Gönderen Konu: Orta Yaş Öğütleri  (Okunma sayısı 3091 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Orta Yaş Öğütleri
« : 23 Ekim 2009, 00:54:01 »

Hayat ne kadar zor!” desem hemen bana katılırsın. Doğru; yaşamanın zor yanları her defasında ekşi ve soğuk yüzünü gözümüze değdirir ve hatta yanımızda günlerce kalır da mutluluk anları bir rüzgar gibi yüzümüzü yalayıp geçer bir su gibi parmaklarımızın arasından akıverir. Bir dağ zirvesine çıkmak gibi bir şeydir mutluluk… bin bir zahmetle tırmandığın zirveye doğru giderek yalnızlaşır ve yükseldikçe dar zamanlara sıkışırsın. Bu dünyada bu böyledir. Ve bu dünyada bunu böyle bilmen dar zamanları genişletmenin kapısını açar yalnızlıkları ebedi dostluklara çevirme yolculuğunu başlatır.

***

Dost bulamamaktan yakınma! Yaratıcımız doğru kişiyle karşılaşıncaya kadar bizim bir dizi yanlış kişiyle tanışmamızı irade ederken sonunda doğru kişiyi buluşumuzu daha kıymeti bilinir bir nimet olarak tatmamızı irade ediyor olamaz mı?

***

Ekşiye takılma kapıda kalma! Mutluluğa giden kapılardan biri kapandığında bir başkası mutlaka açılır; ancak genellikle kapanan kapının eşiğinde öylesine oyalanır ve takılıp kalırız ki yeni açılan kapıyı göremeyiz.

***

En iyi dostun karşı karşıya oturup hiçbirşey söylemeden sessizliği paylaştığınız bakışlarınızı çoğalttığınız ve sonra kalkıp giderken dünyanın en iyi sohbetini yaptığınızı hissettiğin kişi olabilir. Hem belki dudakların ne söylediği değil de söylenenin hangi dudaklardan çıktığı önemlidir ne dersin?

***

Bir şeyin kıymetini ancak onu yitirince fark ettiğimiz doğrudur; peki ama bir şeyi bulana kadar ondan yoksun olduğumuzun da farkında olmadığımızı bir düşünsene…

***

Birine verebileceğin aşkın hepsini vermiş olman onun sana aynı aşkla karşılık vereceğini garantilemez! Aşkın aynıyla geri dönmesini beklemen yerine aşkın kalplerde inceden inceye filizlenmesini beklemek bu da olmazsa sevmeyi öğrenmek ve tatmak adına aşkı yalnız kendi kalbinde saklaman ve büyütmen yetmez mi?

***

Kırmanın kolay onarmanın zor olduğunu hatırından çıkarma. İnsan kalbini kırmak çok kolay dil yarasını onarmak pek zordur. Sonradan onarmak için harcayacağın çabaları kırmamak için harcarsan ne kadar karlı olursun bir düşün!

***

Sana sahici bir tebessümü fazla görmeyecek birilerini bul. Kalbini tebessüme getirecek dostların olsun.


***

Hayatta birini aniden özlediğin ona olan sevgini haykırmak istediğin onu doyasıya kucaklamak istediğin zamanlar olabilir. Bu anları kaçırma özlemini gider sevgini ifade et sevdiğini kucakla!

***

Bu dünyada yaşarken sonsuz bir hayatın rengini belirlediğimizi unutma! Neyin hayalini kurmak istiyorsan onun hayalini kur nereye gitmek istiyorsan oraya git ne olmak istiyorsan o ol çünkü sana verilmiş bir hayat var ve yapmak istediklerin için elinde tek hayatlık bir fırsat var.

***

Yaşamanı tatlandırmaya yetecek kadar mutluluğun kendini güçlü hissedecek kadar deneyimin kendini insan eyleyecek kadar hüznün kendini mutlu edecek kadar ümidin olsun!

***

Her zaman kendini başkalarının ayakkabısı içine koyarak düşün konuş ve davran. Bir şeyin seni rahatsız edeceğini düşünüyorsan bunun başkası da rahatsız edeceğini bil!

***

En mutlu insan her şeyin en iyisine ve en çoğuna sahip insan değildir. En mutlu insan elinde olanın kıymetini en çok bilen yoluna çıkanları en iyi değerlendiren insandır.

***

Aradığımı bulamıyorum diye üzülme bu dünyada aramanın kendisi bir çokları için arayıp da bulunmayacak bir hazinedir.

***

Ara sıra sevdiğin birine mektup yaz. Onu ne kadar sevdiğini niye sevdiğini ondan neler beklediğini yaz istersen mektubu göndermeyebilirsinde.

***

Hiçbir şey için” Bu benimdir” deme. “Bu bana yakın edilmiştir” de. Sen elindekilerin sahibi değilsin sadece onlara komşu edilmişsin. Misafirliğinin keyfini çıkar. Öyle ki bir şey elinden çıktığında da ”Bunu kaybettim!”deme. “Benden geri alındı.” De.

***

Karşılaştığın konuştuğun insanların çoğu ile ömür içinde ilk ve son kez buluşuyor olduğunu unutma. Onları nasılsa tanımıyorum ve bir daha görüşmeyeceğim diye hoyrat davranacağına tam tersi onda bir ömürlük izlenim bırakacak bir yapıcılıkla muhatap ol senin varlığın onun ömür boyu süsü ömür boyu tesellisi olsun.

***

Dua et. Dua etmenin kendisinin nimet olduğunu hatırından çıkarma. Dua etmek yani istemek elinde bir şey olmadığını elinden bir şey gelmediğini bilerek her şeyi kudret elinde tutana kudreti her şeye yetene Kadir ve Rahim olan Yaratıcıya sessiz bir iç dökme fısıltılı bir yakınlık duyma halidir. Dolayısıyla elini açtığında en ince dertlerini işiten en gizli kaygılarına kulak veren sonsuz merhametli ve sonsuz kudretli bir “Dost” yakınlığı kazanıyorsun demektir ki isteyeceğin her şeyi anlamlı kılan istediğin her şeyden ötesini veren o Dost’un varlığıdır. Duan dudaklarından çıkar çıkmaz ve nefesine karışır karışmaz kabul edilmiştir.

***

Unutma doğduğun gün sen ağlıyordun başkaları gülüyordu. Öyle yaşa ki öldüğün gün gülen sen ol ve ağlayan başkaları olsun.

***

Öğüt almaya bak dinleyen olmaya gayret et. Ola ki öğüt verenin öğüdü seninle ruhlanır senin yaşayışınla hayata geçer. Dinlemek konuşmaktan her daim karlıdır zarar ihtimali yoktur. Konuştuklarından dolayı pişmanlık duyanların sayısı da dinlediklerinden dolayı memnun olanların sayısı da fazladır. Bunun tersi geçerli değildir.

***

Rabbinden değiştirebileceğin şeyleri değiştirmeye yetecek kadar cesaret değiştiremeyeceğin şeyleri kabullenmeye yetecek kadar metanet değiştirebileceğin şeyler ile değiştiremeyeceğin şeyleri birbirinden ayırmaya yetecek kadar feraset iste!

Senai Demirci
« Son Düzenleme: 23 Ekim 2009, 00:56:26 Gönderen: İsra »

Çevrimdışı mkose

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 1
Ynt: Orta Yaş Öğütleri
« Yanıtla #1 : 23 Ekim 2009, 01:36:38 »
Unutma doğduğun gün sen ağlıyordun başkaları gülüyordu. Öyle yaşa ki öldüğün gün gülen sen ol ve ağlayan başkaları olsun.    


Çok güzel bir öğüt öyle yaşadım ki zaten öldüğüm gün gülen ben olacam sıra gelmiyor ne yapalım. . . . Biraz daha geç gülecez herhalde. . .
« Son Düzenleme: 23 Ekim 2009, 18:28:51 Gönderen: İsra »

fasulye

  • Ziyaretçi
Ynt: Orta Yaş Öğütleri
« Yanıtla #2 : 23 Ekim 2009, 13:43:51 »
Bir çift söz de benden olsun.:  Ne karayı seç ne beyazı nede grilerde gezin, kendi rengini kendin oluştur.

Çevrimdışı mardin

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 406
Ynt: Orta Yaş Öğütleri
« Yanıtla #3 : 23 Ekim 2009, 17:15:04 »
Nice kuş vardır ki uçup tane arar. Boğazı, boğazının kesilmesine sebep olur

En acınacak mahluk, kaplumbağalarla yürümeğe mecbur olan küheylandır.

Cenab Şahabeddin
« Son Düzenleme: 23 Ekim 2009, 20:01:30 Gönderen: Tuğra »
ibadetin eftali devamlı olanıdır.