FORUM AKTİVİTELERİMİZ > HAFTANIN MEVZUU ARŞİVİ

Öfke ve Kinden Sakınmak, Kızgınlık Anında Ne Yapılmalı? [14 Ocak 2008]

(1/2) > >>

SadakatNet:



 
Hafta:    12


Mevzu: Öfke ve kinden sakınmak, kızgınlık anında ne yapılmalı?


İyi araştırmalar..

zambak313:

ـ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْه قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّهِ : مَا تَعُدُّونَ الصُّرْعَةَ فِىكُمْ؟ قَالُوا:الَّذِىلاَ تُصْرِعُهُ الرِّجَالُ. قَالَ:لاَ.وَلكِنَّهُ الَّذِى يَملِكُ نَفْسَهُ عِنْدَ الْغَضَبِ.أخرجه مسلم وأبو داود
- İbnu Mes'ud (radıyAllahu anh) anlatıyor: Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) (bir gün):"Siz aranızda kimi pehlivan addedersiniz?" diye sordu. Ashab (radıyAllahu anhum):"Erkeklerin yenmeye muvaffak olamadığı kimseyi!" dediler. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm):"Hayır,  dedi, gerçek pehlivan öfkelendiği zaman nefsine hakim olabilen kimsedir." [Müslim, Birr 106, (2608); Ebû Dâvud, Edeb 3, (4779).]


وَلِلثلاََّثَةِ عَنْ أبِي هُرَيرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه:أنَّ رَسُولَ اللّهِ  قَالَ: لَيْسَ الشَّدِىدُ بِالصُّرْعَةِ، إنَّمَا الشَّدِىدُ الَّذِى يَمْلِكُ نَفْسَهُ عِنْدَ- الْغَضَبِ
- Hz. Ebû Hüreyre (radıyAllahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:"Kuvvetli kimse, (güreşte hasmını yenen) pehlivan değildir. Hakiki kuvvetli, öfkelendiği zaman nefsini yenen kimsedir." [Buhârî, Edeb 76; Müslim, Birr 107, (2760); Muvatta, Hüsnü'lhalk 12, (2, 906).]


ـ وَعَنْ أبِي وَائِلٍ قَالَ:دَخَلْنَا عَلى عُرْوَةَ بْنِ مُحَمَّدٍ السَّعْدِىِّ فَكَلَّمَهُ رَجُلٌ فَأغْضَبَهُ فَقَامَ فَتَوضَّأ فقَالَ: حَدَّثَنِى أبِي عَنْ جَدِّى عَطِيَّةَ رَضِيَ اللّهُ عَنْه قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّهِ:إنَّ الْغَضَبَ مِنَ الشَّيْطَانِ، وَإنَّ الشَّيْطَانَ خُلِقَ مِنَ النَّارِوَإنَّمَا تُطْفَأُ النَّارُ بِالْمَاءِ. فَإذَا غَضِبَ أحَدُكُمْ فَلْيَتَوَضَّأ. أخرجه أبو داود .
- Ebû Vâil (radıyAllahu anh) anlatıyor: "Urve İbnu Muhammed es-Sadî'nin yanına girdik. Bir zât kendisine konuştu ve Urve'yi kızdırdı. Urve kalkıp abdest aldı ve:"Babam,  dedem Atiye (radıyAllahu anh)'den  anlatır ki, o, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın şöyle söylediğini nakletmiştir:
"Öfke şeytandandır, şetyan da ateşten yaratılmıştır, ateş ise su ile söndürülmektedir; öyleyse biriniz öfkelenince hemen kalkıp abdest alsın." [Ebû Dâvud, Edeb 4, (4784).]


وَعَنْ أبِي ذَرِّ الْغِفَارِىِّ رَضِيَ اللّهُ عَنْه قَالَ:قَالَ لَنَا رَسُولُ اللّهِ:إذَا غَضِبَ أحَدُكُمْ وَهُوَ قَائِمٌ فَلْيَجْلِسْ فإنْ ذَهَبَ عَنْهُ الْغَضَبُ وَاِّلاَ فَلْيَضْطَجِعْ. أخرجه أبو داود
- Ebû Zerr el-Gıfârî (radıyAllahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bize buyurmuştu ki:"Biriniz ayakta iken öfkelenirse hemen otursun. Öfkesi geçerse ne âlâ geçmezse yatsın." [Ebû Dâvud, Edeb 4, (4782).]


وَعنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْه قَالَ:اسْتَبَّ رَجَُلانِ عِنْدَ النبِىِّ حَتّى عُرِفَ الْغَضَبُ فى وَجْهِ أحَدِهِمَا.فقَالَ: إنِّى لاعْرِفُ كَلِمَةً لَوْ قَالَهَا لَذَهَبَ عَنْهُ مَا يَجِدُ مِنَ الْغَضَبِ: أعُوذُ بِاللّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ.
- Hz. Muâz İbnu Cebel (radıyAllahu anh) anlatıyor: "İki kişi Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın huzurunda küfürleştiler. (Öyle ki) birinin yüzünde (diğerine karşı) öfkesi gözüküyordu. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm):"Ben bir kelime biliyorum, eğer onu söyleyecek olsa, kendinden zuhur eden öfke giderdi; Eûzu billahi  mineşşeytanirracim" buyurdular." [Tirmizî, Da'avat 53, (3448); Ebû Dâvud


وَعَنْ أبِي هُريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه:أنَّ رَجُلاً قَالَ يَا رَسُولَ اللّهِ: أوْصِنِي وَلاَ تُكْثِرْ عَلَيَّ لَعَلِّي لاَ أَنْسى.قَالَ: لاَ تَغْضَبْ. أخرجه البخاري ومالك والترمذي .
- Hz. Ebû Hüreyre (radıyAllahu anh) anlatıyor: "Bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Bana kısa bir nasihatta bulun, uzun yapma! Tâ ki nasihatini unutmayayım" demişti. [ve birkaç kere tekrar etmişti]. Aleyhissalâtu vesselâm (bir kelimeyle):
"Öfkelenme!" cevabını verdi!" [Buhârî, Edeb 76; Tirmizî, Birr 73 (2021); Muvatta, Hüsnü'l-Hulk 11, (2, 906).]



müteallim:
وَعَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْهما قَالَ: ]لَمَّا قَدِمَ عُيَيْنَةُ بْنُ حِصْنٍ نَزَلَ عَلى ابْنِ أخِيهِ الْحُرِّ بْنِ قَيْسٍ، وَكَانَ مِنَ النَّفَرِ الَّذِىن يُدْنِيهِمْ عُمَرُ، وَكَانَ الْقُرَّاءُ أصْحَابَ مَجْلِسِ عُمَرَ رَضِيَ اللّهُ عَنْه وَمُشَاوَرَتِهِ كُهُوً كَانُوا أوْ شُبَّاناً فقَالَ عَيََيْنَةُ: يَا ابْنَ أخِى اسْتَأذِنْ لِى عَلى أمِيرِ الْمُؤمِنينَ. فَاسْتَأذَنَ لَهُ. فَلَمَّا دَخَلَ قَالَ: هِيهِ يَا بْنَ الْخَطَّابِ! فَوَاللّهِ تُعْطِينَا الْجِزْلَ وََ تَحْكُمْ بَيْنَنَا بِالْعَدْلِ. فَغَضِبَ عُمَرُ حَتّى هَمَّ أنْ يُوقِعَ بِهِ. فقَالَ: اَلْحُرُّ يَا أمِيرَ الْمُؤْمِنينَ إنَّ اللّهَ تَعالى يَقُولُ لِنَبِيِّهِ: خُذِ الْعَفْوَ وَأمُرْ بِالْمَعْرُوفِ وَأعْرِضْ عَنِ الْجَاهِلِينَ وَإنَّ هذَا مِنَ الْجَاهِلِىنَ. فَوَاللّهِ مَا جَاوَزَهَا عُمَرُ حِينَ تََهَا عَلَيْهِ، وَكانَ وَقّافاً عِنْدَ كِتَابِ اللّهِ تَعالى[. أخرجه البخاري .

