Gönderen Konu: Okullarda 'elektronik kitap' dönemi  (Okunma sayısı 3180 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ay Işığı

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1166
Okullarda 'elektronik kitap' dönemi
« : 26 Mayıs 2009, 19:28:27 »


Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Başkentteki 3 ilköğretim okulunda, öğrencilerin daha fazla üretmesini ve teknolojinin yaygınlaşmasını sağlayacak aktif bir sanal eğitimin gelişebilmesi için ''elektronik kitap'' uygulaması başlattı.

Konuya ilişkin açıklamaya yapan MEB Eğitim Teknolojileri (EĞİTEK) Genel Müdürü Nizami Aktürk, elektronik kitap ile ilgili çalışmaların yaklaşık 2 yıl önce, daha az ağacın kesilerek çevreye yararlı olmak amacıyla başlatıldığını söyledi.

Elektronik kitap uygulamasının çeşitli ülkelerde olduğunu belirten Aktürk, İngiltere, ABD ve Dubai'de bunun değişik örneklerinin uygulandığını söyledi. Çalışmalara katkı sağlamak için Dubai'deki bir okulda uygulamayı yerinde incelediğini anlatan Aktürk, ''Bu kız meslek yüksekokulunu kazanan bütün öğrencilere birer tane notebook veriliyor ve her şey bunun üzerinden yapılıyor. Öğretmenin anlattığı dersi öğrenci internetten izleyebiliyor. Hatta notebook aracılığıyla öğrenci derse girmeyerek okulun bahçesinden dersi izleyebiliyor'' diye konuştu.

Böyle bir uygulamanın Türkiye'de de başlatılması için çeşitli yazılım şirketleriyle görüştüklerini bildiren Aktürk, ardından Başkentteki 3 ilköğretim okulunda pilot uygulamaya geçtiklerini söyledi. Bu uygulamaların birbirinden farklı içerikte olduğunu belirten Aktürk, çalışmanın ''classmate bilgisayar'' aracılığıyla İskitler Evliya Çelebi İlköğretim Okulu'nda, ''notebook'' ile Sincan Plevne İlköğretim Okulu'nda ve ''e-book'' ile de Sincan Korkut Ata İlköğretim okullarında yapıldığını ifade etti.

Elektronik kitabın normal kitap olarak okunduğunu, ''pdf formatı''nda olduğunu belirten Aktürk, gereken yerlere öğrencinin not da alabileceğini söyledi. Aktürk, ayrıca başka yazılım firmalarının da bu uygulama için çalıştığını söyledi.

Pilot uygulamanın ilköğretim 4 ve 5. sınıflarda yapıldığını anlatan Aktürk, ''İlk üç sınıfta bilgisayarın okula girmesinin pedagojik olarak doğru olmadığını düşünüyoruz'' dedi. Eğitimde etkileşimi artırmak için bu uygulamaların önemine dikkat çeken Aktürk, çocukların bundan çok zevk aldığını söyledi. Pilot uygulamanın 1 yıl süreceğini belirten Aktürk, uygulamalardan alınan raporlara göre uzatılabileceğini kaydetti. Aktürk, ''Arada aldığım raporlar çok pozitif. Öğrencilerin bilgi seviyelerinde ciddi manada ilerleme var deniyor'' diye konuştu.

Öğretmenlere konuyla ilgili hizmet içi eğitim verildiğine de değinen Aktürk, öğretmenlerden gelen tepkilerin çok pozitif olduğunu belirtti.

Kitap dokunmatik ekran
kalemiyle kullanılıyor

Elektronik kitap uygulamalarından biri, Sincan Korkut Ata İlköğretim Okulu'nun 5. sınıfındaki 60 öğrenciye pilot olarak uygulanıyor. Ajandaya benzer kılıflar içinde korunan dijital makinede, Milli Eğitim Bakanlığı ders kitaplarının tamamı yüklenmiş olarak bulunuyor. Makine, öğrenciler tarafından eve götürülebiliyor.

