SADAKAT MEDRESESİ > METİNLER MÜZAKERELERİ
Menar Kısa Taksimat
(1/1)
kütahyavi:
Menarın Kısımları
Menar kitabı Usulü fıkıhtan bahseder.Tarifi: وَهُوَ عِلْمٌ يُعْرَفُ بِهِ اَحْوَالُ اْلاَدِلَّةِ وَاْلاَحْكَامِ الشَّرْعِيَّتَيْنِ مِنْ حَيْثُ اَنَّ لَهَا دَخْلاً فِى اِثْبَاتِ الثَّانِيَةِ بِالْاُولَى
Musannıfı: Ebul’berekât hafızud’dîn abdullah’in-nesefî’dir.
Menar Kitabında Edille-i Şeriyye ve Ahkamı-ı Şeriyye’den bahsedilir.
Edille-i Şeriyye dörttür:
-Kitab, وَهُوَ النَّظْمُ الْمُنْزَلُ عَلَى رَسُولِناَ مُحَمَّدٍ (صلعم) اَلْمَنْقُولُ عَنْهُ تَوَاتُرًا
-Sünnet (Tarifleri gelecek)
-İcma
-Kıyas
Nazmü’d dâl Ale’l Mânâ (Mebahis-i Müştereke-Kitab ile Sünnet arasındaki ortak bahisler))
1) Vücuhün Nazım
- Has- وَهُوَ ماَ وُضِعَ لِمَعْنىً مَعْلُومٍ عَلَى اْلاِنْفِرَادِ جِنْساً اَوْ نَوْعاً اَوْ عَيْناً (انسان، رجل، زيد)
- Âm وهو ماَتَنَاوَلَ اَفْرَاداً مُتَفِقَةَ الْحُدُودِ عَلَى سَبِيلِ الشُّمُولِ (مسلمون)
- Müşterek وهو ماَتَنَاوَلَ اَفْرَاداً مُخْتَلِفَةَ الْحُدُودِ بِالْبَدَلِ (قروء)
- Müevvel وهو مَا تُرُجِّحَ مِنَ الْمُشْتَكِ بَعْضُ وُجُوهِهِ بِغَالِبِ الرَّأْىِ (قروء=حيض ويا قروء=طهر)
2) Vücuhül Beyan
Vuzûh Cihetinden
- Zâhir وهو مَا ظَهَرَ الْمُرَادُ مِنْهُ بِصِيغَتِهِ (وَاَحَلَّ الله الْبَيْعَ و حَرَّمَ الرِّبَا)
- Nâs وهو مَازَادَ وُضُوحاً عَلَى الظَّاهِرِ بِمَعْنًى مِنَ الْمُتَكَلِّمِ (اِنَّماَ الْبَيْعُ مِثْلُ الرِّباَ وَاَحَلَّ الله الْبَيْعَ و حَرَّمَ الرِّبَا)
- Müfesser وهو مَازَادَ وُضُوحاً عَلَى النَّصِّ مِنْ غَيْرِ احْتِمَالِ تَأْوِيلٍ (اَقِيمُوا الصَّلاَةَ)
- Muhkem وهو ماَ اُحْكِمَ الْمُرَادُ بِهِ عَنِ احْتِماَلِ النَّسْخِ وَالتَّبْدِيلِ (انه هو السميع البصير)
Hafâ Cihetinden
- Hafi وهو ماَخَفِىَ الْمُرَادُ بِهِ بِعَارِضٍ تَحْتَاجُ اِلَى الطَّلَبِ (السارق والسارقة فاقطعوا ايديهما)
- Müşkil وهو فَوْقَ الْخَفِىِّ ِلاحْتِياَجِ الطَّلَبِ وَالتَّأَمُّلِ (وان كنتم جنبا فاطّهّروا)
- Mücmel وهو ماَ اشْتَبَهَ مُرَادُهُ فَاحْتَاجَ اِلَى اْلاِسْتِفْسَارِ (اَقِيمُوا الصَّلاَةَ)
- Müteşabih وهو ماَلَمْ يُرْجَ بَيَانُ مُرَادِهِ لِشِدَّةِ خَفَائِهِ (حروف مقطعة لر، الرحمن على العرش استوى)
