- Görmez misin Hak Teâlâ insanýn bedeninde bir karýþ yerde dört türlü deðiþik su yaratmýþtýr; birbirine karýþmadan çýkarlar. Onlarýn biri kulak suyudur; acýdýr, biri göz suyudur; tuzludur, biri burun suyudur kokar, biri aðýz suyudur; tatlýdýr.
- Güzel cevap verdin. Yine sizin peygamberiniz dermiþ ki cennette bir taht vardýr, ne zaman bir veli ona çýkmak istese o alçalýr, bindiðinde yine kalkar. Dünyada bunun benzeri nedir?
- Onun benzeri devedir. Görmez misin deve bu kadar büyük olduðu halde küçük bir çocuk yularýna yapýþýp baþýný aþaðý çekince çöker, üzerine binip yularý yukarý çekince kalkar.
- Doðru cevap verdin! Peygamberiniz cennette yemek içmek var, küçük ve büyük abdest etmek yok demiþ. Peki bunun mislini söyleyebilir misin?
- Ana rahmindeki çocuktur. Ana rahminde o canlýdýr, beslenir, ama küçük ve büyük abdest yapmaz, yapsa anasý helâk olur. Rahip bu cevabý da beðenip bir sual daha soracak oldu ama Hz. Halid;
- insaf eyle dedi, sen benden bu kadar mesele sordun, izin ver, bir mesele de ben sorayým! Cennetin anahtarý nedir, haber ver!? dedi.
- Îsâ aleyhisselâma imân etmektir.
- Îsâ'nýn Rabbi hakký için sözün doðrusunu söyle! diye ant verince, Rahip topluluða dönüp dedi ki:
- Ey cemaat, biz bu kiþiye ant verdiðimiz zaman bizden korkuyordu, yine de andýna sâdýk kaldý. þimdi bu da bize ant verdi; bizden sözün doðrusunu istiyor, bizim bundan korkumuz da yoktur.
imdi mürüvvete yakýþan bu zâta doðru cevap vermektir. þimdi sizlerin de bana uymanýzý istiyorum. Ey cemâat, bir yalandan bir gerçek söz evlâdýr. Bizim kitaplarýmýzda yazan þudur ki, Cennetin anahtarý "La ilâhe illallâh Muhammedün Resûlüllah'týr. Yâni dünyâda her kim Kelime-i þehadet söylerse Cennete girer. Ey cemâat, siz þâhit olun, ben Muhammed dinine iman getirdim: Eþhedü enlâ ilâhe illallâh ve eþhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlühû...
O kavim bunu iþitince hepsi îmâna geldi. O râhip, Hâlid bin Velid ile birlikte Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) huzuruna geldi, ona hizmet etmek þerefine erdi.