Ey İnsanlar!
Muhakkak blliniz ki, boş yere yaratılmış olmadığımz gibi, sualsiz de kalacak değilsiniz.
Hiç kimse unutulup ihmal olunmaz.
Evveli ve sonu toplayan ve muhakkak gidilecek bir alem vardır. Orada kurulacak adalet makamının tek hakimi Cenab-ı Hak'tır.
Asıl hayat ahiret hayatıdır. Hesabı ve azabı yamandır. Celal-i ilahi'nin zuhur ettiği o günün şiddetinden Enbiya ve Mürselin ve melaike korku içindedir. Celal-i ilahi'ye karşı kimde takat kalır ki!
Bununla beraber nihayeti olmayan Rahmet-i ilahi'den ümit kesip de dalalet ve helake düşmeyiniz.
Ey İnsanlar!
Muhakkak biliniz ki, mahşer gününde kurtuluş, Allah'dan korkan, küfürden ve günahlardan sakınan, baki olan ahireti fanı olan dünyaya tercih eden kimseler içindir. Bu işin aksini yapan aldanır, ömür sermayesini bitirir eli boş kalır.
Şimdi geçmişlerin yerine siz geldiniz. Sizlerin yerine de başkaları gelecek. Görüyorsunuz, gelenler gidiyor; gidenler geri dönmüyor. Bu arzu dışı gidiş, herkesin varacağı yer olan Hakk'adır.
Ahiret evine gidenler! her gün uğurlayıp duruyoruz. Onlan ebedi istirahatgahına götürüyor, kara toprak altına yataksız,yastıksız bırakıp dönüyoruz.
Ölüm evine giden o fanilerin hali ne kadar düşündürücüdür. Bilmedikleri bir aleme sefer etmişler, sevdiklerinden ayrılmışlar, gafletlen uyanmışlar ve işi anlamışlar, lakin fırsat elden gitmiştir. Nitekim kıyamet başlayınca topyekün mahlukat zikre başlar. Melekler de onlara:
"Zikir yeri dünyada idi. O geçti" derler.
Lezzetli nimetlerle beslenmişken, yatak ve yastıkları kuru toprak olmuş ... Terk ettikleri fani dünya mallarından uzak, gönderdikleri hayır amellere muhtaç, o dar ve korkunç yerde işlediklerinin karşılığını gördükleri halde, haşır günü olan Kıyametin gelmesini beklerler.
Bu haller uyarıcı şeylerdir. İbret almaz mısınız?
Zannetmeyin ki, kendimde fazilet gördüğüm için size nasihat ediyorum. Belki hepinizden fazla istiğfara muhtac olan benim. Kendim için de, sizin için de Allahü Teala'dan mağfiret taleb ederim.
Rasulullahın S.A.V. sünneti hepimiz için tutulması lazım gelen yolu pek güzel gösteriyor.
Allah'ın taatına devam etmek ve günahlardan uzak kalmak her hareketin esasıdır.
Halife Hazretleri bu sözleri ağlayarak bitirip, akan göz yaşlanı kollarına silerek minberden inmiş ve son hutbesi bu olmuştur (Rh.A.)