Muhterem kardeşlerim! Kıyamet günü öyle bir gündür ki insanın ihtiyarı elden gider. Kendi kendine Hakkın emri üzere hareket eder. Lâkin bu dünyada iken nefislerini ihtiyarlarını nefs-i emmareye kaptırmamış olanların ihtiyarları elindedir. Arzu ettikleri gibi hareket ederler. Zira bunlar ihtiyarlarını Hakka teslim etmiş, tenini ibadet ve tâat yolunda eskitmişlerdir. Bu sebepten Hak Teâla (cc) bu gibi kimselerin kıyamette ihtiyarlarını ellerine verir. Zira onlarda bu dünyada ihtiyarlarını Allah-u Teâlâ (cc)'ya vermişlerdi.
Allah-u Teâlâ (cc) bunlara:
- Cennetin hangi kapısından dilerseniz girin, buyurur.
Kıyamet gününde Allah-u Teâlâ (cc) nida edip İbrahim (as)'a buyurur ki:
- Ya İbrahim (as)! Hiç senin belinden ve evladından zürriyet geldi mi ? Zürriyetinin adları nedir ? bilirmisin ?
İbrahim Peygamber (as) bin yıl kadar hiç başını kaldırmadan terler. Hatta o kadar terler ki terinin içinde belirsiz olur. Cehd ve gayret sarfettiği halde oğullarının adlarını aklına getiremez. Hak Teâlâ (cc)'ya da cevap veremez. Kıyamet gününün ne kadar dehşetli bir gün olduğunu bundan kıyas edebiliriz.
Hak Teâlâ (cc) suâl edip buyurur ki:
- Ya kulum ben seni dünyaya gönderdim. Peygamber (sav) gönderdim. Neleri yapacağını ve nelerden kaçınacağını Kur'an-ı Kerim içinde ayrı ayrı zikrettim. Vardın, işleme! Terket, dediğimi işledin.
Dediğinde inkar edip inkarında inat edeceksin. Ve:
<< Senin yasakladığın yerlere gitmedim. Emrettiklerini yerine getirdim>> diyeceksin amma bütün azaların yalanlarını ortaya koyacak. Karşına dikile dikile kalacak.
Hak Teâlâ (cc) buyurur ki:
<< Muhakkak insan Rabbına (cc) karşı çok nankördür.>> ( El Âdiyat süresi,6 )
Bütün azalar şahitlik edecek:,- Biz işledik yâ Rab,diyeceklerdir.
Elimiz bağıra çağıra:
- Ben harama yapıştım, Haksız yere vurdum,diyecek.
- Harama baktım diye gözlerimiz feryad edecek,
- Haram dinledim, diye kulağımız,
- Haram yedim, diye karnımız.
- Başkalarının kapısına vardım, fısk u fücur meclislerine gittim, yalancı şahitliklerde bulundum, çalgı ve düğünlere koştum>> diye ayaklarımız,
- Zina ve livata'da bulundum>> diye avret mahallerimiz.
- Haram şeyler söyledim, diye dilimiz şahadet edecek, söyleyip bağıracak. Bunların hepsi hakkımızda şahitlik edecekler.
Nitekim bu hususta Hak Teâlâ (cc) buyurur.
<< Nihayet ateşe geldikleri zaman onlar (dünyada) ne yapıyordu iseler, kulakları, gözleri ve derileri hep aleyhlerine şa hidlik edecektir.>> ( Fussilet süresi, 20