Hocasız Ilim Talim Edilmez

Başlatan müteallim, 19 Mayıs 2005, 02:37:26

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

müteallim

HOCASIZ ILIM TALIMEDILMEZ

Resulüllah Efendimiz, bir gün Hz. Ebubekir Sıddık Efendimiz ile sohbet ederken, Hz. Ömer yanına geliyor. Sohbetin tarzı değişiyor. Bir müddet sonra Hz. Osman geliyor, sohbet daha daha farklı oluyor. Hz. Ali geliyor. Daha farklı oluyor. Herkesin anlayacağı dille konuşacaksın. Ebubekir’e farklı bir dil, Ömer için daha farklı, Osman için çok daha farklı, Ali için çok çok daha farklı bir dil kullanıyor.
Şimdi bir Peygamber ki, İslam’ı anlatırken bu kadar farklı diller kullanır da, hiçbir dil kullanmasını bilmeyen sen ben bu işi O’nu devre dışı bırakarak öğreneceğiz?! Bu mümkün mü?
Kısaca İslam’ı bilen, İslam’ı yaşayan, Kur’an’ı bilen, Kur’an’ı yaşayan insanların bunları bize öğretmesine ihtiyacımız var. Bir defa şunu çok iyi bilmek lazım: Hiç bir ilim muallimsiz olmaz. Ama Allah’ın lutfettiği kullar müstesna. Onlar seçilmiş ve sevilmiş kullar. Onlar için bir şey demiyoruz.
İslam’ı, mutlaka o Peygamber bünyesinde yaşanan İslam’la öğreneceğiz, göreceğiz. Namazı nasıl kıldığını, zekatı nasıl verdiğini, orucu nasıl tuttuğunu, insanlar arasında muaşereti nasıl uyguladığını müşekkel olarak ondan alacağız. Şu anda Peygamber olmadığına göre, sünnete nasıl ulaşacağız? Sünnet yazıldı mı? Bugün biz sünneti hangi kaynaklardan öğreneceğiz?
O dönemin zevki hadis hıfzetmekti
Ömer bin Abdüllaziz Hazretleri beşinci halifedir. O’nu Hulefa–i Raşidin’den kabul edenler de var. Allah şefaatinden mahrum eylemesin, çok büyük bir zat. Hadisleri ilk olarak o tedvin etmiş/bir araya toplamıştır. Bakınız onun yaptığı hizmetle, yani hadisleri tedvinle kalınmıyor, binlerce, onbinlerce insana hadis öğretiliyor. Bugün nasıl spor bir adet, bir gelenek, bir zevk olduysa, o günün zevki de hadis ulemasının, hadis hafızlarının binlerce hadisi okuyup, onbinlerce insanın da bunları dinlemesi, hıfzetmesiydi. Bu da bir sevda idi o zaman. Bir iki kişi değil, binlerce, onbinlerce insan
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

muallim

Allah razı ve memnun olsun.
Hancının dediği gibi gunumuzde alim kisvesi altında cok kişi mevcut bunlarda ki ilim doruklara cıkmış fakat bir yanları eksik maneviyat..ilimde doruga cıkınca ilmin kölesi olunuveriyor. bir de ben alimim diyen kişi aslında en kara cahildir ilimin nihayeti yokki.nereye kadar okursan oku..sonu bucagı yok.o nedenele bugun kendilerini imam azam ile imam gazali hazretleri ile kıyaslayanlara sasıyor ve bir o kadar da sinirleniyorum Allah bir gun bunların da cezasını verek ve dunya gozuyle seyredecegiz...
"Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki rahmete eresiniz."
[Hucurat Suresi 10]

müteallim

Ilmi ile amel etmemek cezalarin en büyügü degilmi.???????
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

muallim

Alıntı yapılan: "muallim"Allah bir gun bunların da cezasını verek ve dunya gozuyle seyredecegiz...
aynen dediğim gibi o mutlu gunu bekliyorum.simdilik biraz daha hidayet duaları edelim bakalım nereye kadar...
"Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki rahmete eresiniz."
[Hucurat Suresi 10]

muallim

Alıntı yapılan: "ÖZ-67"Ilmi ile amel etmemek cezalarin en büyügü degilmi.??????
alimin ilmi eger kotuye kullanılırsa bir zehir gibi kendini mahvedecek adeta yılan gibi kendini heder edecektir.avamilin en guzel misallerin alimler helak oldu ancak ilmi ile amil olanlar kurtuldu.işte ne guzel bir misal.ve de bugunun alimlerinin durumunu bize musannıf hazretleri yıllar once bu misali ile gozler onune seriyor...
"Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki rahmete eresiniz."
[Hucurat Suresi 10]

muallim_abi

"Üstadı olmayanın üstadı şeytandır" demişler.. (Müzekkin Nüfus)

Sadece kitap okuma veya dağıtma ile ilme ulaşıldığını zannetmek tabii abestir.. Canlı kitap, yazılı kitabı açıklayacakki, ilim tamam olacak..

Hatıra:

Fülan cemaatten birileri Mektubat'ın 2. cild, 68. mektubunu okuyup, Mehdi'nin bu zamandan 500-600 sonra geleceğine mana çıkarmışlardı.. Orada geçen "bin sene sonra" tabirini, İmam-ı Rabbanî Hazretlerinin şahsına hamletmişlerdi.. İşte buna benzer yanlış anlama çok.. Kitap tek başına yetse...
Okuduk, okuttuk, unuttuk; üç kaf bir araya geldi, olduk bir kukuk..
nemsavi@hotmail.com / incemeseleler.com

mustantık

 hocasız demiyorum muallimsiz demek daha münasip ilim öğrenmenin elde etmenin yollarındandır ki Peygamber efendimizin hocası muallimi bil vasıta cibril idi. Ve hz Allah dört şeyidörtşeyegizlemiştir bunlardan bitaneside (ilmin bereketini hocaya ta'zime bağlamıştır) kişi ilim öğrendiği hocasına dua etmediği müddetçe o ilimden fayda görmez öyle değil mi?
Sana gerekli olmayan şey hakkında konuşma. İster akıllı, ister akılsız hiç kimseyle münakaşa etme. Ve kardeşini, anılmandan hoşlandığın şeyle an.
(Abdulah ibn-i Mes’ud)

MAVERA02

Çok doğru söylüyorsunuz Tarık bey. Hocalara hürrmet şart, Allah hocalarımızdan razı olsun
Doğru olsam ok gibi, yabana atarlar beni
Eğri olsam yay gibi, elde tutarlar beni