Gönderen Konu: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )  (Okunma sayısı 79073 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 194
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #60 : 03 Ağustos 2015, 00:35:44 »

selamun aleykûm değerli arkadaşlarım elde olmayan bazı sıkıntılardan ötürü uzunca bir süre sizlerle bir arada bulunamadım. Allah (cc)'ın izni ile kısa bir süre sonra inşaAllah tekrar kaldığımız yerden devam edeceğiz.  Hayır dualarınızı ister selamlar ederim.
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 194
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #61 : 16 Ağustos 2015, 02:49:27 »
- Allah-u Teâlâ (cc) dünyayı niçin kendine düşman tutmuştur bilirmisin?

1- Taliblerin yolunu keserek aldatıp kandırmıştır.
2 - Enbiyanında düşmanıdır. Onların da yollarında gidenleri şaşırtmıştır.
3 - Kafir ve fâsıkların düşmanıdır. Onları mekr ve hilesiyle tuzağına düşürmüştür. Gerçekliğine kanan ve farkına varmayan kâfirleri kendine bend etmiştir. Onlar sanırlar ki bu dünyada muradlarına eriştiler. Keramete eriştik zannettiler. ferahlandılar, âsi ve kâfir oldular.
Mağrur olup mahrum ve muflis olarak cehennemi boyladılar. Onlar dünyada helal haram demeyip mal- mülk köleler edindiler. Böyle yapanlar mutlaka sonunda pişmanlık duydular. Başlarını çok dövdüler. Sonradan pişmanlık bir faide vermez. Bugün fırsat elde iken, ömrün sana yâr iken cehdeyleyip doğruluktan ve doğrulardan ayrılma. Dünya mekruhhâtını cem'edip dünya yoluna ömrünü çürütenlerin sonu nereye vardı ? Biriktirdikleri mallar târ-u mâr olup mirasçılar arasında paylaşıldı. Kendisi hesap ve azâp ile baş başa kaldı.
Sen o sultanları nazara al ki, dünyaya geldiler. Lâkin dünyaya itibar gözüyle bakmadılar. Dünyanın ardına düşüp hırsla dünyalık toplamaya çalışmadılar. Âhiret amelleriyle meşgul oldular. Anladılar ki; bu dünya ahiret yolunun üzerinde bir yol uğrağıdır. Buna aldanmak neye yarar ? Yolculuk tedârikinde bulunup kafileden ayrılmadılar. Bu dünyaya gönül verip aldanmadılar. 
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 194
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #62 : 13 Ocak 2016, 11:50:32 »
selamun aleykûm değerli arkadaşlarım elde olmayan bazı sıkıntılardan ötürü uzunca bir süre sizlerle bir arada bulunamadım. Allah (cc)'ın izni ile kısa bir süre sonra inşaAllah tekrar kaldığımız yerden devam edeceğiz.  Hayır dualarınızı ister selamlar ederim.
uzun zamandır yaşam mücadelesi verdiğimiz yakınımızı evvelki gün Hakkın rahmetine kavuşturduk, Sizlerden tüm ölmüşlerimize hayır duaları etmenizi diler en kısa sürede biiznillah kaldığımız yerden devam etmeyi temenni ederim.
Selamun aleyküm.
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimdışı recep67

  • okur
  • *
  • İleti: 91
  • Sadakat Forum
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #63 : 13 Ocak 2016, 15:41:58 »
Ölmüslerimizin Mekanlari Cennet Olsun
ÖĞRENİLMESİ GEREKEN İLK DİL TATLI DİLDİR...

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Taziye
« Yanıtla #64 : 15 Ocak 2016, 02:41:18 »
selamun aleykûm değerli arkadaşlarım elde olmayan bazı sıkıntılardan ötürü uzunca bir süre sizlerle bir arada bulunamadım. Allah (cc)'ın izni ile kısa bir süre sonra inşaAllah tekrar kaldığımız yerden devam edeceğiz.  Hayır dualarınızı ister selamlar ederim.
uzun zamandır yaşam mücadelesi verdiğimiz yakınımızı evvelki gün Hakkın rahmetine kavuşturduk, Sizlerden tüm ölmüşlerimize hayır duaları etmenizi diler en kısa sürede biiznillah kaldığımız yerden devam etmeyi temenni ederim.
Selamun aleyküm.

Vealeyküm selam hocam,
"İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi raciun"
Sadakat ailesi olarak Cenab-ı Erhamü’r-rahimin’den rahmet ve mağfiret diler;  başta siz olmak üzere tüm yakınlarınıza sabr-ı cemil niyaz ederiz.

