Gönderen Konu: Sorularla Kurban ibadeti - bilmediğiniz ayrıntı kalmasın !  (Okunma sayısı 4521 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı SadakatNet

  • Administrator
  • araştırmacı
  • *****
  • İleti: 298
    • http://www.sadakat.net

Sual: Kurbanlık hayvanın, satışı anında fiyatı belirlenmeyip kesilip eti tartı¬larak et miktarına göre bedelinin ödenmesi kararlaştırılırsa caiz olur mu?
                Cevap: Eğer muayyen, belirli bir hayvan üzerine pazarlık yapılıp satın alan kişi hayvanı kabz ederse (alıp götürürse) satılan hayvanın satış anında fiyatı bilinmediğinden "bey-i fasit olur. (Dürer. 2-169)
Bey-i fasit, satı¬cının izniyle müşteri kabz ettiğinde (teslim aldığında) müşterinin mülkü olur. Lakin temiz olmayan, haram bir mülkiyet olur. Yemesi helal olmaz. Hem satana hem de alana bu akdi bozmak vacip olur. (Dürru'I-Muhtar - Reddi'l-Muhtar. 5-89/90)
Bey-i fasit mülkiyet ifade ettiği için bu kurban caiz olur. (Fetava-i Hindiye, 5-302)
Ancak böyle bir kurban, sevap elde etmeye uğraşırken günah işlemeye sebep olup fesadı izale etmeden yenmesi bile helal olmadığına göre, buna ne derece caiz denebilir? O halde bu şekilde kurban alıp kesmemelidir.
Eğer pazarlıkta hayvan muayyen (belirtilmiş) olmazsa veya muay¬yen olsa bile müşteri hayvanı kabz etmezse o zaman satılan, mevcut olmayan et olduğundan bey-i batıl olup hiçbir şekilde caiz olmaz. Çünkü canlı hayvanın etini, derisini satmak batıldır. (Dürru'I-Muhtar, 5-63 - Dürerü'l-Hükkam tl Şerhi Mecelleti'l-Ahkam 1-326/327)
Eğer, "Pazarlık muayyen hayvan üzerine yapılırsa müşteri kabz et¬mese de bey-i fasit olur, batıl olmaz. Çünkü et değil, hayvan satılmıştır" denirse, deriz ki; bey-i fasit olduğunu kabul etsek dahi bey-i fasitte müşteri malı kabz edip teslim almazsa mülkiyet ifade etmez. Binae¬naleyh batıldan farkı kalmayıp asla caiz olmaz. Kesildikten sonra müşterinin malı olmuş olur.
Bey-i fasit ile bey-i batılın farklı olması Hanefi mezhebine göredir. Diğer üç mezhebe göre bey-i fasit de batıl hükmündedir. İkisi de aynı şeydir. (Kitabü'I-Fıkh ale'I-Mezahibi'l-Erbaa, 2/224)
 
1 - Soru: Kurban kesmenin hükmünü açıklar mısınız?
Cevap: Memleketinde mukim, hür, nisap derecesinde bir mala sahip bulunan bir Müslüman’ın kurban kesmesi vacibtir.
2 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeydin, kurbanının derisini satıp bedeli ile kendisi veya hizmetçisi için faydalanması caiz olmaz" (H.Ec. 2161)
Açıklama: Bu yasaklama, deri parasından faydalanma hususundadır. Fakat onun ile çanak vesaire gibi demirbaş bir şey almasına müsaade verilmiştir.
3 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeyd, kurbanının derisini evinde kullanarak faydalansa caiz olur" (H.Ec. 2161)
Açıklama: Deriyi tabaklayıp yaygı veya seccade olarak kullanmakta hiçbir kerahet yoktur. Engelleyici hükümler, derinin satılıp parasını harcamak istikametindedir.

4 - Soru: Koyun ve keçisi bulunan zengin bir kimse başkasından hayvan alıp besleyip (kurban olarak) kesebilir mi?
Cevap: Dilediği şekilde hareket edebilir. İster kendi sürüsünden tutup keser, isterse baskasindan satın alıp kurban eder.

5 - Soru: Nisaba malik olmayan bir fakir kurban kesse ne olur?
Cevap: Bazı kimseler, "fakirin keseceği kurban adak olur, etinden yiyemez" demişlerse de yenilebileceğini söyleyenler de vardır. Şayet fakir, adak yapmadan bir koyun almış ve kurban etmişse kendi ve aile efradı o kurbanın etini yiyebilirler. (Büyük İslam İlmihali, 7. kitap madde: 277)

6 - Soru: Benim üç daireli bir evim var. Bu dairelerden ayda 2.5 cumhuriyet altını geliyor. Şu anda bu dairelerin yapımı için 80 cumhuriyet altını borca girmiş durumdayım. Bu durumda bana kurban kesmek vacib midir?
Cevap: Sahibi bulunduğunuz üç daireden biri, asli ihtiyaç olarak sizin oturacağınız binadır. Geri kalan iki kat ise akar olup, bunların değerini borcunuzdan düştüğünüz zaman, kurban kesme nisabına malik olacağınız ortaya çıkmaktadır. Netice itibariyle, kurban kesmeniz vacibtir.

7 - Soru: Bizim buralardaki ihtiyarlar, "Biz eskiden kurbanları bir sene kendimize keser, bir sene kadına keserdik. Fakat simdi kurbanı erkeğin kesmesi lazımdır" diyorlar. Bu hususta bilgi verir misiniz?
Cevap: Kadın ve erkeğin her ikisi de zengin ise ikisinin de kurban kesmesi gerekir. Para kadının olur da kocası keserse, kadın borçlu kalır. Bunun aksi de böyledir. Yani para erkeğin olur da kurbanı kadın kesecek olursa erkek borçlu kalır.

8 - Soru: Bizim bu havalide bir durum var: Kurban kesecek şahıs, 15 gün varken tıraş olmaz, tırnak kesmez ve hamam yapmaz. Bu durum dinen doğru mudur?
Cevap: Kurban kesecek kimsenin, hacılara benzemek maksadı ile, Zilhicce ayı girdiğinden itibaren bayrama kadar tıraş olmayı ve tırnak kesmeyi bayram gününe kadar bırakması müstehabtir. Ancak, böyle yapacak bir kimse, Zilhicce ayı girmezden bir iki gün önce bu gibi temizlikleri yapmalıdır. Esasen uzamış tırnaklarını kesmek sünnettir. Sünnetin yapılması müstehabtan daha önde gelir. Yıkanmakta hiçbir mahzur yoktur.

9 - Soru: Bir adamın traktörü var. Ayni zamanda borçlu bulunmaktadır. Bu kimse kurban kesecek mi?
Cevap: Bir tek traktör, sahibinin çift aletidir. Bu sebeple kurban nisabında traktörün değeri hesaplanmaz. Başka borcu da bulunduğuna göre kurban kesmek vacib değildir. Onun elindeki traktör diğer sanatkarların aleti gibidir. Değeri ne olursa olsun kurban nisabına dahil edilmez.

10 - Soru: Babası zengin bulunan bir evlat, kendi mali olmadığı halde kurban kesebilir mi? Babasından izinsiz veya izinli olarak mi kesmesi gerekir, bu hususta ölçü nedir.
Cevap: O kimse, kurban kesmek mecburiyetinde değildir. Fakat, kendi parası ile kurban alıp kesebilir. Bunun için babasından izin alması da gerekmez.

11 - Soru: Ölmüş babası için kurban kesiyorlar. Önce kendisine kesmek şart mıdır? Yoksa kendisine hiç kesmeden ilk olarak ölmüş babasına (veya annesine) kesebilir mi?
Cevap: Zengin olan bir kimse, kendisine kurban kesmekle beraber, babasına da kesecek olsa caizdir. Fakat, kendisi için keseceği kurbanı, babası adına kesmesiyle kendisi borçlu kalır.

12 - Soru: Bir şahıs, kendi evinde beslediği ve iki yaşını doldurmuş bir sığırı kurban etmek istiyor. Fakat yalnız sahsına çok olacağı için dışardan yanına altı kişi daha temin edip, hepsinin niyeti kurban olarak kesmek şartı ile ortak olsalar ve hayvan sahibi diğerlerinden hisselerine düşen parayı alıp bu hayvani kurban olarak kesseler bu kurban caiz olur mu?
Cevap: Evet, caiz olur. Ancak bu, kerahetle caiz olan bir müsaade olmaktadır. Çünkü önce kurban olarak kesmeye karar vermiş, sonra hayvanin tutarı fazla gelince cimrilik hissine kapılmış ve kendine ortak aramaya kalkmıştır. Allah (cc) yolunda cimriliğe kapıldığı için kerahetle caiz olmaktadır.

