Selamun Aleykum,
Osmanlıca adını verdiğimiz Anadolu Türkçesi'nde "yargı" kelimesi, kaynak:Şemseddin Sami (Kamusi Türki), yani Osmanlıca ile alakalı Türkçe Sözlüklüğüne göre "yargıcı" hakim ve dava eden adam, veya "yargılamak" dava etmek ve hükmetmek gibi manalara gelmektedir. Fakat bu sözlük Osmanlının son devrine tekabül ettiğinden dolayı, daha önceleri de aynen "yargı" kelimesini kullanıp kullanmakdıklarını bilemiyorum. Ama bu vesileyle şu mevzuya da değinmeden geçemiyeceğim. BUgün hakim yerine "Yargıç" kelimesi kullanmaktayız, bu kelime ise tamamen Türkiye Türkçesi'ne mahsus uydurma bir kelimedir ki, Türkçe'nin aslında (ç) eki yoktur. Bahusus, hakimlere yargıç denilmesi yanlıştır. Kaynak: D.M. Doğan (Büyük Türkçe Sözlük).
Fakat "yargı" kelimesinin Allah ile bir araya geldiğini hiçbir yerde rastlamadım. Lakin ben Hakimlik yapan ile Hakimiyeti elinde tutan arasında fark görüyorum. Yani, yargıcıyı (hakimi), kanunları kendi istek ve arzusuna göre yapıp hükmeden değil, elindeki kanun kitabına göre hükmeden kabul ediyorum. Bir başka tarifle, verilmiş kanunları tatbik eden adam. Bu demek oluyor ki, kendisi kanun yapıcı değil, ama kanun tatbik edicidir.
Allah'a bu sıfatı yakıştırmaktan ise hâyâ ediyorum ve diyorum ki, Allah a.c, kabul edilmiş bir kanunu tatbik edici değil, ayetleri ile kanun yapıcıdır. Mesela insanlara din-i İslam ile alakalı Kur'anı indirdiği gibi. Dolayısıyla, Allah'ın c.c sadece hakimlik sıfatının değil, "hakimiyet" sıfatının da olduğunu kabul etmemiz gerekir. Hâl böyle olunca, yargı değil, "Hakimiyet Allah'ındır" cümlesi ortaya çıkmaktadır. Bahusus, Rabbimize "Ahkem-ül Hâkimin" = (Hükümdarların hükümdarı, hâkimlerin en hâkimi) de diyebiliriz.
Selam ve Dua ile...