Gönderen Konu: <<<Kur'an, Yasak Kitap mıdır?>>>  (Okunma sayısı 3632 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı sedat_islam

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 232
    • Milli Görüş Forum
<<<Kur'an, Yasak Kitap mıdır?>>>
« : 06 Mayıs 2005, 12:21:56 »

Dün, Anadolu’nun küçük bir vilâyetinin kenar bir köyünden, Müslüman bir kardeşimle tanıştım. Mahkemeden geliyorum, dedi. Yüzünde suç işleyecek bir görüntü göremediğimden olacak ki, hayretle hayırdır inşAllah ne mahkemesi dediğimde verdiği cevap beni daha da şaşırttı. Bu zatın “suç”unu (!) siz de duyun bakalım, tepkiniz ne olacak?

“-Apartmanımızdaki çocuklarla Kur’ân okuyorduk. Bilmeyenlerine de ben öğretiyordum. Jandarma baskın yaptı. Hepimizi götürdüler karakola. İfadelerimiz alındı. Bir daha böyle yapmayın dediler. Kur’ân’larımızı, elifbalarımızı ve diğer dinî kitaplarımızı alıkoydular. Mahkemeye vermişler. İkinci duruşmamız bugün oldu. Bir ay sonraya üçüncü mahkeme için gün verdiler.”

İnanamadım. Bu hayretimden olacak ki:

-Kur’ân okuduğunuz için mi? diye sordum.

Yüzünde secde eseri olan nur çehreli kardeşim de hayrete düşmüş olacak ki:

-Evet, evet! Kur’ân okuduğumuz ve öğrettiğimiz için basıldık ve mahkemeye çıkarılıyoruz, diye sorumuzu cevapladı.

-Suç unsuru var mı? dediğimde:

-Kur’ân, elifbalar ve bir kaç dinî kitabımız suç unsuru gösteriliyor, dedi.

Biz belâmızı bulmuşuz, bu acı ve ıstıraplar bu ülkeye az bile diye bir düşünce şeridi geçti kafamdan.

Hz.Ömer’in Müslüman olmazdan önceki halini düşündüm. Ebu Lehep, Ebu Cehil ve bunlar misali zındıklar gözümün önünden şerit gibi geçmeye başladı. Müslümanları bir mahalleye hapseden müşrikleri, Peygamberimize hakaretler yağdıran kâfirleri, size hayat hakkı tanımayacağız diyen müşrik Mekke site devletinin idarecilerini hatırladım. Bütün bunların sonları hep ibretle nihayet buldu. Günümüzdeki yoldaşları farklı mı olacak? Asla olmayacak!

Şimdi hep birlikte tahlil edelim:

Bugün ülkemizde Kur’ân yasak kitap mıdır?

Hayır! Aksine bizzat lâik devletin resmî matbaalarında, resmî maaşlı kadrolarınca basım ve dağıtımı yapılan bir kitaptır.

Lâik devletin maaşlı kadrolarınca yaklaşık 70 bin câmide muhtevası anlatılan/anlattırılan bir kitaptır.

Vâizler, müftüler, İmam-HatiplerKur’ân’ı ve muhteviyatını topluma, devletten aldıkları maaşla aktarıyorlar.

Lâik devletin maaşlı kadroları câmilerde vaaz ederek, hutbe okuyarak Kur’ân içinde yer alan Allah’ın ayetlerini, Kur’ân’da yer alan hükümlere göre amel edilmesi gerektiğini hatırlatıyorlar.

Genelkurmay Başkanlığı’nın kütüphanesinde bir numaralı sırada Kur’ân-ı Kerîm yer alıyor.

Bütün bunlara rağmen devletin bazı kurumları aynı Kur’ân’a göre amel edenleri, O’nu okuyup öğretenleri mahkemelerde süründürüyor, Kur’ân’ı suç âleti olarak delil sayıyor.

Kur’ân’ı yasaklamaya gücü yetmeyenler dininin gereklerini yerine getiriyor diye Müslümanlara zulmediyorlar. Zaten toplumsal alanda yaşayamadığımız dinimizi bireysel plânda da yaşamamızı engellemeye kalkışıyorlar.

Kur’ân’da yazılanlara göre amel edilmeyecekse, neden Kur’ân’ı resmî matbaalarda basıp dağıtmaktalar? Neden Kur’ân kurslarında ezberletmekteler? Neden maaşlı resmî müftü, vâiz ve İmam-Hatipler Kur’ân’da yer alan Allah’ın hükümlerini halka anlatmaktalar? Neden “Sizin en hayırlınız Kur’ân’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir” hadisine göre amel edenler mahkemelerde süründürülüyorlar?

Bundan daha ileri ikiyüzlülük olamaz...

<<< M. ÖZCAN..>>>
Zafer Yakındır ve Zafer, İNANANLARINDIR...