13 - Soru: Hz İsmail'e bedel olmak üzere taraf-i ilahiden gönderilen koç nereden gelmiştir ve kime ait idi?
Cevap: Maide suresinin 27. Ayet-i Kerimesinde geçen ve Hz. Adem'in iki oğlundan biri olan Habil'in Allah (cc) için takdim ettiği koçtur. Kabil, ziraatçı idi. Habil ise koyunculuk yapıyordu. Kabil, bir tutam başak ile; Habil de bir koyun takdim etmek suretiyle Allah'in (cc) rızasına yaklaşmak istemişlerdi. Kabil iman etmiş olmadığı için onun Allah (cc) için ayırdığı bir tutam başağı değil, Habil'in koçu kabul olundu ve Hz. İsmail'in bıçaktan kurtarılacağı zamana kadar cennette otlamıştı. İste bu koç, iki defa Allah (cc) yolunda takdim olunmuştur. (Tefsir-i Kurtubi, c. 6, s. 1347)

14 - Soru: Hz. İbrahim ve Hz. İsmail A.S.dan önceki insanlar kurban kesiyorlar mıydı?
Cevap: Evet, yeryüzünde insanoğlu varolduğu günden beri semavi dinlerin emirlerine uyarak kurban kesildiğinin izlerine rastlanmaktadır. Sure-i Maide'nin 27. ayetinin tefsirinde Hz. Adem'in oglu Habil'in bir koçu kurban ettiği (Kurtubi tefsirinin c. 6, s. 134)'de ifade edilmektedir.

15 - Soru: Bir kimsenin, babasından ayrı, evi ve kazancı var. Fakat aralarında karşılıklı yardımlaşma eksik değil. Söz temsili, babası köyde
olgununun, bulgur ve tarhana gibi senelik iaşesini temin ediyor; oğlu da gerekli para yardımında bulunuyor. Çocuk, babasının mali bulunan bir koyunu, para karşılığı satın alıp kurban olarak kesebilir mi?

Cevap: Bir çocuk, babası ile ticari muamelede bulunabilir. "Aldım sattım" diye yaptıkları akid geçerlidir. Bu sebeple, babasının sattığı bir koyunu, bedeli karşılığında satın alıp, kurban etmesinde hiçbir mahzur yoktur. Aralarında cereyan eden yardımlaşma ise karşılıklı hediyeleşmedir.

16 - Soru: Kendine kurban düşen bir babanın, yanında beraber oturdukları bir de oğlu var. Bu oğlan, babasından ayrı kurban kesecek mi?
Cevap: Eğer oğlanın kendisine mahsus nisab miktarı kadar parası varsa kurban kesmesi icap eder. Ayrı ev sahibi olmak şart değildir. Hanefi mezhebine göre, bir evin içinde kaç tane zengin varsa, hepsine ayrı ayrı kurban kesmek icap eder. Şayet bu baba-oğul, Şafii mezhebinde ise babanın kestiği kurban hane halkı için yeterlidir. Zira, Şafii mezhebine göre kurban, sünnet-i kifayedir.

17 - Soru: Bir kimse malini ve mülkünü satıp bir araba veya benzeri bir vasıta satın almış. Bundan başka kaynağı da yok. Bu kimseye kurban kesmek vacib midir?
Cevap: O vasıtadan başka elinde nisab miktarı kadar para yoksa kurban düşmez. Şayet bahsi geçen miktarda parası varsa kurban kesmesi gerekir.


18 - Soru: Bu kurbanın bayram günü kesildiğine dair Resulullah (sav) veya ashaptan bir delil gösterir misiniz?
Cevap: Hanes (ra), Hz. Ali'yi (ra) iki adet koç keserken görmüş, "Bu nedir?" diye sorduğu zaman, Rasulüllah'ın (sav) kendisi için kurban kesivermesini vasiyet ettiğini haber vermiş ve bu vasiyeti için birini onun adına kestiğini söylemiş. (Sünen-i Ebu Davud, c. 3, s. 94).
Bu hadis, hem Resulullah Efendimiz'in (sav) vasiyette bulunması suretiyle hem de sahabenin fiiliyle ölü için kurban kesmenin meşruiyetini ortaya koymaktadır. (Daha geniş bilgi için Kırk Mevzuda Kırk Hadis kitabimizin 159. sayfasına bakiniz)

19 - Soru: Bir kadının 80.18 gram altını olsa, ona zekat farz olduğu gibi kurban kesmek de vacib olur mu?
Cevap: Bu miktar altını bulunan bir kadına, zekat farz ve kurban kesmek de vacib olur.

20 - Soru: Sığır veya deveyi ortaklaşa kesecek olanların hepsinin aynı niyette kesmeleri şart midir? Sualimi biraz açmak istiyorum. Biri zenginliğin gerektirdiği uhdiyye kurbanı, diğeri haccı kiran için kesilecek kurbanı, bir başkası akika kurbanı gibi niyetlerle ortaklasa deve veya sığır kesebilirler mi?
Cevap: Cenabı Hakka yakınlık niyetiyle kesilecek kurbanların hepsinde ortaklık caiz görülmüştür. İbadetlerin müttehit olması, hepsinin ayni kurban çeşidine ait olması muvafık ise de şart değildir.