 

İbnu Abbâs (radıyAllahu anh) anlatıyor: "Uyeyne ibnu Hısn (Medine'ye) gelince, kardeşinin oğlu Hürr İbnu Kays'ın yanına indi. Hürr İbnu Kays ise Hz. Ömer'in yakınlarındandı. Onun meclisinde yaşlı veya genç bir kısım kurrâ ve fakihler müşâvere heyeti olarak bulunurdu. Uyeyne İbnu Hısn:

"Ey kardeşimin oğlu! Emirü'lmü'mininin yanına girmem için izin taleb et!" dedi. O da izin istedi. Ancak yanına girince:

"Yeter artık! Ey İbnu'l-Hattâb sen  bize bol vermediğin gibi, aramızda  adaletle de hükmetmiyorsun!" dedi. Hz. Ömer (radıyAllahu anh) pek öfkelendi. Neredeyse dövmek için üzerine yürüyecekti ki,  Hürr (radıyAllahu anh) atılıp:

"Ey emire'lmü'minin Allah Teâla Hazretleri Resûlüne: "Affı esas tut, ma'rufu emret ve câhillerden de yüz çevir!" (A'raf, 199) emretmiştir. Bu adam da  cahillerden biridir" dedi. VAllahi, Hürr ayeti okuyunca Hz.  Ömer olduğu yerde kalıp hiçbir  şey yapmadı. Hz. Ömer  Kitabullah'ın yanında hemen durur, onu koyup geçmezdi (radıyAllahu anh)." [Buhârî, İ'tisam 2, Tefsir, A'raf 5.][12]

 

ay-yüzlüm:
Ahlak lafzi hulk lafzinin coğuludur.
Hulk insanin ruhundaki "huy"dedigimiz
meleke,bir özelliktir.Bu meleke ya hayirli bir netice verir veya hayirsiz netice
verir.Bu itibarla ahlaki melekeler güzel ahlak veya kötü ahlak dir.

Islam Ahlaki üçe ayrilir:insan yalniz iken, insanin ev icinde coluk cocuguna
karsi,insanin cemiyetteki vazifelerini hareketlerini bildirir.

İman sartmidir?: iman olmadan vazifenin,vazifeler yapilmadan ahlakin bir degeri
yoktur.Bizden bunlarin hepsinden istenilmektedir

Makbul bir ahlakin islami esaslara uygun olmasi sartir.islamiyetten ayri bir
ahlak türesede üreyemez.

iman olmadanda ahlakin olacagini iddia etmek,günes doğmadan gündüz olacaginisöylemek kadar gülünc olur.

Ahlakin faideleri nelerdir?

-Insani, tabiati,kitaplar inceleyip Allah'ın (Cellle celaluhu) varligina inanip Müslüman olur
-Peygamber efendimiz'in (SallAllahu aleyhi ve sellem) hayatini okuyup incelese imani kuvvetlenir
-iyi ve kötü huylari,faideli ve zararli isleri anlar.iyi isleri yapip dünyada
olgun kiymetli bir insan olur
-isleri düzeninde ve kolaylikla hasil olur
-Dünyada rahat huzur icinde yasar
-Kendisini herkes sever
-Allah (Celle celaluhu) ondan razi olur
-Ahirettede Allah'ın (Celle celaluhu) merhametine mukafatlarina kavusur

Ahlakla ilgili bazi Ayet-i kerimelerden misaller:
-Affedici olmak (Al-i imran /134)
-Kusuru kötülüğü bağislamak (Sura /37) , (Sura /40) , (Sura /43) ,
(Fussilet /34)
-Vakarli olmak (Furkan /63) ,(Ahzap /32) , (Ahzap /33)
-Dogru olmak (Hud /112) , (Fussilet /30)
-bela ve musibetlere sabir (Bakara/ 155) , (Bakara /156) , (Hacc/
35)
-Hakaret ve saldirilara sabir (En´am /34) , (Hicr/ 97)
-Savasta sabir (Bakara /214) , (Al-i imran /146)
-Mümin kardesini kendine tercih etmek (Hasr /9)

Güzel ahlak hakkinda bazi Hadisi serifler:

"Kiyamet günü mü´minin mizaninda güzel ahlaktan daha agir gelen bir sey
yoktur.Muhakkak Allah (Celle celaluhu) ahlaki kötü olana bugzeder.Ahlaki iyi olan kimse buiyi huyu ile nafile oruc tutan ve namaz kilanin derecesine erisir." (Tirmizi)

"Muhakkak ki bir kul ibadeti az da olsa güzel ahlaki sayesinde ahiretin yüksek
mevkilerine ve serefine ulasir,Kötü ahlaki sebebiyle de cehennemin en alt katina inecektir." (Taberani)

"Size yorulmadan yapilan en kolay ibadeti haber vereyim mi?O da susmak ( bos laf,konusmamak) ve güzel ahlaktir. (ibni Ebi Dunya)

Hadisi Serfiten güzel ahlaka misaller:
-Güler yüzlü ve tatli dilli olmak
-Alcak gönüllü olmak,kibirli olmamak
-Dogru sözü olup yalan söylememek
-Insanlarin arasini düzeltmek
-Özür dileyenin özrünü kabul etmek
-Söz taşımamak
-Hayir konusulmayan yerde susmak
-Müslümani kücük görmemek
-Müslümanlarin ihtiyaclarini karsilamak
-Sucluyu bagislamak
-Hayirli olmak
-Iyi kimseleri Allah (Celle celaluhu) icin sevmek
-Fitne ve fesattan uzak durmak
-Öfke ve kinden sakinmak
-Küsüp bozuşmaktan ve düsmanliktan sakinmak
-Küfürbazliktan sakinmak ve müslümana kafir dememek
-Müslümani korkutmak ciddi ve saka olarak ona silah cekmeten sakinmak
-Giybet ve iftiradan sakinmak
-Müslümanin diline hakim olmasi
-Kötü kiskanclik
-Sabirli olmak

Simdi güzel ahlak hakkinda bazi alimlerin sözlerini yazicam:
Enes b.Malik (r.a.):
"Muhakkak kul güzel ahlak sayesinde abid olmadigi halde cennetin en yüksek
derecesine varir.Kötü ahlaki yüzünden de abid oldugu halde cehennemin en
asagisina düser."

Ibn-i Abbas (r.a.):
"Her binanin bir temeli vardir.Islamin temeli de güzel ahlaktir

Hz.Ali (r.a.):
"Güzel ahlak üc haslettedir.haramlardan sakinmak,helali aramak,coluk cocuguna
kismadan normal nafakasini vermek.

Kötü Ahlaklardan bazilari:
-Küfr
-Cehalet
-Mal mevki hirsi
-Iman edipde ayiplanmaktan korkmak
-Övülmeyi sevmek
-Nefsine,sehvetlerine uymak
-Riya
-Tul-i emel
-Kibr
-Ucup(kendini begenme)
-Hased
-giybet etmek
-Haram islemekte israr etmek
-Tevbe etmemek

Huy degisirmi?Ahlakin hepsi sonrada elde edilir ve değistirilebilir.Harici
tesirlerle değisebilirler

İBRAHİM BALCILAR:
 ÖFKE KIZGINLIK HEPSİ NEFSİMİZİN BİR'AN BİZİ ESARET ALMASIYLA ORTAYA ÇIKAR . KURTULUŞUMUZ DA ANCAK KENDİMİZE HAKİM OLUP NEYİ NİÇİN YAPTIĞIMIZI DÜŞÜNMEK LE OLUR.
  ÖFKE VE KIZGINLIKLARIMIZI PEYGAMBER EFENDİMİZİN ŞU HADİS-İ ŞERİFİNE GÖRE AYARLIYALIM  "DOSTUNU  ÖLÇÜLÜ SEV, GÜNÜN BİRİNDE DÜŞMANIN OLABİLİR. DÜŞMANINA DA KİNİNİ ÖLÇÜLÜ YAP GÜNÜN BİRİNDE DOSTUN OLABİLİR" buyurur.
  NEYE NİÇİN KIZIP ÖFKELENİYORUZ  VEYA SEVİYORUZ İYİ DÜŞÜNELİM;
ACABA Allah VE RASULÜ İÇİN Mİ YOKSA NEFSİMİZ İÇİN Mİ ÖLÇÜYÜ İYİ TUTTURMAMIZ LAZIM.
   TABİKİ KIZMAMIZ GEREKTİĞİ YERDE DE ÖLÇÜYÜ KAÇIRMIYALIM.  KIZMAMIZI İCAP ETTİREN BİR DURUMDA DA HİÇ TEPKİSİZ OLMAZ . İMAM-I ŞAFİİ HAZRETLERİNİN DEDİĞİ GİBİ KIZMASI GEREKEN YERDE KIZMAYAN MERKEPTİR. TABİKİ NEREDE KIZMAMIZ GEREKTİĞİNİ DE BİLMEMİZ LAZIM .
  Allah HEPİMİZİN YAR VE YARDIMCISI OLSUN.
  ESSELAMU ALEYKÜM VERAHMETULLAH

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

Tam sürüme git
Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek