DİNİ KATEGORİLER > FIKIH VE İTİKAD

Malumat deryası

(1/15) > >>

Miftahulkuluub:
Bilgisayar arşivimden derlediğim güzel kısa islami malumatları bu başlık altında paylaşacağım.

İnşAllah hep beraber istifade ederiz.

Miftahulkuluub:
MUSÎBET NEDİR?
İnsanın kendisine, malına, âileden bâzılarına az veya çok , sıkıntı veren şeydir.
Rasûlüllah (S.A.V.)’e “Musîbet nedir?” diye soruldu:

-“Mü’mine ezâ veren her şey musîbettir” buyurdu.

İkrime R.A.’den:
Rasûlüllah S.A.V. Efendimizin kandili sönüvermişti.

”İnnâ lillahi ve innâ ileyhi râciûn” okudu.

“-Yâ RasûlAllah bu da mı musîbet?” dedik.

“-Evet, mü’mine ezâ  veren her şey musîbettir” buyurdu.


Hadisi Şerif:

“Belâ, îmanlı erkek ve kadının bedeninde, malında, evlâdında, üzerinde hiç günâh kalmadan Allah’a kavuşuncaya kadar devam eder.”(İhya C.4 s.136)
 (Dikkat edilsin: Musîbet îman ve amel sâhibi mü’mine af ve derece, imansızlara cezâdır.

Şu halde günâhtan sakınıp kurtulmak için af ve âfiyet dilemekten iyisi yok. “En üstün ilaç da Tesbih na-mazıdır. Umûmî affa, sıkıntıdan kurtulmaya, hâcetin husûlüne ve nice nimetlerin zuhûruna vesîledir...” buyurulmuştur.

Hadisi Şerif:

Allahü Teâlâ bir kavme azap indirince, onların içinde bulunan (iyi ve kötü) herkese ondan isâbet eder. Sonra (Kıyâmet gününde) herkes kendi amellerine göre baas olunur (diriltilir ve sâlihler mükâfat, fâsıklar azap görürler. İyiler için nîmet, kötülere mihnet, ilâhî adâlet îcâbı mü’minlere mağfiret de sonsuz rahmetindendir.)

Miftahulkuluub:

* H.Ş.: Çok yemek yiyenin kalbi katılaşır. (Kenzü’l -İrfan 925)

H.Ş.: Kişi az yemekle içini nurla doldurmuş olur. (Râmuz  4092)

* Ekmeği ele geçirince yanına tuz istemek nefsânî bir istektir. (İ. Åzam Rh. A.)

Miftahulkuluub:

HİKMETLİ SÖZLER

*On şey zâyî olmuştur:
1- Sual sorulmayan âlim,
2- Amel edilmeyen ilim,
3- Kabul edilmeyen doğru söz,
4- Kullanılmayan silah,
5- Namaz kılınmayan mescit,
6- Okunmayan Mushaf,
7- İnfak  edilmeyen mal,
8- Hak yolda kullanılmayan vasıta,
9- Dünyayı isteyenin zühdü ,
10- Ahiret kârına yaramayan ömür.
 (Hz. Osman R.A.)

Miftahulkuluub:
MÜNÂKAŞA
H.Ş.: Haklı da olsa sürtüşme ve münâkaşayı terk edene cennetin köşesinden bir köşk verileceğine, şaka da olsa yalan söylemeyene cennetin ortasından bir köşk verileceğine, ahlâkını güzelleştirene ise cennetin en yüksek yerinden bir köşk verileceğine kefilim. (Ebû Dâvud)
H.Ş.: Münâkaşayı bırakın. Çünkü hayrı azdır. Münâkaşayı bırakın. Zirâ mü’min münâkaşa etmez. Münâkaşayı bırakın! Zira tartışan kişi tamâmen ziyandadır. Münâkaşayı bırakın Münâkaşa edene kıyâmet günü şefâat etmem. (Taberânî)
H.Ş.: Kim. Âlimlerle yarışmak, câhillerle münâkaşa yapıp susturmak ve insanların teveccühünü kazanmak için ilim öğrenirse, Allah onu cehenneme atar. (Tirmizî)
Kötülüğü yüze vurma; ağzından hayır çıksın! Münâkaşa etme, düşmanlığa sebeptir. 

30- Haklı da olsa kişi kavga ve münakaşayı terk etmedikçe kamil değildir. (Mühim Bilgiler S. 23) [Olgun insan çok şey kazanır]

7. H.Ş.: Haklı olduğu halde münakaşadan vazgeçmedikçe kişinin imanı tam olmaz. (Bezzar) İşi Allah’a havâle eden kazanır.

H.Ş.: “Haksız olduğunu anlayıp, mücâdeleden vazgeçen kimseye Allahü Teâlâ cennetin kenarında bir ev binâ eder. Kim de haklı olduğu halde mücâdeleyi terk ederse, Allahü Teâlâ ona cennetin en iyi yerinde bir binâ inşâ eder.” (Tirmizî) 

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

Tam sürüme git
Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek