Gönderen Konu: Namazı geç kılanlara ibretlik hikaye  (Okunma sayısı 22159 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı sentez

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 197
Namazı geç kılanlara ibretlik hikaye
« : 02 Ocak 2007, 21:13:44 »

Anneannesinin sözleri yankılandı kulaklarında: ''Oğlum namaz hiç bu vakte bırakılırmı?'' Anneannesinin yaşı yetmişe dayanmış, ama ezan
okunduğu vakit yerinden sıçrar, yaşından beklenmeyecek bir hızla abdestini alır ve namazını kılardı.

Kendisi ise,nefsini bir türlü yenemiyordu. Ne oluyorsa, hep... namaz son dakikalara kalıyor, bu sebeple namazını alelacele eda ediyordu. Bunu düşünerek kalktı yerinden, gözü saate kaydı. Yatsı ezanının okunmasına on beş dakika kalmıştı. Başını her iki yöne pişmanlıkla sallayarak, "Yine geciktirdim namazı." dedi kendi kendine.

Kıvrak hareketlerle abdestini aldı ve daha elini yüzünü tam kurulamadan kendisini odasına attı. Mecburen, hızlı hareketlerle namazı eda
etti. Tesbihatını yaparken anneannesini düşünmeden edemedi. "Bu halimi görse, tatlı-sert kızardı yine bana." dedi. Çok seviyordu onu ...Hele öyle bir namaz kılışı vardı ki, onu hep bir gökkuşağı hayranlığıyla seyrederdi. Namazda öyle bir mahviyeti vardı ki... hicabından renkten renge girerdi.
O gün akşama kadar derse girmişti. Müthiş bir ağırlık vardı üzerinde. Duasını yaparken, başını ellerinin arasına alıp secdeye durdu. Namazdan sonra bir süre bu şekil tefekkür etmeyi severdi. Gözleri kapanır gibi oldu. "Ne kadar da yorulmuşum." dedi. Daldı gitti öylece....

Kıyamet kopmuştu. Mahşeri bir kalabalık vardı. Her yön insanlarla doluydu. Kimi dona kalmış, hareketsiz bir şekilde etrafı izliyor; Kimi sağa sola koşturuyor, kimisi de diz çökmüş, başı ellerinin arasında bekliyordu. Yüreği yerinden fırlayacak gibi atıyor, adeta kafesinden kurtulmaya çalışıyor,soğuk soğuk terler döküyordu. Hayattayken kıyamet, sorgu sual ve mizan hakkında çok şey duymuş ve ahiret hayatı adına bu kavramlar kendisi için köşe taşı olmuşlardı. Ama mahşer meydanında ki ürperti, korku ve bekleyişin bu denli dehşet vereceğini düşünmemişti.

Hesap ve sorgu devam ediyordu. Bu arada onun ismini de okudular. Hayretle bir sağa, bir sola baktı. "Benim ismimi mi okudunuz?" dedi dudakları titreyerek.....

Kalabalık birden yarılmış, bir yol olmuştu önünde. İki kişi kollarına girdi. Mahşer meydanının vazifelileri oldukları belliydi. Kalabalık arasından şaşkın bakışlarla yürüdü. Merkezi bir yere gelmişlerdi. Melekler her iki yanından uzaklaştılar. Başı önündeydi. Bütün hayatı, bir film şeridi gibi geçiyordu gözlerinin önünden...." Şükürler olsun " dedi, kendi kendine ve devam etti; " Gözlerimi dünyaya açtım,Hep hizmet eden insanları gördüm. Babam sohbetlerden sohbetlere koşuyor, malını islam yolunda harcıyordu. Annem eve gelen misafirleri ağırlıyor, yemek sofralarının biri kalkıp, bir yenisi kuruluyordu. Ben ise, hep bu yolda oldum. İnsanlara hizmete çalıştım. Onlara Allah'ı anlattım. Namazımı kıldım. Orucumu tuttum. Farz olan ne varsa yerine getirdim. Haramlardan kaçındım. "Kirpiklerinden aşağı gözyaşları
dökülürken, "Rabbimi seviyorum, en azından sevdiğimi zannediyorum." Diyordu. Ama bir yandan da "O'nun için ne yapsam az, Cennet'i kazanmama yetmez." Diye düşünüyordu.Tek sığınağı Allah'ın rahmetiydi.

