Metinler > İzahlı Emali beyitleri "Sadakat - Özel"

Başlatan reis, 11 Temmuz 2005, 12:53:38

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

kenz

Emali 15

ومستغن الهى عن نساء *  واولاد اناث او رجال

Hz Allah zevceden kız ve erkek çocuk sahibi olmaktan müstağnidir...


İzah
Bu beyt Hz. Meryem validemizin  (haşa) Allah’ın zevcesi ve Hz. İsa (a.s.) da oğlu olduğuna inanan hristiyanlara ve meleklerin Hz. Allah’ın kızları olduğunu iddia eden Mekke kafirlerine reddiyedir...
İNSAN akli ile melekleşen nefsi ile iblisleşen bir aciptir İNSAN
İNSAN kendi kabahatini bilmeyen cehli ile dünyalara sığmayan bir mağrurdur İNSAN
İNSAN bütün zaaf ve acziyyetine rağmen kudrete kafa tutan taşkın bir şaşkındır İNSAN
İNSAN maziye bağlı hâle aldanmış istikbali gözler bir taştır İNSAN

kenz

Emali 16

كذا عن كل ذى عون ونصر *  تفرّد ذوالجلال و ذوالمعال

Yine böylece benim ilahım her avin(karşılıklısız yardım) ve nassar (arasıra ve karşılıklı yardım)sıfatından müstağnidir. celal ve meal sıfatının sahibi olan hazreti Allah tek oldu.

İzah
Hz. Allah tektir ve hiçbir ortağa ihtiyacı yoktur. Aslında sapık veya hak bütün İslam mezheplerinin birleştiği bir konudur. Hiçbir mezhep Allah’a şirk koşmaz. Doğrudan küfürdür. Bu nedenle bu beyitler diğer mezhepler için değil, hristiyan ve şirk koşan kafirler için reddiyedir.)
İNSAN akli ile melekleşen nefsi ile iblisleşen bir aciptir İNSAN
İNSAN kendi kabahatini bilmeyen cehli ile dünyalara sığmayan bir mağrurdur İNSAN
İNSAN bütün zaaf ve acziyyetine rağmen kudrete kafa tutan taşkın bir şaşkındır İNSAN
İNSAN maziye bağlı hâle aldanmış istikbali gözler bir taştır İNSAN

kenz

#17
Emali 17


يميت الخلق قهرا ثم يحيى  *  فيجزيهم على وفق الخصال

Hz Allah Kahır ve galebe cihetinden mahlukatı öldürür. sonra hz Allah mahlukatı ihya eder. Akebinde Hz Allah onları amellerine muvaffak olmak üzere cazalandırır...
İNSAN akli ile melekleşen nefsi ile iblisleşen bir aciptir İNSAN
İNSAN kendi kabahatini bilmeyen cehli ile dünyalara sığmayan bir mağrurdur İNSAN
İNSAN bütün zaaf ve acziyyetine rağmen kudrete kafa tutan taşkın bir şaşkındır İNSAN
İNSAN maziye bağlı hâle aldanmış istikbali gözler bir taştır İNSAN

kenz

18 Emali

لاهل الخير جنات و نُعْمى  *  و للكفار أدراك النكال

Hayır ehli için cennetler ve niğmetler vardır  küfür ehli için cehennemden  derekeler vardır.


İNSAN akli ile melekleşen nefsi ile iblisleşen bir aciptir İNSAN
İNSAN kendi kabahatini bilmeyen cehli ile dünyalara sığmayan bir mağrurdur İNSAN
İNSAN bütün zaaf ve acziyyetine rağmen kudrete kafa tutan taşkın bir şaşkındır İNSAN
İNSAN maziye bağlı hâle aldanmış istikbali gözler bir taştır İNSAN

rahname

#19
20.beyit


يَرَاهُ المُؤْمِنُونَ بِغَيْرِ كَيْفٍ   وَاِدْرَاكٍ وَضَرْبٍ مِنْ مِثَالٍ

Yerahüdeki zamir Allahütealaya racidir.

Mü’minler cennette Allahüteala Hazretlerini   keyfiyet ve idraktan bir hale,hey-et ve suretten  bir nev-a , mukarin olmayarak ru’yet ederler. 

İzah;Ehlicennet için ru’yet mekan cihet ve suretten münezzeh olduğu halde inkişaf edilecektir.
Ru’yetüllah ehlicennet için haktır.
Kur’an-ı Kerimde; وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَّاضِرَةٌ “elkıyâmeh”
O yüzler Rablerine bakacaklardır. (O'nu göreceklerdir)
Hadisi Şerifte; إِنَّكُمْ سَتَرَوْنَ رَبَّكُمْ، كَمَا تَرَوْنَ الْقَمَرَ لَّيْلَةَ الْبَدْرِyani ,ey ehli iman! Siz rabbinizi leyle-i bedirde kameri gördüğünüz gibi  bilâşek velâşübhe  görürsünüz.

