DİNİ KATEGORİLER > HAKİKAT EKSENİNDE
Medrese usulü eğitim gereksiz mi?
Miftahulkuluub:
https://www.youtube.com/watch?v=D8ayojPo7oU
Saygı duyduğum bir insan için söyleyeceğim ama izleyince ilk tepkim şu cümle oldu.
Beyefendi konuşmasında saçmalamış.
Zamanında belli ki eğitim almış ama meseleyi anlayamamış. Mesele sadece gezi parkı meselesi değil dediği gibi, mesele sadece Nasara yensuru meselesi değil aslında ama işin bu kısmını dikkate almadan diğer açılardan bir kaç kelam etmem gerekiyor.
Dışarıdaki abdestiz namazsız dinsiz imansız adam üç kuruşluk dünya menfaati için ingilizceye senelerini ve sermayelerini akıtır. O adam entellektüeldir, işe yarayan bir iş yapmıştır.
Ama Karabaş tecvidini ezberleyen, Medrese usulü arapçayı öğrenme yolunda eğitim hayatını devam ettiren bir usül, gereksiz, günümüz dünyasında karşılığını bulamayan bir uygulamadır. Tabi, karşılığı yok. Parası yok. Kazandırdığı yok. Kuran öğrenmek istiyorsan buyur öğren mealini?
Zaten başımıza ne geldiyse meal müslümanlığından gelmedi mi? Gerçi size göre meal Müslümanlığı da tarikatlerin, ehliyetin olmasın ama bizim arabaya bin mantığı ya. Ona hiç girmeyelim.. Ayetin Nasih'inden Mensuh'undan, ibare manasından, işare manasından, delalet manasından vs.vs... herkes çok iyi anlar ya?
Mesela Nur suresi 3. ayete bakarak, mealiyle amel ederek Bakkal Mehmet amca ayete muhatap oğlunu normal bir kadınla evlendiremez o zaman?
En ufak bir fıkhi meseleyi bilmeyen, Cenaze yıkamayı öğrenmemiş, Cuma vaazı yapacak ilgisi ve kapasitesi olmayıp, merkezi sistemi açarak, imam odasında çay yudumlayan, sigara içen, haliyle kaliyle örnek olmayan bir imam ordusu var şu anda ülke camilerinde. Yine sizin teziniz için Nasıl bir talihsizliktir ki diyanet bile medrese usulü eğitim ile tekamül etmiş bir topluluğun kendi kadroları içerisinde yer alması özlemiyle o fertlere, delaleten ya da sarahaten tekliflerde bulunarak çaresizlendiği bir dönemde yaşıyoruz.
Nasara yensuru ile küçücük yaşlarda tahsil hayatına başlayıp, ( 20 yaşında Müslümanlığı öğrenmeyi sizin dediğiniz şekilde kafasında bitirmeyip) son nefesine kadar İslamın özünü, hem de böyle çılgın bir asırda harfiyyen yerine getiren, insanların taaccüplerini ızhar ederek, böyle devirde böyle dürüst, samimi, müslümanlarda varmıydı dediği yeryüzü melaikesi yüzbinlerce insandan da bahsetseydiniz keşke...
Nasara yensuru öğretiliyor diye dinin karakter eğitiminin bu müesseselerde verilmediği kanısına nasıl vardınız. Oralar dil kursları değil ki nasara yensuru ile iktifa edip insanları hayata atsın. Siz 0 derslerin haricinde orada uygulanan ve İslam'ın karakterine özüne yönelik faaliyetlerden bi habersiniz demek ki..
Devletin gençlere sahip çıkma durumu ortada? Tiberci, uyuşturucunun esiri olmuş, alkolik ve internetkolik, edepsiz, hayasız, arsız bir neslin olduğu şu asırda, sizin tahfif ettiğiniz şu tarikatler ve topluluklar da olmasaydı İslamı karakterlice yaşayamamamız suçunun rotası kime yönelirdi acaba?
Osmanlı devletinde resmi erkanın eğitim hayatını bir irdeleyin. Hangi ders ve usuller ile talebelik hayatını sürdürmüşler? Mesele sadece onlar Osmanlıca ile hemhaldiler zatenlik basit bir mesele de değil. Kelamı akaidi, sarfı nahvi sadece mollalar hocalar, kadılar okumamışlar.. Ciddi bir sistem tahkik edilmeden, araştırılmadan, üç beş zayıf yorumla geçiştirilmemeli..
Emsile bina ezberletmeyi hiç bir zaman dindar adam yetiştirme olarak algılamadık. Tek derdimiz vardı. Yaratılma gayesi kulluk ve ibadet olan bir hayatta en yüce kitap olan Kur'an-ı anlayabilme çabası. Ecdadımızın yazmış olduğu onlarca kıymetli eseri, kimsenin tercümesine muhtaç olmadan okuyabilme heyecanı. Tarihimizin kültürümüzde ciddi payı olan Lisan-ı Arabiyi öğrenme mücadelesi.
Bir de bir kitap kaleme almışsınız. Kuran alfabesi mi ahlakı mı diye? Kitabı okumaya bile hacet bırakmayan bir başlık. Alfabe ile ahlak birbirinin zıttı olan iki husus mu ki birini tercih edeceğiz. "Kur'anın sadece alfabesi mi?" şeklinde bir kitap yazsaydınız anlardık.. Hem alfabesi ve tabiki de hem ahlakı. Alfabesinin sadece lisanlık bir hadise olmadığının siz farkında olamıyorsanız diyecek sözümüz zaten olamaz. Ben de size soruyu tersten sorayım o zaman. Önce Kur'an alfabesi mi yoksa anlamı mı?
Sizin için gereksiz olan o usül ile ülkenin en popüler ilahiyat fakültesinde, milletin özel kurslara giderek zar zor geçtiği arapça derslerini 1 kere bile okula gitmeden vererek lisans diploması aldık.
Hiç beklemediğim bir kişiden, içimizin kanayan yarası, hepimizin ortak derdi, çok güzel bir konuda alakasız bir örnekleme olmuş konuşma..
Bir de ayriyyeten her mekanda programda vs. bu örnekleri vermeyi bıraksanız başka örneklere yönelseniz...
Nasara yensuru, karabaş tecvidini ezberlemek değil Kur'an ahlakından uzaklaşmamanın, İslami karaktere bürünememenin sorumlusu...
Fatihan:
Videodaki zatın son cümlesi "hayatın neresinde yeri var bunların?" olmuş. Doğru o küçümsediği şeyler kendisine dünyalık kazandırmıyor.
Dünyalık nasıl kazanılıyor? Toplama bilgilerle kitaplar yazacaksın. Bunların çok satılması için herkesten farklı şeyler söylemeye çalışıp, gerekirse geçmişinle alay edeceksin, sivri olacaksın. İktidara yanaşacaksın, şakşakcılık yapacaksın. Böyle sivrile sivrile sitelerde, gazetelerde sana köşeler verilecek, mühim insan olduğundan konferans, toplantı vs davetleri alacaksın. Kitap üstüne kitap. Gelsin paralar, şan söhret. Enaniyet, ego tavan yapsın. Bu işler böyle. "Nasara yensuru" dersen yerinde sayarsın!
Mücteba:
Bazı yazı, makale ve kitablarını okur ve tavsiye ederdik. Ancak bu son kitabı ve itikadi sapmaları sebebiyle bu şahış bizim için silinenlerden olmuştur.
Sabahtan akşama kadar dinden konuşup prim yaptıktan sonra aslını inkar eden haramzade misali yazdıkları, sözleri ve edepsiz üslübuyla "Maneviyatsız okunan ilim zehre müngaliptir.." sözünün üzerinde tezahür ettiği biri olmuştur. O mübarek kitabları anlayamamış diyelim ancak mürekkeb yalayan biri bu kadar kitab yazan biri en azından kitabların musannıflarına edeben birşey demez, diyemez. Derse biz kasıt ararız.
Bu zamanın fitneleri summün, bükmün, umyün fitneleri ise bu fitneleri defetmenin yegane yolu zikirdir, maneviyattır; maneviyatla okunan ilimdir. Her zaman söylüyoruz gene söyleyelim "İhlas ile okunan ilim bi-aynihî ibadettir; maneviyatsız okunan ilim zehre müngaliptir..."
Misal: https://www.youtube.com/watch?v=D8ayojPo7oU
Mahi:
--- Alıntı yapılan: Miftahulkuluub - 06 Kasım 2013, 09:51:56 ---
Emsile bina ezberletmeyi hiç bir zaman dindar adam yetiştirme olarak algılamadık. Tek derdimiz vardı. Yaratılma gayesi kulluk ve ibadet olan bir hayatta en yüce kitap olan Kur'an-ı anlayabilme çabası. Ecdadımızın yazmış olduğu onlarca kıymetli eseri, kimsenin tercümesine muhtaç olmadan okuyabilme heyecanı. Tarihimizin kültürümüzde ciddi payı olan Lisan-ı Arabiyi öğrenme mücadelesi.
--- Alıntı sonu ---
İsra:
forumumuzada da bir çok makalesini paylaşmıştık şimdi ise çok şaşırdım. ne yazıkki artık tavsiye isteyen kişilere şunu okuyabilirisin diyemiyoruz gönül rahatlığıyla. sürekli takip edip makalelerini okuduğumuz insanların bir süre sonra itikatlarının bozuk olduğu çıkıyor ortaya.
Navigasyon
[0] Mesajlar
[#] Sonraki Sayfa
Tam sürüme git