Hesap sürdükçe sürdü. Boncuk boncuk terliyordu. Sırılsıklam olmuş, zangır zangır titriyordu. Gözleri terazinin ibresindeki neticeyi
bekliyordu. Sonunda hüküm verilecekti. Vazifeli melekler ellerinde bir kağıt, mahşer meydanında ki kalabalığa döndüler. Önce ismi okundu. Artık ayakları tutmaz olmuştu. Neredeyse yığılıp kalacaktı. Heyecandan gözlerini kapamış, okunacak hükme kulak kesilmişti.

Mahşeri kalabalıktan bir uğultu yükseldi. Kulakları yanlış mı duyuyordu? İsmi cehennemlikler listesindeydi. Dizlerinin üstüne yığıldı. Hayretten dona kalmıştı." Olamaaaazzzz " diye bağırdı. Sağa sola koşturdu. "Ben nasıl Cehennemlik olurum? Hayatım boyunca hizmet eden insanlarla birlikte oldum. Onlarla beraber koşturdum. Hep rabbimi anlattım." Diyordu.

Gözleri sağanak olmuş, titrek vücudunu ıslatıyordu. Vazifeli iki melek kollarından tuttu. Ayaklarını sürüyerek ve kalabalığı yararak
alevleri göklere yükselen Cehennem'e doğru yürümeye başladılar. Çırpınıyordu. Medet yok muydu? Bir yardım eden çıkmayacak mıydı?

Dudaklarından kelimeler kırık dökük, yalvarmayla karışık döküldü.."Hizmetlerim... Oruçlarım.... Okuduğum Kur'anlar......Namazım....Hiçbiri beni kurtarmayacakmı?" diyordu. Bağıra bağıra yalvarıyordu. Cehennem melekleri onu hiç sürüklemeye devam ettiler. Alevlere çok yaklaşmışlardı. Başını geriye çevirdi. Son çırpınışlarıydı.

Resülullah, "Evinin önünde akan bir ırmak içinde günde beş defa yıkanan bir insanı o ırmak nasıl temizler, günde beş vakit namazda insanı günahlardan öyle temizler." Buyuruyordu. "Oysa ki benim namazlarım da mı beni kurtarmayacak?" diye düşünüyordu.

" Namazlarım.....Namazlarım....Namazlarım." diye diye hıçkırdı. Vazifeli melekler hiç durmadılar. Yürümeye devam ettiler; Cehennem çukurunun başına geldiler. Alevlerin harareti yüzünü yakıyordu. Son bir defa dönüp geriye baktı. Artık gözleri de kurumuştu. Ümitleri sönmüştü. Başını öne eğdi. İki büklüm oldu.

Kollarını sıkan parmaklar çözüldü. Cehennem meleklerinden birisi onu itiverdi. Vücudunu birden bire havada buldu. Alevlere doğru düşüyordu. Tam bir iki metre düşmüştü ki, bir el kolundan tuttu.

Başını kaldırdı. Yukarıya baktı. Uzun beyaz sakallı bir ihtiyar onu düşmekten kurtarmıştı. kendisini yukarıya çekti. Üstündeki başındaki tozu silkerek ihtiyarın yüzüne baktı.

"Siz de kimsiniz ?" dedi.
İhtiyar gülümsedi: " Ben senin namazlarınım."

"Neden bu kadar geç kaldınız ?Son anda yetiştiniz. Neredeyse düşüyordum."dedi....

İhtiyar yüzünü gererek, tekrar güldü; Başını salladı;

" Sen beni hep son anda yetiştirirdin, ...hatırladın mı?