Fî emânillah...

Çevrimiçi Miftahulkuluub

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 1959
    • http://www.sadakat.net
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #65 : 15 Ocak 2016, 20:33:43 »
Allah rahmet etsin. Yakınlarına sabrı cemiller dilerim.
İncemeseleler    Sadakat.Net    İns SadakatForum  Sevadı Azam


" Derviş isen kardeş takvaya çalış.."

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #66 : 17 Ocak 2016, 02:48:53 »
Allah rahmet eylesin

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 194
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #67 : 22 Ocak 2016, 15:15:06 »
Âmin cemi cümle ölmüşlerimize Allah (azze ve celle) Rahîm sıfatı ile rahmet ve merhamet eylesin, mekanlarını cennet eylesin inşaAllah.
Rabbim ümmeti Muhammed'(s.a.v)den razı ve memnun olsun inşaAllah.
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 194
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #68 : 25 Nisan 2016, 01:43:23 »
- Allah-u Teâlâ (cc) dünyayı niçin kendine düşman tutmuştur bilirmisin?

1- Taliblerin yolunu keserek aldatıp kandırmıştır.
2 - Enbiyanında düşmanıdır. Onların da yollarında gidenleri şaşırtmıştır.
3 - Kafir ve fâsıkların düşmanıdır. Onları mekr ve hilesiyle tuzağına düşürmüştür. Gerçekliğine kanan ve farkına varmayan kâfirleri kendine bend etmiştir. Onlar sanırlar ki bu dünyada muradlarına eriştiler. Keramete eriştik zannettiler. ferahlandılar, âsi ve kâfir oldular.
Mağrur olup mahrum ve muflis olarak cehennemi boyladılar. Onlar dünyada helal haram demeyip mal- mülk köleler edindiler. Böyle yapanlar mutlaka sonunda pişmanlık duydular. Başlarını çok dövdüler. Sonradan pişmanlık bir faide vermez. Bugün fırsat elde iken, ömrün sana yâr iken cehdeyleyip doğruluktan ve doğrulardan ayrılma. Dünya mekruhhâtını cem'edip dünya yoluna ömrünü çürütenlerin sonu nereye vardı ? Biriktirdikleri mallar târ-u mâr olup mirasçılar arasında paylaşıldı. Kendisi hesap ve azâp ile baş başa kaldı.
Sen o sultanları nazara al ki, dünyaya geldiler. Lâkin dünyaya itibar gözüyle bakmadılar. Dünyanın ardına düşüp hırsla dünyalık toplamaya çalışmadılar. Âhiret amelleriyle meşgul oldular. Anladılar ki; bu dünya ahiret yolunun üzerinde bir yol uğrağıdır. Buna aldanmak neye yarar ? Yolculuk tedârikinde bulunup kafileden ayrılmadılar. Bu dünyaya gönül verip aldanmadılar. 
[/quote]

