Gönderen Konu: Misafir istemeyen kadın  (Okunma sayısı 7640 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Misafir istemeyen kadın
« : 09 Ocak 2006, 09:56:22 »

Misafirperver bir sahabi vardı. Hanımı ise her gün kocasının yanında bir kaç misafirle gelmesine artık tahammül edemez olmuştu. Birkaç defa kocasına:

- Sen her gün birkaç misafirle geliyorsun, gelen misafirler, çocuklarımızın rızklarını yiyorlar, dediyse de kocası, her gün yanında birkaç misafir getirmekte ısrar ediyordu.

Kadın sahabi dayanamayıp, Resûlüllah'a şikâyete karar verdi:

- Ya Resûlüllah! Kocam her akşam eve birkaç misafir getiriyor, böylece de kocamın kazandıkları hep misafirlere gidiyor. Bir gün hastalanıverse, açlıktan ölmekten korkarım, dedi.

Peygamber efendimiz(s.a.v.) kadının kocasını, huzuruna çağırttı.

Adam:

- Ben misafirsiz edemem! Soframda misafir olması, bana neş'e ve bereket veriyor, diyor ve diretiyordu.

Bu sefer Peygamberimiz (s.a.v.) kadına, bundan sonra fazla değil, bir misafire razı olup olmadığını sordu. Kadın buna da razı değildi:

- Ben çocuklarımın rızkını başkalarının yemesine rıza gösteremem, diyordu.

Adam hiç olmazsa bir misafirde ısrar edince; kadın boşanmaktansa bir misafire razı oldu. Fakat o akşam üzeri beyinin, yine eve iki misafirle geldiğini gördü. Kadın sinirlenmişti, içi rahat değildi. Yemek hazırlamak için mutfağa girdi, üç kişilik yemek hazırlayıp tepsiyi kocasına verdi. Biraz sonra da misafirlerden birinin çıkıp gittiğini gördü. Hazırlanan yemeklerden biri yenmemişti.

Kadın kocasına:

- Misafirin biri niçin yemek yemeden çıkıp gitti? diye sordu.

Adam, ikinci misafirin farkında değildi:

- Sen hangi misafirden bahsediyorsun. Ben bir misafirle geldim, o da içerde işte diye cevap verdi.

Kadın çok iyi görmüştü. Misafirin birisi yemek yemeden çıkmıştı.

Bu münakaşanın içinden çıkamayacaklarını anlayan karı-koca, hemen Efendimiz Hazretlerine müracaata gittiler ve durumu anlattılar...

Onları dinleyen Peygamber efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu.

- Evet! Eve iki misafir gelmişti. Fakat bunlardan birisi hakiki insan değil, insan suretine giren rızktı. Allah (c.c.) hanımını akıllandırmak için rızkı insan kılığına sokmuştu.Hanımının ise, yine misafirler için bir miktar rızkı gözden çıkarıp hazırladı, ama o rızkı, eksilmedi.

Şunu iyi bilesiniz ki, her misafir kendi rızkı ile gelir. Ve kimse, kimsenin rızkını yiyemez, eksiltemez... Hatta misafir, bir evin bereketini arttırır ve o evin rızkında artma olur, buyurdular. Tabii ki kadın, bu hadiseden sonra itiraz edecek durumda değildi.
Allah Teala Her misafiri ve her insanı bu dünyaya rızkıyla gönderir.

mazhar

  • Ziyaretçi
Ynt: Misafir istemeyen kadın
« Yanıtla #1 : 01 Ocak 2014, 09:30:22 »
94) Misafire İkram Etmek