3) Vücuhül İstiğmal
- Hakikat(رئيت اسدا فى الجبل) وهو اِسْمٌ لِمَا اُرِيدَ بِهِ ماَ وُضِعَ لَهُ
- Mecaz وهو اِسْمٌ لِمَا اُرِيدَ بِهِ غَيْرُ ماَ وُضِعَ لَهُ (رئيت اسدا فى يده سيف)
- Sarih وهو ماَظَهَرَ مُرَادُهُ بَيِّناً (انتِ طالق)
- Kinaye وهو ماَلَمْ يَظْهَرِ الْمُرَادُ بِهِ اِلاَّ بِقَرِينَةٍ (انتِ باين)
4) Vücuhül Vukuf
- Dâl Bil İbare وهو الْعَمَلُ بِظَاهِرِ ماَ سِيقَ الْكَلاَمُ لَهُ (وعلى المولود له رزقهن و كسوتهن)
- Dâl Bil İşare وهو الْعَمَلُ بِماَ ثَبَتَ بِنَظْمِهِ لُغَةً (وعلى المولود له رزقهن و كسوتهن)
- Dâl Bid Delale وهو ماَ دَلَّ عَلَى اللاَّزِمِ بِمَنَاطِ حُكْمِهِ الْمَفْهُومِ لاَ بِالرَّأْىِ (ولاتقل لهما افٍّ)
- Dâl Bil İktiza وهو ماَ لَمْ يُعْمَلِ النَّصُّ اِلاَّ بِشَرْطِ تَقَدُّمِهِ عَلَيْهِ (اقيموا الصلاة)
Emir İle Sabit Olan Hükümler (Emir Hâs’dandır.)
1) Eda
- Kamil (Beş vakit namazı Cemaatle eda etmek gibi)
- Kasır (Beş vakit namazı münferit eda etmek gibi)
- Şebihün Bil Kaza (Lahık’ın namazı gibi)
2) Kaza
- Bimisli Makul (Orucu oruç ile kaza etmek gibi)
- Bimisli Gayri Makul(Orucu fidye ile kaza etmek gibi)
- Kaza Bimanel Eda(Zevait tekbirlerini rükuda almak gibi)
Husün (me’muru bih (emredilen iş) için güzellik lazımdır.)
1) Husün Limanen Fi Aynihi
- Vaz’an (Namaz, İman gibi)
- Vaz’an olana mulhak, gayrısından dolayı güzel olana da müşabih. (zekat, oruç, hac gibi)
2) Husün Limanen Fi Gayrihi
- Me’muru bihi eda etmekle gayır da eda edilen (Cihat gibi)
- Me’muru bihi eda etmekle gayır eda edilmeyen (Abdest gibi)
Vakit İtibariyle Emir
1) Mutlak (Zekat ve Sadaka-i Fıtır gibi-Vakit ile kayıtlı olmadıkları için her zaman eda olmuş olurlar.Bunlarda kaza söz konusu olmaz.yani 10 sene sonrada zekat eda olarak ödenir.)
2) Mukayyet
- Vakit, müedda için zarf, Edası için şart, Vucubu için sebeb olan (Namaz vakti)
- Müedda için mi’yar, vücubu için sebep olan (Ramazan ayı)
- Müedda için mi’yar olup, vücubu için sebep olmayacak. (Ramazanın kazası)
- Müşkil (Hac vakti)
Kubuh (Menhiyyün anh (yasaklanan iş) için çirkinlik lazımdır.)
