Gönderen Konu: olgunluk...  (Okunma sayısı 3427 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı BAHADIRHAN

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 105
olgunluk...
« : 18 Ekim 2004, 16:50:10 »

.......20 li yaşlara kadar iyilikle kötülüğün  ülkesi, kalın sınır
çizgileriyle ayrılıyor birbirinden. Sıkı dostları ve  düşmanları oluyor
insanın. Onları ölesiye seviyor yada ölesiye nefret ediyor onlardan.

30 larında yalanı hakikatten ayırt etmeye başlıyor.
İyi  sandıklarının hıyanetiyle tanışıyor, sırtında dost işi hançer
darbeleriyle;  ve en kötü zannettiği şefkatle imdadına yetişiveriyor.

Zaman  kanatlanıp da 40 ına yaklaştığında insan, iyiyi  kötüden ayıran
hudut çizgilerini  birbirine karıştırıyor. İyilere nakşolmuş kötüyü ve
kötülerin içindeki  iyiliği de keşfediyor ademoğlu. Anlıyor ki, iyi insan / kötü
insan yok; insanın  içinde iyilik ve kötülük var, kötüyle iyi panzehiri değil
birbirinin; kankardeşi.
İyilerle kötüler  çekiştirmiyor ipi. İyilik ve kötülükten örülmüş ibrişimin kendisi.

Bunu anlayınca şaşmıyorsun nefretin birden  şehvete dönüşmesine; acı
girdaplarının içinde  hazzın  raksetmesine. Tevazuyla gurur,
haysiyetsizlikle onur el ele yürüyor. İnsan, şuuraltındaki isyankarla
sahtekarı, günahkarla tövbekarı birarada farkediyor. Benim, hükmeden ve
boyun eğen, zulmeden ve  acı çeken. Bunca şiddet kadar onca merhamet de
benim eserim. Minneti  nefrete, korkuyu cesarete, zaferi hezimete
bulayan benim. Kundak bezime  tıpatıp benziyor kefenim, hayatım muhteşem ve sefil, mağrur ve rezil, hayasız ve asil.

İşte bu keşif kolaylaştırıyor yaşamı.. Anlıyorsun  ki toplumlar gibi
insanlar da kanlı iç savaşlarına  borçlu ilerlemesini..

O zaman , iyileri kötülerden ayırmak gibi nafile bir uğraşı bırakıp
-başta kendin  olmak üzere- insanların  içindeki iyiliğin peşine düşüyorsun;
kıymet bilmeyi ve -yine başta kendin olmak üzere- herkesi hoş  görmeyi
öğreniyorsun.

Tükendikçe pahalanıyor zaman; günler  azaldıkça uzuyor.
Saçların gibi, seyreldikçe değerleniyor  dostların. Günahları ve
zaaflarıyla da övünüyor insanlar; sevapları ve  zaferleri kadar.

Önemli değil kaç kez  yenildiğin; önemli olan, kaç yenilgiden sonra
yeniden doğrulabildiğin.

Bu paramparça ruhlardan, çelişkili  duygulardan, çatışmanın açtığı
yaralardan mucizevi bir ahenk çıkıyor  ortaya ki olgunluk diyorlar
adına.....


Çevrimdışı verda

  • okur
  • *
  • İleti: 58
olgunluk...
« Yanıtla #1 : 19 Ekim 2004, 01:15:28 »
guzelmis tesekkur ederim..  
oylemi kabul etmek lazimmis evet %100 iyisni nerden bulcan dimi  :wink:
yarisini iyi kabul etcek artik.. :)

Çevrimdışı Biblioman

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 134
olgunluk...
« Yanıtla #2 : 21 Ekim 2004, 15:07:04 »
Çok güzel bi yazı.Bu hesaba göre baya yaşlanmışız anlaşılan :wink:
Şehadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?..

Çevrimdışı Abi-hayat

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 116
    • http://www.sadakat.net
olgunluk...
« Yanıtla #3 : 21 Ekim 2004, 17:15:25 »
Hayatta yasadigimiz olaylar olgunlasmaya yol aciyor..Nasil 18 yasindaki genc biri vurdumduymaz kendini dusunuyorsa cunku gencliginin verdigi tercrubesizlikse,40 yasindakide bir o kadar olgun mantikli ve herseyi gorebilen oluyor...Eee buyuklerin ogutlerini dinlemek lazim..
.