Komşu; ev, işyeri, arazi, köy, şehir ve ülke bakımından birbirine yakın olan kişilerin ve ailelerin her birine verilen isimdir.
Günümüzde komşuluk ilişkileri, maddeci, menfaatçi bir mantıkla ele alınarak tam bir ticaret ilişkisine dönüştürülmüştür.
Günümüzde hızlı şehirleşmenin, şehir yapılaşmasının ve değişen iş hayatının komşuluk ilişkilerini olumsuz yönde etkilediği görülmektedir. Aynı apartmanda yaşadık-ları halde yardımlaşma, dayanışma bir tarafa tanışmayan, konuşmayan insanlar bulunmaktadır.
İslamî anlamda yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, acıya ve sevince ortak olma amacı olan komşuluk geleneği, çıkarcı düşünceyle birlikte “altın günü”, “döviz günü” hâline getirilerek ticari bir zemine oturtulmuştur.
Dolayısıyla merkezinde maddî beklentiler olan bu ilişkilerin içeriğini de aynı düşünceler belirlemektedir.
Komşuluk ilişkilerindeki bozulma kentlerden giderek ilişkilerin çok daha güçlü olduğu köylere kadar uzanabilmektedir. Dayanışmanın, yardımlaşmanın en güzel örneklerinden olan “imece” geleneği bile giderek yok olmaktadır.
İyi komşuluk ilişki-leri mutluluk ve sevincin paylaşılmasında, sıkıntı ve kederin göğüslenmesinde ayrı bir öneme sahip olduğundan fert ve ailelere toplum içinde destek olur. ailelerin huzur ve güven içinde yaşamaları açısından da önemlidir. Kötü komşuluk ilişkileri de sürekli rahatsızlık, güvensizlik ve yalnızlık hissi uyandırır.
Kültürümüzdeki süzülmüş bir anlayışın ifadesi olan,
“Ev alma, komşu al”
özdeyişi, komşuluk ilişkilerinin her iki yönü açısından da son derece isabetli bir tesbiti dile getirmektedir.
Yine dilimizdeki :
“Komşu komşunun külüne muhtaçtır”
“Komşuda pişer, bize de düşer”
gibi özdeyişler ve sık gelip gitmeleri anlatmak üzere,
“Komşu kapısına çevirmek”
ve benzeri deyimler, komşuluk ilişkilerinin anlamını ve boyutlarını göstermek bakımından önemlidir.
İslamiyet komşu hakkına, komşularla iyi geçinmeye çok büyük önem vermiştir.
Kur’an-ı Kerim’de Allah’a imanı emreden ve şirki yasaklayan ifadelerin hemen arkasından anne babaya iyi davranmak ve komşuya iyilik yapmak emredilmektedir. Nitekim Nisa suresinde Yüce Allah,
“Yalnız Allah’a ibadet edip O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anneye, babaya, akrabalara,
yetimlere, fakirlere, yakın komşulara, uzak komşulara, yol arkadaşlarına, garip ve yolculara,
ellerinizin altındakilere (köle, cariye, hizmetçi ve işçilere) de güzel muamele edin. Allah, kendini
beğenen ve övünüp duranları sevmez.” Nisa, 4/36.buyurur.
Bu ayette geçen komşu kavramı hakkında farklı yorumlar yapmlışdır
1. Hz. Ali (r.a) çevrede “sesimizi işiten herkesin”komşu olduğu görüşündedir.
2. Hz. Aişe (r.a) da her taraftan kırk evin komşu olduğunu ve bunların komşuluk hakkına sahip bulunduklarını bildirmiş, Evzâî ve Hasan Basrî de bu görüşübenimsemişlerdir. Ayrıca, komşu tabiri, hiçbir ayırım yapılmadan, Müslüman kâfir, âbid fâsık, dost düşman, yerli yabancı, iyi kötü, yakın uzak bütün komşuları içine alır. Miras, Kamil, Tecrid-i Sarih Tercümesi, İst., 1982, XII, 130.
3. Hz. Peygamber de: “Cebrail (a.s) durmadan bana komşuya iyilik etmeyi tavsiye ederdi. Bu sıkı tavsiyeden, komşuyu komşuya mirasçı kılacağını zannettim.” Buhârî Edeb, 28; Müslim, Birr ve Sıla, 1403 buyurur.
Peygamberimiz’in, “Komşu-su elinden, dilinden emin olmayan kişi mümin sayılmaz” (Buhârî, “Edeb”, 29)
Resûlullah’ın “Allah’a ve âhiret gününe inanan kimse komşusuna ikramda bulunsun” (Buhârî, “Edeb”, 31)
Dinimizde her şeyin bir adabı olduğu gibi komşu ilişkilerinin de bir adabı vardır.
Resûl-i Ekrem komşusunun, kendisinde ne gibi hakları bulunduğunu soran bir sahabiye şöyle cevap vermiştir
1. Hastalandığında geçmiş olsun ziyaretine gitmek.
2.Öldüğünde cenazesinin kaldırılmasında bulunmak.