Secdeye kapandığı yerden başını kaldırdı. Kan-ter içinde kalmıştı. Dışarıdan gelen sese kulak kabarttı. Yatsı ezanı okunuyordu.Bir ok gibi yerinden fırladı. Abdest almaya gidiyordu. sızıntı dergisi
« Son Düzenleme: 19 Kasım 2009, 00:03:53 Gönderen: enfa »
YAŞASIN AYNI GÜNEŞİ EMZİRİP İKLİMLERE İKLİMİMİZDEN ALIN TERİ İLE SUNDUĞUMUZ ÜRÜNLER...
(kalbimde ve dualarımda daima SİZ ler olacaksınız.bunda asla şüpheniz olmasın..)

Çevrimdışı c e z a

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 158
nazmazı geç kılanlara ibretlik hikaye
« Yanıtla #1 : 03 Ocak 2007, 09:49:04 »
Allah razı olsun hiç böyle bir hikaye okumamıştım. Çok etkilendm; çok etkileyiv-ci; etkilememek elde değil!!! Allah razı olsun ibrek almak lazım

süper bir yazıı!!!   :aferin:

Siz de kimsiniz ?" dedi.
İhtiyar gülümsedi: " Ben senin namazlarınım."

"Neden bu kadar geç kaldınız ?Son anda yetiştiniz. Neredeyse düşüyordum."dedi....

İhtiyar yüzünü gererek, tekrar güldü; Başını salladı;

  Şu sözü çok etkileyici ==>" Sen beni hep son anda yetiştirirdin, ...hatırladın mı?

Çevrimdışı ben biryolcuyum

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 170
    • harikalardiyari10
nazmazı geç kılanlara ibretlik hikaye
« Yanıtla #2 : 03 Ocak 2007, 14:14:46 »
etkileyici bir hikaye Allah razı olsun umarım gerekli dersalınınrda namazlaarımıza biraz daha ehemmiyet veririz :x  :x
Senden daha yüksek birisi konuşurken onun söylediğini daha iyi bilsen bile sakın itiraz etme.

Çevrimdışı sentez

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 197
nazmazı geç kılanlara ibretlik hikaye
« Yanıtla #3 : 03 Ocak 2007, 21:13:57 »
inşAllah namazımızı zamanında,sürekli,ve huşu içinde kılarız..Allah cümlemizden razı olsun :oops:
YAŞASIN AYNI GÜNEŞİ EMZİRİP İKLİMLERE İKLİMİMİZDEN ALIN TERİ İLE SUNDUĞUMUZ ÜRÜNLER...
(kalbimde ve dualarımda daima SİZ ler olacaksınız.bunda asla şüpheniz olmasın..)

Çevrimdışı cemozcan

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 4
nazmazı geç kılanlara ibretlik hikaye
« Yanıtla #4 : 09 Haziran 2007, 11:43:59 »
Allah razı olsun çok güzel bi paylaşımm cenabı hak ders almayı nasip eylesin....

Çevrimdışı suhup

  • okur
  • *
  • İleti: 63
nazmazı geç kılanlara ibretlik hikaye
« Yanıtla #5 : 30 Haziran 2007, 01:30:39 »
Alıntı

inşAllah namazımızı zamanında,sürekli,ve huşu içinde kılarız..Allah cümlemizden razı olsun

inşAllah..
Kişiye sadakat yakışır görse de ikrah;doğruların yardımcısıdır Hazreti Allah.

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Ynt: nazmazı geç kılanlara ibretlik hikaye
« Yanıtla #6 : 21 Kasım 2007, 02:36:12 »
Namaz kilma sekli

