Gönderen Konu: İhtiyar köylünün arzusu*  (Okunma sayısı 3793 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
İhtiyar köylünün arzusu*
« : 31 Ocak 2009, 01:08:09 »

İslam büyükleri, affedici, hoşgörülü, sabırlı, merhametli kimselerdi. Özellikle de idareciler; devletin, milletin başında bulunanlarda bu huylar mutlaka olmalıdır.
Hazreti Muaviye, cuma günleri halk günü toplantıları düzenlerdi. Derdi olan, arzusu olan, şikayeti olan gelip hâlini bildirirdi.
Bir gün bu halk gününe, ihtiyar bir köylü gelir. Yüzüne bakılacak hâli olmayan; dişleri dökülmüş, üstü başı dökük perişan halde biri. Sıra ona gelince Hazreti Muaviye sorar:
- Baba, senin şikayetin, derdin nedir?
- Ben duydum ki, dul bir anneniz varmış onunla evlenmek istiyorum, onu senden istemeye geldim.
Halifenin maiyetindekilerin yüzü kıpkırmızı olur. Hemen müdahale edip adamı dışarı atmak isterler. Hazreti Muaviye mani olur. Kendisi tebessüm ederek, yumuşak bir şekilde sorar:
- Seni buraya kadar getiren nedir? Annemle ilgili ne duydun ki bu istek hasıl oldu?
Özrü kabahatinden büyük bir şekilde,
- Duydum ki, anneniz etlice, butluca biriymiş. Ben böylelerini çok severim, dedi.
Halife adamı rahatlatmak için tebessümünü gülmeye çevirir;
- Demek ki babam da böylelerini seviyormuş ki annemi almış, der. Sonra adama dönerek, bu defa ciddi bir şekilde,
- O zaman ben anneme bir sorayım, onunla ilgili bir kararı benim burada vermem uygun olmaz, deyip, hediyeler verip gönderir. Adamcağız cesaret edip bir daha da gelmez.
Avn bin Abdullah hazretleri, hizmetçisine kızdığı zaman, “Sen bana ne kadar da çok benziyorsun. Ben de Allahü teâlâya karşı pek günahkârım” derdi. Kızgınlığı daha da şiddetlenince, köle olan hizmetçisine, “Allah için sen hürsün” der onu serbest bırakırdı.
Kusurları bağışlamak affedici olmak Allahü teâlânın emri ve dînî bir vazifedir. Cenâb-ı Hak, kendisine karşı isyan edenleri tövbeye çağırıp neticede onları affederken, Müslüman bir kimsenin bundan ayrı bir yol takip etmesi, affedici olmaması, kin gütmesi nefsin arzularından kurtulamadığının alâmetidir. Evin yemek, temizlik işleri; çocukların bakımı, gibi işlerde görülen ufak tefek hataları büyütmemelidir. Birçok iyi huyu varken, kötü bir huyuna takılıp, diğer huyları düşünmemek insafsızlık olur.


Mehmet Oruç
« Son Düzenleme: 06 Mayıs 2009, 00:21:04 Gönderen: mystic »

osmanli

  • Ziyaretçi
Ynt: İhtiyar köylünün arzusu
« Yanıtla #1 : 31 Ocak 2009, 02:03:29 »
tesekkürler paylasim icin

Çevrimdışı Günbatımı

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2490
  • Görelim Mevlâ'm neyler, neylerse güzel eyler...
Ynt: İhtiyar köylünün arzusu
« Yanıtla #2 : 31 Ocak 2009, 16:20:02 »
Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana