Gönderen Konu: Kırmızı Işık  (Okunma sayısı 2996 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı garsli36

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 186
Kırmızı Işık
« : 03 Nisan 2013, 19:27:23 »

Kırmızı Işık

Koskoca bir şirkete genel müdür olmuştu.
Randevusuna yetişebilmek için acele ediyordu.
Kırmızı ışığa takılınca beklemek zorunda kaldı.
O esnada, yol kenarından iki yavrucak,
Adeta fırlarcasına arabanın yanında bittiler.
Birisi, abi ne olur bir selpak alıver, diye yalvarıyor;
Diğeri, camları silebilmek için izin istiyordu.
Koskoca genel müdür bir anda gürledi:

“Çekilin arabanın yanından veletler”

Sözünü tamamlayamadan yeşil yandı.
Acelesi vardıya müdür beyin, hemen gazladı.
Fakat giderken gözü dikiz aynasına takıldı.
Hava hem soğuk hem de yağmurluydu.
Fakat çocukların üzerinde ne mont vardı ne de kazak.
Müdür bey önce aldırış etmedi.
Aman ya bana ne, dedi içinden.
Bilinçsizce dünyaya getiriyorlar,
Sonrada böyle sokaklara fırlatıyorlar.
Madem bakamıyorsunuz, bari teslim edin devlete.
Devlet baksın yuvalara.

Sonra birden beyninde şimsekler çaktı.
Devletin kendi şirketlerine borcu vardı.
Bu çocuklar için nasıl kaynak ayırabilirdi ki?
Nedense babasının şu sözleri geldi hatırına:

“Evladım, yoksulu koru, gözet;
Yetimi sevindir, başını okşa;
Onların gönüllerini al.
Yoksa işlerin yolunda gitmez.
Gitsede sana saadet, huzur getirmez.
Unutma ki, kabire mal ile girilmez.
Seni bırakmayacak tek dostun,
İşlediğin salih amellerin olacaktır.”

Koskoca müdür hatasını anladı.
Kibirlenmemeliydi, böbürlenmemeliydi.
Malı, mülkü ona Allah’ın emanetiydi.
Dünya sevgisi, ahiret sevgisini geçmemeliydi.

“Aman Allah’ım ben ne yaptım?
Hiç tanımadığım yavrucakları incittim.
Yok yere gönüllerini kırdım.
Hemen dönmeli, özür dilemeliyim.
Gönüllerini almalıyım onların”

Diye geçirdi içinden.
Bu düşüncelerle hemen geriye döndü.
Çocukların yanına geldi.
Çocuklar tanımışlardı koskoca genel müdürü.
Korkarak uzaklaştılar hemen.
Müdür, inerek arabasından,
Yalvarırcasına seslendi çocuklara:

“Çocuklar korkmayın, gelin ne olur?
İncittim, üzdüm sizi; affedin beni.
Lütfen arabaya binin.
Biraz konuşalım sizinle olur mu? ”

Çocuklar ürkerekte olsa bindilere arabaya.

Müdür sordu: “Kardeş misiniz? ”
“Evet” dedi, erkek olan.
Müdür bey sormaya devam etti:
“Anneniz, babanız yok mu?
Bu saatte sizin okulda olmanız gerekmiyor mu? ”

Erkek çocuk cevap veriyordu:

“Amca, babamız hasta hem de çok hasta.
Annemiz öleli çok uzun zaman oldu.
Komşular, öksüsüz diye acıyorlar bize.
Ekmek, yemek yardımı yapmak istiyorlar.
Ama babamız kabul etmiyor yardımları.
Bir şiir ezberlemiş, bize onu öğretti, şöyle ki;

“Kim kazanmazsa bu dünyada ekmek parası;
Dostunun yüz karası,düşmanının maskarası.”

Yani amca biz kimseden bir şey almamalıymışız..
Kendi alın terimizle kazanmalıymışız.
Okula gitmedende ilim ögrenilirmiş,
Lakin çalışmadan ekmek kazanılmazmış...
Dilencilik çok çirkin bir şeymiş.
Eli, ayağı tutupta, aklı yeten kimse,
Çalışmak isteyipte, azmederse,
Allah bir kapı açarmış her zaman.
Çok şükür, yaşımız küçük belki,
Fakat elimiz, ayağımız sapasağlam.
Aklımızda çalışıyor pek hala.
Rızkımızın peşinden koşuyoruz;
Babamın ifadesiyle.”

Koskoca genel müdür utandı kendisinden.
Etrafında neler yaşanıyormuşta, haberi yokmuş.
O’nun için hayat ihalelerden,
Yeni yeni iş yerleri açmaktan,
Makam, mevki sahibi insanlarla toplantılardan,
Lüks mekanlarda eğlenmekten ibaretti.
Bu çocuklar, ona hayatın öteki yüzünü,
Gerçek ve acımasız tarafını hatırlattılar.
Müdür bey düşündü, taşındı.
Çocukları himaye etmeye karar verdi.
Çocukları okutacak, ihtiyaçlarını giderecek,
Her ne lazımsa yerine getirecekti.
Tüm bunları yardım olarak değil,
Bir nevi burs olarak verecekti çocuklara.
Çocuklarda eğitimlerini tamamlayıp,
İyi birer meslek sahibi olunca,
Borçlarını ödemiş sayılacaklardı
***************************


Kendi seyrinde yanan bir kırmızı ışık,
Hayata pamuk ipliğiyle bağlı iki yavruyla,
Koskoca genel müdürün hayatlarını degiştirdi.
Peki şu anda bile sokaklarda kalan,
Başlarını sokacak yuvaları olmayan,
Yuvaları olsada yiyecek, yakacak bulamayan,
Daha çocuk sayılabilecek yaşlarda çalıştırılan,
Hiç bir sosyal güvencesi bulunmayan,
Sevgiden, şevkatten uzak,
Umutları çalınmış,
Binlerce çocuğumuzun hali ne olacak?

14.10.2008
 
Yusuf Akkaya

Hislerim Dile Geldi isimli şiir kitabımda yer alan bütün şiirlerimi şahsıma ait olan aşağıdaki linkte bulabilir, okuyabilir ve yorumlayabilir, ayrıca isim belirterek paylaşabilirsiniz.
Yusuf Akkaya 
http://uyeler.antoloji.com/garsli36/