Müslümanların birbirleri üzerindeki hakları
İslâmiyet, âdetâ bir haklar manzûmesidir. Ana hatlarıyla haklar, önce “Hukûkullah=Allah’ın hakları” ve “Hukûku’l-ıbâd=Kulların hakları” diye iki kısma ayrılır.
Kul hakları çok çeşitlidir: Ana-baba hakları, evlâd hakları, hoca hakları, talebe hakları, eşlerin karşılıklı hakları (karı-koca hakları), komşu hakları, umûmî olarak Müslümanların hakları, gayr-i müslimlerin hakları... gibi muhtelif haklar vardır.
Sevgili Peygamberimiz, “müflis”i (iflâs etmiş kişiyi) tarîf ederken buyurdu ki:
“Müflis, şu kimsedir ki, kıyâmette, amel defterinde pek çok namaz, oruç ve zekât sevâbı bulunur. Fakat, bazılarına çeşitli yönlerden zararı dokunmuştur. [Kimini dövmüştür, kimine sövmüştür.] Sevâpları, bu hak sâhiplerine verilir.
Hak sâhiplerinin hakları ödenmeden önce, bu kişinin sevâpları biterse, onların günâhları, bunun üzerine yükletilip Cehennem’e atılır.” [Müslim]
Kul hakkı olan günâhların affı güç ve azâpları daha şiddetlidir.Yani başkasının hakkını yiyen, onunla helâlaşmadıkça,isi müskildir .
Üzerinde kul hakkı bulunduğu hâlde ölen kimse, Cennet’e giremez. Bir kimse, üzerine kul hakkı geçirmişse, bundan dolayı kâfir olmaz; ama muhakkak kul haklarını ödemesi lâzımdır.
Üzerinde kul hakkı bulunan kişi, bu dünyâda kul haklarını ödemezse, “Âdil-i mutlak” olan Allahü teâlâ, âhirette ondan, hak sâhiplerinin haklarını alıverir. Sevâplarından bir kısmı alınıp onlara verilir. Böylece (sevâplarından bir kısmını vererek) kul hakkını öderse, Cehennem’e girmez.
Demek ki, kul borcu olan, bu dünyâda iken helâllaşmalıdır. Kul borcu ile ölürsek, birçok sevâbımız, hak sâhiplerine verilir, sevâbımız kalmazsa, onların günâhlarını yüklenmek zorunda kalırız.
Şu hâlde, bir Müslümanın hiç sevâpları yoksa, yahut hak sâhiplerine verildiği için bitmişse, kendisinde alacağı (kul hakkı) olanın günâhlarının bir kısmını yüklenir.
Hadîs-i şerîfte zikredildiği gibi, üzerine hak geçen kimsenin, verecek sevâbı kalmazsa, borçlarını ödemek için Cehennem’e girer. Cezâlarını çektikten sonra Cennet’e giderler.
Bilindiği üzere, dünyâda da, borçlu kimseler, haczedilecek bir şeyleri kalmamışsa hapsediliyorlar. Müslüman, ne kadar çok günâhkâr olursa olsun, günâhlarının cezâsını çektikten sonra, muhakkak Cennet’e girer. Fakat Cehennem’de cezâ çekmek de öyle kolay değildir. Yalnız kâfirler, Cennet’e giremezler.
ahmet dogrusözlü