[justify]“İbrahim’in meleklerden ağırlanan misafirlerinin haberi sana geldi mi? O elçiler, İbrahim’e gelip O’na selam verdiklerinde, size de selam olsun demişti ve kendi kendine, bunlar tanınmayan kimseler diye düşünmüştü. Hemen ailesinin yanına giderek, ikram etmek için kızartılmış bir semiz buzağı eti ile gelmişti ve önüne yaklaştırıp “yemez misiniz?” dedi.” (Zariyat: 51/24-27)[/justify]
[justify]“Ve Lut’un kavmi çirkin arzularla koşarak, soluk soluğa Lut’a geldiler. Bunlar daha önce de zaten bu tür kötülükleri işlemeye alışmış kimselerdi. Lut: “Ey kavmim, işte kızlarım, dedi. Onlar erkeklerden daha uygun olur sizler için. Allah’tan korkun da, konuklarıma saldırarak beni rezil rüsvay etmeyin, aranızda hiç mi aklı başında adam yok?” (Hud: 11/78)[/justify]

[justify]707. Ebû Hüreyre radıyAllahu anh den rivayet edildiğine göre Peygamber aleyhisselâm şöyle buyurdu:[/justify]
[justify]“Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse misafirine ikram etsin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse akrabasına iyilik etsin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse ya faydalı söz söylesin veya sussun!”[1][/justify]

[justify]* Gerçekten müslüman olduğunu iddia eden kimse mutlaka bu iki şıktan birincisini tercih ederek sevap kazanmalı insanlara yardımcı olmalıdır veya susmak suretiyle kimseye zarar vermemelidir.[2][/justify]

[justify]708. Ebû Şüreyh Huveylid İbni Amr el–Huzâ`î radıyAllahu anh, ResûlullahsallAllahu aleyhive sellem’i şöylebuyururken dinlediğini söyledi:[/justify]
[justify]– “Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse misafirine câizesini versin”. [/justify]
[justify]Ashâb–ı kirâm:[/justify]
[justify]– Yâ ResûlAllah! Misafirin câizesi nedir? diye sordular. [/justify]
[justify]Peygamber aleyhisselâm da:[/justify]
[justify]– “Onu bir gün ve bir gece ağırlamaktır. Misafirlik üç gündür. Misafiri üç günden fazla ağırlamak ise sadakadır.”[3][/justify]

[justify]Müslim’in bir başka rivayetine göre şöyle buyurdu:[/justify]
[justify]– “Bir müslümanın din kardeşinin yanında onu günaha sokacak kadar kalması helâl değildir.”[/justify]
[justify]Ashâb–ı kirâm:[/justify]
[justify]– Yâ ResûlAllah! İnsan din kardeşini nasıl günaha sokar? diye sorunca:[/justify]
[justify]– “Misafirini ağırlayacak bir şeyi bulunmayan kimsenin yanında oturup kalmakla” buyurdu.[4][/justify]

[justify]* Misafiri bir gün bir gece ağırlamak ona yapılacak ikram ve ağırlamanın esası ve temelidir. Üç gün ağırlamak misafirliğin gereği olan ağırlama ve sadaka yapma sevabı kazandırır. Durumu imkanı müsait olmayan kimsenin yanında üç günden fazla kalmakla da ev sahibi günaha sokulmuş olur. Misafirlik yapacak kimseler bu hususlara riayet etmelidirler.[5][/justify]
 
  http://www.enfal.de/riyazussalihin/TURKCE/4/11.htm


 
[justify] [1] Buhârî, Nikâh 80, Edeb 31, 85, Rikâk 23; Müslim, Îmân 74, 75, 77. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 123; Tirmizî, Kıyâmet 50; İbni Mâce, Edeb 4.[/justify]
 
 
[justify] [2] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 233.[/justify]
 
 
[justify] [3] Buhârî, Edeb 31, 85, Rikâk 23; Müslim, Lukata 14. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Et`ime 5; Tirmizî, Birr 43; İbni Mâce, Edeb 5.[/justify]
 
 
[justify] [4] Müslim, Lukata 15, 16.[/justify]
 
 
[justify] [5] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 233.[/justify]
« Son Düzenleme: 01 Ocak 2014, 09:32:18 Gönderen: mazhar »