Gönderen Konu: Kur'ân-ı Kerîm'i Okumanın Fazîlet ve Ehemmiyeti  (Okunma sayısı 4705 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

zaman_1453

  • Ziyaretçi
Kur'ân-ı Kerîm'i Okumanın Fazîlet ve Ehemmiyeti
« : 27 Şubat 2012, 20:34:56 »

Yüce kitâbımız Kur'ân-ı Kerîm'i Okumanın Fazîlet ve Ehemmiyeti

Kur'ân-ı Kerîm; Allah'ın emir ve yasaklarını, dünyâ ve âhiret saâdetlerinin neye bağlı bulunduğunu, Cenâb-ı Hakk'a karşı vazîfelerimizin neler olduğunu ve nasıl yapılacağını izah etmek üzere vahiy yolu ile Peygamberimiz Efendimiz(sav)'e ve O'nun şahsında bütün Ümmet-i Muhammed'e Yüce Rabbımız tarafından gönderilen Yüce Kitabımızdır. Ve hükmü kıyâmete kadar devam edecektir. Bu itibarla, "Ben mü'minim; Ben Hz. Allah(cc)'ın kulu ve O'nun Resûlü'nün ümmetiyim" diyen herkes, Kur'ân-ı Kerîm'e alâka duymak, onu öğrenmek ve imkânı nisbetinde öğretmek mecbûriyetindedir.
Çünkü Kur'an-ı Kerîm'e alâka duymayan ve O'nu okuyamayan kimsenin, O kitâbın içersindekilerden haberdar olması, hükümlerini öğrenmesi çok zordur. Allâh(cc)'ın emir ve yasaklarını bilmeyen kimse O'na karşı kulluk vazîfelerini yerine getirmekte çok zorlanacaktır. Namaz İslam'ın şartlarındandır. Kur'an-ı Kerîm okumak da namazın farzlarındandır. Kur'ân-ı Kerîmi okumayı bilmeyen, beş vakit namazı hakkiyle kılamaz ve diğer islâmî vazîfelerini kâmil manâda yapamaz.

Namaz sahih olacak şekilde tecvid ve ta'lim üzere Kur'an okumayı öğrenmek, genç-ihtiyar, erkek-kadın her mü'min ve mü'mine için ihmali asla caiz olmayan mühim bir vazîfedir. Peygamber(sav) Efendimiz, eshâbına önce îman esaslarını telkîn eder, daha sonra da Kur'ân-ı Kerîm okumayı ta'lim buyururlardı. Hatta Müslümanların adedi arttıkça, müslümanların olduğu beldelere süratle Kur'an muallimleri gönderirlerdi. Yine O Yüce Peygamberimizin hakîki varisleri, büyük Allah dostları da Kur'an-ı Kerîmi okumak ve Ümmet-i Muhammedin evlâdına okutmak için hayatları boyunca durmadan gayret sarfetmişler, gerektiğinde mallarını, canlarını ve sahib oldukları dünya nimetlerini bu uğurda fedâ etmişlerdir. Cenâb-ı Hakk hutbemin başında okuduğum âyet-i kerîmesinde: "(Habîbim!), Sana vahyedilen Kitâbı oku. Namazı da dosdoğru kıl (ve kıldır). Çünkü namaz, edebsizlikten, akıl ve Şerîate uymayan her şeyden alıkoyar. Allâh'ı zikretmek elbette en büyük (ibâdet) tir. Allah ne yaparsanız bilir." buyurmaktadır. Bu âyet-i kerîmeden de anlaşılacağı üzere, Dinin direği olan namaz mükellefiyetini zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirmek, akla ve hikmete münâsib olmayan davranışlardan kurtulmak için Kur'ân-ı Kerîmi okuyup öğrenmek gerekmektedir.
   
Bu yüce kitabımızı okuyamamak, bir mü'min için mühim eksikliklerin en önde gelenidir. Zîra müslüman olan ve mü'minlerin yaşadığı bir cemiyette hayat süren bir kimsenin Allah(cc)'ın Kelâmı olan Kur'ân-ı Kerîmi okuyamaması acı olduğu kadar İslâmî bir ayıptır.

Bu kusur için hiçbir mazeret geçerli değildir. Eğer bir mü'min böyle bir durumda ise, bu noksanlığın ortadan kalkmasının tek yolu "Öğrenmenin yaşı olmaz" ve "Allah(cc)'ın izni ile azmin elinden bir şey kurtulmaz" düsturuyla, hangi yaşta ve cinste olursa olsun, bu hususta ehil olan kimselere müracaat etmek sûretiyle bir an evvel öğrenmeye gayret etmek ve O Yüce Kelâmın nûrundan feyzinden istifâde etmektir. Zaman zaman müşâhede etmişizdir ki, çok yaşlı olmalarına rağmen kendilerindeki eksikliğin farkına varıp, o yaşlı halleriyle gayret edip Kur'ân-ı Kerîmi öğrenen kimselerin mevcûdiyeti bir hakîkattir. Bu kimseler her ne kadar küçük yaşta öğrenip bu hususta mahir olanlar kadar okuyamasalar da, bu gayretleri sebebiyle mükâfat-ı ilâhiden nasiblerini alırlar. Bir Hadîs-i Şeriflerinde Peygamber Efendimiz(sav): "Kur'an okumaya mahir olan kimse, şerefli ve itaatkâr sefir(-i sübhânî olan melek) ler ile beraberdir. Kur'ân-ı kendine güçlük verdiği halde(yani okumakta zorlandığı halde), kekeliyerek okuyan kimse için iki (türlü) sevab vardır." buyurmaktadırlar. Bu hadîs-i Şerifte belirtilen iki türlü sevâbın bir kısmı çekilen zahmetlere karşılık olarak verilmekte; diğeri, okunan âyet ve harf sayısına göre ihsan olunmaktadır. Çünkü "Kim Allah(cc)'ın kitabından bir harf okursa buna mukâbil kendisi için bir hasene vardır. Bir hasene, on misli (sevâba denk) tir." buyurulmaktadır.

Bu sebeble şuur ve idrak sahibi her mü'min zikren, fikren, gavlen, filen, amelen kendisini , yüce kitabımızı okuma hususunda kendisinde eksikliği olanlar bir an evvel tamamlama gayreti içersinde olmalıdırlar.

« Son Düzenleme: 17 Haziran 2013, 14:38:05 Gönderen: Mücteba »

Çevrimdışı lalegül

  • yazar
  • ****
  • İleti: 513
    • Sidre.net
Ynt: Kur'ân-ı Kerîm'i Okumanın Fazîlet ve Ehemmiyeti
« Yanıtla #1 : 29 Ağustos 2012, 00:49:56 »
Hz. Allah razı olsun.
Şu rahmete bakın ki,
insanlar bütün azalarıyla günah işlerken,
sadece diliyle yaptığı tövbeyle affolunuyor.

Aziz Mahmud Hüdai (k.s)