21 - Soru: Kurban nisabına ilk defa sahip olan bir kimsenin, kurban kesmesinin vacip olması için bir yıl beklemesi gerekir mi?
Cevap: Hayır, böyle bir şart yoktur. Hatta bayram günlerinde bile bu miktar paraya sahip olacak bir kimse, derhal kurban kesme mükellefiyeti altına girer. Kurban nisabında nema şartı aranmadığı gibi, havelan-i havil (yıllanmış olma) şartı aranmaz ve havayic-i asliyyeden fazla olarak bulunan giyecek ve meskenler bile kurban nisabına katılarak hesaplanır.
22 - Soru: Fakir bir kimsenin aldığı kurbanda, kurban olmaya engel teşkil eden ayıplardan biri, alındıktan sonra hasıl olsa, onu kurban olarak kesmesi caiz olur mu?
Cevap: Bir iş daraldığı zaman kolaylaşır, kolaylaştıkça daralır. Fakirin mali durumundaki darlık, mükellefiyetinde genişlik meydana getirir. Bu itibarla onun aldığı kurbanda meydana gelen bir ayıp, onu kurban etmesine engel olmaz. Hatta fakir bu ayıplardan biri kendisinde bulunan bir hayvani alıp kurban etse de caizdir. (Büyük İslam İlmihali, Kurban bahsi, madde: 13)
23 - Soru: Bir kimsenin kendi malından alacağı kurbanlıklardan birini veya deve, sığır gibi hayvanlardan bir hissesini küçük çocuğu için kurban olarak kesmesi caiz midir?
Cevap: Evet, caizdir.
24 - Soru: Bir fakir bir kurban satın alsa, aldığı kurbanlık kaybolsa, onun yerine başka bir hayvan alıp kestikten sonra ilk aldığı bulunsa ne yapması gerekir?
Cevap: Bulunan bu kurbanlığı da kesmesi gerekir. Çünkü, kendisine kurban vacip değil iken aldığı bu kurbanlık kurban olarak belirlenmiş ve kurban olmasını iltizam etmiş olmaktadır. Ayni durum zenginin başına gelse, bulunan kurbanlığı kesmesi gerekmez. Zira onun yerine başkasını almış, kesmiş ve kurban vecibesini yerine getirmiş olmaktadır.
25 - Netice Fetvalarından: "Zeyd, kendi malından bir koyun satın alıp ölmüş bulunan bir kimse için Kurban Bayramı gününde kurban etse, o kurbanın etinden kendisinin yemesi ve başkasına yedirmesi caiz olur" (H.Ec. 2161)
Açıklama: Bu cevaz, "kendi malından" kaydı ihtirazisinden de anlaşıldığı üzere, kişinin bir hayırhahlık olarak kendi parası ile alıp kesmesi halindedir. Ölen kimsenin vasiyeti üzerine, onun bıraktığı paradan kesmesi halinde, kesiveren şahıs o kurbanın etinden yiyemez. Bir de bu kurbanın bayram günlerinden birinde kesilmesi gerekir. Halkın arasındaki arife günü kesileceğine dair kanaat yanlıştır.
26 - Behce Fetvalarından: "Zeyd, kurban yapmak için aldığı koyunu, "İnşAllah bayram namazından sonra gelir keserim" diyerek medrese talebesinden Amr'a emanet olarak bıraksa, Amr, Zeyd gelmeden önce ve Zeyd'den izinsiz o koyunu Zeyd için kesmiş olsa, Zeyd'den kurban (borcu) düşmüş olur" (H.Ec. 2161)
27 - Ali Efendi Fetvalarından: "Küçük (yastaki) çocuğun babası, çocuğun malından bir kurban satın alıp, çocuk için Kurban Bayramı günü kesse, ödeme (cezası) lazım gelmez" (H.Ec. 2161)
Açıklama: Zengin olan çocuğa kurban lazım gelmez. Hal böyle iken, babası onun malından ve onun adına kurban alıp kesecek olsa onu ödemekle cezalandırılmaz. Esasen çocuğa kurban vacip olup olmadığı Hanefi müctehidleri arasında ihtilaflıdır. İmam-ı Azam ve İmam Ebu Yusuf'a göre, zengin bulunan çocuk için kurban vaciptir, kesilir. Zira bu iki müçtehide göre buluğ şart değildir. İmam Muhammed buluğu ve akıllı olmayı şart olarak kabul etmiştir. Bu sebeple çocuk için kurban kesmek gerekmez. Velisi kesecek olursa ödemesi icap eder. Fetva, İmam-ı Azam ve İmam Ebu Yusuf'un görüşleri esas alınarak verilmiş olmaktadır.
28 - Soru: Kurban kesecek sahsın akilli olması şart midir? Zengin bulunan bir mecnunun malından sadaka-i fıtır verildiği gibi, velisi tarafından kurban da kesilecek midir?
Cevap: İmam-ı Azam ile İmam Ebu Yusuf kurbanın vücubunda akıllı olmayı şart koşmamışlardır. Velilerin bunlar adına kurban alıp kesivermesi icap eder. İmam Muhammed kurbanın vacib olması için, mükellefin akıllı ve buluğ çağına ulaşmasını şart koşmuştur. Fetva da buna göre verilmiştir.
29 - Ali Efendi Fetvalarından: "Küçük çocuğun malından kurban vacip olmaz" (H.Ec. 2161)

