Kaalû belâ, “evet dediler” mânâsına gelen dînî ıstılahlarımızdandır.
Yani Allâh Teâlâ’nın, kullarıyla ezelde yaptığı, kulların da bizzat şâhitlik ettikleri meclisteki İlâhî muâhede (sözleşme) hakkında kullanılan bir tâbirdir. Buna “Bezm-i ezel, Bezm-i elest, Belî ahdi” de denir. “Bezm” Farsça bir kelimedir ve sohbet, muhabbet, sevgi, dostluk meclisi mânâlarınadır. Cenâb-ı Hakk ruhları yarattığı zaman onlara, “Elestü bi Rabbiküm: (Ben sizin Rabbiniz değil miyim?)” diye sormuş ve bütün kullar da “Belâ: (Evet, sen bizim Rabbimizsin)” karşılığını vermişlerdir.
Kur’ân-ı Kerim’de, bu sözleşmenin, kıyâmet gününde insanların, “Bizim bundan haberimiz yoktu!” diye bahane ileri sürmelerine mâni olmak için yapıldığı bildirilmektedir. Bahis mevzuu âyetlerin mealleri şöyledir:
“Kıyâmet gününde, ‘Biz bundan habersizdik’ demeyesiniz diye Rabbin âdemoğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini aldı ve onları kendilerine şâhit tuttu da dedi ki:
‘Ben sizin Rabbiniz değil miyim?’ (Onlar da),
‘Evet (Rabbimiz olduğuna) şâhit olduk’ dediler. Yahut,
‘(ne yapalım) daha önce babalarımız Allâh’a ortak koştu, biz de onlardan sonra gelen bir nesildik, (onun için onların izinden gittik. Ahd’i) iptâl edenlerin yüzünden bizi helâk edecek misin?’ demeyesiniz diye, (Allah, sizin Rabbiniz olduğu hakkında sizleri şâhit tutmuştu.)” (S. A‘raf, 172)
Bu âyette geçen “zuhûr” kelimesi, beller demektir. Bundan kasıt ise, insan menisinin üretildiği yerdir. Buna göre, daha sperm hâlinde iken insanda, Allâh’ı tanıma kabiliyeti vardır. Bu kabiliyet onun nüvesinde mevcuttur. Bu da, bugünkü meşhur tâbiriyle, genetik şifreyi ifade eder. Yani her insanda Allâh’ı tanıyacak bir istidat mevcuttur. Buna psikolojide “din duygusu” adı verilmektedir. Zaten hadîs-i şerifte de, her çocuğun İslâm fıtratı üzere doğduğu beyan olunmuştur. (Müslim, Kader, 25)
Bazı âlimler; ezelde Allâh’a “Evet, sen bizim Rabbimizsin!” cevabını verdikleri halde, dünyada onu inkâr edenler hakkında şu îzâhı yapmışlardır: “Ezelde, ruhların yaratılmasından sonra kurulan bu İlâhî mecliste, bütün ruhlar ‘Evet’ demişlerdir; ancak bir kısmı, samimiyetten uzak, sadece görünüşte bu cevabı vermişlerdir.” İşte dünyada inkâr edenler bunlardır.
fazilet