Öğrencilerin dersleri kulaklıkla sesli olarak da dinleyebildiği elektronik kitapta, ders kitabının yanı sıra öğrenci çalışma kitabı ve dersin anlaşılmasını kolaylaştıracak görsel sunular yer alıyor. 1 gigabyte hafızalı kitap, şarj edilerek kullanılabiliyor. İçindeki animasyonlarla öğrencilerin ders konusunu daha iyi anlaması amaçlanırken, ayrıca not alabilecekleri de bir sayfa bulunuyor. Kitap, dokunmatik ekran kalemiyle kullanılıyor.

Öğrencilere Türkçe sözlük, müzik dinleme imkanı da sunan kitapta ayrıca öğrencilerin beğenisi dikkate alınarak yüklenen Ceza'nın, Barış Manço'nun ve Eurovision şarkılarının videoları da yer alıyor.

İkinci eğitim-öğretim yılında başlayan uygulama, değerlendirmeler sonucunda ileriki yıllarda da uygulanabilecek.

Konuya ilişkin açıklama yapan Okul Müdürü Mustafa Doğan, e-kitap ile internete de bağlanılabildiğini, ancak öğrencilerin bunu kitap olarak algılaması için bu özelliğinin etkinleştirilmediğini anlattı. Uygulamayı ''güzel bir sistem'' olarak nitelendiren Doğan, ancak uzun kullanımlarda çocuklarda göz yorgunluğuna sebebiyet verdiğini belirtti. Doğan, bu uygulama sayesinde öğrencilerin ders çalışma saatlerinin arttığını da vurguladı.

Öğretmenlerin ders esnasında öğrencilerin ne yaptığını görebilmesi için de bir ağ bağlantısı kurma çalışması yaptıklarını belirten firma yetkilileri, teknik arıza olabilme ihtimaline karşılık bir yetkilinin de okulda bulunduğunu söyledi.

“Kitapları taşımaktan kurtulduk”

''e-kitap'' ile eğitim veren ilköğretim 5. sınıf öğretmeni Tülin Aktaş, ''MEB'in tüm ders ve çalışma kitaplarının içeriği e-kitaba yüklenmiş olarak öğrencilerimize dağıtıldı. İçerisinde bulunan görsel sunular ve videolar son derece etkili. Kısıtlı imkanlara sahip okullar düşünüldüğünde bir anlamda projeksiyon cihazının alternatifi olabilir. Çocuklar açısından bir konuyu görsel olarak anlatmak için nitelikli katkı sağlayabilir'' diye konuştu.

Cihazın kullanımıyla ilgili bir seminer aldıklarını belirten Aktaş, bilgisayar kullanmayı bilen her öğretmenin e-kitapla eğitim verebileceğini söyledi.

Aktaş, e-kitap ile derslerin öğrenciler için biraz daha cazip hale geldiğini, öğretmenler olarak kitabın içeriğinin geliştirilmesi için bazı önerilerde bulunduklarını kaydetti.

Öğrenci Meliha Kaya ise e-kitap uygulamasından çok memnun olduğunu belirterek, ''Derslerimize çok yardımcı oluyor. Normalde 14 kitap taşırken hepsi bunu içinde yüklü olduğu için bir kitap oluyor, daha rahat oluyor'' dedi.

Mert Can Öztürk isimli öğrenci de e-kitabın kullanımını kolay olduğunu ifade ederek, ''kitapları taşımaktan artık kurtulduğunu'' söyledi. Öztürk, Fen ve Teknoloji, Sosyal Bilgiler gibi bazı dersleri sesli olarak da dinleyebildiklerini anlattı.

