Gönderen Konu: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )  (Okunma sayısı 80442 defa)

0 Üye ve 4 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 206
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #75 : 16 Ağustos 2017, 13:56:43 »

Efendimiz (sav) buyururlar ki:
<<Dünyayı isteyene ahiret haramdır, ahireti isteyene de dünya haramdır. Allah-u Teâlâ (cc)'yı isteyene ise ikiside haramdır.
Arifler demişler:
<< Dünya fahişe bir kadın gibidir. ( kim o kadını istese isteyenin koynuna girer. Sakalına güler, fakat hiç kimseye vefa etmez.) Böyle kadına gönül verip sohbet etmek kadınlığa özenenin işidir.
Resûlullah Efendimiz (sav) buyurur;
<< Allah-u Teâlâ (cc) dünyayı üç kısma ayırmıştır. Birinci kısmı müslümanlara, ikinci kısmı münafıklara, diğer kısmınıda kafirlere vermiştir. Mü'min payına bağışlanan dünyayı âhiret için azık yapar. Münafıklar, kendilerine bağışlanan dünya ile süslenirler. Kafirler ise; gece gündüz yemek içmek, ahiret amellerini terk etmek, bu dünyada zevk u safa sürmektedirler.>>   
Ey okuyucu! Diyecek olursan ki bu dünya bizlerden önce peygamberlere verilmiştir. Onlar ne yaptılar?
Dinle: << Peygamberler gerçi dünyaya mâlik oldular. Fakat ona gönül vermediler. Zevk u safâsını sürmediler. Allah onlara dünyayı verdiyse onlarda dünyayı Hak yoluna verdiler. Kendileri arpa ekmeği yer aba giyerlerdi, diye cevap veririm.
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 206
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #76 : 29 Temmuz 2018, 10:34:39 »
İbrahim Peygamber'in (as) kıssası
İbrahim peygamber (as) bir defasında kendisine :
-Allah-u Teâlâ (cc) seni afvetsin, diyene bir deve verdi. Kâ-beyi yaptı. Misafirlere çeşitli yemekler verdi. Kendisi daima arpa ekmeği yerdi.
Süleyman peygamber (as) her tarafa hükmederdi. Bütün dünyaya padişahtı. İnsanlar, cinler, vahşi hayvanlar ve kuşlar O'nun eli altında idi. Kendisi zenbil örmek suretiyle nafakasını te'min ederdi, aba giyerdi. Peygamberlere dünya verildi. Lâkin yaşayışlarında daima sadeliğe riayet ederlerdi.
Bir gün Süleyman (as) saltanat ve azamet ile tahtının üzerinde uçuyordu. Bir fakir ağacın altında ibadetle meşguldü. Süleyman (as)'ın yolu bunun  üzerinden geçti. Âbid kimse Süleyman (as)'a baktı. Bu azameti içinde seyretti. Ve Süleyman (as)'a şöyle dedi:
- Ya Süleyman (as) Hak Tealâ sana ne azamet verdi ki tahtını havada kuşlarla yürütürsün ?
Süleyman (as) kuşlara emir verip tahtını bu abid'in yanına indirdiler. Süleyman (as) bu âbide:
- Ey Allah'ın kulu! Sana bir söz söyleyeyim de dinle. Sen bir kere sadakatla <<sübhanAllah>> diyecek olsan o sözün Allah-u Teâlâ (cc)'nın katında kabul olsa benim saltanatımdan üstündür. Benim sultanlığımın zevali var ve fânidir. Senin teşbihin bakidir. Fâni olmaz, âhirette hazırdır.
Nitekim, ayet-i kerimede buyurulur.
<< Âhiret daha hayırlı ve ebedidir>> ( El A'lâ suresi 17 )
Benim sultanlığımdan bana bunca korku vardır>>dedi.
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 206
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #77 : 12 Aralık 2019, 15:43:33 »
Hazreti Muhammed Mustafa ( sallAllahü aleyhi vessellem)'ın bir kıssası :
Muhammed Mustafa (SAV) bunca muharebelerden bir çok ganimet malları elde etti, fakirlere verdi. Kendi öyle zamanlar oldu ki dokuz günde bir arpa ekmeği yer idi. Peygamberimiz (SAV), peygamberlerin ve velilerin en cömerdi idi.
