Gönderen Konu: Osmanlı’nın Altı Buçuk Asır Ayakta Kalmasının 7 Sırrı  (Okunma sayısı 3122 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."

Osmanlı’nın Altı Buçuk Asır Ayakta Kalmasının 7 Sırrı



Osmanlı Devleti’nin asırlarca ayakta kalması, yine mirasının günümüze de hükmediyor olması elbette tesadüf değildir. Geçmişin tecrübeleri üzerine kurduğu muazzam medeniyetin satır araları, topluluklara ve devletlere asırlarca hükmetmenin sırları zaman geçtikçe daha iyi anlaşılıyor… Bu haftaki keşfet bölümümüzde Osmanlı Devleti’nin asırlara direnen devlet yapısındaki 7 sırrını sizler için derledik.

1- İtaat, Hürmet, Gayret



Osmanlı Devleti üç esastan oluşan temel üzerine kurulmuş ve onu idare eden padişahlar da devletlerini bu temeller üzerinde yükseltmişlerdir. Sonuna kadar da itaat, hürmet ve gayret esaslarından taviz vermeden devletlerini devam ettirmişlerdir.

2- Liyakat



Devlet idaresinde ehliyetsiz ve hıyaneti sabit kişilere iş vermemişlerdir. Kaht-ı rical ve mecburiyetler devrinde ise bunu en az zararla atlatma yolunu takip etmişlerdir.


3- İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın



İdareleri altındaki halkları, gerek Müslümanlar, gerekse Müslüman olmayanlar olsun hiç kimseyi köle gibi değil, bir emanet olarak görmüşlerdir. Bu husus da devletin uzun ömürlü olmasına zemin hazırlamıştır.


4- Yıkıcı Değil Yapıcıydı



Osmanlı Devleti asla sömürgeci değil, imar ve inşacı bir devlet olmuştur. Fethettikleri toprakların halkını, yer üstü ve yer altı zenginliklerini sömürmediler, buralardaki zenginlikleri toplayıp, devlet merkezlerine getirmediler. Her yerin zenginliğini yine aynı yerdeki insanların menfaati için kullandılar. Fakir olan yerlere de merkezden yüzyıllarca yardım gönderdiler.


5- Gelişmiş İdarî Yapı



Osmanlı Devleti, merkeziyetçi bir devlet olmasına rağmen, yerinde idare ve kalkınma modelini geliştirmiştir. Bu sebeple, merkeze bağlılıkla beraber mahallî idare sistemini güçlendirmiş, fakat kontrolden uzak tutmamıştır.


6- Irk Değil Din Birliği



Padişahlar İslâm dini mensubu olarak merkezî idarede Hanefî mezhebini, mahallî ihtiyaçlara cevap verebilecek şekilde de Şafiî, Hanbelî ve Malikî mezheplerinin uygulamalarını tatbik etmişlerdir. Bu husus da devlete olan güven ve bağlılığı artırmıştır. Ayrıca Osmanlı, ırkların üstünlüğüne dayalı bir devlet değildi. İslâm dini ve ahkâmı çerçevesinde herkesin yeri tayin edilmişti. Müslüman olanla Müslüman olmayanın hukuku belli ve tanzim edilmişti.


7- Devletin Tek Hâkimi Padişah



Ülke içinde Batılı manada soylu sınıfların olmaması, devletin bölünmesi ve erimesini önlemiştir. Devlet içinde birtakım sınıfların birleşip devleti parçalamasına müsaade edilmemiştir. Devlet idare etme hakkı Osmanlı hanedanına aittir ve bu ailenin dışındaki herkes bu idareye tâbidir. Ayrıcalıklı bir sınıf asla yoktur.

Not: Osmanlı Devleti’nin 600 seneyi aşan devlet yapısının sırlarını 7 maddede sınırlandırmak bu büyük devlete haksızlık olur. Biz konuyu, sizler için 7 ana maddede özetledik. Daha ayrıntılı bilgiyi Yedikıta Dergisi’nin 47. sayısındaki (Temmuz 2012) “Osmanlı’nın Altı Buçuk Asır Ayakta Kalmasının Sırları” makalesinden öğrenebilirsiniz.


YEDİKITA DERGİSİ | http://yedikita.com.tr/osmanlinin-alti-bucuk-asir-ayakta-kalmasinin-7-sirri/