Gönderen Konu: O Sultan (16 Eylül şiirleri)  (Okunma sayısı 5641 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
O Sultan (16 Eylül şiirleri)
« : 19 Eylül 2011, 01:59:28 »

Gönül seyyâresi bir yüzük gibi
O yüce Sultan’ın elinde döner.
Hakîkat şi’rinin nurdan edîbi:
Her mânâ eşyaya O’nunla siner.

Boğuldum… Alnımda boncuk boncuk ter.
Günah, bu dünyada cehennem nârı.
Susuz çeşmelerden çektiğim yeter!
O’ymuş aşk çölünün billûr pınarı.

O “meşhur gün” gelir, yansa da için.
Karışır ortalık, her yer toz duman.
Ne mümkün yol bulmak kurtuluş için
O Sultan.. o Sultan vermezse eman!

Ey gönül Sultanı! Al, götür beni!
Elimden tutmazsan bitmez bu ezâ
Gelmezmiş “eskimez, pörsümez yeni”
Nûrunla dolmadan şu dipsiz fezâ…


Ahmet Tâlib ÇELEN


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
MUMLAR (16 Eylül Şiirleri)
« Yanıtla #1 : 15 Eylül 2016, 11:55:12 »
MUMLAR (16 Eylül Şiirleri)

Eskiden bir “Mum” varmış…
Karanlık basınca her yeri
O’na bir şevk gelir de
Kıvılcımlar çakarmış.

Nice asırlar boyunca
Bakakalınca gözler ümitsiz
Acımış  Rahmâni’r-Rahîm
Koymamış yeryüzünü Mum'suz…

Bir Mum'un ömrü bitince
Bir sonraki yanmış ateşiyle
Artık o yeni Mum,
Eskinin ateşiyle vücut bulur,
Meydana çıkarmış…

Hep böyle ışımış dünya:
Ateş aynı, Mum yeni.
Vazifeleri bu: Karanlıkları
Mumlar sıkar, sıkarmış…

Gün gelmiş, son Mum'u yakmışlar,
Her yanı sarmışken zulmet.
Işık O’nda parladığında,
Hem ateştenmiş gömlek, hem darmış…

Yılmamış Mum, Mevlâ’nın verdiği güçle
Boğmuş bütün karanlıkları.

Ben de gördüm canlar fedâ ışığını

Hem su gibi serinletir o ışık,
Hem kor gibi yakarmış…

                                                   10. 07. 1992, Samsun

Hz. Mevlânâ'nın, "Bir mumu öbürünün ateşiyle yaksalar, onun ateşiyle bir sonrakini yaksalar... Yüzüncü mumun ateşi birincininkiyle aynıdır" mealinde bir sözünden ilham alınarak yazıldı.

Ahmet AR

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Işıktan Diyâra Giden Yol (16 Eylül Şiirleri)
« Yanıtla #2 : 15 Eylül 2016, 11:56:31 »
Işıktan Diyâra Giden Yol (16 Eylül Şiirleri)

Bir ışık aradım ışıktan gelen
Sahte pırıltılar boynumda yular.
Bir şimşek çaktı da tenimi delen
Beynimden kalbime çevrildi yollar.

Beyin dağlarından kalbe çıkan yol
Ceplerde kaybolmuş altın anahtar.
Bir gönül ehlinin elinde mest ol
Lekesiz aydınlık ülkesine var.

Küflü anahtarla aşılmaz duvar
Altın anahtarı usulca çevir.
Karşında ışıkla yıkanmış diyar
Bu ışık yurduna ışıklaş da gir…

                                Kütahya, 01. 10. 2000

Ahmet Ar

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
O (16 Eylül Şiirleri)
« Yanıtla #3 : 15 Eylül 2016, 11:58:17 »
O (16 Eylül Şiirleri)

O bir ruh kimyâgeri “Kibrît-i Ahmer” O’nda
O bir gönül nakkaşı renkleri bin bir tonda

O, kavrulan çöllerde ümit bahşeden vahâ
O, çağıran bu çağın çirkefinden felâha

O, ağlar da bir ölmüş karıncanın başında
Bir cengâver kesilir Hak-bâtıl savaşında

O’nun bir bakışıyla yeşerir kupkuru dal
O bir gerçektir, evet, ama erişmez hayâl

O, Hak’tan uzanan el, tutmak gerek o eli
O eli tutmayanlar varsın desinler deli

O’nun nurlu evinde kutlu sadâ okunur
Hak âşığı gönüller o tezgâhta dokunur

İzin ver pınarından testimi doldurayım
Ya al beni dizine ya bırak çıldırayım

O’nun kutlu eliyle altın harfler yazılır
Rûhumun levhasına Hakk’ın ismi kazılır

O’nunla mânâlanır her kelime her şekil
O, sonsuzluk yolunda son sığınak, son menzil…

Ahmet AR

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Üstâz (16 Eylül Şiirleri)
« Yanıtla #4 : 15 Eylül 2016, 12:00:09 »
Üstâz (16 Eylül Şiirleri)

Siyah servileri serinleştiren*
Paslı aynaları pâk eden üstâd
Bir buhurdan gibi ruhlara giren
Karacaahmed’i ak eden üstâd.

Şu zulmet yurdunun nedir kıymeti
Arzı dolaşmasa bir nurlanmış el.
Seninle her şeyin tadı- lezzeti
Şu servinin altı seninle güzel!

Garibi kendine yâr eden üstâd
Külçe demirleri nâr eden üstâd

Zincirde halkayı tam edip gittin
Gönül ibresini râm edip gittin…

                                            01. 10. 2000

*Yahya Kemal'den mülhem.

Ahmet AR