Peygamberlerin itikadı böyle idi. Yâ sen, bir kaç kuruş için SübhanAllah demeyi terk edersin. Bir ömrü yok yere çürütür ve Kur'an'ın bir süresini yarım veya bir akçeye okursun. Sonunda pişman olacağını sen düşün. Aklını başına al. Şimdiden pişman ol. Bu murdarın muhabbetini gönlünden çıkar. Para endişesi seni helak edebilir. Dünyalığa ehemmiyet verene şeytan daha çok musallat olur. Şeytan ister ki sana  dünyayı sevdirsin. Neticede dünyayı sevenler dünyadan ahirete pişman gider.
Hasan-ı Basri'nin müridleri Hasan-ı Basri'ye dediler ki:
- Ya Şeyh! şeytandan pek incindik. Gelir bizi yaramaz işlere iter.
>- Elinize giren dünyayı sıkı tutun. Size gereken de budur.<< der, hayırdan da men'eder.
Şeyh cevap verir ve derki:
- Şeytan şimdi burada idi. Sizden çok şikayet etti ve dedi ki: << Şu Âdem oğullarına öğüt versen de benim hakkıma tamah etmeseler. Kendi haklarına kanaat etseler. Allah-u Teâlâ (cc) dünya ve cehennemi bana mülk olarak verdi. Cenneti ve kanaat etmeyi de insanlara vermiştir. Şimdi insanlar kendi haklarını bıraktılar. Benim mülküme tamah ettiler. Ben bunların imanlarını almayınca dünyayı onlara vermem.>>
Eğer siz şeytanın hile ve desisesinden emin ve salim olmak isterseniz varın dünyayı terk edin. Dünya endişesini gönlünüzden çıkarın. Emin olun.>>
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 206
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #78 : 09 Nisan 2020, 20:32:47 »
Bir gün sahabeler Resul-i Ekremi (sav) gördüler ki kendinden bir şey'i kovar ve der ki:
- Benden uzak ol.
Dediler ki :
-Yâ Resûlullah (sav) Mübarek nefsinizden neyi uzaklaştırıyorsunuz?
Resûl-i Ekrem Efendimiz (sav)
-Dünya bana gösterilip kendisini arz etti. Bende ona kendimden uzak olmasını söyledim. İşte yaptığım budur.
İşte şimdi pergamberler sultanı dünyayı kendisinden uzaklaştırdığına göre, bizim de kendimizden uzaklaştırmamız veya kendimiz dünyadan uzaklaşmamız gerekir.
Bir gün Efendimiz (sav), Ebu Hureyre (ra)'ye der ki:
-Yâ Ebu Hureyre (ra)! Gel, sana dünyanın misalini göstereyim.
Eline yapıştı. Ebu Hureyre (ra)'yi bir dereye götürdü. O dere mezbelelikle ağzına kadar dolmuştu.
- Bu dereye bak, dedi.
Ebu Hureyre (ra) baktı, gödü ki; kuru insan başları, eski bez parçaları, hayvanların cifeleri, kemikler atılmış.
- Yâ Ebâ Hureyre (ra)! İşte gördüklerin şu başlardan kimi yeni, kimi eski, kimi kadın, kimi genç çocukların başları ve kemikleridir. Bunlar da bizim gibi canlıydılar bir zamanlar. Bunların da hırsları vardı. Bunlar da nefis yemekler yiyip güzel elbiseler giyerlerdi. Dört bir yana seyirtirlerdi. Şimdi sessiz, sadâsız birer kuru kemikten ibarettirler. Etleri, derileri çürümüş, toprak olmuşlardır. O nazenin tenleri ve şirin ağızları çenelerinden ayrılmış, yatıyorlar. Bunların içinde öyle kimseler vardı ki; helâl - haram demezlerdi. Bulduklarını yerlerdi. Servetler yığarlardı. Kalın ve yumuşak döşeklerde yatarlardı. Saraylarda otururlardı. Şimdi gör ki; bu mezbelelikte cife olup yatıyorlar. Gelen geçen üzerlerine basıyor. Kimi bunlardan iğreniyor, fakat akıl sahipleri bunlardan ibret alıyorlar. Gördüğün şu yatanlar ki onları yeller savurup dağıtmaktadır, hep bunlar kimi yün, kimi kaftan, kimi bez parçaları idi. Ve bu vatanların giyecekeleri idi. Bunları giyerlerdi. bu giyeceklerle böbürlenir gururlanırlardı. Şimdi rüzgarlar savurup çürütmüştür. Şu gördüğün hayvan kemikleri de at, katır, deve ve merkep kemikleridir. Bu hayvanlara onlar binerlerdi. Diledikleri yerlere giderler ve gelirlerdi. Şimdi gör ki dökülüp yatıyorlar. İbret al ki, dünyanın neticesi budur. Bu mutlaka böyle olacaktır.
