Gönderen Konu: Mizahlı ve Mizahsız Eğitim  (Okunma sayısı 3951 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Mizahlı ve Mizahsız Eğitim
« : 10 Ekim 2013, 16:28:35 »

Mizahlı ve Mizahsız Eğitim


Öğrenciler öğrendikleri şeyle akılda kalıcı olarak bir bağlantı kurarlarsa, bilgiyi hatırlamada daha başarılı olabiliyorlar. Derslerde şaka ve anekdot kullanmak, bir çağrışım sağladığı için oldukça önemli. Ne yazık ki, eğitimcilerin çoğu, mizahın eğitimde bir yerinin olmadığına inanırlar. Bu tutumlarının nedenini anlamak çok da zor değildir. Eğitimcilerin sınıfta espri yapılmasını istememelerinin nedeni, temelde esnek olmayan düşünceye sahip olmalarıdır.

Eğitimci tarafından mizahın kullanılması stresi yok ettiği gibi öğrencideki soru sorma ve konuşma korkusunu da azaltmaktadır. Ezbere dayalı, kuru, öğrencilerin ilgisini çekmeyen, onlara kişilik kazandırmayan, araştırmaya yönlendirmeyen eğitim tarzının çoktan modası geçmiştir. Dersi uzun süre katılımsız şekilde dinlemek, yoğunlaşma kaybı ve sıkılmaya neden olmakta, bu da öğrencinin öğrenmesini olumsuz yönde etkilemektedir. Rol yapma ve oyun gibi teknikler sınıfta eğitimcinin ve öğrencilerin enerjisini arttırarak öğrenmeyi kolaylaştırır. Öğrenme sürecinde kaygı azaldığında, öğrenciler öğrenmeye daha açık hale gelirler. Yoksa meraklı, hayal gücü geniş, oyun canlısı çocuklar beş yaşında okula gelip, bir ya da iki yıl içinde bu yönleri ihmal edilirse, bütün bu özelliklerini yitirirler.

“Problemi sadece rehber hocası çözer” ne kadar doğru?

Bir şey komik olarak algılandığında, vücutta gülmeyle rahatlayan bir tansiyon ölçümü meydana gelmektedir. Bazı eğitimciler öğrenci problemleriyle ilgilenmekte isteksizdir, öğrenci problemleriyle ilgilenmenin görevi olup olmadığı konusunda şüpheleri vardır. Bazı eğitimciler ise problemin rehber öğretmenler tarafından çözülmesi gerektiğini düşünürler. Oysa öğrenciler ne sebeple olursa olsun güvensizlik duyduklarında, psikolojik gereksinimleri karşılanmadığında, sevilmediklerinde, kendilerini değersiz, gergin ve yalnız hissettiklerinde çalışma istekleri kalmaz. Kabul edilen bir gerçektir ki mizah deneyimi, sadece komik olmak veya komiklik değildir. Aynı zamanda mizah, psikolojik tansiyonu boşaltmakta önemli rol oynamaktadır.

Eğitimci mizah yapmalıdır

Pek çok eğitimcinin öğretim tekniklerinde mizah uygulamaya isteksiz olmaları ya da bundan korkmaları daha fazla çalışmak zorunda kalacakları içindir. Öğretmenin sınıfla iletişiminde kontrolü sağlamak, delilleri sunmak, tek boyutlu bir ilişkiden daha zordur. Ama aynı zamanda bu tür öğretimin ödülü hem öğrenci hem öğretmen için büyük olacaktır. Eğer gerçeklerin ve tecrübelerin öğrencilere aktarılmasından çok insanların eğitilmeleriyle ilgileniyorsak, eğitime mizahı uyarlamaktan başka çaremiz yoktur.

Öğrenciler, gülen ve mizah duygusuna sahip arkadaşça öğretmenleri tercih etmektedirler. Mizah duygusuna sahip olmak, öğretmenin bir insan olduğunun ve gruba katılabildiğinin belirtisidir. Grup olarak gülmek, ortak deneyimlerin paylaşıldığını gösterir. Bir an için, sınıf birlikte güldüğünde, insanlar zayıflıklarını, hırçınlıklarını ve farklılıklarını unutur, tebessüm ve gülüşün çevrelediği boyutta ortak deneyimleri paylaşırlar.

Dersin ilk birkaç dakikası çok önemlidir

Dersin ilk birkaç dakikası genellikle ölü zamanlardır. Bu sırada öğrenciler yerleşir, kitaplarını defterlerini çıkarırlar. Bu zaman süresinde bir veya birkaç öğrenciyle sosyal konularda konuşulabilir veya bütün sınıfa bir bilim adamının ilginç yönleri anlatılabilir. Herkesin yerleştiğini gördükten sonra derse başlamaya hazır olunduğunun işaretini vermek gerekir.

Doğal olarak öğretmenler, dersin başında veya yeni bir öğrenme etkinliği için öğrencilerin dikkatini toplamaya çalışırlar. Genellikle birçok öğretmenin sınıftaki öğrenci gürültüsüne karşı “Sınıf, sessiz ol! “veya “Sınıf, kesin sesinizi!” gibi ibarelerle sınıfını susturmaya çalışması zordur. Çünkü sınıfı susturmaya çalışmada sadece sözün kullanılması etkisiz bir yöntemdir. Bu durumda öğretmenler, etkili dikkat toplama yöntemlerini devreye sokmak zorundadırlar.

