"Kurban Derileri" ve geçmiş zaman olur ki...
Beyânü'l-Hak mecmuasının 88'inci sayısında, “KURBAN DERİLERİ” başlıklı enteresan bir yazı gözümüze ilişti. Okuyucularımızın da dikkatini celbedeceği düşüncesiyle, biraz sadeleştirip aşağıda naklediyoruz:
“Evvelden beri ilim tâliplerine verilegelmekte olan kurban derilerinin, bir müddetten beri Hicaz Demiryolu'na tahsîs olunduğu... Ve bunun, küçük-büyük birçok kimselere otlak (geçim kaynağı) hâlini aldığı basîret sahiplerince mâlumdur...
“Zâten dinî bir sadaka olması hasebiyle kurban derilerinin verileceği yer, 'İyilik ve takvâda yardımlaşınız' (el-Mâide, 2) meâlindeki âyet-i kerimenin mûcibince, ilim tâlipleridir. Bu defa, geçmişte olduğu gibi, ilim tâliplerine verilmesini bildiren Şeyhulislâmlık makamının yazılı emrinin, bütün kadılara (hâkimlere) gönderilmiş olduğu, sevinçli haberini öğrenmiş olduk.” (Hicrî, 3 Zilhicce 1328 Pazartesi / Rumî, 22 Teşrîn-i sânî 1326 / Miladî, 5 Aralık 1910)
***
Evet, günümüzden tamı tamına doksan altı sene önce kaleme alınan bu yazıda aynen böyle deniliyor.
Yine atalarımız, hepimizin bildiği üzere, "Târih tekerrürden ibarettir" demişlerdir. Biz de Cenâb-ı Hakk'tan; târihin müsbet gelişmelerini tekerrür ettirmesini niyâz ediyoruz. Âmîn...