30 - Soru: Zengin şahsin almış olduğu kurbanlık arife günü ölmüş olsa, yerine başka alıp kesecek mi?
Cevap: Evet, kesmesi gerekir.
31 - Soru: Fakirin aldığı kurban, kesilmeden önce ölmüş bulunsa, yenisini alıp kesmesi gerekir mi?
Cevap: Hayır, gerekmez. Çünkü fakire esasında kurban vacib değildir. Almış olduğunun ölmesi halinde tekrar alması icap etmez.
33 - Soru: Ehl-i kitabın kestiği yenilir, deniliyor. Bunun dayandığı bir şart var mıdır?
Cevap: Elbette vardır. İslami boğazlama usulüne uygun olarak kesilmesi gerekir. Bu usul, kesecek ehli kitabin (Hıristiyan veya Yahudicin) "Bismillah" veya bunun karşılığı olan bir sözü kendi diline göre söylemesi ve hayvanın boğazından kesmek suretiyle nefes ve yem boruları ile Vedecan adı verilen iki damarın kesilmesi gerekir. Bu usul terk edilecek olsa; yani "Bismi Rabbine'l-mesih" diyerek kesmiş olsa, bahsedilen borular ve damarlar kesilmiş olsa bile gene yenilmez. Veya hayvanın başına tokmakla vurup öldürdükten sonra boğazını kesmiş olsa "Natiha" durumuna geleceği için yenilmez. Birinci sıkta, o kimse "İsa A.S.’ı Rab" kabul ettiği; ikinci sıkta, boğazlamayı peşinen terk ettiği için kestiği yenilmez.

34 - Soru: Ehl-i kitap bu usule riayet edecek olsa onun kesmesi, bir Müslüman’ın kesmesine denk olabilir mi?
Cevap: Meselenin çok hassas bir noktasından yakalamış oldunuz. Bu hususta İmam Malik'in görüsü, ehl-i kitap, bahsedilen şartları yerine getirse bile, Müslümanların yiyeceği hayvanı kesmesi caiz değildir. Hanefi, Şafii ve Hambeli mezheplerine göre kerahet vardır.

35 - Abdürrahim Fetvalarından: "Kurbanın etinden hibe yolu ile gayrimüslimlere vermekte beis yoktur" (H.Ec. 2161)
Açıklama: Nezaket dini olan İslam, komşulardan gayrimüslime bile vazifelerimizin olacağını açıklamıştır. Onlara sadaka verilemeyeceğini açıklayan dinimiz, hibe yolu ile bir şey verebileceğimizi, hatta bu niyetle kurban etinden de ikramda bulunabileceğimizi hükme bağlamıştır.

36 - Soru: Bir aile reisi hacca gitse, evdeki evladı onun adına kurban keser mi, kesmese de caiz olur mu?
Cevap: Malin sahibi, hacca gittiği zaman, misafir durumunda olduğundan, memleketindeki çocukları onun namına kurban kesmezler. Şayet o kimse, Mekke-i Mükerreme'de 15 gün veya daha fazla kalmaya karar vermiş ise o zaman kendisi Mekke'de haccın kurbanından başka bir de "Udhiyye" kurbanı keser
 