Hâtem-i Zâhid (k.s.)hazretleri Âsım İbn-i Yûsuf hazretlerinin yanına geldiğinde Âsım (kuddise sırruh) ona sordu:
-Ey Hâtem namaz kılmayı güzel becerebiliyor musun?
O da 'Evet'deyince, Âsım (k.s.):
-Peki, nasıl kılıyorsun? diye sordu. Hâtem-i Zâhid hazretleri başladı anlatmaya:
-Namaz vakti yaklaştığında abdestimi sünnet üzere tazeliyorum ve namaz kılacağım yere dikiliyorum. Tâ ki her uzvum yerleşiyor.
Sonra Kâbe'yi iki kaşımın arasında, Makâm-ı İbrahimi göğsümün hizasında, Allah Teâlâ'yı mekândan münezzeh (pâk ve uzak) olduğu halde başımda hâzır ve kalbimdeki her şeyi bilir halde görüyorum.
Sanki ayağım sırat köprüsünün üzerinde; cennet sağımda, cehennem solumda, ölüm meleğini de arkamda hissediyorum ve kılacağım namazın son namazım olduğunu düşünüyorum.
Sonra ihsan ile (Mevlâ'yı görür gibi) iftitah tekbirini tekbirini alıyorum, tefekkürle okuyorum, tevâzû ile rükûa eğiliyorum, tazarrû ile secdeye kapanıyorum.
Sonra tamamıyla oturuyor, ümitle teşehhütte bulunuyor ve sünnet üzere selâm veriyorum.
Sonra da o namazı ihlâsa teslim ediyor, korkuyla ümit arasında kalkıyorum ve bu hâl üzere sabra devam ediyorum.
Bunu duyan Âsam hazretleri:
-Ey Hâtem!Senin namazın böylemi? diye sordu. O da:
- Evet otuz senedir böyle namaz kılıyorum! deyince Âsım hazretleri ağlayarak şunları söyledi:
-Ben daha bu zamana kadar hiç böyle bir namaz kılamadım!

  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı aile

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 6
Ynt: nazmazı geç kılanlara ibretlik hikaye
« Yanıtla #7 : 24 Şubat 2008, 20:01:14 »
Allah razı olsun çok güzel bi paylaşımm cenabı hak ders almayı nasip eylesin....

                   evet çok güzel bir paylaşım gerçekten bu güzel paylaşım için teşekkürler

Çevrimdışı inşirah75

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 41
Ynt: Nazmazı geç kılanlara ibretlik hikaye
« Yanıtla #8 : 27 Eylül 2009, 23:41:33 »
ben her seferinde bir defa dahi olsun sahabe edasıyla namaz kılmak için dua ederdim 7. katta otururken 2. katta birgün yangın çıkar sabah ezanına karşı simsiyah dumanlar içinde uyandık asansörle inemeyeceğimize göre çocuklarla merdivenden zifiri karanlık sıcaklık ve dumanların arasından artık bitti buraya kadarmış diyerek indik ama o 7 kat bitmek bilmedi çocuklar indiğimizde oksijen takviyesi aldılar bizde bişey yoktu ama 2. kattaki komşularımız yanarak vefat etmişlerdi yıkıldık tabi bina 15 gün tadilatta kaldı o günlerde kıldığım namazlarımı unutmak mümkün değil tabi secdede hıçkıra hıçkıra ağlayarak ağlayarak ölüm korkusunu Allahın gazabını ensende hissederek ürkerek titreyerek acaba sahabe efendilerimizin namazları böyle birşeymiydi

Çevrimdışı gundifuat

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 3
Ynt: Nazmazı geç kılanlara ibretlik hikaye
« Yanıtla #9 : 17 Kasım 2009, 16:01:57 »
Rabbim hepimizden razı olsun. İkindi vakti girdi ve hemen kalkıp kılmazsam malum. Rabbim ibadetlerimizi kabul eder inşaAllah.

Çevrimdışı tunike

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 307
  • bir tebessüm bile sadakadır
Ynt: Namazı geç kılanlara ibretlik hikaye
« Yanıtla #10 : 17 Kasım 2009, 20:14:48 »
Allah  razı olsun
« Son Düzenleme: 19 Kasım 2009, 00:03:29 Gönderen: enfa »
öyle itaatkar bir kul ol ki,dışardan görenler deli desinler.çünkü deli olmadan,veli olunmaz!