3. Borç istediğinde vermek.
4. Darda kaldığında yardımına koşmak.
5. Bir nimete kavuştuğunda tebrik etmek.
6. Başına bir musibet geldiğinde teselli etmek.
7. Evi onun rüzgârını (güneşini, manzarasını) engelleyecek şekilde yüksek yapmamak.
8. Ne pişirdiğini ona belli etmemek, belli ederse pişirdiğinden ona da vermek. (Mecma‘u’z-zevâ’id, VIII, 168-170).
Peygamber’in bu tavsiyesi komşuluk ilişkilerine oldukça kuşatıcı bir çerçeve çiz-mekle birlikte, komşunun komşu üzerindeki bütün hakları-nı saymayı değil belki önemli olanlarına örnek kabilin-den işaret etmeyi amaçlar. Bu itibarla bir müslümanın, din ve dindarlık farkı, kültür ve bölge farkı gözetmek-sizin bütün komşularıyla iyi ilişki içinde olması, İslâm’ın yardımlaşma, dayanışma, zarar vermeme, küs durma-ma ilkeleri doğrultusunda hareket etmesi, bu konudaki örf ve âdeti ihmal etmemesi gerekir.
Komşuluk ilişkilerinin müsbet yönleri hakkıyla gerçekleştirilemese de, hiç değilse olumsuz yönlerinden kaçınmak mümkündür. Bunun için kom-şuları rahatsız edecek davranışlardan, evin içinde bile olsa yüksek sesle konuşmaktan, televizyon, teyp gibi cihazların sesini
yükseltmekten ve ne türlü olursa olsun gürültü yapmaktan kaçınmak gerekir. Allah katında da kul katında da hakkında komşularının iyi şahitlik yaptığı bir kişi olmaya çalışmak yeterlidir.
Muhayyisa'nın küçük oğlu Hayber'in kapısı önünde maktul bulundu. Resulullah (sav): "Öldüren hakkında iki şahid bul, katili sana ipiyle teslim edeyim!" buyurdu. Muhayyısa: "Ey Allah'ın Resulü! Biz nereden iki şahid bulalım? Zira onların kapıları önünde katledildi" dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Öyleyse elli kere kasame yemini edersin" buyurdular. Muhayyısa: "Ey Allah'ın Resulü dedi, ben bilmediğim bir kimse hakkında nasıl yemin ederim?" Aleyhissalatu vesselam: "Onlardan elli kasame (KATİLİ BİLİNMEYEN KİMSENİN BULUNDUĞU, ŞÜPHELENİLDİĞİ MINTIKA HALKINDAN ELLİ KİŞİYE YEMİN ETTİRMEK) yemini talep edersin" buyurdular. Muhayyısa: "Ey Allah'ın Resulü! Onlar Yahudidir, biz onlara nasıl yemin teklif ederiz?" dedi. Bunun üzerine ölenin diyetini Aleyhissalatu vesselam onlara (Yahudilere) hükmetti ve yarısıyla onlara yardımda bulundu.
Nesai, Kasame 4, (8,12)
Komşu hakkının dindeki yeri nedir?
CEVAP
Komşu hakkı önemlidir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Allah’a ve kıyamete inanan, komşusuna iyilik etsin!) [Buhari]
(Evinizde pişen yemekten, komşunuzun hakkını verin.) [Şir’a]
(Komşusu aç iken tok yatan, [gerçek] mümin değildir.) [Buhari]
(Komşuya da, ana-babaya hürmet eder gibi hürmet etmek gerekir.) [Şir’a]
(Güzel komşuluk et ki, hakiki mümin olasın.) [Tirmizi]
(Komşunun miras hakkı gibi hakkı vardır, o da komşuluk hakkıdır. Eğer müslüman ise sende iki hakkı vardır: Biri komşuluk hakkı, biri de Müslümanlık hakkı.) [İslam Ahlakı]
(Komşu üç türlüdür: Bir hakkı olan, iki hakkı olan üç hakkı olan komşu. Bir hakkı olan, akraba olmayan gayri müslim komşudur. İki hakkı olan komşu, Müslüman olan komşudur ki, onun hem Müslümanlık, hem de komşuluk hakkı vardır. Üçüncü hakkı olan komşu ise, akraba olan Müslüman komşudur. Bunun hem Müslümanlık, hem akrabalık, hem de komşuluk hakkı vardır.) [Ebu Nuaym]
(Komşusuna üzen, beni üzmüş olur. Bana eziyet eden Allah’a eziyet etmiş olur. Komşusu ile dövüşen, benimle dövüşmüş olur. Benimle dövüşen Allah ile dövüşmüş olur.) [Ebu Nuaym]
(Namaz kılan, oruç tutan, sadaka veren, fakat dili ile komşularını inciten nice kimseler vardır ki, gidecekleri yer Cehennemdir.) [Hakim]