KURBAN HANGİ HAYVANLARDAN KESİLİR?
1 - Soru: Mandadan kurban olur mu?
Cevap: Manda sığır cinsindendir. Bu sebeple kurban edilmesinde hiçbir mahzur yoktur. İki yaşını doldurup üç yaşına basmış ise yedi kişi için kurban olur. (Büyük Islam Ilmihali, Kurban bahsi, madde: 6)
2 - Soru: Bazı kitaplardan okuduğuma göre, inek 2 yaşında kurban ediliyor. Bir sığır var, iki yaşına girmeye yirmi gün kalıyor. Bu hayvani kurban edebilir miyiz? Koyundaki hüküm, kıyas yolu ile bunda da tatbik edilebilir mi?
Cevap: Sığırın kurban edilebilmesi için en az iki yaşını doldurmuş ve üçüncü yaşa basmış olması lazımdır. Aksi halde kurban edilemez. Koyundaki istisnai hüküm keçiye, sığır ve deveye uygulanamaz.
3 - Soru: Bir kimse, kurban olarak aldığı hayvani satıp yerine başkasını alabilir mi?
Cevap: Böyle bir hareket, Imam Ebu Yusuf'a göre caiz olmaz. Imam-i Azam ve Imam Muhammed'e göre kerahetle caiz görülmektedir.
4 - Soru: Hayaları burulan bir koyun veya sığır kurban olur mu?
Cevap: Evet olur. Çünkü burulmuş bulunan bir hayvanin değeri düşmez. Bilakis kıymeti artar. Bu sebeple, burulma işi hayvan için bir ayıp sayılmamaktadır.
5 - Soru: Koyun, keçi ve sığır gibi hayvanların "Sadme" sayılmaları için ne olması gerekir?
Cevap: Halkın umumunun istifadesine terk edilmiş merada altı aydan fazla otlatılan ve nesli, sütü ve semizleşmesi için elde bulundurulan hayvanlara "Saime" denilmektedir.
6 - Soru: Dişleri olmadığı halde kendisini doyuran ve yürümeye muktedir olan hayvanı kurban etmekte bir mahzur var mıdır?
Cevap: Dişlerinin tamamı veya ekserisi dökülmüş bulunan bir hayvan, ayıplı olması itibariyle, kurban yapılamaz. Karnını doyurabilmesi bu hükmü değiştirmez.
 
KURBAN KESİLİRKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
1 - Soru: Bir Hıristiyan, koyun veya sığır keserken "Bismillahillezi salisü selaseh" diyerek kesecek olsa, kesilen hayvani yemek helal olur mu?
Cevap: Olmaz. Çünkü bunda Allah’ın (cc) adını anmış olmamakta, ilahlaştırılan Hazret-i İsa’nın adına kesilmektedir. Bu sözde sirk tasrih edilmekte bulunduğundan onun kestiği Allah'tan (cc) gayrisi adına kesilmiş olmaktadır. Zira bu söz, "Üçün üçüncüsü bulunan Allah (İsa)'nın adi ile" manasını ifade etmektedir.
2 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, kendi parası ile, küçük (yastaki) oğlu için kurban kesecek olsa, etini kendi kurbanının eti gibi sarf eder" (H.Ec. 2161)