Aşağıdaki misal bu dünyayı, dünya ehlini ve yolda kalanları ne güzel anlatmaktadır. buna göre sen kendinin yerini ve nerede olduğunu var kıyas et.
Bir kafile bir memleketten Kâ'beye müteveccihen yola koyuldu. Beytullah'ı ziyaret edeceklerdi. Hacı olacaklardı ve vatanlarına döneceklerdi. Yolları bağdat'a uğradıklarında dediler ki:
- Bu şehirde bizim işimiz yoktur. Biz bu şehir için yola çıkmadık. Şehrin bir kenarına konaklarız. Bir mühlet maslahatımız ne ise onu görürüz. Tekrar Kâ'beye yola koyuluruz.
Şehrin kenar semtlerinden birinde konakladılar. İçlerinden birisi:
- VAllahi Bağdat şehri dillere destan olmuştur. Sizinle birlikte konakladıktan sonra gider şehirde dolaşırım, dedi.
Kafilede bulunanlar dediler ki:
- Gitme! Bir şey'e takılır kalırsın. Nefsinin arzusuna uyarsın. Vakit tamam olur. Kafilece biz de gitmiş oluruz. Sen de kalırsın. Maksuduna nâil olamazsın.
Dinlemedi. Şehri temaşaya gitti. Şehrin sokaklarında harabe hanelere yola düştü. Bu hanelerden türlü türlü şarkı ve türküler, oyun sesleri, çengiler işitilmekte idi. Bunlara biraz kulak verdi, dinledi. Bunlar nefsine hoş geldi. Nefsi baş kaldırdı, kuvvetlendi ve iyiden iyiye arzular oldu. Yürüyerek yaklaştı. Başını uzattı ve baktı. Gördü ki bir kadın kendini içeri çekmek ister. Bu da dayanamayıp kadınla içeri girdi. O kadın kendisine dedi ki:
- Ey yiğit! Benim ardımdan geldin. Ne istersin?
Dedi ki:
- Seni sevdim. Seni kendime sevgili edindim.
O kadın dedi ki:
- Sen beni sevdin amma benden murâd alamazsın, ben de sana murâd vermem. Bütün malını bana verirsen âlâ!
o yiğit de dedi ki:
- Benim param, pulum ve sermayem kafilede kaldı. Ben garip bir misafirim.
Kadın da:
-<< Hiçbir şeyim yok>> dediğine göre, gel benimle. Şu içkiyi iç ki benden murad alasın, dedi.
O yiğit içkiyi içmeye razı oldu. Kadın yiğide içkiyi içirdi, içtiğinde esir durumuna düştü. Soyunup belinden para- pulu neyi varsa ortaya döktü. Biraz daha içti kör kütük sarhoş oldu. Orada sabahladı. Sabaha karşı müezzin sabah ezanını okumaya başladı. Dertli dertli, yanık yanık okunan ezanlarla uyandı, pişmanlık duyar gibi oldu. Sabahın ışığında baktı ve gördü ki mahbübe edindiği çirkin ve çirkefin biri değil miymiş?  Gözlerinden irinler akar. Ağzı pis pis kokmakta. Hemen yerinden doğrulup dört bir tarafa baktı. belindeki kesenin ortadan yok olduğunu gördü. Akçaları ve sermayesi hep alınmış. Acele kafileye yetişmek üzre seğirtti. Vardığı zaman gördü ki kafilenin yerinde yeller esmektedir. kendisi o anda müflis ve biçâre kalmıştı. Ne yapacağını kestiremiyordu. Bağdatın içinde vatanından ayrı kalmıştı, âvâre idi. Nereye varsa kimse kendisini kabul etmiyordu. Kovalıyorlardı. Neüzü billahi Teâlâ, ( Allah-u Teâlâ (cc) cümlemizi korusun. ) 
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 194
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #69 : 01 Mayıs 2016, 23:12:12 »
Bu temsili hikayenin hakikati şudur:
Dünya ahâlisi, alemi ervâh'da bir bölüm ervâh-ı tayyibe ile yola çıktılar. Hak Teâlâ'nın (cc) cemâlini seyretmek ve rızasını bulmak istiyorlardı. Ne zamanki bu dünya Bağdad'ına yolları uğradı içlerinde birçokları bu dünyaya meyledip gönüllerini kaptırmadılar. Bu fâni dünyaya dalmadılar. Sonunda necat'a eriştiler.
Dünya Bağdat'ına karışanlar, gönlünü kaptıranlar, ömür ve sermayelerini dünya yoluna harcıyanlar, kendileri bu hal üzere iken ömürleri sona erdi. Azrail'in (as) sesini işittiler. Aniden gafletten uyandılar. Gördüler ki din ve iman sermayesi dünya yoluna sarfolunmuş, bitmiş tükenmiş. Kendisi biçare kalmış. Ne yapacağını bilmez, şaşırmış kalmış. Bu vaziyette Azrail (as) dinsiz ve imansız olarak ruhunu kabzetti ve aldı! ( Allah'ım (cc) sana sığınırız)
Aziz kardeşim! Pâk erleri ve aziz canları gör ki dünyaya aldanmadılar. Hâk Teâlâ (cc) kendilerine ne verdiyse nefislerinden kestiler. Allah (cc) için fukaraya tasadduk ettiler, kendi nefislerine vermediler, fukaraya verdiler.
Açları doyurdular yalınları giydirdiler. Muhtaçları arayıp buldular, kapılarına gelenleri mahrum göndermediler. Darda kalanların gönüllerini ferahlattılar, hûcetlerini gördüler.
   Şu hadis-i şerifi düstur edindiler.
<< Her kim ki mü'min kardeşinin bir ihtiyacını bitirirse. Hak Teâlâ (cc) ahirette onun yetmiş ihtiyacını tamamlar.>>
Diğer bir hadis-i şerifte Resûlullah (sav) Efendimiz buyurur ki:
<< Bir kimse sizden ihtiyacı olan bir şey istese siz onu, ona verin. Eğer siz onu, ona verecek olursanız ertesi gün dahi muhtaç olursa yinede siz ona verin. ihtiyacını giderin.>> 
Allah (cc) dostları bu hadis gereğince amel ederler. Kendilerine gerekli ve o şey'e muhtaç olsalar dahi istenildiği taktirde verirler.
Kendileri kanaat edip sabrederler. Böylelerini Hak Teâlâ (cc) yüksek mertebelere eriştirir.
Aklı olanlar, bu dünyada şu üç şey ile meşgul olurlar ki herkese üzüntü günü, onlara bayram olur:
1 - Dünya seni terk etmeden sen dünyayı terk edesin.
2 - Her şeyden âzâde olasın.
3 - Rabbinle buluşmadan Rabbin senden razı olsun.
 