Her şey için komik olan bir şey vardır, bunlara matematik ve fen bilimleri gibi komik olmayan ve sıkıcı olan dersler bile dâhildir. Uzun süren bir dersi abartmanın bir taktiği mizahi bir yola kaymaktır. Öğrenciler konu dışında üstünlüklerini görmekten zevk alırlar ve bu durum derse kişisel bir incelik katar.

Öğretmenlere mizah için birkaç taktik

Eğitimcilerin mizahi bakış açılarını geliştirmelerine ve dersi nüktelerle bütünleştirmek için yardımcı olabilecek çeşitli teknikler vardır. Eğitimciler etkili ve etkili olmayan stratejileri kaydettikleri bir mizah kütüphanesiyle başlayabilirler. İdeal sonuçlar için nükteler anlaşır bir şekilde aktarılmalı ve bazı durumlarda beden dilini ve diyalogları içermelidir. Komedi stillerini
geliştirmek ya da canlandırmak isteyen öğretmenler bunu yapmak için özel bir duruma sahiptirler; çünkü haftanın beş gününde de sadık dinleyicileri mevcuttur.

Öğretmenin kendi mizah malzemesini oluştururken en büyük kolaylık, başkasının esprisini kendi ortamına uydurarak yeniden yapmasıdır. Örneğin, bir nükteyi anlatmaya başlarken, “Paris’e giderken başıma komik bir şey geldi” demek yerine “okul” kelimesini kullanması gibi. Diğer bir deyişle, hali hazırda mevcut olan aynı şakayı da kullanabilir. Ama bunu yaparken, öğrencilerin ilgilerini hesaba katmayı unutmamalıdır. Maaş çekleriyle ilgili bir şaka yerine (çünkü bu çocuklar iş hayatını bilmiyorlar), öğrencileri daha çok ilgilendiren bir konuda espri yapılabilir. Profesyonelce ve özellikle öğrencilerin yaş grubunu anlatan şaka kitaplarına çalışarak, öğrencilerin neyi tercih ettiğini bilmek gerekir.

Hocam, çok keyifliydi!

Kelime oyunları, bilmeceler ve kafiyeler çok basit oldukları için gençlere komik gelmemektedir. Benzer olarak, daha genç çocuklar, bazen anekdotlara kulak vermezler.

Öğrencilerinizin yaş grubuna yönelik mizahi yayınlar veya popüler konular öğrencilerin neyi komik bulduklarını öğrenmemiz için iyi bir yol olabilir.

7Eğitimciler,67890/w bir şeyle ilgili şaka yavöpmadan önce söyleyeceklerinin nereye çıkacağını da anlamak zorundadırlar. Bir espriyle karşılaşıldığında, bunu ertesi gün sınıfa anlatmaya çalışmamak gerekir. Eğer yaygın bir mecrada kullanıldıysa, zaten herkesin onu duymuş olma ihtimalini hesaba katmak gerekir. Bu espriyi olduğu gibi kaydetmek yerine, kişiselleştirerek yeniden oluşturmak gerekiyor. Aynı şekilde sık sık karşılaşılan bir durum, popüler bir şakanın öğrenciden öğrenciye aktarılmasıdır. Eğer okulda bir şaka duyulduysa, muhtemelen o şakayı herkes biliyordur.

Sınav kaygısının mizahla çözümü

Öğrencinin başarısının değerlendirildiği sınavlar hemen her öğrenci için bir miktar belirsizlik içerir ve bazı öğrencilerde psikolojik gerginliğe sebep olabilir. Sınav kaygısının oluşma nedeni ise herhangi bir değerlendirme durumunda kişinin kendini tehdit ya da tehlike durumunda algılamasıdır.
Öğrencilerin sınav olma konusunda endişelerine yönelik ifadeleri de genel olarak aşağıdaki gibidir:

•Ne kadar çalıştığım önemli değil, kendimi hazır gibi hissetmiyorum.

•Çalıştığım her şeyi unutacağımı hissediyorum.

•İptal oldum.

•Birkaç gün önceden sınavı önemsememeye başladım.

•Sınavı zamanında bitiremeyeceğimi düşünüyorum

•Doğru yeri çalışıp çalışmadığım konusunda endişeleniyorum.

Bu nedenlerden dolayı mizah, sınav işlemleri sırasında çok önemlidir. Çünkü mizah, gerilimi azaltır. Mizah etkili bir öğretme usulü olarak kaygıyı azaltmak için sınavdan hemen önce, sınav içerisinde ve sınav kâğıtlarının dağıtılma aşamasında kullanılabilir. Mizah, öğrencilerin sınavdan önceki gerilimlerini azaltacağı için öğrencilerin rahatlayıp sınava daha fazla yoğunlaşmalarına da yardımcı olmaktadır.


Haber Merkezi | 02 Ekim 2013 | İnsan ve Hayat Dergisi


Çevrimdışı güher

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 21
  • Sadakat Forum
Ynt: Mizahlı ve Mizahsız Eğitim
« Yanıtla #1 : 11 Ekim 2013, 02:31:40 »
Kesinlikle çok doğru ifade edilmiş yazıda kendi öğrenciliğimi hatırladığımda en sevdiğim ders ingilizceydi çünkü öğretmenimizin çok güzel bi mizah anlayışı vardı dersi öğretmenimizin o tavrı sevdirmişti.Şimdi de aynı anlayışla mesleğimi yapıyorum karşılıklı eğlence şeklinde ders işlemek iyi hatıralar biriktirmek demek bana kalırsa..
"Kalbinizin ısınmadığı insanlardan uzak durun.." - Hz. Ömer