Gönderen Konu: Öğlen yemekleri neden şişmanlatıyor?  (Okunma sayısı 3581 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı sons

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 213
Öğlen yemekleri neden şişmanlatıyor?
« : 16 Ocak 2013, 22:44:02 »

 
Öğlen yemekleri birçok kişi için hem büyük bir keyif hem de hayatın koşuşuturmasına kısa bir mola. Ancak bu mola sırasında seçilen yanlış menüler kilo almayı tetikliyor. Bakın bu nasıl önlenebilir?

Çalışanların besin tüketimine bakıldığında en çok kalori alımının öğlen ve öğleden sonra olduğu görülüyor. Sabah saatlerinde yemeğe ayrılacak vaktin sınırlı olması ve iştahsızlık daha az besin tüketimine neden olurken, öğlen en acıkılan ve kalori alımının en fazla olduğu öğün olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle dışarıda veya iş yerlerinde sunulan hazır menüler kişileri daha çok yemek yemeye sürüklüyor. Aslında daha az yemekle daha çok doyabilecekken daha çok yemekle daha çok acıkır hale geliyoruz. Bununla beraber; hareketsiz ofis ortamları ve streste durumunda yeme isteğinin artması kilo alımını kaçınılmaz kılıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Oya Yüksek, öğle yemeklerinde dikkat edilmesi gerekenler hakkında şu bilgileri Verdi:

ÖĞLE YEMEKLERİ NEDEN ŞİŞMANLATIR?

• Öğle yemek saatinde çok acıkılması ve miktar olarak aşırıya kaçılması.
• Menülerde kalori hesabı yapılsa bile kişiye özel değil ortalama bir kalori hesabı üzerinden gidilmesi.
• Öğle menülerinde yağ ve karbonhidrat oranlarının çok, proteinin ise daha az olması.
• Salata bile olsa lezzet için kalorili sosların çok yoğun kullanılması. Unutmayın ki her pişmiş sebze yemeği sağlıklı değil. Salata ve sebzeler de gizli kalori bombaları olabiliyor.
• Yemek yanında gelen pilav ya da püre gibi garnitürlerin karbonhidrat ağırlıklı olması.
• Vakitsizlikten fast-food gıdalara yönelinmesi.
• Yemeğin hızlı bir şekilde tüketilmesi.
• Besinlerin kaliteli pişmemesi. Özellikle etlerin kızartılarak yenmesi.
• Çok yemek yemeyelim derken öğlen aç kalmak ve diğer öğünlerde abur cubur tüketiminin artması.
• Yemeklerde tuzun ve salçanın bol olması lezzet ve dayanma süresini artırıyor.

KİLO ALMAMAK İÇİN BU ÖNERİLERE KULAK VERİN!

• Kendi menünüzü oluşturun: Öğlen yemeğinde dört çeşit yemek varsa hepsini yemek zorunda değilsiniz. Yemekleri kendinize göre seçebilirsiniz.
• Hafif çorbaları tercih edin: Çok yağlı ve çok unlu olmayan çorbalar öğlen menüsü için ideal. Yoğun çorbaların genellikle unu ve dolayısıyla kalorisi de fazla olabiliyor. Unutmayın en masum sebze çorbası bile un ve yağ eklendiğinde karbonhidrat bombası haline gelebiliyor.
• Çorba ve makarna aynı menüde olmasın: Yemekte çorba varsa pilav-makarna tercih etmeyin. Eğer canınız pilav ya da makarna tipi yiyecekleri tüketmek isterse de çorba içmeyin.
• Tercihiniz ızgara olsun: Izgara yeme şansınız varsa kırmızı ya da beyaz et yiyebilirsiniz. Yemeğe ekstra yağ eklenmediği için sebze yemeğinden daha yağsız oluyor. Böylece hem az kalori alır hem de proteinin tok tutma özelliği sayesinde çabuk acıkmazsınız.
• Mutlaka salata ve yoğurt tüketin: Salata posa olduğu için mide hacmini doldurup, fazla yemeyi önlüyor. Yoğurt ise kan şekerini dengeleyip acıkmayı geciktiriyor.
• Meyveyi yemekle birlikte yemeyin: Meyve varsa yemekle beraber değil daha sonrasında tüketin. Yemekle birlikte kan şekeri de yükseliyor. Üzerine bir de meyve eklendiğinde hızla acıkılıyor. Ayrıca meyve ikindi öğünü için iyi bir alternatif.
• Haftada 1 defa tatlı yiyin: Eğer tatlı yemek istiyorsanız bunu fazla kalori almamak adına haftada birle sınırlayın.

• Yanınızda peynir ya da ton balığı taşıyın: Menüdeki yemekler çok yağlı ise yemeyin. Yanınızda peynir-tonbalığı bulundurun salataya ekleyebilirsiniz.
• Günde 5 öğün yiyin: Ara öğünlerde mutlaka ufak bir şeyler atıştırın ki öğlen fazla yemek yemeyin.
• Tek tip besinden uzak durun: Tek çeşit yemek sanılanın aksine daha çok şişmanlatıyor. Tek başına çorba veya tek başına salata iyi bir seçim değil. Menüye Mutlaka et, peynir ya da yoğurt gibi protein çeşitlerinden birini ekleyin.
• Yemekten sonra yürüyün: Kısa mesafe bile olsa yemekten sonra mutlaka yürüyüş yapmaya çalışın.
• Ekmeğiniz esmer olsun: Esmer ekmek kan şekerinin yavaş yükselmesine neden olup acıkmayı engelliyor. Ayrıce posalı olduğu için tok tutuyor.
• Salatalarda sostan uzak durun: Salatalara aşırı yağ ve fazla nar ekşisi kullanmayın. Soslar, masum bir salatayı kalori depose haline getirebiliyor.
• İçeriğini bilmediğiniz yemekleri yemeyin: Bu tip yemekler şişkinlik ve ödem sorunlarına yol açabiliyor. Yiyecek hiçbir şey yoksa tost+ayran iyi bir seçim. Ancak sakın aç kalmayın.

SAĞLIKSIZ ÖĞLEN MENÜLERİ HASTALIK NEDENİ

• Öğlen yemeklerinde fazla miktarda ve bilinçsiz olarak yiyecek tüketilmesi özellikle göbek bölgesinde yağlanmaya, sonuç olarak da obeziteye neden oluyor.
• Bu yemeklerde tuz ve ilave katkıların çok olması tansiyon ve ödem sorunlarını beraberinde getiriyor.
• Yemeklerin yağlı olması kan yağlarında artışa neden oluyor.
• Karbonhidrat dengesizliği, yemek sonrasında kan şekerinin aniden düşmesine ve yeniden acıkmaya neden olup, reaktif hipoglisemiye zemin hazırlıyor.
• Dışarıda kullanılan yağların genellikle kalitesiz ve yanmış olması reflü gibi mide problemlerini gündeme getiriyor.
• Yemeği sindirememe veya besinin kişiye dokunması şişkinlik ve gaz problemlerini oluşturuyor.

Kaynak: NTV
« Son Düzenleme: 16 Ocak 2013, 23:17:02 Gönderen: sons »
Bazen Susmalıyım Diyorum Kendime..
Susmalıyım Ki Gönlümün Sesi Gönüllere Ulaşsın..
Sesimi Duymamak İçin Direnen Kulaklar Bari Gönlümü Dinlesin..
Ben Susmalıyım Ki Tüm Zor Cümleler Gönlümü Dinleyenlere Kalsın..
Dilimle Konuşmak Canımı Çok Acıttı..
... ... Bari Gönlümden Konuşayım Da,
Biraz da ...
Canımı Acıtanların Canları Acısın...


[Mevlâna Celaleddin Rumî]

mazhar

  • Ziyaretçi
Ynt: Öğlen yemekleri neden şişmanlatıyor?
« Yanıtla #1 : 16 Ocak 2013, 23:08:31 »
Dilipak'tan kadınlara tavsiye

Dilipak kadınlara iki öğün yemek hazırlama ve camiye daha fazla gitme tavsiyesinde bulundu

MUĞLA’nın Bodrum İlçesi’nde düzenlenen konferansta konuşan islamcı yazar Abdurrahman Dilipak, kadınlara üç yerine iki öğün yemek hazırlama ve camiye daha fazla gitme tavsiyesinde bulundu. Sağlık, aile bütçesine katkı ve zamandan tasarruf açısından öğle yemeği yememeyi öneren Dilipak, “Günde üç öğün ve tıka basa yemek yiyen özellikle kadınlarımız, kendilerine fiziki yönden zarar verip aşırı kilo alıp badi badi yürümek zorunda kalırken, kocalarına da zarar veriyorlar. Bu kadınları gören kocaları Bodrum gibi yerlerde başka kadınlara bakmaya başlıyorlar” dedi.

O GRİPTEN ÇOK DAHA FAZLA

Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası tarafından, Bodrum Belediyesi Nurol Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Namazla Diriliş’ konulu toplantıda gazeteci- yazar Abdurrahman Dilipak ve gazeteci- yazar Ahmet Bulut konferans verdi. Sendikanın Bodrum Şubesi Başkanı Ömer Bilgin, ilçedeki camilerinde görevli 8 imam ile yaklaşık bin 200 kişinin izlediği konferansa gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getiren Ahmet Bulut şunları söyledi: “Fakat, bu konferanslarda vatandaşlarımızın bilgiye açlığını görünce hayretler içinde kalıyoruz. Türkiye’de her gün ortalama ölen bin kişiden 700’ü rabbime namazsız gidiyor. Yani ülkemizde namazsızlık gribine yakalananların oranı her gün korktuğunuz o gripten (domuz gribi) çok daha fazla. Bu nedenle bugün size bu namazsızlık hastalığından nasıl kurtulursunuz onu anlatacağız ki, rabbime namazsız gribine yakalanarak gitmeyin. Çünkü cennetin kapısına gittiğinizde ahirette size sorulacak ilk baraj sorusu namazdır. Bu yüzden namazsızlık gribine yakalananlara bir an önce bu gripten kurtulmalarını öneriyorum.”

ÖĞLE YEMEĞİ YEMEYİN


Abdurrahman Dilipak da konuşmasına kadınların camide namaz kılmayı unuttuğunu belirterek başladı. Kadınlara kocalarına günde üç değil iki öğün yemek hazırlamalarını ve öğle yemeklerini kaldırmalarını öneren Dilipak şöyle konuştu: “Toplumumuz namazı unutma, bunu isteyenler de unutturma gayreti içerisinde. Camilerde kadınlarımıza yer var. Kadınlarımız erkeklerimiz gibi mutlaka camiye gitmeli, namazlarını orada kılmalı. Peygamber efendimiz günde üç değil iki öğün yemeği önermişti. Öğle yemeğini hem sağlığınız için yemeyin, hem aile bütçesine katkıda bulunun, hem de bu yemekten kazandığınız zamanı toplum ve insan için yararlı etkinliklere ayırın. Ayrıca günde üç öğün ve tıka basa yemek yiyen özellikle kadınlarımız kendilerine fiziki yönden zarar verip, aşırı kilo alıp badi badi yürümek zorunda kalırken, kocalarına da zarar veriyorlar. Bu kadınları gören kocaları Bodrum gibi yerlerde başka kadınlara bakmaya başlıyorlar. İşte bu yüzden namazı ve müslümanlığı öğrenmek ve öğretmek için bu zamanı kullanın.” Türk toplumunun okuma alışkanlığının zayıf olduğunu da belirten Dilipak, “Sigaraya verilen parayı gazete ve dergiye ayırsak, toplumun kültür ve okuma alışkanlığı artacağı gibi tedavi ve sağlığa giden parayı da aç olan insanlara ve eğitime ayırma şansımız olur” dedi.

KAYMAKAMDAN FIRÇAYI YEDİ Mİ, KIBLEYİ ŞAŞIRIRLAR


Abdurrahman Dilipak, konferansta en önde oturan ve Bodrum camilerinde görev yapan imamlara da uyarılarda bulunurken şunları söyledi: “Tüm Müslümanlar gibi siz de haklarınızı ve görevlerinizi bilmelisiniz. Sabah akşam 24 saat namaz kıldırıyorsunuz. Namaz memuru olmayın. ‘Yatsı namazı fazla mesaiye girer’ diyerek ücret isteyebilir, verilmezse greve gidebilirsiniz, bu sizin en temel hakkınız, merak etmeyin siz greve gidince namazı kim kıldıracak diye düşünmeyin, beni çağırın ben kıldırırım. Siz hakkınızı arayıp alacaksınız ki vatandaş da sizden bunu öğrenip hakkının peşine düşecek. Eğer hakkınız peşinden gitmezseniz kurduğunuz bu sendika da sendikacılık da bir işe yaramaz. Ama görüyorum ki imamlar sendikacılık yapmaktan korkuyor. Hatta gölgelerinden korkuyorlar. Bunlar mı sizin hakkınızı savunacak. Çünkü bunlar kaymakamdan fırçayı yedi mi kıbleyi bile şaşırırlar.” Yaklaşık üç saat süren konferans sonunda sendika şube başkanı Bilgin, Dilipak ve Bulut’a çiçek vererek teşekkür etti. Her iki yazar daha sonra kitaplarını imzaladı.
sonsayfa.com