YÂ Ebu Hureyre (ra) Sen ve ben bunlardan ibret alalım. İşimizin sonunun böyle olacağını düşünelim. Bizim elimizde olanlar hep bizim değildir. Bizden evvelkilerin her birininin de vardı. Bizden sonra gelenlerin de olacaktır. Sen öyle zannedersin ki, şimdi onların hepsine sen sahipsin.
Yâ Ebâ Hureyre (ra) Var şimdi, ölmeden önce bu dünyanın terkine kendini hazırla. Dünya seni terk etmeden, sen dünyayı terk et. Elinde olandan fakirlere ver. Yoksa senin akıbetin de böyle olmaktır. >>
« Son Düzenleme: 12 Nisan 2020, 01:00:59 Gönderen: Togika »
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #79 : 11 Nisan 2020, 05:16:00 »
Allah razı olsun

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 206
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #80 : 15 Nisan 2020, 02:42:56 »
Şimdi bu dünyaya aldanma. Bunun rahatına mağrur olma. Bu dünyaya kim geldiyse sonunda anlamadan göçtü gitti. Bu dünyada kim rahat olduysa mihnet onu bırakmadı. Her kim bu dünyaya meyleder bağlanırsa ve bu dünyanın zevklerine dalarsa neticede gam ve gussa onun yakasını bırakmaz.
Ey azizim! Bu dünyada hiç gamsız ve kedersiz olan var mı ? Herkesin kendine göre gam ve kederi var. Sultan İbrahim ibn-i Edhem, bu sebeple sultanlığı bırakıp dervişliği tercih etti. Mürşidliğe kendisini hasretti. Cihanın tasalarından kurtuldu.
Lokman Hekim oğluna şöyle vasiyet ederdi:
- Asla ve asla âhireti verip dünyayı satın alma. Sakın âhireti dünyaya verenlerden olma.
Bir nasihat daha vereyim ki kanaat cübbesini başına çekip Hakka teveccüh ile oturasın.
Elinde olanlardan fakirlere veresin.
Bil ki bu dünyanın bir misâli de şudur:
- Bu dünya bir gölgeye benzer. Sen onu durur sanırsın, fakat o yürür, lâkin yürüdüğünü göremezsin. Birazdan görürsün ki kaybolmuş.
Bu hususta Efendimiz (sav) buyururlar ki :
<< Dünya bir saattir. Onu tâat ve ibadetle geçirip değerlendir. >>
Bu dünyanın bir diğer misali de şudur. Bir kimse rüyasında kendini padişah olarak görür. Tahta çıkar oturur. Sağında - solunda  vezirler, izzetler, ikramlar hürmetler ederler. İnsalar huzuruna müsaade ile girer çıkarlar. Rü'yayı gören sanır ki bunlar gerçektir. Bu halde iken uyanır, birde ne görsün ki rü'ya değilmiymiş ? Gördükleri asılsızmış. Ne beylik var ne de vezirlik. Ne kapıcı var, ne de hükümranlık.
Şimdi düşün! Bu insan nasıl bir sultandır? Neticede üzülür. Bir gün gelir kendisini kabre koyarlar, yalnız başına bir yere koyarlar, terkedip giderler. O yerde salih amellerin nûr'u olmazsa halin ne olur? Nefs-i emmârenin çirkin sıfatları birer heybetli canavar halinde gelip hûcum ederler. Üstüne üşüşüp yerler. Avazı çıktığı kadar bağırır, lâkin avazı da çıkmaz. Kendisi çukurun içinde kıvranır. Mezarda çeşitli canavarlar vardır. Kimi yılan, kimi çıyan, kimi sıçan,kimi kurbağa... Bunlar bu nazenin ni'metlerle beslenen tene üşüşüp yerler. Nefs-i emmare de korkulu sıfatlar ve canavarlar suretinde kişiye saldırıp azabına vesile olurlar. Bu duruma mâruz kalanlar kendileri hayıflanır ve nedamet ederler ki ömürlerini boşuna geçirmişler.