1) Kubuh Limanen Fi Aynihi
- Vaz’an (Küfür gibi)
- Şer’an (Hür kimseyi köle olarak satmak gibi)
2) Kubuh Limanen Fi Gayrihi
- Vasfen (Bayram günü oruç tutmak gibi)
- Mücaviren (Cuma saatinde alışveriş yapmak gibi)
Ahkam-ı Meşrûa: İki nevidir: Azimet ve Ruhsat.
Azimet: Kulların özürlerinden kaynaklanmaksızın ilk olarak sabit olan şeydir. Azimetin nevileri şunlardır: Farz, vacip, sünnet, nafile ve mübah
Farz: ( وَهُوَ مَا ثَبَتَ بِدَلِيلٍ قَطْعِىٍّ لاَ شُبْهَةَ فِيهِ ). Vacip: ( وَهُوَ مَا ثَبَتَ بِدَلِيلٍ فِيهِ شُبْهَةٌ ). Sünnet: ( وَهِىَ الطَّرِيقَةُ الْمَسْلُوكَةُ فِى الدِّينِ ). Nafile: ( وَهُوَ مَا زَادَ عَلَى الْعِبَادَاتِ ). Mübah: ( وَهُوَ مَا لَيْسَ لِفِعْلِهِ ثَوَابٌ وَ لاَ لِتَرْكِهِ عِقَابٌ ). Ruhsat: ( وَهِىَ مَا تَغَيَّرَ مِنْ عُسْرٍ لِيُسْرٍ بِعُزْرٍ ).
Edille-i Şeriyye’nin ikincisi Sünnet’tir.Sünnet 4 kısımdır:
Sünnet وهى الْمَرْوِىُّ عَنْ رَسُولِ اللهِ (صلعم) قَوْلاً وَفِعْلاً وَتَقْرِيراً
1) Muttasıl
- Mütevater وهو الْكَامِلُ الَّذىِ رَوَاهُ قَوْمٌ لاَيُحْصاَ عَدَدُهُمْ وَلاَيُتَوَهَّمُ تَوَاطُؤُهُمْ عَلَى الْكِذْبِ
- Meşhur وهو الَّذِى انْتَشَرَ مِنَ اْلآحاَدِ حَتَّى صَارَ كَالْمُتَوَاتَرِ
2) Munkatı
Zahir (Bu da “mürsel” dir.
- Sahabenin İrsal Ettiği
- Tabiinin İrsal Ettiği
- Her asırda adil kişilerin irsal ettiği
- Bir yönden mürsel, bir yönden müsned olan.
Batın
- Nakleden kişiden kaynaklanan noksanlık
- Kendisinden daha kuvvetli bir delille zıt olması sebebiyle noksanlık
3) Mahalli Haber
- Haberi vahid hukukullah hakkında ise delil olur
- Eğer hukul ibad hakkında ise ravilik-rivayet şartları gereklidir. Ve bu mesele kendisinde ilzam olmayan bir mesele ise haberi vahid yine delil olur.
- Yine hukukul ibad hakkında olup kendisinde bir yönden ilzam olup, bir yönden de olmazsa o haberi vahidin delil olması için adet ve adalet gereklidir.
4) Nefsi Haber
- Doğru olması vacip olan (Peygamberlerin haberi gibi)
- Yalan olması vacip olan (Fir’avn’ın ilahlık davası gibi)
- Doğruya ve yalana ihtimali olan (Fasık’ın haberi gibi)
- İki ihtimalden biri tercih olunan (Adil bir kimsenin haberi, Doğruluk kısmı tercih olunur.)
Deliller arasında taaruz. (Bizim anlamamızdan kaynaklanan çelişki)
-İki ayet arasında olursa Sünnete gidilir.
-İki sünnet arasında olursa, varsa sahabenin kavline gidilir, yoksa kıyasa gidilir.
Beyan Beş Kısımdır (Beyanat-ı Hams)
1) Beyan-ı Takrir
2) Beyan-ı Tefsir
3) Beyan-ı Ta’yir
4) Beyan-ı Zarure
5) Beyan-ı Tebdil (Nesih’tir.Sadece tilavet, sadece hüküm veya hem tilavet hem de hüküm neshedilebilir.)
