Gönderen Konu: Lâhanacı – Bamyacı  (Okunma sayısı 3237 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ruy-ı zemin

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1109
  • Seher vakti bereket vakti...
Lâhanacı – Bamyacı
« : 11 Haziran 2010, 16:18:58 »

LÂHANACI – BAMYACI

Çelebi Sultan Mehmet, saltanatının ilk yıllarında oğlu Murat'ı Amasya'da yerine vekâleten bırakıp kendisi bir müddet Merzifon'da ikâmet eder.

O sırada, Timur ordularının süvari talimlerini örnek alarak, süvari talimi yaptırılmasını irade buyurur.

Kendisi Merzifon'da maiyetinde bulunan iki yüz kadar süvariyi alıp Suluova'ya iner.

Murat da Amasya'daki süvarilerden bir o kadar getirmiştir. Sıra talimlere gelir.

Güya bunlardan bir kısmı düşman, diğerleri dost olacaklardır.

O zaman henüz şimdiki manevralarda olduğu gibi kırmızı kuvvetler ile beyaz (bazen yeşil) kuvvetler icat edilmemiştir.

Askerleri de birbirinden ayırmak gerekmektedir.

Düşünüp taşınırlar ve çareyi bulurlar: Amasya, bamyasıyla meşhurdur.

Merzifon'da ise büyük lahanalar yetişir.

Buna istinaden Amasyalı süvarilere "Bamyacılar", Merzifon efradına da "Lâhanacılar" tesmiye olunur.

Bu iki ismin manevralarda kullanılması daha sonra o kadar tutulur ki Osmanlı tarihi boyunca bütün talim ve manevralarda "Bamyacılar aşağı; Lâhanacılar yukarı!" komutları verilip eğitimler yapılmaya başlanır.

Gel zaman, git zaman!.. Sultan III. Selim, bir bahar günü Davutpaşa'da kendi maiyetini toplayıp askerlerin karşısına çıkarır.

At oynatmak, cirit atmak, silâh kullanmakta hangileri daha mahir, görmek ister.

Bunlardan bir taraf lâhanacılar, diğerleri bamyacılar olurlar.

Maharetler ortaya dökülür, eğlenilir ve talimler sona erer.

Dilimizde, sırf şenlik olsun diye davranan, bir amaca yönelikmiş gibi gayret ettiği hâlde işe yaramayan şeyler yapan kişiler için bu deyim kullanılır.
« Son Düzenleme: 11 Haziran 2010, 17:38:21 Gönderen: duha »
پاى مار      چشم مور      نان منلا      كس نديد