Eşler Arasındaki Farklılıklar (Erkekler İçin)

Başlatan kenz, 10 Haziran 2007, 09:56:08

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

kenz

Farklılıkların insanın uyuşmamasının nedeni olarak kabul etmek çok yanlış olacaktır, aksine onları birbirine çeken mıknatıs niteliğini taşımaktadır.

Hz. Ali (a.s)  şöyle buyurmaktadır: “Kadınlar Allah tarafından sizlere verilen bir emanettir, öyleyse asla onlara haksızlık etmeyin ve yalnız bırakmayın.”

İmam Sadık (a.s)  ise şöyle buyuruyor: “Allah eşiyle arası iyi olan kimseye rahmet etsin.”



Kadın ve erkek birbirinden çok farklı varlıklardır, bu yüzden de uyuşmasızlar ve kavgalar çoğu zaman farklılıkları anlamamaktan kaynaklanmaktadır. Farklılıkların insanın uyuşmamasının nedeni olarak kabul etmek çok yanlış olacaktır, aksine onları birbirine çeken mıknatıs niteliğini taşımaktadır. Anlayış ve kültürümüzü çoğaltarak farklılıklara saygı göstermesini de öğrene biliriz. Kadın ve erkek arasındaki farklılıklar kesinlikle onların tamamlayıcısı olabilir, yalnız denge oluşana kadar herkes birbirine süre tanımalıdır.



Günümüzdeki bütün psikologlarının “gerçek aşk” hakkında ortak düşüncesi; eşlerin birbirini olduğu gibi kabul edip, farklı özelliklerine karşı saygı göstermesi olduğudur. Kesin kabul etmeniz gereken en önemli mesele; bütün dünyayı dolaşsanız da asla tamamen kendinizle uyuşacak birisini bulamayacağınızdır. Dünyada hiçbir zaman aynı özelliklere sahip ve değişik zevkleri olmayan iki insan bulamazsınız. Bu yüzden mutlu ve kalıcı bir evlilik için eşinizin tüm farklı yönlerini olduğu gibi kabul etmeniz gerekir.



Erkeklerle kadınlar arasındaki en önemli farklardan biri de, bir sorun yahut üzücü olayla karşılaştıklarında göstermiş oldukları tepkidir. Erkek sorunla karşılaştığında içine kapanık, sessiz, sakin olur, konuşmayı sevmez ve bir köşeye çekilerek o sorunun üstesinden nasıl geleceğini düşünür. Oysa kadın böyle değildir, kadınlar sorunla karşılaştıklarında hemen konuşmak isterler, heyecanlanıp, tedirgin olurlar. Bu esnada kadının tek istediği onu dinleyecek biridir, eleştirmesin, olayı etraflıca sorgulamasın ve sadece onu dinlesin.



Bu durumlardan karınızı, sadece dinleyin, onu onaylayın ve kesinlikle belli bir yargıda bulunarak, durumu küçümsemeyin, ancak bu şekilde sevildiğini ve korunduğunu hissedecektir.

Kadınların en önemli ihtiyaçları ve beklentilerinden biri; dinlenilmek ve onunla konuşulmasıdır. Eşiyle konuşmayan ve onun düşüncelerini merak edip sohbet etmeyen erkekler hiçbir zaman karılarıyla iyi anlaşamazlar.



Peygamberimiz (s.a.a) şöyle buyuruyor: “Sizin en hayırlınız, eşiyle en iyi şekilde geçinendir.”

Mutlu evlilik için başarılı bir erkek; eşine çok önem verir, onunla ilgilendiğini gösterir, onunla konuşup, hatırını sorar. Eve gelir gelmez gününün nasıl geçtiğini sorup konuşması için ortam hazırlar, karısı konuştuğu zaman da başka şeylerle uğraşmayarak, onun anlatmasından mutlu olduğunu gösterip, gönülden dinler. Eşi konuştuğunda elinden tutar, duygularına ortak olur, kesinlikle sürekli saatine bakmaz ve gazete yahut televizyonla uğraşmaz.



Erkek böyle davrandığı takdirde, şüphesiz kadında kocasını çok sevecektir, sevildiğini, saygı gösterildiğini ve güvene bileceği kocası olduğunu anlayarak daha mutlu bir yuva için büyük gayret sarf edecektir.



Bir rivayette Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: “Erkeğin karısının yanında oturması, Allah katında ibadet için camide sabahlamasından daha hayırlıdır.”



İmam Sadık (a.s)  buyuruyor: “Ailesine iyilik yapanın Allah ömrünü uzun, güzel ahlakı nedeniyle de rızkını bol kılar.”



Uzmanlar açısından, kadın erkek arasındaki psikolojik farklılıklardan biri de, ağır sorumluluklar yüklenmede gösterdikleri farklılıklardır. Amerikalı ünlü psikolog Con Grey bu konuda şöyle der: “Kadınlar, başkalarının sıkıntılarını gördüklerinde, çabucak keyifleri kaçmakta ve bir anda dikkatlerini birçok konu ve şekle odaklamaktadırlar. Kadınların keyiflerini kaçırıp onları şaşırtan etkenlerden biri de, öncelikli işi belirleme yeteneğini çabucak kaybetmeleri ve hangi konuyu önce incelemek gerektiğini bilememeleridir. Bu durum, çabuk dağılmalarına, heyecanlanmalarına ve bir anda hiçbir iş yapamama duygusuna kapılmalarına neden olmaktadır.”



Bu yüzden psikologlar, kadınlara güçlerinin üstünde işler yüklenmesi durumunda, ruhî bunalımlara sürükleneceklerine inanmakta ve ruhsal sağlıklarının bozulmaması için, mümkün mertebe onlara ağır işler yüklenmemesini tavsiye etmektedirler.



İmam Ali (a.s) bin dört yüz yıl önce bu konuya dikkat çekmiş ve oğlu İmam Hasan’a (a.s) vasiyetinde şöyle buyurmuştur: “Kadınları, yapabilecekleri işten başka bir işe koşma; çünkü kadın çiçektir, koklanır; kahraman değildir...”



HAZIRLAYAN : ZEHRANET 26/05/2007
İNSAN akli ile melekleşen nefsi ile iblisleşen bir aciptir İNSAN
İNSAN kendi kabahatini bilmeyen cehli ile dünyalara sığmayan bir mağrurdur İNSAN
İNSAN bütün zaaf ve acziyyetine rağmen kudrete kafa tutan taşkın bir şaşkındır İNSAN
İNSAN maziye bağlı hâle aldanmış istikbali gözler bir taştır İNSAN

Fatihan


Vuslat Yolcusu

Alıntı yapılan: "fatihan"Allah razı olsun paylaşım için..

enfa

teşekkürler kenz çok güzel ifade edilmiş.. :x

Zaman diyorum, biraz daha zaman.Dilimin ucundaki kelimeler bu kış donmazsa bir dahaki yıl uçmayı öğrenecekler!

Ahi

Alıntı yapılan: "enfa"teşekkürler kenz çok güzel ifade edilmiş.. :x
[glow=yellow,2,300]Herhangi bir insan vaktini nasıl geçireceğini, üstün bir insan ise vaktini nasıl tasarruf edeceğini düşünür. – Schopenhaver[/glow]

menfaat

cok teşekkurler her şeyi cok güzel anlatmışsınız keşke herkes böyle birbirlerini oldugu gibi kabul etsede boşanmalar olmasa hz.Allah herkesin yuvasını daim etsin amin