Çevrimdışı adıgüzel

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 130
Ynt: Namazı geç kılanlara ibretlik hikaye
« Yanıtla #11 : 21 Kasım 2009, 12:15:30 »
Namaz kilma sekli

Hâtem-i Zâhid (k.s.)hazretleri Âsım İbn-i Yûsuf hazretlerinin yanına geldiğinde Âsım (kuddise sırruh) ona sordu:
-Ey Hâtem namaz kılmayı güzel becerebiliyor musun?
O da 'Evet'deyince, Âsım (k.s.):
-Peki, nasıl kılıyorsun? diye sordu. Hâtem-i Zâhid hazretleri başladı anlatmaya:
-Namaz vakti yaklaştığında abdestimi sünnet üzere tazeliyorum ve namaz kılacağım yere dikiliyorum. Tâ ki her uzvum yerleşiyor.
Sonra Kâbe'yi iki kaşımın arasında, Makâm-ı İbrahimi göğsümün hizasında, Allah Teâlâ'yı mekândan münezzeh (pâk ve uzak) olduğu halde başımda hâzır ve kalbimdeki her şeyi bilir halde görüyorum.
Sanki ayağım sırat köprüsünün üzerinde; cennet sağımda, cehennem solumda, ölüm meleğini de arkamda hissediyorum ve kılacağım namazın son namazım olduğunu düşünüyorum.
Sonra ihsan ile (Mevlâ'yı görür gibi) iftitah tekbirini tekbirini alıyorum, tefekkürle okuyorum, tevâzû ile rükûa eğiliyorum, tazarrû ile secdeye kapanıyorum.
Sonra tamamıyla oturuyor, ümitle teşehhütte bulunuyor ve sünnet üzere selâm veriyorum.
Sonra da o namazı ihlâsa teslim ediyor, korkuyla ümit arasında kalkıyorum ve bu hâl üzere sabra devam ediyorum.
Bunu duyan Âsam hazretleri:
-Ey Hâtem!Senin namazın böylemi? diye sordu. O da:
- Evet otuz senedir böyle namaz kılıyorum! deyince Âsım hazretleri ağlayarak şunları söyledi:
-Ben daha bu zamana kadar hiç böyle bir namaz kılamadım!


Doğrunun doğruluğu bütün sülalesine akseder hepsini hayra götürür.

Çevrimdışı THE IMAM

  • okur
  • *
  • İleti: 61
Ynt: Namazı geç kılanlara ibretlik hikaye
« Yanıtla #12 : 10 Kasım 2010, 08:08:39 »
gerçekten çok güzel bir paylaşım olmuş
Allah yardımcımız olsun

Çevrimdışı cennet_nuru

  • Cennet ucuz değil Cehennem dahi lüzumsuz değil...
  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 485
  • Her nefesimi SANA yönelmiş dualar eyle ...
    • sadakat.net
Ynt: Namazı geç kılanlara ibretlik hikaye
« Yanıtla #13 : 10 Kasım 2010, 13:21:40 »
Allah razı olsun çok güzel bi paylaşımm cenabı hak ders almayı nasip eylesin....
O göremediğin koskoca derya gönlümdür...Gördüğün sahil ise dilim...Kıyılarıma vuran dalgalara şaşırma...!!Onlar aşktan gel-git'im...Beni kendinde,kendimde arama...Ben hem bende hem sende bir gizim...!!Beni Mecnun'dan Leyla'dan sorma...!!Ben sadece MEVLA'dan bir izim ... !!!

Çevrimdışı Günbatımı

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2490
  • Görelim Mevlâ'm neyler, neylerse güzel eyler...
Ynt: Namazı geç kılanlara ibretlik hikaye
« Yanıtla #14 : 10 Kasım 2010, 16:17:23 »
"Namazınızı son namazınızmış gibi kılın" diye bir hadis hatırlıyorum. Bunu denedim, o mübarek namaz bitmek bilmedi ve çok büyük bir haz verdi. Ama ne hikmetse aynı hazzı bir daha yakalayamadım.
Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana