Fatih Sultan Mehmed Han zamanında bir müderris, aşçıya "bu iki koçuda kes. Talebeye yemek yap ve komşulara dağıt" der. Müderris sabah bir gelir ki koçun biri ortalıkta geziyor.Aşçıya kızar. Aşçıda " birini kestim, hem talebeye hem komşulara yetti. O yüzden ikincisini kesmedim" der.
Müderris:" Niye laf dinlemedin. Çık git" der. Aşçıda gariban biridir. Çıkıp gider ve gide gide Kıbrıs'a varır. Bir çınar ağacına yaslanır ve ağacın gövdesine;
KULUNA HIŞM EYLERSE HÜDASI
ONUN YERİ OLUR KIBRIS ADASI" yazar. Kendince haklıdır.
Peşinden nurani bir zaat gelir ve onu silerek
KULUNA HIŞM EYLEMEZ HÜDASI
KULUN ÇEKTİĞİ HEP KENDİ CEZASI" yazar . . .