Nevasih-ı Erbaa
Misal Nesheden Neshedilen
Kitap, Kitabı nesheder لكم دينكم ان الدين عند الله الاسلام لكم دينكم
Kitap Sünneti nesheder فول وجهك شطر المسجد الحرام فول وجهك شطر المسجد الحرام Sünnet-i Fi’liyye
Sünnet, Sünneti nesheder كنت نهيتكم عن زيارة القبور الا فزورواها الا فزورواها كنت نهيتكم عن زيارة القبور
Sünnet kitabı nesheder لا يحل لك النساء من بعد ان الله اباح له من النساء ما شاء لا يحل لك النساء من بعد
Edille-i Şeriyye’nin 3.sü İcmadır. اِتِّفَاقُ الْمُجْتَهِدِينَ مِنْ اُمَّةِ مُحَمَّدٍ (صعلم) فىِ عَصْرٍ عَلَى حُكْمٍ شَرْعِىٍّ
İcma’ın Mertebeleri
- En kuvvetlisi sahabenin icma’ıdır.
- Daha önce sahabenin ihtilafı olmayan bir meselede tabiinin icma’ıdır.
- Daha önce sahabenin ihtilafı olan bir meselede tabiinin icma’ıdır.
Edille-i Şeriyye’nin 4.sü Kıyastır. تَسْوِيَةُ الْمَقِيسِ بِالْمَقِيسِ عَلَيْهِ فِى الْحُكْمِ وَالْعِلَّةِ
Kıyas’ın Şartları
1) Mekîsün aleyh, diğer bir nas ile kendi hükmüne mahsus olmayacak.
2) Mekısün aleyh kendisiyle kıyastan dönülmüş olmayacak.
3) Asıl ile sabit olan şer’i hüküm fer’e geçecek.
4) Nas ile sabit olan şer’i hüküm kıyastan sonra da bakî olacak.
Şer’i Hükümlerin Taalluk Ettiği Mükelleflerin Fiilleri
(Bu fillerden maksat ya umumi bir menfaat, ya da hususi bir menfaattir. Eğer o fiillerden maksat umumi olarak cemiyetin menfaati ise fiil Hz. ’ın hakkıdır. Eğer fiillerden maksat hususi bir menfaat ise fiil kulun hakkıdır. Bazen bir fiilde hem kulun hem de ’ın hakkı bulunabilir.)
Bu fiiller dörde ayrılır:
1) Yalnız ’ın hakkı (Namaz gibi)
2) Yalnız kulun hakkı (Mülkiyet hakları gibi)
3) Her ikisi de olup ’ın hakkı galip olan (İftira gibi)
4) Her ikisi de olup kulun hakkı galip olan (Kısas gibi)
Ahkam-ı Meşrûa Kendisine Taalluk Eden Şeyler Dörttür
- Sebep
- İllet
- Şart
- Alamet
Ehliyete Müessir Arızî Haller
İnsanın ehliyeti tamamlandıktan sonra ehliyeti yok eden ya da eksikleştiren yahut ta yok etmeyen ve eksiltmeyen ancak insanla ilgili bazı hükümlerde değişiklik yapan bazı haller zuhur edebilir, arız olabilir.
Bunlara ehliyete arız olan haller denir ve iki kısımdır:
Semavi : (İrade isteğe bağlı olmayan hallerdir.) Mesela delilik, bunaklık, unutmak, uyku, baygınlık, ölüm hastalığı ve ölüm gibi.
Mükteseb : (İrade ve istek ile kazanılmış olan hallerdir.) Mesela, bilgisizlik, hata yapmak, ciddiyetsizlik, sefeh, sarhoşluk gibi.
Navigasyon
[0] Mesajlar
Tam sürüme git