Komşuya emr-i maruf yapmamak önemli bir kul hakkıdır. Mesela, alkollü içkilerin, açık gezmenin haram olduğunu, güler yüz ve tatlı dil ile komşularına anlatmalı. Komşularının günah işlediklerini görüp de, bana ne diyerek evine çekilen, uygun bir şekilde onlara nasihat etmeyen ve kendileri ile görüşmeyen, onların Cehennemden kurtulması için yardım etmeyen mesul olacaktır. Komşuları böyle bir kimseyi, kıyamette Allahü teâlâya şikayet edeceklerdir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Nice kimse, kıyamette komşusunun yakasına yapışıp "Ya Rabbi, buna, niçin kapısını bana kapattığını sor. Niçin elindeki nimetlerden bana da vermedi" diyecektir.) [İsfehani]
(Komşun yardım isterse yardım et. Borç isterse ver. Fakir ise gözet. Hastalanırsa ziyaret et. İyi şeylerini tebrik et, felaketlerinde sabır dile. Ölünce cenazesine git.) [Harâiti]
Kötü komşu
Müslüman, komşunun sıkıntılarına da katlanır. Ona zararı dokunmaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Komşusu kötülüğünden emin olmayan kimse, [kâmil] mümin değildir.) [Buhari]
(Allah’a ve ahirete inanan, komşusunu incitmesin!) [Buhari]
(Allah ve Resulünü seven, bunların da kendisini sevmesini isteyen, konuşunca doğru söylesin, emanete riayet etsin ve komşusu ile iyi geçinsin!) [Beyheki]
(Komşusu, şerrinden emin olmayan kimse, iman etmemiştir.) [Bezzar]
(Kötü komşu, gördüğü iyiliği gizler, kötülüğü de yayar.) [Taberani]
(Komşunun köpeğini döven, sahibini incitmiş olur.) [İ. Gazali]
(Sıkıntıya düşen komşusuna yardım edene, sıkıntısını giderene, kıyamette en kıymetli elbiseler giydirilir.) [Şir’a]
(Komşu hakkı dört taraftan kırk evdir.) [İ.Hibban]
(Kendisinin iyi mi, kötü mü olduğunu anlamak isteyen kimse, salih komşularının kendisi hakkında ne dediklerini öğrensin! "iyi" diyorlarsa, Allah indinde iyi olduğunu anlasın!) [İbni Mace]
Evet, salih komşularımız, bize iyi birisi diyorlar mı?
Her müslümanın, bilhassa yeni evlilerin, haramlardan sakınan, ibadet yapan salih müslümanlar arasında ev araması gerekir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ev satın almadan önce, komşuların nasıl olduklarını araştırın! Yola çıkmadan önce, yol arkadaşınızı seçin!) [Şir’a]
İyi komşu
İyi komşu, sadece komşularına zarar vermeyen değil, onlardan gelecek zararlara ve sıkıntılara da katlanandır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Malına veya çoluk çocuğuna zarar verir korkusu ile komşusuna kapısını kapatan, onunla görüşmeyi kesen [hakiki] mümin değildir.) [Harâiti]
(Allah indinde komşuların iyisi komşularına faydalı olandır.) [Hakim]
(Cebrail aleyhisselam, komşu hakkının öneminden o kadar bahsetti ki, komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim.) [Buhari]
Bir kimse, komşusundan ne bekliyorsa, komşusuna da aynı şeyleri yapmalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allah’a yemin ederim ki, bir kimse, kendisi için sevdiği şeyi, komşusu veya arkadaşı için sevmedikçe iman etmiş olmaz.) [Müslim]
İyi komşu bir nimettir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Şunlar Müslüman için saadettir: Saliha hanım, iyi komşu, geniş ev ve uygun binek.) [Hakim]
(Bir salih müslümanın hürmetine, komşulara gelecek yüzlerce bela önlenir.) [Taberani]
(İki kişi, ölen komşusu için, “Biz bunu iyi biliyoruz” derse, o kul öyle olmasa da, Allahü teâlâ meleklere buyurur ki: İki komşunun şahitliğini kabul edin ve ölenin ilmimdeki durumuna bakmayın!) [İ.Neccar]
(İyi komşuluk, ülkeleri mamur eder ve ömrü uzatır.) [İ. Ahmed]
(İyi komşu, komşusunu Cennete sokar.) [Deylemi]
Komşuyu üzmekten sakınmalıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Komşusuna eziyet eden, bana eziyet etmiş olur.) [Ebuşşeyh]
Komşusuna eza edeni Allahü teâlâ sevmez.) [Deylemi]
(Komşusu şerrinden emin olmayan, [gerçek] mümin olamaz.) [Buhari]
(Kötü komşuya kıyamette Allahü teâlâ rahmetle nazar etmez.) [Deylemi]
(Allahü teâlâ komşusunun kötülüğüne, ölene kadar sabreden kişiyi sever.) [Hatib]
(Eza eden komşuya sabredeni Allah sever.) [Hakim]
(Allah ve Resulünün sizi sevmesi için, emanete riayet edin, doğru konuşun, komşunuzu üzmeyin ve ona iyi muamele edin.) [Taberani]