O zamanlar bir yerden biryere gidip gelmek çok zor olduğu için Peygamber Efendimizde mektup ile İslamiyete davet ediyordu.Yine o zamanlardaki Kralada bu şekilde bir davet gönderdi.Kral Peygamber Efendimizden gelen mektubu okudu.Ama eğer ben islamiyete geçersem halkım bana itaat etmez,bana para gelmez düşüncesi ile kabul etmedi.Ve kağıdı buruşturup bir köşeye attı.Kralın küçük oğlu o kağıdı buldu.Ve altında peygamber efendimizin ismi ve imzasını gördü.Ve sonra o isme aşık oldu.Günler geçiyor ama küçük çocuğun dilinden Muhammed ismi düşmüyordu.Ve çocuk babasına gidip bu daveti kabul etmek istediğini söyledi.Babasıda ''Eğer sen kabul edersen bende seni Sarayımdan atarım ve prens olmazsın'' dedi.Çocuk öyle seviyor öyle seviyordu ki babasının söyledikleri umrunda değildi.''İstersen at baba ben Muhammedi görmeye gidicem.''dedi.Babasıda çocuğunun söylediklerine çok sinirlendi ve çocuğunu zindana atıp günlerce aç bıraktı.Çocuk yine Muhammed Muhammed diyordu.Sonra babası 2 tane deve getirip bir ayağını bir deveye diğer ayağınıda bir deveye bağlayıp kolları ile birlikte ters yönlere sürükledi.Ama çocuk hala ''Muhammed'' diyor başka birşey demiyordu.En sonunda Babası bu olaya çok sinirlendi ve çocuğun derilerini soyup çöl sıcağına bıraktı.Çocuk o acı içerisinde sürüne sürüne Medine'nin yolunu tuttu.O arada Peygamber Efendimiz (sav) bir konuşma yapıyordu.ve birden konuşmasını böylerek durun...şimdi benim bir sevgilim geliyor dedi.Sonra çocuk Medineye vardı ve Peygamber efendimizi gördü.Peygamber efendimiz onu kucağına aldı ve Peygamberimizin kucağında can verdi...