Taberani'nin naklettiği hadisi şerif şöyledir: "Bid'at sahibine hürmet eden, İslamiyet’i yıkmaya yardım etmiş olur"
Ali Şeriati'nin eserlerinden ve yetiştiği ortamdan şii olduğunu kestirmek kolaydır. Şia terbiyesi almış olduğu halde bazı hususlarda onlara dahi muhalefet ettiği için, onlardan da tepki almıştır. Yani ne idü belirsiz tabirinin en bariz örneğidir. Ne idü belirsizleri övmemeli. Hele dini meselelerde onları tavsiye etmemeli. Bazılarında kuru taassup var. Bidat ehli dini değiştiriyor, nasıl ki hrıstiyanlık zamanla değişmiş ve yeni bir inanç sistemi oluşmuşsa, müslümanlığı da aynı hale sokmaya çalışıyorlar.
Ancak buna müsaade edilmiyor, zira ehli sünnet vel cemaat halen hayatta. Ehli sünnet uleması bunun mücadelesini vermişler. Bu sebeble hrıstiyanlıkta olan "topyekün" sapıtma, İslamda vuku bulamaz. Ancak böyle sapık mezhepler türer. Bunlara karşı mücadele de müslümanın an önemli vazifesidir. Bidat ehlinin, kafirlerden daha tehlikeli olduğunu ehli sünnet alimleri bildirmiştir.
Yine Taberani'de bulunan hadisi şerifle konuyu bağlamak lazım:
"Bid’at ehlinden ilim öğrenmeye çalışmak, kıyamet alametlerindendir"