3 - Soru: Kurban Bayramı günü Lavarpiye'de kurban edilmek üzere bir boğa aldılar. Bu hayvan, çok tavlı olduğu için, kesileceği sırada arkadaşların ellerinden kaçtı. Tutamayınca polise haber verdik ve polis ayaklarından vurdu, öylelikle kestik. Biz olur fetvasını verdik, ama bir de size soralım dedik. Ne dersiniz?
Cevap: Hayvanın sakatlanması suretiyle kesimine gidildiği için kerahetle caiz olur.
4 - Soru: Benim bir ineğim var. Kurban almak isteyen beş kişi ile yaptığım pazarlıkta kendim de kurban hisselerinde ortak olarak katılmak üzere, beş kişiye ortak olabilir miyim?
Cevap: Evet, olabilirsiniz. Bu beş kişi ile yaptığınız pazarlık ile vardığınız karar, karşılıklı rıza esasina, icap ve kabule dayanan kafi fiyattır. Onlardan aldığınız bedel karşılığı, bu beş kişiyi o hayvanin kurban edilmesine ortak almanız caiz olur.
5 - Soru: Bir binek hayvanını veya bir deveyi yedi kişi kurban edebiliyor da 8 kişi veya 10 kişi neden ortaklaşmıyor?
Cevap: Peygamber Efendimiz’in (sav) zamanında bir deve veya sığır ancak yedi kişi için kurban edilmiş bulunmaktadır. Bu sebeple bir deve veya sığır, en fazla yedi kişi için kurban edilebilir. Bu husustaki ortaklık, şahısların arzusuna değil, dinimizin müsaadesine bağlıdır.
6 - Soru: Kurban kesilmesi için belirli bir vakit var midir?
Cevap: Evet, vardır. Bayram namazı kılınan yerlerde, namazı takiben kesilecektir. Çadırda yasayan göçebelerin, tedavi maksadı ile veya keyfi olarak bir dağ başında meskun bulunmayan başka bir yerde çadır kurmuş bulunan "asri haymenisin"ler, bulundukları yerde bayram namazı kılınmadığı için, bayram günü tanyeri ağardıktan sonra kurbanlarını kesebilirler.
7 - Soru: Kurbanı keserken ne okumak gerekmektedir?
Cevap: "Bismillah, Allahu Ekber" demek gerekir. Bunu takiben, "Benim namazım, haccım ve kurbanım, hayatim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur" mealine gelen ayeti okumak münasiptir.
8 - Soru: Misafir olan kurban kesemez diyorlar, bu söz doğru mu?
Cevap: Bu iddianın izaha ve düzeltmeye ihtiyacı vardır. "Kesemez" değil, "Misafir bulunan kimse, kurban kesmekle yükümlü değildir, kesmediğinden dolayı sorumlu değildir." Kendiliğinden kesecek olsa, nafile kurban sevabına erişir.
9 - Soru: "Yurtdışında kesilen kurbanlar, makbul değildir. Zira fakir payı için verilecek üçte bir pay kime verilecek? Burada ise fakir yok" diyerek bazı kimseler fetva vermeye kalkıyor. Kafi olarak, kesilip kesilmemesinde bir mahzur olup olmadığını açıklar misiniz?
Cevap: Böyle bir fetva tamamen yanlıştır. Yarim bilgili doktor insani candan, yarim bilgili kişi de insani dinden edermiş. Kurbanın kesilmesi vacibdir. Kan akıtılmakla bu vacib yerine gelmiş olur. Etinin üçte birinin fakirlere dağıtılması ise sünnettir. Sünneti yapmaya imkan bulunmuyor diye vacibi de terk etmek, yersiz ve dine uymayan bir davranıştır, isterseniz orada kesersiniz, dilerseniz parasını Türkiye'ye gönderip bir kimsenin vekaleti ile burada da kestirebilirsiniz. Yanlış sözlere kanarak dini vazifenizi ihlal etmeyiniz.
10 - Soru: Kurban etinden en yakın komşuya ikram edilse ve o kimse de verilen eti içki ile meze yaparak yese, bundan eti veren kimseye bir vebal gelir mi?
Cevap: O şahsin böyle yapacağını kati olarak biliyorsanız, sadaka olarak vermeyiniz. Ancak hediye niyeti ile verebilirsiniz. Zira gayrimüslim bir komşuya bile kurban etinden hediye niyetiyle verilebilir.
11 - Soru: Bir sığır azami yedi kişi için kesilir, bunu biliyoruz. Bundan daha az olmak üzere tek veya çift kişilerin ortaklık yapmalarında bir engel var mi? Bunlar etleri nasıl taksim ederler?
Cevap: Hiçbir engel yoktur. Etlerini terazi ile tartarak taksim ederler. Terazi bulunmadığı takdirde göz kararı ile taksim edilip ciğer, kelle, dalak, böbrek gibi sakatat, payların üzerine ilave edilerek, biraz fazla giden kimsenin fazla yemiş olma ihtimali önlenmiş olur.
 
 
 