Bunlara riayet eden kimse Allah-u Teâlâ (cc) ile buluşur. Kabrine böylece gider.


Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 194
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #70 : 15 Mayıs 2016, 22:40:52 »
1 - Dünyayı Terk Nasıl Olur ?

Efendimiz (sav) buyurur ki << Dünya ahiretin ekinliğidir.>>
İnsanoğlu ekindir. Azrail (as) de onu biçendir. Seneler destelerdir. Kıyamet günü de harman yeridir. Cennet ve cehennem anbardır. Cennetlikleri cennet anbarına, cehennemlikleri de cehennem anbarına koyarlar.
Hak Teâlâ (cc) buyurur:
<< Cehennemlik fırka cehennemde, cennetlik fırka da cennettedir.>> ( Eş-Şuarâ süresi. 7 )
Ekinlikte senin vücudun mağrur ve mütekebbir durursa, mağrurluğa kendini kaptırırsan o hal üzere iken Azrail (as) gelir orağı ile seni biçer, korkutur. Seni o desteleri döktükleri çukura götürürler. Orada amelinle baş başa kalırsın. 
Ey kardeşim! Bu hal başına gelmeden buna karşı gerekli tedbirlerini al.
İbn-i Abbas (ra) der ki:
- Yârın kıyamet gününde Hak Teâlâ buyurur ki: << Dünyayı bir kadın suretine sokup getirin.>> Gayet çirkin bir kadın. Saçı başı karma karışık. Gözleri gök. Dişleri sapsarı. Boğazı hor hor eder. Ağzından irinler akar. Çok çirkindir. Ağzı kokar. Yüzüne bakan korkar ve iğrenir!>>
Ne aciptir ki dünyadakiler şimdi bunun hakikatini görmemektedirler. Lakin bilmemezlikle onun ardı sıra canlarını verecekleri gelmektedir. Evliyalar bunun hakikatini görürler. bu sebepden dünyadan kaçarlar. Kaçmanın hakikisi işte budur: Bakmamak ve itibar etmemek. Evliyâullahın da yaptığı budur. Dünyanın çirkin taraflarını ve çirkin kokularını duyarlar.
soracak olursan ki:
- Allah dostlarına dünyalık verildiğinde niçin alırlar?
Elcevap:
- Sevdiklerinden almazlar. Bir muhtaca vermek için alırlar, zira, verene de, verdikleri için kendilerine de sevap olur. İşte aldıklarının sebebi budur.

Bazı meşayihe sordular:
- Bu dünyayı kötülersiniz. Lakin verenlerin verdiklerini, << yeter>> demeksizin alırsınız.
Cevap verdiler ki:
- Cehennemden alır cennete sarfederiz.




Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 194
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #71 : 04 Haziran 2017, 17:56:16 »
Dünyaya dalmış olan kimseler, dünya malının çirkin kokusunu , kötü tarafını görmezler. Görmüş olsalardı bu derece muhabbet ederler mi idi ?
Kirişçileri görmez misin? Dışardan gelenler dükkanının çirkin kokusundan kirişçinin yanında hiç durabilirler mi? Dursalar da hiç rahat edebilirler mi? Lakin dükkandakiler, işçi ve ustalar gece - gündüz orada dururlar da hiç o kötü kokuyu işitmezler.
Burada çirkin kokular var, diyenlere,
- Hayır. Öyle bir şey yok. Olsa bizim de duymamız icabederdi diye cevap verirler.
Zira bunlar o kokuya alışmışlardır. Onun için çirkin koku yoktur şeklinde cevap verirler.
Âdem babamız ile Havva annemız  cennetten düştükleri vakit bu dünyanın çirkin kokusunu duydular. Akılları başlarından gitti. Kırk gün kendilerine gelemediler. Gönülleri döndü. Kusacak gibi oldular.
Mahşer halkı bu dünyanın çirkin bir kadın suratında olduğunu bir görseler, feryad ederler. Zira bu dünya, cifeden daha fazla pis kokar. Saçı ağarmış, ağzı kokan, gözünden irin akan, hor hor horlar bir kadına benzer.
Melekler sorarlar:
- Bilir misiniz? Bu kaçtığınız çirkin kadın kimdir
Mahşer yerinde bekleyenler:
- Allah-u Teâlâ'ya sığınırız nerden bilelim, derler.
Melekler:
Bu kadın sizin çok sevdiğiniz dünyadır. Ki siz bu dünyanın uğruna ömürlerinizi çürüttünüz. Çoklarının hatırlarını  kırdınız. O dünyadan elde ettiklerinizle övünürdünüz. Onunla safalar sürerdiniz. Onunla gece - gündüz seğirtip dağları aşardınız ki birazcık da olsa dünyalık elde edelim diye. Şimdi bunun bir leşten ibaret olduğunu anladınız. Şimdi de kaçarmısınız?
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 194
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #72 : 05 Haziran 2017, 18:03:48 »
Bir rivayette Cenâbı Hak (cc) ateşe emrettiği anda zebaniler hamle eder ve tutarlar. Zincirlere vurup dünyayı cehennem ateşine götürürler. Dünya bağırıp çağırarak der ki:
- Bugün adalet günüdür. Kimseye haksız muamele yapılmaz, zulmedilmez. Ya Rabbi (cc) banada zulm etme. Adalet ile muamele et.
Hak Teâlâ kereminden buyurur ki:
- Nedir senin dileğin ?
Dünya der ki:
- Ya Rabbi (cc) benim ehlimi bana ver.
Allah-u Teâlâ (cc) der ki:
- Git ehlini ve adamlarını çağır. Dünyada senin muhabbetinle olan bu çağrıma kulak verir ve koşarak gelir...
Dünya horlayıp avazını alabildiğine koy verir. Bir defa bağırır bağırmaz bütün mahşer halkı korku ve dehşet içinde kalır. Lakin Allah (cc) aşıkları bu çağrıyı hiç işitmez. Zira onlar bu dünyada iken dünyanın arkadaşı ve dostu değillerdi. Onun istediğini yapmadılar. Dünyanın fani lezzetine aldanmadılar.
Dünya bağırır ve tekrar şöyle der:
- Hani benim sevgili arkadaşlarım ? Beni çok sevenler nerde ? Benim endişemden gecesini gündüzünü birbirine katanlar nerede ? Hani öleceğini ve dirileceğini unutup da dünü bugüne, bugünü de düne ekleyip çalışanlarım ? Hani benim için dağları denizleri geçip çocuk çoluğunu, anne ve babasını dövüp başlar kestirenler ? Kanlar dökenler ? Hani benim için anne ve babasını kıranlar, komşusunu incitenler, birbirini aldatanlar ? Gelsinler ve beni paylaşsınlar !...
Bütün dünya ehli yani dünyaya tapıp gönlünü kaptırmış olanlar. dünyalık biriktirenler, fukarayı görüp gözetmeyenler, eksik tartanlar, zekatını vermeyenler, hacca gitmeyenler sonbahar yapraklarının rüzgar önünde gittiği gibi ihtiyarları elinden gitmiş olarak dünya tarafına seyirtirler. Dünyanın üstüne üşüşürler.
Hak Teâlâ buyurur ki:
- Bunları üzerinde bulundukları dünya ile birlikte cehenneme atın.
Allah-u Teâlâ cümlemizi bu akibete düşmekten muhafaza buyursun.

Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 194
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #73 : 26 Haziran 2017, 00:29:24 »
Muhterem kardeşlerim! Kıyamet günü öyle bir gündür ki insanın ihtiyarı elden gider. Kendi kendine Hakkın emri üzere hareket eder. Lâkin bu dünyada iken nefislerini ihtiyarlarını nefs-i emmareye kaptırmamış olanların ihtiyarları elindedir. Arzu ettikleri gibi hareket ederler. Zira bunlar ihtiyarlarını Hakka teslim etmiş, tenini ibadet ve tâat yolunda eskitmişlerdir. Bu sebepten Hak Teâla (cc) bu gibi kimselerin kıyamette ihtiyarlarını ellerine verir. Zira onlarda bu dünyada ihtiyarlarını Allah-u Teâlâ (cc)'ya vermişlerdi.
Allah-u Teâlâ (cc) bunlara:
- Cennetin hangi kapısından dilerseniz girin, buyurur.
Kıyamet gününde Allah-u Teâlâ (cc) nida edip İbrahim (as)'a buyurur ki:
- Ya İbrahim (as)! Hiç senin belinden ve evladından zürriyet geldi mi ? Zürriyetinin adları nedir ? bilirmisin ?   
İbrahim Peygamber (as) bin yıl kadar hiç başını kaldırmadan terler. Hatta o kadar terler ki terinin içinde belirsiz olur. Cehd ve gayret sarfettiği halde oğullarının adlarını aklına getiremez. Hak Teâlâ (cc)'ya da cevap veremez. Kıyamet gününün ne kadar dehşetli bir gün olduğunu bundan kıyas edebiliriz.
Hak Teâlâ (cc) suâl edip buyurur ki:
- Ya kulum ben seni dünyaya gönderdim. Peygamber (sav) gönderdim. Neleri yapacağını ve nelerden kaçınacağını Kur'an-ı Kerim içinde ayrı ayrı zikrettim. Vardın, işleme! Terket, dediğimi işledin.
Dediğinde inkar edip inkarında inat edeceksin. Ve:
<< Senin yasakladığın yerlere gitmedim. Emrettiklerini yerine getirdim>> diyeceksin amma bütün azaların yalanlarını ortaya koyacak. Karşına dikile dikile kalacak.
Hak Teâlâ (cc) buyurur ki:
<< Muhakkak insan Rabbına (cc) karşı çok nankördür.>> ( El Âdiyat süresi,6 )
Bütün azalar şahitlik edecek:,- Biz işledik yâ Rab,diyeceklerdir.
Elimiz bağıra çağıra:
- Ben harama yapıştım, Haksız yere vurdum,diyecek.
- Harama baktım diye gözlerimiz feryad edecek,
- Haram dinledim, diye kulağımız,
- Haram yedim, diye karnımız.
- Başkalarının kapısına vardım, fısk u fücur meclislerine gittim, yalancı şahitliklerde bulundum, çalgı ve düğünlere koştum>> diye ayaklarımız,
- Zina ve livata'da bulundum>> diye avret mahallerimiz.
- Haram şeyler söyledim, diye dilimiz şahadet edecek, söyleyip bağıracak. Bunların hepsi hakkımızda şahitlik edecekler.
Nitekim bu hususta Hak Teâlâ (cc) buyurur.
<< Nihayet ateşe geldikleri zaman onlar (dünyada) ne yapıyordu iseler, kulakları, gözleri ve derileri hep aleyhlerine şa hidlik edecektir.>> ( Fussilet süresi, 20
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 194
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #74 : 14 Temmuz 2017, 02:00:46 »
Fudayl bin İyâz (ra) buyurur ki :
- Her kim dünyayı dost edinse iki cihanın şerrini başına alır. Zira iki cihanın seâdeti dünyayı sevmemekte. Felaketi de dünyayı sevip tapmaktadır.
Azizim! Aklını başına topla. Dünyanın geçici olduğunu düşün. Hiçliğine bak. Âhirette rezil rüsvay olmayı gözünün önüne getir. Bu dünyaya tapmaktan vazgeç. Senden öncekilerden ibret al. Bu dünyayı sevenler, âhireti havaya ve yele verdiler. İşin sonunda dünya da ellerinden çıkıverdi. Dünya muradlarına eremediler. Âhiret de zaten mahrum ve azaba giriftar olacaklardır.
Dünyayı sevmek âhireti ziyan eder, âhireti sevmek de dünyayı ziyan eder.
Nitekim Resulullah (sav) buyururlar ki:
<< Her kim dünyayı severse âhireti ziyan etti. her kim de âhireti severse dünyayı zayi etti.
Dünyayı seven âhiretteki ziyanına katlanmayı sineye çeker. Âhireti seven de dünyadaki ziyanı sineye çeker. Lakin bu dünyanın ziyanı bu dünyada kalır, âhiretin ziyanı müşküldür, çünkü ebedidir. Dünyanın bekası yokur. Fanidir. Bu sebepten akıllı kimseler dünya işi olmuş olmamış gam yemezler.
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.