Gönderen Konu: Mutlu anları çoğaltmak  (Okunma sayısı 4593 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Mutlu anları çoğaltmak
« : 16 Kasım 2009, 03:29:09 »

Belki mutluluk, sadece görmektir... Belki sadece işitmektir... Belki hayatı koklamaktır...
Belki yalnızca dokunmaktır, tutmaktır...
Belki elimizdekini fark edip şükretmektir...
Belki mutluluk, hayatın olumlu yönlerini keşfetmektir...
Belki de yalnızca nefes almaktır...
Tabii ki herkese göre değişen bir kavram bu, değişmezliği insana huzur hissi vermesi.

Bir hasta için en büyük mutluluk sağlığına tekrar kavuşmaktır...
O zaman sormak lâzım:
• Sağlıklı günlerinde neden mutlu değildi?
İflas eden iş adamı için en büyük mutluluk tekrar eski servetine kavuşmaktır...
• Peki, serveti elindeyken neden mutlu değildi?
Aylar boyu ağrılar içinde kıvranan biri için ağrılardan kurtulduğu an en mutlu andır...
• Peki, ağrısız geçen onca yıl neden mutlu olamamıştı?
Sorgulamayı sürdürelim...
Gözleri kör biri için mutluluk, hayatı görmektir...
• Oysa bu, her zaman görenleri mutlu etmeye yetmiyor.
Sağır biri için mutluluk, sesleri duymaktır...
• Oysa bu, her zaman duyanları mutlu etmeye yetmiyor.
Elsiz-kolsuz biri için mutluluk, dokunmaktır, tutmaktır...
• Oysa bu, her zaman dokunabilen, tutabilen elleri-ayakları yerinde olanları mutlu etmeye yetmiyor.
Bacakları olmayan biri için mutluluk, yürümek, koşmaktır...
• Oysa bu, her zaman yürüyebilen, istediği zaman koşabilen, elleri-ayakları yerinde olanları mutlu etmeye yetmiyor.
Çünkü bize ikram edilen mutluluk kaynaklarını fark etmeden yaşıyoruz.

Hatta, mutlu olmak için öncelikle kendi varlığımızı, insanlığımızı fark etmeye ihtiyacımız var.
Kendini fark edemeyen tabiatı fark edemez, tabiatı fark edemeyen kâinatı fark edemez, kâinatı fark edemeyen hayatı fark edemez.
Bunları fark edemeyenin mutluluk kaynaklarını fark ve idrak etmesi imkânsızdır.
Bir şey daha: Fark edemeyen şükredemez!

Hayatımızın büyük bir bölümü şikâyetlere ayrılmış...
Eşimizden şikâyet, çocuklarımızdan şikâyet, kaynanadan- kayınpederden şikâyet, yöneticilerimizden şikâyet...
Gül tarlasında dikenden yakınan idraksize dönmüşüz. Şikâyeti bırakıp biraz dikkat, biraz şefkat, biraz da duygusallıkla çevresine baksa güzellikleri fark edecek ve mutlu olacak.

İşte buna izin vermiyoruz. Şikâyet etmekten mutluluk kaynaklarını keşfetmeye sıra gelmiyor!
Bu alışkanlığımız yüzünden evlâtlarımızın bile sadece sıkıntılarını yaşıyoruz. Yalnızca bizi nasıl kızdırdıklarını, nasıl yorduklarını, nasıl incittiklerini anlatıyoruz.

Evlâtlarımızın aynı zamanda mutluluk kaynaklarımız olduğunu aklımıza bile getirmiyoruz.
Kısacası hayatı kendimize kendimiz zehir ediyoruz.

Bütün bunları aşmak lâzım dostlar: Çünkü hayatla buluşup mutlulukla kucaklaşmak bütün bunları aşmaya bağlı...
Yani mutluluk, hayatın sadece olumsuz yönlerine kilitlenmek yerine, olumlu yönlerini de keşfe çalışmakta saklıdır.

Bunun için öncelikle hayatı her şart altında gülümseyerek yaşamayı öğrenmek lâzım. Gülümseme en büyük güçtür. Bu yetenek ve özellik tüm yaratılanlar arasından yalnızca insana verilmiştir.

Allah’ın büyük ikramıdır.

İnsan böyle büyük bir ikrama mazhar olduğunu hiçbir zaman unutmamalı, en zor şartlara bile gülümsemelidir.
Gülümserseniz, zor şartlar kolaylaşır...

Somurtarak hiçbir sorunun üstesinden gelemezsiniz. Bu anlamda gülümseme mutluluğun anahtarıdır.
Biliyorum, şu yazdıklarım, kiminize göre, “fazla duygusal işler...”

Kiminize göre, belki “karın doyurmayan işler...” Kiminize göre, belki “küçük işler...”

Çünkü onlar “büyük işler”in peşinde!

Çekler tahsil edilecek... Borçlar ödenecek... Borsa ile karaborsa buluşturulacak! Yeni yatırımların fizibilitesi çıkarılacak... Yeni ortaklarla yemek yenilecek... Yeni tesisin temelinin atılması için Başbakan davet edilecek... Hazır gelmişken şu ihale işi de bağlanacak... Banka ile kredi anlaşması imzalanacak... Partiler birleştirilip tek başına iktidara gelinecek... Eğer vakit kalırsa Amerika’nın Ortadoğu politikası üzerine ahkâm kesilecek...
Filistin kurtarılacak... Irak kurtarılacak... Türkiye kurtarılacak...

Bari taksit taksit olmasın; eliniz değmişken, tüm dünyayı bir çırpıda kurtarın gitsin! Vakitten tasarruf etmiş olursunuz.
Anlayacağınız dostlar, çoğumuz yaşamadan ölüyoruz!

Yavuz Bahadıroğlu

Çevrimdışı bburaks

  • okur
  • *
  • İleti: 64
Ynt: Mutlu anları çoğaltmak
« Yanıtla #1 : 16 Kasım 2009, 11:08:12 »
doğru söze ne denir ki...
güzel paylaşım ellerine sağlık
Ey kul
Etme dünya nazı
Kıl namazını
Sonra kılarız diyenin
Dün kıldık namazını

Çevrimdışı lalegül

  • yazar
  • ****
  • İleti: 513
    • Sidre.net
Ynt: Mutlu anları çoğaltmak
« Yanıtla #2 : 21 Kasım 2009, 00:20:54 »
Mutluluğun tanımı herkese göre değişir.
Şu rahmete bakın ki,
insanlar bütün azalarıyla günah işlerken,
sadece diliyle yaptığı tövbeyle affolunuyor.

Aziz Mahmud Hüdai (k.s)

fasulye

  • Ziyaretçi
Ynt: Mutlu anları çoğaltmak
« Yanıtla #3 : 21 Kasım 2009, 00:41:36 »
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumun yüreği olmaya adayım..Mutluluğumun ölçütü şuanlık bu
« Son Düzenleme: 21 Kasım 2009, 00:56:13 Gönderen: fasulye »

Çevrimdışı muğrip

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 8
Ynt: Mutlu anları çoğaltmak
« Yanıtla #4 : 29 Kasım 2009, 17:11:55 »
güzell

Çevrimdışı insirah

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1090
Ynt: Mutlu anları çoğaltmak
« Yanıtla #5 : 09 Ocak 2010, 03:11:42 »
mutluluk gerektiğinde,gereksiz şeylere gülümseyerek hoşçakal diyebilmektir :)
Hayat başladığı noktaya, bittiğinde geri döner! Hayatta her şey noktayla başlar, noktayla biter... Sümeyra Denizli