Amin Ecmain, Rabbim (cc) cümlemizden Razı ve Memnun olsun inşaAllah.
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 206
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #81 : 19 Mayıs 2020, 23:57:59 »
İnsaf ile düşünmek gerekir. Önünü ve sonunu düşünmek icab eder. İnsanın evveli bir damla kan, sonu da bir yığın et ve kemik.  Sen öldükten sonra senin çok sevdiklerin seni bir gün dahi yanlarında tutmazlar. Hemen toprağın altına sokarlar. Seni bir kaç gün evde bıraksalar kokudan kimse senin yanına gelemez olur.
Nefs-i emmârenin kötü huylarından olan kibiri, ucubu, mal sevgisini, hırs ve hasedi, nifakı,  buna benzer kötü huyları bırakman gerekir ki kabrin dehşetinden emin olasın. Eğer bu kötü huyları terk etmezsen her biri korkulu canavarlar halinde sana arkadaş olurlar.
Ne kadar büyük, ne kadar rahat, ne kadar hükümdar olursan ol, neticede Azrail ( as)'ın elinde hor ve zelil olacaksın. Allah (cc)'ın huzuruna varıp halini anlayacaksın.
BEYT
Şunlarki kendilerini sultan sanırlar
Ölüp toprak olunca utanırlar.
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 206
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #82 : 28 Mart 2024, 01:34:05 »
Ey azizim! bir de salih kimselerin halini gör ki: Birisi kendisini, rü'yasında hapsedildiğini görür. Türlü türlü mihnet ve meşakkatler içinde kıvranır, durur. Yiyecek içecek vermezler. Âciz kalmıştır, ne yapacağını bilmez. Nihayet uyandığında görür ki yumuşak döşekte rahat rahat, evinde, barkında, köşkünde, sarayında yatmaktadır. Gördüğü belâ ve mihnet bir rü'yadan ibaretmiş. Bu kimse sevinir.
>> Elhamdülillah, gördüğüm bir rüya imiş.<<  der.
Fakir ve salih kimseler de şuna benzer ki, öldüğünde kabrine koyarlar. Canı ve ruhu bedenine gelir. Uykudan uyanır gibi uyanır. Görür ki bir latif makamda hoş döşekler döşenmiş, güller açılmış, bülbüller öten bahçede kendisi güzelce pâdişahlar gibi oturur. Etrafında güzel
güzel cariyeler hizmetinde âmâde durur. Fakir sevinip der ki :
- O benim zahmet ve mihnetim dünyada imiş. Elhamdülillah! dünyadaki mihnetten kurtuldum.
Nitekim Efendimiz ( SallAllahû Aleyhi Vessellem ) buyururlar ki:
>> Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçedir, veya cehennem çukurlarından bir çukurdur.<<
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 206
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #83 : 28 Mart 2024, 19:57:45 »
Ey Aziz! >> Dünyada nefslerinin isteğinde gidenler, tasasız yürüyenler ölünce öyle bir mihnet ve tasaya düşerler ki kurtulmanın imkân ve ihtimali yoktur. Amma fakirler, miskinler, dünyada doyuncaya kadar bulup yiyemeyenler ahirette öyle bir rahatlığa ve sultanlığa kavuşurlar ki bunun kaybolup çıkması diye bir şey yoktur.
Ey Azizim! Dünya karışık bir rü'yaya benzer. Bunun geçici lezzetine aldanıp gururlanarak kendini saçıp salıvermek olmaz.
