanlılar, Litvanya ve Lehistan devletleriyle yakın münasebet kurmuşlardı. Ayrıca Yıldırım Bayezid ile Toktamış arasında yakın bir dostluk vardı.

1357′de Altın Orda hanlarından Canibek’in ölümünden sonra taht kavgaları, Timur – Toktamış savaşları sonunda Kıpçak ili zayıf düşer ve 1502′de Altın Orda Devleti son bulur. Altın Orda yerinde Kırım, Kazan, Sibir, Astarhan hanlıkları ve Nogay Mirzalığı doğar.

Kırım Osmanlı İle tanışıyor

Fatih Sultan Mehmet Han’ın iradesi ile 1475′te Gedik Ahmet Paşa komutasında kuvvetli bir donanma ile Kefe ve Kırım sahillerindeki Cenevizliler’e ait bütün limanlar fethedildi. Cenevizliler tarafından hapsedilen Mengli Giray kurtarılıp hanlığa getirildi. O da Osmanlı sultanına tâbi olmayı kabul etti. Kırım artık Osmanlı ile beraberdi. Kırım hanları savaşlarda ordusu ile ön saflardadır. Hatta Yavuz Sultan Selim Han Kırım hanının kızı ile evlenerek Kırım Hanlığına damat olur. Artık Kırım hanları padişah fermanı ile tayin olunmaktadır. Kırım 300 yıl boyunca Osmanlı tabiiyetinde huzur içinde yaşar.

Kırım için zor günler

Osmanlı için mevsim güze dönünce Kırım için zor günler başlar. Rusya Kırım’ı sıcak denizlere inmek için bir çıkış kapısı olarak görmektedir. Ruslar Kırım’ı adım adım işgale başlar.

1774′de Kaynarca Antlaşması ile Rusya Kırım’ın istiklâlini ve tarafsızlığını Osmanlı Devleti’ne kabul ettirdikten sonra 1783′te de Kırım’ı ilhak eder. 1917′de Kırım Türkleri bağımsızlıklarını ilân edip devlet kurdularsa da 1920 sonlarında ihtilâl kuvvetleri gelince durum değişir, ilk dünya savaşından sonra 19 Ekim 1921′de muhtar Sovyet cumhuriyetleri arasına katılır. Son dünya savaşında bazı Kırımlıların Alman kuvvetlerine katıldığı bahanesiyle bütün Kırım halkı önce Sibirya’ya, sonra Orta Asya steplerine sürgün edilir. Kırımlı artık evinden ayrı, vatanından mahrumdur.

Sovyetlerin yıkılmasından sonra Kırım Ukrayna hudutları içinde kalır. Kırımlılar memleketlerine dönmeye başlar. Ancak vatan harap, gülistan viran olmuştur. Sürgünden sonra bölgeye yerleştirilen Rus nüfus o kadar artmıştır ki Kırımlılar kendi vatanlarında azınlık durumuna düşerler.

Yol ayrımındaki Kırım

Ukrayna jeopolitik konumu sebebi ile çok stratejik bir noktada bulunmaktadır. içinden geçen enerji nakil hatları sebebi ile önemli bir enerji koridoru haline gelmiştir.

Ukrayna gibi ülkeler için Rusya’da “Yakın Yurtdışı” kavramı kullanılmakta. Yani Sovyetlerden ayrılıp Rusya ile hemsınır olan ve stratejik konumu olan ülkeler. Rusya bu ülkelerde reddi miras yapmak yerine çıkan güvenlik sorunlarında taraf olup, etkisini korumaya devam etti.

Ukrayna yakın yurtdışı, Kırım ise yakın dış kapı. Sıcak denizlere inen önemli ve yakın bir dışkapı.

Rusya “Yakın Yurtdışı” dediği bölgelere ise çok önceden hazırlanmış “Dondurulmuş Çatışmalar” yolu ile müdahale ediyor. “Dondurulmuş çatışma” tekniği ilk kez Gürcistan’da kullanıldı.

Batı ise kimi zaman renklerle kimi zaman mevsimlerle kimi zaman da meydanlarla isimlenen müdahale tekniğini kullandı. Avrupa desteği ile yapılan “Turuncu Devrim” Ukrayna’da yeni bir dönem başlattı. Tam da yorgan gitti kavga bitti derken aslında kavganın bitmediği anlaşıldı. Rusya enerji kartını kullanarak Ukrayna’da başlatılan Slav baharını kışa döndürdü. Meydanlar yine karıştı.

Avrupa’nın tam bu noktada meydan kartını tekrar açması dünyayı hiç şaşırtmadı. Esas şaşırtan şey Rusya’nın “sert güç” kartını kullanarak Kırım’a yaptığı müdahale oldu. ‘yumuşak gücü’ olan ı ama ‘sert gücü’ olmayan Avrupa Birliği’nin güvenilirliğine Rusya sert güç manevrası ile açıkça meydan okudu.

Kırım, bu jeopolitik mücadelede açıkçası kilit durumunda. Tarihinde yeni bir dönüm noktasında. Önümüzdeki zamanlarda bu ecdat yadigarı topraklarda sınırlar yeniden çizilecek ve roller yeniden belirlenecek. Öz vatanında azınlık durumda olan Kırım Türklerini kritik zamanlar bekliyor.


Haber Merkezi | 09 Nisan 2014 | http://insanvehayat.com/kirim-yine-bir-yol-ayriminda/