''Notebook” ile eğitim

Sincan Plevne İlköğretim Okulu'ndaki ''notebook'' uygulaması ise ilköğretim 4 ve 5. sınıfdan sadece iki sınıfdaki 40'ar öğrenciye pilot olarak yapılıyor. Notebook üzerinden eğitim, yazılım şirketinin okula kurduğu teknik donanım sayesinde verilebiliyor.

Öğretmenler ve öğrenciler kendilerine dağıtılan ''notebook''ları maus yardımıyla kullanıyor. İnternete bağlanma imkanı da sunan ''notebook''lar üzerinden, öğretmenler sınıf içinde öğrencilerle bağlantı kurabilirken, öğrenci derse gelmediği gün sınıfa bağlanarak dersi izleyebiliyor.

Öğrenciler, eğitimde paylaşımcı ortam sağlayan makineler üzerinden diğer öğrencilerle grup halinde çalışmalar yapabiliyor. Şarj edilerek çalışan ''notebook''ların enerjisinin bitmesi halinde, ''notebook''lar sınıflarda oluşturulan taşınabilir kabinlere takılarak şarj edilebiliyor.

Yaklaşık 6 ay önce başlayan pilot uygulama için de öğretmenlere eğitim verildi. Notebook içinde öğretmenin ders anlatmak için hazırladığı sunumlar, projeksiyona yansıtılarak öğrencilerin görmeleri sağlanıyor. Notebook'da hazırlanan portala, öğrenciler şifreleriyle girerek bilgi paylaşabiliyorlar, öğretmenler de isterlerse buradan ödev verebiliyor. Böylece öğrenciler tek bir yerden bütün bilgilere ulaşabiliyorlar.

“Okula daha bir hevesle geliyorlar”

Yetkililer, ''notebook''un öğretmenin ders işlerken kullanabileceği yardımcı eğitim aracı olduğunu vurgularken, öğretmenlerin içerik geliştirerek, dersi anlatmada farklı yöntemler uygulamasına imkan sunduğunu belirtti. Bu şekilde verilen eğitimi ''aktif sanal eğitim'' olarak nitelendiren yetkililer, sistemin daha da geliştirilerek Türkiye geneline yayılması halinde Ankara'daki bir ilköğretim okulunun ders içeriğinin, Van'daki bir ilköğretim okulu tarafından görülebileceğini, ayrıca bu okullardaki öğrencilerin ortak proje bile hazırlayabileceklerini belirtti.

İlköğretim 4. sınıf öğretmeni Hülya Uçar, görsel alanda eğitim isteyen konularda ''notebook''a başvurduklarını belirterek, şu için notebook'da ders kitaplarından sadece Fen ve Teknoloji Ders kitabının yüklü olduğunu söyledi. Notebook dışında diğer ders kitaplarını kullandıklarını söyleyen Uçar, ''Derste anlatmak için kendimiz sunular hazırlıyoruz. İnternet sitelerinden bilgiler indiriyoruz. Örneğin, dünyanın atmosferle kaplı olduğunu notebook'da resimler çizerek gösteriyoruz ve bu yöntemle daha iyi anlatıyoruz'' diye konuştu.

Öğrencilerin notebook ile eğitimden çok mutlu olduğunu söyleyen Uçar, ''Okula daha bir hevesle geliyorlar. Bilgisayarla ders yapmayı dört gözle bekliyorlar'' dedi. Bazı öğrencilerin evinde bilgisayar olmadığını söyleyen Uçar, bu sayede öğrencilerin bilgisayar kullanımını da öğrendiklerini belirtti.

Uçar, öğrencilerin notebook üzerinde oyun oynadıklarını, resim çizdiklerini, müzik dinlediklerini, internete girdiklerini, yapılan etkinliklerin görüntülerini izlediklerini anlattı.

Kübra Nur Batır isimli öğrenci ise notebook ile okulda yaptıkları etkinlikleri tekrarlama olanağı bulduğunu, bazı konularda resimler çizerek dersi daha iyi anladıklarını söyledi.

Tempo24