Buyurulmuştur.

Müsenna

#20
21.beyit

فَينْسَوْنَ النَعِيمِ اِذَا رَاَوْهُ     فَيَا خُسْرَانَ اَهْلِ الْاِعْتِزَالِ    

Cennette müminler, Allahı gördükleri zaman cennetin nimetlerini unuturlar.Vah o mu’tizilenin husranına mahrumiyetineEy! ehli sünnet bu meselede  husranı mu’tezileden hazer ediniz (sakınınız,


İzah: İkinci mısradaki harfi nidanın münadası mahsüf husran kelimesi ile mensubdur.
فَيَا قَوْمُنَا اَحهذ َرُوا خُصْرَان الْمُعتزِلَةِ فيِ تَحْقيقِ رُوحِ هَذِه الْمئالَةِ taktirindedir.yani Ey! ehli sünnet bu meselede  husranı mu’tezileden hazer ediniz (sakınınız)
Nazım hazretleri ikinci mısrada mu’tezilenin cennette ru’yetüllah ni’metinden mahrum olacaklarını işaret etmiştir,çünkü onlar rahmeti ilahi ile cennete dahil olsalarda ancak  ru’yetullah hususunu  inkar ettikleri için  ru’yetullah ni’metinden mahrumdurlar. Bu ise büyük husrandır .

Müsenna

#21
22.Beyt

وَماَ اِنْ فِعْلٌ اَصْلَحْ ذُو افْتِرَضِ   عَلَي الْهَدِي الْمُقَدَّسِ ذِي التَّعَالِِي

Kulun menfeatine olan hiçbir fiil,Azemet ve rifat sahibi ,Mukaddes ve hidayet edici olan Cenabı Hak  üzerine farz değildir.

İzah:Allahüteala Hazretleri, kul için menfeat olacak (zenginlik ,güzellik , müslüman olması  )vb. hiçbir  fiili yapması farz değildir. Zira Ayeti Kerimede;
يُضِلُّ مَنْ يَشَاءُ وَيَهْدِي مَنْ يَشَاءُ
Fakat o dilediğini dalâlette bırakır ve dilediğini hidâyete erdirir (S.Nahl, Ayt.93)
وَلَوْ شَاءَ اللَّهُ لَجَمَعَهُمْ عَلَى الْهُدَى
Allah dileseydi, elbette onları hidayet üzerinde toplardı.(s.Enam, Ayt.35)
وَلَوْ شِئْنَا لَآتَيْنَا كُلَّ نَفْسٍ هُدَاهَا
Eğer biz dilemiş olsaydık her nefse hidâyetini verirdik.(S.Secde, Ayt.13)


Müsenna

#22
23.Beyt

وَفَرْضٌ لاَزِمٌ تَصْدِيقٌ رُسْلٌ    وَاِمْلاَكٍ  كِرَامٍ باِالنَّوَالِي


Rasulu Izam Hazeratı ve envai neval “ Ata ve İhsan” ile ikram olunmuş melakeyi kiramı tastik farzı lazımdır.Yani  fazı ayındır.

İzah: Nazım Hazretleri  beytin başında farzı, lazım ile te’kit etmesi  Rasulleri ve Melekleri  tastikin farzı ayın olup, farzı kifaye olmadığını işaret içindir. Münkiride ehli imandan değildir.

TuLÝP

#23
24.beyt

وَ خَتَمُ الرَّسُلَ باِلصَّدْرِ الْمُعَلَّى * نَبِيّ هَاشِميّ ذِى جَمَالٍ

Rasüllerin sonuncusu Haşimî'dir. Cemil sıfatının sahibi olan Nebi, Sadr-ı Muallâ'dır.

Hz. Muhammed (S.A.V) son peygamberdir. Ondan sonra peygamber gelmeyecektir. O nebi  aynı zamanda rütbe, nur ve ruh itibariyle bütün peygamberlerden evveldir. Hadis-i şerifte اَوَّلُ مَا خَلَقَ اللهُ نُورِي اَوْ رُوحِي وَ كُنْتَ نَبِيًّا وَ آدَمَ بَيْنَ الْمَاءِ وَالطِّينِ  “ buyrulmaktadır.


Müsenna

#24
25.Beyt

اِمَامُ الْأنْبِيَاءِ بِلاَ اخْتِلَافٍ   وَ تَاجُ الأصِْفيَاءِ بِلَا اخْتِلَالِ        

Fahri Alem S.A.V. efendimiz bila ihtilaf “ihtilafsız” Enbiya Izamın İmamı,bila ihtilal "şübhesiz" esfıyanın tacıdır.