İki cihanın fahri Muhammed (sav) buyurur ki:
>> Bu dünya ile benim misâlim şu at üzerindeki kimsenin hâline benzer; çok sıcak bir günde yol üstünde bir ağacın gölgesinden geçerken biraz gölgelenip biraz sonra orayı terk eder.<<
Aklı olan kimseler bu dünyayı biraz gölgelenecek bir yer olarak kabul edip bu dünyanın lezzetine meyletmezler. Açlığın ve tokluğun, evin barkın, koyun-keçinin, bağ-bahçenin varlığına bakmazlar. Bunlara bel bağlamazlar. Bir iki günlük ömürleri için âhireti terk edip nefslerine uymazlar.
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 206
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #84 : 30 Mart 2024, 01:19:55 »
İsa Peygamber (as) buyurur ki:
>> Dünya bir köprüdür. Bu köprüde oyalanıp ona özenmeyin.<<
Kim bu köprünün üzerinde ise öte başındaki kabre kadar gidecektir. Daha ilerisi yoktur. Kimi bir adımda varır, kabre girer. Kendisi bile farkedemez, önündeki yolu uzak zanneder. Köprüye ayak bastı mı öteki ucu mutlak görünür. bu dünyanın köprüsü üzerinde çokları mağrurane saray ve köşkler yaptılar. Eceli geldi, neticede târ u mâr oldular. Şimdi hiç birinin izi ve tozu yoktur. Bu dünyaya çokları geldi. Benlik dâvasında bulundu. Sonra dâvasında yalancı çıktı. Sözünün hakikat olduğunu isbât edemedi.
BEYT
Mülk-i Süleyman be Süleyman resid
Mülk heminest Süleyman Kûcast?
Manası:
Sultan Süleyman'ın mülkünü Süleyman'a verdiler
Mülk buradadır amma Süleyman nerededir ?
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 206
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #85 : 31 Mart 2024, 03:27:54 »
Ey biçare gafil! sen duyarsın ki filan hasta ölmüş, filan zayıf da ölmüş, filan ve filan da ölmüşler. Ey biçare! bugünlerin senin de başına geleceğini düşünmez misin ? Azrailin (as) eline düşeceğini hiç mi aklına getirmezsin ? Allah'ın (cc) huzuruna yüzü kara çıkmak reva mıdır? Sen bu dünyada izzetli, hürmetli ve vakarlı kimselerdensin. Eğer aklın varsa fani dünya için gam çekme. Kimsenin hatırını ykma. Kimseyi aldatma. Elinde olanlardan fakirlere ver. Cimrilik etme. Haramı- helâli bil. Haklarına gereğince hürmetkâr ol... İçin haramla dolu olarak şeyhin huzuruna el pençe durursun. Acaba Hz. Allah'ın (cc) yanında nasıl duracaksın, utanmayacak mısın? Bir kişi ki elini bağlayıp namaza durmuş, lâkin gönlünü başka şeylere vermişse o kimse iki kıble edinmiş olur. Yüzü ile bir kıble, gönlü ile de diğer bir kıble. Bunların kıyamet gününde yüzleri enselerine dönecektir.
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 206
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #86 : 02 Nisan 2024, 08:31:35 »
Melekler Hak Teâlâ'ya (cc) diyecekler ki:
- Ya Rabbi (cc)! Bu kullarının yüzleri niçin arkaya döndürülmüştür ?
Hak Teâlâ'dan (cc) nida gelecek ve diyecek ki:
- Bu kulum namaz kılarken yüzünü kıbleye, kalbini de başka şeylere döndürdü. Bu sebeple yüzü döndürülmüştür.
Meşâyihden bazıları dediler ki:
- Namaz esnanısında gönlünü Allah'tan (cc) ayıranlara kabirlerinde bir melek gelir. Kıbleden yüzünü çevirir. bunun üzerine Münker ve Nekir melekleri gelir o kıbleden yüzü dönük olan mevtaya türlü türlü sorular sorarlar, ve işkence ederler. İşin doğrusunu Allah-u Teâlâ bilir.
Bir gün Hz. Yakup (as) namaz kılardı. Yusuf (as) da kundağında yanı başında yatmakta idi. Namazda iken Hz. Yusuf'a (as) göz ucuyla baktı. Bunun üzerine derhal Hak Teâlâ'dan (cc) nida geldi ve dedi ki:
- Ya Yakup (as)! Benim hazretimde ibadet ederken Yusuf'u (as) gönlüne getirir, gözünle bakarsın. İzzet ve celâlim hakkı için sana âhirette edeceğimi dünyada yapacağım. Benden gayrısına bakan gözlerini O'nun firakıyla ağlamaktan kör edeceğim. Benden gayrıya nazar eden gönlünü de O'nun gam ve kederiyle dolduracağım.
