Müminler ancak onlardır ki;

Allaha ve Resulüne hakikaten iman etmişlerdir. —Yukarıda zikri geçenler gibi yalnız iman ettik demekle kalmayıp samimî kalben inanmışlardır.

Ve maiyetinde-yani Peygamberin maiyetinde ki, imamül'müslimînin maiyyeti de aynî hükme tabi'dir.

cem'iyyetli bir iş üzerinde bulundukları vakit -müşavere, muharebe gibi toplanmayı iktiza eden veya menfaat ve mazarratı umumî olan bir iş üzerinde bulundukları zaman

Ondan izin almadıkça gitmezler-münafıklar gibi kaçmazlar.

Filvaki' senden isteyenler yok mu?

Onlar Allaha ve Resulüne iman eden kimselerdir.

Binaenaleyh ba'zı işleri için senden istizan ettiklerinde den de onlardan dilediğin kimseye izin ver-yani her izin isteyene izin vermek vacip değildir. Hikmet ve maslahatın icabını gözetmek lâzımdır.

İzin ver ve onlar için Allaha istiğfar eyle-zirâ istizan her ne kadar özrü kavî ile sadâkate müstenit olsa da Dünya işini Âhiret işine takdim etmek gibi bir kusur şaibesinden hâli kalmaz. Sen istiğfar edersen şüphe yok ki Allah, gafurdur ve rahîmdir. —Bu noktada Resulullah hitabdan ümmetine hitaba iltifat ile buyruluyor ki:

Ey Müslümanlar!

Peygamberin davetini, duasını aranızda ba'zınızın ba'zınıza daveti, duası gibi kıyas etmeyin-onun davetine icabet farzdır. Duası indAllah hemen müstecab olur. Binaenaleyh emirlerine kemali hahişle itaat ve imtisal etmeli ve onu gücendirmekten son derece sakınmalıdır.

İçinizden birbirini siper ederek sıyrılmak isteyenleri Allah biliyor.

Binaenaleyh onun emrinden hilâfına gidenler

Kendilerine bir fitne isabet etmekten yani Dünyada bir belâ ve mihnete çarpmaktan

Yahut-Dünyada olmazsa Âhirette

Bir azabı elim musibeti irmekten hazer etsinler. —Burada terdid yalnız men’i hulüvv içindir. Yoksa Dünya musibetiyle Âhiret azabının cem'inde münafat yoktur. Filvaki' Peygamberin emr-ü sîretine imtisal eden müslimanlarin nasıl yükseldiklerine tarih şahit olduğu gibi müslimaniz deyip de hilâfına giden kavimlerin ne fitnelere, ne musibetlere ne azaplara giriftar olmakta bulundukları göz önündedir. Hemen Cenabı Hak cümlemizi hidayetiyle Dilşat buyursun.