İzah:Nazım hazretleri,  evvelki mısrada Rasulullah efendimizin mirac saadetlerinde Enbiyai Izam hazeratına mescidi aksada vuku bulan lmametini işaret etmiştir.
İkinci mısradaki “ esfıya”kelimesini  ihtiyar etmesi ulema,şüheda,vesair etkıyaya şamil olduğu içindir.

Müsenna

#25
26. Beyt

  وَ بَاقٍ شَرْعُهُ فِى كُلِّ وَقْتٍ   إلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ وَ ارْتِحَالِ 

Hatemül Enbiya olan nebiyyi zişan efendimizin şeriati ,kıyamete kadar (insanlar dünyadan ahirete irtihal ettiği güne kadar  herbir vakitte)bakıdir.


Beyitte geçen “فى كل وقت her vakitte” ile  kastedilen Cehmiyye fırkasının Nüzul-ü İsa (AS) ile iddiasına reddiyedir. Cehmiyye’ye göre İsa (AS) bazı kendi şeriatını uygulayacaktır. Ehl-i sünnet bunu reddeder. Hz. İsa Peygamber efendimizin şeriatı üzere gelecektir.

Müsenna

#26
27.Beyt

وَ حَقٍّ اَمْرُ مِعْرَاجٍ وَ صِدْقٌ     فَفِيهِ نَصُّ اَخْبَارٍ عَوَالٍ

Mirac emri “hadisesi” sadık  ve haktır. Bu babda “Mirac hadisesinde” Âli “yüksek” açık haberler vardır.

İzah: Peygamber  S.A.V. efendimizin Mirac hadisinin vuku haktır,sadıktır. Nassı kat-i ile sabittir.
سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلاً مِّنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ  إِلَى الْمَسْجِدِ الأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا إِنَّ هُوَ السَّمِيعُ البَصِيرُ
ُ
Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) s.a.v kulunu Mescid-i Harâm'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir. S.İsra ayt.1

-Haberi Mütevater ile yani ayeti Kerime ile sabittir. Münkiri ıyazübillah kafirdir.
-Mirac hadisesinin Mescidi Aksadan semavata kadar  olan bölümü  haberi müşehur ile sabit dir.  İnkar eden mudil “sapık” olur.
-Beyti maktese kadar olan vusulu ikrar edip fakat miracda olan ahvali yani Rasulullah efendimizin semai mirac hadisesini inkar edenler. Mübdi’ bidatci ve mu’tezili olur.


Müsenna

#27
28.Beyt

وَ إنَّ الأَنْبِياءَ لَفِى أَمَانٍ * عنِ الْعِصْيَانِ عَمْداً وَ انْعِزاَلِ

Muhakkak Peygamberler  ısyandan “günah işlemekten”  Peygamberlik makamından azl edilmekten ma’sumlardır ,emniyet içindedirler.

İzah: Bütün Peygamberler amden  veya sehven  emre muhalefet etmekten masumdurlar.
Enbiyai Izam Hazeratın masumiyeti Evliyaullahın mahfuziyeti ile  tevzıf  olunur.
Çünkü Enbiya Izam zahiren ve batınen ma’sumdur.Bir velinin havatırı reddiyesi olabilir fakat aza ve cevahirine tesir etmez  çünkü mahfuzdurlar.

TuLÝP

#28
29.Beyt

وَ مَا كَانَتْ نَبِيّا قََطْ أُنْثَى * وَ لاَ عَبْدٌ وَ شَخْصٌ ذُو افْتِعَالِ

Nebi hiçbir zaman da nisa köle ve kötü fiil (sihir gibi ) sahibinden olmamıştır.

İzah: Malum olaki hanım taifesinden Nebi olmaz. Zira nübüvvet davet ve mucize izhar gibi ahvale muhtaçtır. Nisalık ise bunlara münafi olmakla Enbiya raculden olması lazımdır.
Köledende olmaz: Enbiya hürden olması lazımdır. Abid (köle) memlük olmaz. Zira hizmet ile iştigal edip emri davetten mahrum olur.




Müsenna

#29
30.beyt

وَ ذُو الْقَرْنَْينِ لَمْ يُعْرَفْ نَبِيّاً   كَذَا لُقْماَنُ فَاحْذرْ عَنْ جِدَال

Zülkarneyn a.s ın  nübübüvveti maruf olmadı gibi Lokman a.s ın nübüvvetide maruf değildir.Bu hususda sen mücedeleden sakın.

İzah: Zülkarney ve Lokam a.s ın nübüvvetleri sabit değildir.Nübüvvet Hususunda mücadeleden keffi lisan edib ilmi ilahiyeye ihale  eylemek eslemdir.