HAYVAN KESIM ÂDABI
1 - Soru: Eti yenen hayvanlardan birisini keserken besmele çekmekle beraber hangi aletler ile kesilecek olursa eti yenilebilir mi? Bıçakla kesmek şart mıdır? Zaruret olduğu yerde keskin taş veya odun ile boğazından azıcık kan çıkartılsa eti yenir mi?
Cevap: Kesim işi için bıçak tercih edilmelidir. Bıçak bulunmadığı zaman cam, keskin taş, teneke ve benzeri bir şeyle hayvani boğazlamak caiz olur. Fakat odun ile birazcık kan çıkarmak, kesmek için yeterli değildir. Yem ve nefes boruları ile "Vedec" adi verilen iki damarın kesilmesi gerekir.
2 - Soru: Eti yenen hayvanlardan ölmek üzere bulunan bir koyun, kesilecek bir alet bulunmazsa, bu hayvanın murdar olmaması için, iğne ve başka bir şeyle herhangi bir yerinden kan akıtılsa etini yemek caiz olur mu?
Cevap: Bıçak bulunmadığı takdirde keskin bir taş, cam ve benzeri bir şeyle usulü dairesinde (yem ve nefes borularıyla vedec adi verilen iki damarı kesmek suretiyle) boğazlamak gerekir. İğne ile hayvan boğazlanmaz. Batırmak suretiyle kan çıkması ise kesme yerini tutmaz. Bu itibarla hayvanin vücuduna iğne batırılarak kan çıksa da onu yemek helal değildir.
3 - Soru: Can vermekte bulunan bir sığırın yanında bir erkek bir de kadın var. Erkek cünüp bulunmaktadır. Bu hayvanı hangisinin kesmesi gerekir?
Cevap: Cünüp olmak, kurban kesmeye mani hallerden değildir. Kesme işini hangisi daha iyi biliyorsa o keser.
4 - Soru: Bir Hıristiyan, sadece Hazret-i İsa’nın adını anarak veya Allah’ın (cc) adını anmakla beraber buna Hazret-i İsa’nın ismini de eklese kestiği yenilebilir mi?
Cevap: Yenilemez. Çünkü, kesilen hayvanın üzerine sadece Allah Teala'nın (cc) adının anılması, başka bir şeyin veya kimsenin isminin eklenmemesi şarttır.
5 - Netice Fetvalarından: "Kesilen hayvan üzerine besmele çekmekte, vav'siz olarak Bismillah Allahü Ekber, demek müstehabtir" (H.Ec. 2161)
Açıklama: Bahsi geçen vav, "Bismillah" dedikten sonra "Ve Allahü Ekber" demeyip fetvanın metninde belirtildiği şekilde vavsız olarak telaffuz edilecektir. Müstehap olan sekli budur.
6 - Soru: Bir kimsenin üzerinde çekirge öldürmekten veya balık temizlemekten dolayı kan bulaşmış olsa namazına engel olur mu?
Cevap: Olmaz. Bunlar için istisnai hüküm vardır.
7 - Soru: Almanya'da kesilen hayvanların eti yenir mi? Bu hayvanlar besmelesiz kesiliyor. Canlı olarak alıp kendimizin kesmesi kanunen yasak. Et yemesek olmuyor. Bu hususta ne dersiniz?
Cevap: Orada kesilen hayvanların, İslami usul dışında kesilmekte ve başlarına tokmak gibi bir şeyle vurulup öldürülmekte oldukları ifade edilmektedir. Kendiniz salhaneye götürüp kesin veya oranın idari makamlarına duyurup din adamlarınıza kestirin.
8 - Soru: Bir koyun, güneşin sıcağından veya kan çarpmasından dolayı baygınlık geçirse, sahibi kesici bir alet bulup bu hayvanı boğazladığında koyundan az miktar kan çıksa ve hayvanda hareket eseri de olmasa eti satılabilir veya yenilir mi?
Cevap: Sorunuzdaki "hareket eseri olmasa" tabiri, hükme ışık tutmaktadır. Zira yaşadığı bilinmeyen ve kesimi sırasında kan akmayan bir hayvanin; ağzını açması, ayağını uzatması, gözünü açması ölmüş bulunduğunun alametidir. (Nimetü'l-İslam, 2. kısım, s. 113)
9 - Soru: Bir sığır veya manda, yahut keçi veya koyun, akşamdan kesilip sebepsiz veya bir mazeretten dolayı sabahleyin yüzülse eti yenmez deniliyor. Biz ise yenilir biliyoruz. Bu hususta ne dersiniz?
Cevap: Hayvanda kokma olmadıkça yenilebilir. Zira onun yenilmesi için şart bulunan "boğazlama" yerine gelmiş ve necis kan akmıştır.
10 - Soru: Bir kimse hayvani keserken "Allahü azam" dese kafi gelir ve hayvanin eti yenir mi?
Cevap: Evet, Allahü azam, Allahür-Rahman, Allahürrahim dese tekbir için yeterli olur ve hayvanın eti yenir.
11 - Behce Fetvalarından: "İçinde olan kurdun ölmesi için, ipek kozasını güneşe koyup, içindeki diri olan kurdun ölmesine sebep olmakta (dinen) bir mahzur yoktur" (H.Ec. 2164)
12 - Soru: Nefes ve yem borularının yarıları ve damarların yarısı kesilmiş olsa hayvanin eti helal olur mu?
Cevap: Olmaz. Zira kesilen hayvanin etinin helal olması için, sayılan borular ile damarların tamamının veya ekserisinin kesilmiş olması gerekir. Yarı için tamamının hükmü verilmez.
13 - Soru: Bir şahıs, hayvan kesiminde, besmelenin Türkçe’sini söylemiş ve diğer dillerden biri ile besmelenin manasını ifade eden cümleyi söylemiş olsa, besmele yerini tutar ve hayvanin etini yemek helal olur mu?
Cevap: Evet, yeterli olur ve bu şekilde kesilen hayvanin etini yemek helal olur. Böyle söylenmesi ister Arapça’yı iyi becerdiği halde böyle söylemiş olsun. Kesilen hayvanın yenilmesinde yeterli olur.
14 - Soru: Bir kimse besmele yerine "Alla-hümmağfirli" dese, besmele yerine geçer mi?
Cevap: Geçmez. Çünkü hayvan kesen kimsenin Allah’ın (cc) adını anmakla O'nu hulûs ile tazim etmeyi kast etmiş olması gerekir.

SADAKATFORUM.COM
« Son Düzenleme: 13 Eylül 2013, 00:11:59 Gönderen: SadakatNet »
Sadakat Yönetim Kurulu