Mevlâna Hazretleri demircilerin çekicinin sesini dinledi ve sıçrayarak semâya başladı. Bunun sebebi Elestü hitabının zevkini tatmış olmasıdır. Bir beyit veya bir ses işittiğinde ihtiyarının elinden gidip semâya başlaması, kalbiyle ve kalıbıyla cüşa gelmesi. aşk kazanının altına vurulan bir odun mertbesinde-ki o sesin işitilmesi ve o işitilen seste Elestü hitâb-ı İlâhisinin duyulması ve onun zevkinin tadılması dolayısıyladır. Mevlâna döne döne oynadı, taştı.
Safa ehli olan kimseler, şahin kuşuna benzer. O şahini avının peşi sıra bıraktılar. Avını ardınca kovaladı, peşini bırakmadı. Nihayet avını yakaladı. İşte bunun gibi ehl-i safânın da nefsi-i mülhimeleri esir ve zebuun edilmiş haldedir. Bir ses işittiklerinde derhal Elestü hitabını duyar gibi onun zevkini duyarlar. vecde gelip semâ'ya başlarlar. Bu beden kalıbını harekete getirirler. Maksuda erişmeyince durmazlar.
Bunlar ten kulağıyla dinlemezler. Gönül kulağıyla dinlerler. Be sebepten ihtiyarları elinden gider. Değirmenin çarkı gibi durmadan dönerler. Onların kalblerine erişen varidat sırf Rabbani değildir. Sırf şeytanide değildir.
Hakkın taleb edicisi olarak nefsini ıslah etmek isteyen kimselere elbette bunları bilmek gereklidir. Tâ kendinin zevkini, şevkini,vecdini, semâını ve halini bilsin. Başkalarının dahi vecdini, halini ve semâını bilebilsin. Bunların Rahman ve şeytan olup olmadıklarını ayırıp seçebilsin. Rahmani ise ona uysun, şeytani ise terk edip selâmete erişsin.
Bu husustaki ilhamlar Beş nevi'dir;
1- Şeytani,
2- Nefsani,
3- Meleki,
4- Kalbi,
5- Rabbani.