Gönderen Konu: Namaz vücudu rahatlatıyor...  (Okunma sayısı 4328 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı mahmud_sami

  • okur
  • *
  • İleti: 62
Namaz vücudu rahatlatıyor...
« : 22 Mayıs 2004, 00:11:12 »

NAMAZ VÜCUDU RAHATLATIYOR

Prof. Richard Boyatzis: Namaz vücudu rahatlatıyor


Case Western Reserve Üniversitesi Weatherhead School of Management Örgütsel Davranış Bölüm Başkanı, duygusal zeka uzmanı Prof. Richard Boyatzis, meditasyon ve benzeri uygulamalar sayesinde vücudun rahatladığını ve daha iyi verim alındığını ifade ederek, ''Bu Müslümanlar için çok daha kolay. Namaz kılarak vücutlarını rahatlatıyorlar. Namaz, vücudun kortizon seviyesini düşürdüğü için rahatlatıyor'' dedi.
Richard Boyatzis, Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi- EDU (Executive Development Unit) PERYÖN işbirliği ile düzenlenen ''Ahenk Yaratan Liderler'' Konferansı'nda, başarılı liderlerin çalışanları harekete geçiren, seferber edebilen, yani duygulara hitap edenler olduğunu söyledi.
Çalışanları duygusal anlamda harekete geçirebilmek için etkileşimin önemli olduğuna işaret eden Boyatzis, 1980'li yıllarda yaptığı araştırmalar sonucunda, şirket yöneticilerinin yüzde 50'sinin çalışma ortamına değer katmadıklarının ortaya çıktığını kaydetti.
Dünyanın ilk 500 şirketi arasında yapılan araştırmaya göre de CEO'ların yüzde 'ünün işlerini yapabilecek yeterlilikte olmadığının görüldüğünü bildiren Boyatzis, negatif liderlerin çalışanların düşüncelerini dikkate almayan, ''at gözlüklü'' kişiler olduğunu ifade etti.

''ÇALIŞANLARI HİZAYA KOYMA DOĞRU DEĞİL''
Pozitif liderlerin ise bütün potansiyeli harekete geçirdiklerini belirten Richard Boyatzis, şöyle devam etti:
''Şirket CEO'ları sadece paradan bahsediyorlarsa uzun vadede başarılı olmaları mümkün değil. Belki bugün para kazanabilirler ama ileride kazanamazlar. Bu liderlerle çalışanlar bir an önce mesailerinin bitmesini beklerler. Pozitif liderlerle çalışanlar ise iş dışında, evde sürekli iş düşünürler. Negatif liderlerde hizaya koyma görülür. Halbuki hizaya koyma mekanik bir olaydır. Çalışanları hizaya koyma doğru değil, rötuşlama, ahenk yaratma doğru. Bu da aynı dalga boyunda olmakla mümkün. Ahenk yaratan kişiler aynı dalga boyuna ulaştıklarında birbirlerinin akıllarını okumaya başlıyorlar.'' Negatif liderleri zehirli ortam yaratan liderler olarak gördüklerini aktaran Boyatzis, ''Bu kişiler eğer çevrede korku yaratıyor, negatif bir ton yaratıyorlarsa zehirlidir. Eğer lider nötr bir durumdaysa bu da negatiftir'' diye konuştu.

''STRES BEYNİN BİR KISMINI DÜŞÜNMEYE KAPATIYOR''
Richard Boyatzis, yapılan araştırmalara göre stres altındaki vücudun sinir sistematiğinde değişiklikler olduğunu ve beynin belli kısımlarının düşünmeye kapandığını söyledi.
Boyatzis, ''Stres olduğunda hormonlar harekete geçiyor ve 48 saat boyunca bağışıklık sistemimiz kapanıyor ve vücudumuz kendi kendini yiyor'' dedi.
Özellikle negatif iş ortamında strese giren insanların meditasyon ve benzeri uygulamalarla vücutlarını rahatlattıklarını anlatan Boyatzis, ''Bu Müslümanlar için çok daha kolay, çünkü 5 defa namaz kılıyorsunuz. Müslümanlar namaz kılarak vücutlarını rahatlatıyorlar. Namaz, vücudun kortizon seviyesini düşürdüğü için rahatlatıyor'' diye konuştu.
Vücudun rahatlatılmasının yanı sıra şefkatli bir ortamın da gerekli olduğunu vurgulayan Richard Boyatzis, 20-30 yıl önce etkin bir liderin erken öldüğü yönünde inanış bulunduğunu, bu inanışın günümüzde yerini doğru ve ahenk yaratan liderlerin daha uzun yaşadığı düşüncesine bıraktığını söyledi.
Boyatzis, bir liderin ahenge dayalı etkinliği için bütün tarafların duygusal zekasını kullanması gerektiğini ifade etti.
Kadınların strese karşı daha etkin mücadele verdiklerini belirten Boyatzis, ''Çünkü kadınlar vücutları ve hormonal yapıları nedeniyle daha duyarlı ve öz bilinci daha yüksek düzeyde'' dedi.
Duygusal zeka uzmanı Richard Boyatzis, Daniel Goleman ve Annie McKee ile birlikte yazdığı Yeni Liderler kitabında ahenk yaratan liderlik kavramını geniş bir bakış açısıyla ele alıyor.
ŞARET OLSA YOL SAPTIRMAZ,BİLGİ OLSA SÖZ SAPTIRMAZ.

Çevrimdışı Abi-hayat

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 116
    • http://www.sadakat.net
Namaz vücudu rahatlatıyor...
« Yanıtla #1 : 22 Mayıs 2004, 00:13:39 »
Namazin insani huzur icinde biraktigina hic bir suphe yok..Namazlari suhu icinde kilmak en guzeli.. Rabbim namazlarini ve dualarini kabul eden kullarindan eylesin bizleri...(amin)
.

Çevrimdışı mahmud_sami

  • okur
  • *
  • İleti: 62
Namaz vücudu rahatlatıyor...
« Yanıtla #2 : 22 Mayıs 2004, 00:24:06 »
Alıntı yapılan: "K@rdelen"
Namazin insani huzur icinde biraktigina hic bir suphe yok..Namazlari suhu icinde kilmak en guzeli.. Rabbim namazlarini ve dualarini kabul eden kullarindan eylesin bizleri...(amin)

AMİN
ŞARET OLSA YOL SAPTIRMAZ,BİLGİ OLSA SÖZ SAPTIRMAZ.

Çevrimdışı sessizliğim

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 135
Ynt: Namaz vücudu rahatlatıyor...
« Yanıtla #3 : 24 Şubat 2009, 23:48:02 »

İbadetler vücuda müspet enerji topluyor

Davranışların insan vücuduna etkileri konusunda da çalışmalar yapıldığından söz edildi. İbadetlerin vücuda ne gibi yansıması oluyor?

Mesela; Rus bilim adamları araştırmış, namaz kılanın aura dediğimiz enerjisinin çok sağlamlaştığını, parladığını ve kortizon değerlerinin arttığını görmüşler.
 
Abdest alırken kolun yıkandığında kolların damarlarının açıldığı görülmüş.
 
Yüzünü yıkadığında çevremizden alınan olumsuz enerjilerin suyla temizlendiğini görmüşler.
 
Elinizi kaldırıp enerji menbaı olan güney cihetine dönüp "Döndüm kıbleye" dediğinizde bir anda kilitleniyorsunuz, yani şarteli açıyorsunuz.
 
Elinizi bağladığınızda etrafınızdaki bütün canlılar bu enerji kalkanından bedeninize girmeye başlıyor. Sonra, "Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla" diye kapıyı açıyorsunuz, içeriye girdiğiniz an açılan kapıdan bütün müsbet enerjiler bedeninize geliyor, bedende bir ısınma oluşuyor.
 
Minareler sivridir, enerji kabul eder, enerji bırakır, insan bedeni de bir antendir. Kainattan, kozmozdan gelen müsbetleri kabul eder, aynı zamanda da düşüncelerimizle onu kozmoza ilahi menbaa, yani kompitür merkezine, Hablullah ipiyle gönderir.
 
Namazda eğilirken de alın, burun, on tane sivri parmak, iki diz ve yine on ayak parmağım bir vakitte 35 kere yere vurduğumuz zaman topraktaki müsbetleri alıyoruz, bedendeki menfileri topraklıyoruz.
 
"Esselamüaleyküm" deyip anahtarı kapattığımızda da rahatlıyoruz.
 
Bunun için ibadet edenlerde fiziki ve ruhi mutluluk mevcuttur.
 
Mesela, 1140 tane nas ve sahih rivayeti ölçtük. incil'de, Tevrat'ta, Zebur'da olanların Kur'an'da olanlarını ölçtük. Bir hadiste, "Sadaka belayı defeder" deniyor.
 
Markette alışveriş yaptığınızda para öderken kolun resmi çekiliyor,
hiçbir değişiklik yok.
 
Birisine sadaka verdiğinizde ise, elinizdeki aort damarlarının düzeldiği, prostatın iyileştiği, kalp damarının açıldığı görülüyor.
 
ilim artık termoskopi veya kirlian fotoğrafı ile dediğimiz aletlerle bunu görüntülüyor. Bedende manyetik rezonans, yani hücrelerin kasılıp, gevşemesiyle bir enerji oluşur. Filmdeki görüntü budur, insan hücresi kasılıp gevşer.
 
Bu çalışmada kinetik bir enerji oluşturur. Bu enerji ile biz hareket eder, güler, ağlar, dinç kalırız. Bu hücreleriniz bloke edilirse, sıkıntılı, bitkin, yorgun insanlar olursunuz, işte insan hücresinin bloke edilmesi. daha önce söylediğimiz gibi dört yolla oluyor.
 
 Gıdalarla, telefon, radyo dalgaları, evimizde seyrettiğimiz televizyonlarve bilgisiyarlarla, belli merkezlerden radyo dalgalarıyla insan beynine yapılan tahribatlarla...
 
Bunlar sadece radyo dalgaları ile olmuyor. Yazılan bir yazı, görüntü-veya mesajlarla (mesela televizyondaki 25. karelerde beyne gönderilen mesajlar gibi)
 
Bunlarla insanın beyin hücreleri kapatılır ve rahatsızlıklar hasıl olur. Dolayısıyla insanlarımız bugünkü düşünemeyen, bir şey üretemeyen hale getirilir ve taklitten öteye gidemez.
 
(alıntı)
 
İnsan yaklaştığınca yaklaştığından ayrı,
Belli ki yakınımız yoktur Allah’tan gayrı.