Bir zaman geldi. Hz. Yakup (as) Hz. Yusuf'u (as) kaybetti. Ağlamaktan gözleri hastalıklı oldu. Hz. Yusuf'u (as) bulmadıkça gönlünün gam ve kederi seller gibi coştu, taştı. Nihayet bulduktan sonra sûkûnete erişebildi. Gece gündüz uyku ve huzuru bulamaz olmuştu.
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 206
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #87 : 04 Nisan 2024, 04:52:05 »
Şimdi Azizim! Hz. Yakup (as), zahiri gözüyle oğluna bir kerecik nazar etmesi üzerine bunca acı ve ızdıraplara mâruz kalırsa, namaza durduğu zaman gönlü fesad yerlerde dolaşanın hâli ne olur ?
Bir kimsenin gönlü bu dünyadan ne hâl üzere giderse âhirette de o hâl üzere diriltilir ve huzura çıkartılır.
Mevlânâ Celâleddin-i Rûmi (ks) der ki:
>> Bu ümmette bedenin mesh olunması yoktur.
Fakat bilmiş ol ki ey zeki kimse
Kalbin mesh olunması vardır!
Yâni kalb, hayvan sıfatına sokulur.<<
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 206
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #88 : 05 Nisan 2024, 19:42:17 »
Azizim! Cehd eyle, gönül yüzünü Hak'tan (cc) döndürme. Yoksa kıyamette  yeniden o suret üzerine yaratılırsın. Bu büyük musibettir. Ekseriye dünya derdine düşmekten ve kendini dünyaya vermekten olur.
İnsan bu dünyada insan olduğu halde öldükten sonra çirkin bir canavar olmaktan son derece korkmalı ve çekinmelidir. Allah-u Teâlâ (cc) cümlemizi muhafaza buyursun, âmin.
Allah dostları kat'iyyen bu dünyada yüzlerini ve gönüllerini Allah-u Teâlâ'dan (cc) çevirmezler. Lâkin niceleri var ki gönüllerini veya yüzlerini veya hem gönüllerini ve hem de yüzlerini Allah (cc) gayrısına tahsis ederler. Vay gelecek bunların başına !
Her şey'in sonu ve neticesi zeval bulmaktır. Baksana Karun'a ne oldu ? Karun'u malı ile yerlere geçirdi. O'nun dünyaya olan sevgisinin çokluğu yüzünden Allah-u Teâlâ (cc) ona hışım etti. Cehennemi boyladı.
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.

Çevrimiçi Togika

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 206
Ynt: Nefslerin Temizliği ( Müzekkin Nüfus )
« Yanıtla #89 : 07 Nisan 2024, 20:37:25 »
Allah-u Teâlâ (cc) şu âyet-i kerimesinde buyurur ki;
>> İnsanlara; kadınlar, oğullar, altın ve gümüşten istiflenmiş yığınlar, yayılıma salınmış ( güzel ) atlar, davarlar ve ekinlerden yana nefsin isteklerine muhabbet, süslenip bezendi. Fakat bunlar, dünya hayatının geçici menfaatidir. Halbuki sonuç güzelliği Allah katındadır.<<  Âl-i İmran sûresi, 14 )
Diğer bir âyet-i  kerimesinde de buyurur ki ;
>> Ey iman edenler! sizi, mallarınız, oğullarınız, kızlarınız Allah'ın zikrinden alıkoymasın << El Mûnafikun sûresi, 9 )
Resûl-i Ekrem Efendimiz ( sav ) de bir hadis-i şeriflerinde buyururlar ki ;
 >> Mal ve makam ( geçici şeref ) sevgisi, suyun baklayı bitirdiği gibi, kalbde nifak ( mûnafıklık ) hastalığını bitirir. <<
Uğrunda Fedakarlık Yapamadığın Sevgiyi Boşuna Yüreğinde Taşıyıp'ta Yük Etme.