Gönderen Konu: Özgüvenli çocuk yetiştirmede 'sen yaparsın' demek yeterli mi?  (Okunma sayısı 3505 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482

7 yaşındaki minikten puzzle/yapboz yapmasını istedim. Kendine çok güveniyor gibi gözüküyordu. Bana "Ben bunu yaparım." dedi. Ayrıca "Ben istediğim her şeyi yapabilirim." diye ekledi.

Onun yaşına uygun bir puzzle vermiştim. Ama kısa sürede sıkıldı. "Bu çok sıkıcı yapmayacağım." dedi. Ama 'Hani sen her şeyi yapabiliyordun?' dercesine gözlerinin içine baktım. Puzzle'ı elinin tersiyle itti, "Ben zaten bunu biliyorum, yapmama gerek yok. Annem benim istersem her şeyi yapabileceğimi söylüyor!" dedi. Anneyi odamıza alıyoruz. "Oğlunuz hiçbir şey yapmak istemiyor. Aslında her şeyi yapabileceğini düşünüyor, ama öğrenmek de istemiyor.'' Annesi şaşkın. "Aslında ona isterse her şeyi yapabileceğini ben söylüyorum, kendisine güvenmesini istiyorum.'' "Evet çocuğunuz kendisine çok güveniyor, yani özgüveni çok fazla. Ama bu sağlıklı bir özgüven değil.'' Anne ile birlikte yeni sağlıklı özgüven tanımı yapıyoruz.

Sağlıklı özgüven nedir?

Sağlıklı özgüven, sağlıklı benlik algısıdır. Yani çocuğun kendini olduğu gibi kabul etmesi, kendini olduğundan ne yukarı ne de aşağı görmesi, kendisi ile barışık olması, kendini değerli hissetmesidir. Çocuk dünyaya geldiği andan itibaren anne-çocuk arasındaki ilişki ve bağ ile çocuğun benlik algısı gelişmeye başlar. Sağlıklı olumlu ilişki ile olumlu benlik algısının temeli atılır. İhtiyaçları zamanında karşılanan, sevgi gören, dokunulan, konuşulan bebek kendilik değerini olumlu algılar ve olumlu benlik algısı (ben değerliyim, seviliyorum) geliştirir. Bu sağlıklı özgüven temeli çocuğun yakın çevre (baba, akraba, okul, arkadaş) ile kurduğu sağlıklı ilişkilerle gelişir. Sevildiğini ve değerli olduğunu hisseden çocuk kendi varlığına saygı duyar; kendini olumlu/yeterli, olumsuz/yetersiz yönleriyle kabul eder yani kendini tanır ve bilir.

Özgüvenli çocuk yetiştirmek için 6 yol

1 - Çocuğunuzun kendini ifade etmesine müsaade edin, çocuğunuzu dinleyin, fikri önemli olmasa da onu duyun.

"Sen bu konu hakkında ne düşünüyorsun?" diye sorun. Fikirleri ve düşünceleri önemsenen ve sorulan çocuk zamanla anne ve babasını da dinlemeyi ve duymayı öğrenecek, onların fikirlerini önemseyecektir.

2- Çocuğunuzdan yaşı ve kapasitesinin altında veya üstünde beklentiler belirlemeyin.

Aşırı koruyucu, kollayıcı tutum sergileyip yapabileceği işleri dahi siz yapmayın. 8 yaşındaki çocuğunuza iştahsız diyerek yemeğini annesinin yedirmesi gibi veya mükemmeliyetçi olmayın. 3 yaşındaki bir çocuğun üstüne dökmeden yemeğini yemesinin beklenmesi gibi.

3 - Çocuğunuza sorumluluk verin.

dört yaşını dolduran bir çocuk sorumluluk almaya hazırdır. (Kıyafetini ve ayakkabılarını kendi kendine giyebilir.) Verdiğiniz görevlerde onlara yardımcı olmalı neyi nasıl yapacağını göstermeli ve başardıkça da onları takdir etmelisiniz. "Seninle gurur duyuyorum, bunu ne kadar güzel yaptın'' deyin. Böylelikle davranış yerleşecek alışkanlık haline gelecek sorumluluk alarak başarma duygusunu tadacak ve çevresini, kendini denetleme yetisi gelişecektir. Ve büyüdüklerinde de hayata dair sorumluluk almak onlar için daha kolay olacaktır.

4 - Çocuğunuzu cesaretlendirin, destekleyin ve takdir edin. Bir şeyi tam yapamasa da gösterdiği çaba ve gayreti takdir edin. Başarı ve netice odaklı olmayın. Adım adım hedef yolunda onları cesaretlendirin. Yaptığı kadarına razı olun. Yaptığı olumlu davranışı hemen takdir edin. Olumlu davranışlarını olumsuz davranışlarından daha fazla görün, fark edin. Olumlu davranışları daha çok fark edilen çocuklar olumsuzu değiştirme noktasında daha gayretlidirler.

5 - Çocuğunuzu hiç kimseyle kıyaslamayın. Hele kardeşi ile asla...Çünkü bu kardeş kıskançlığına sebep olacaktır.

Çocuğunuzun başarısızlıklarını ve hatalarını kişilikleri ile asla bağdaştırmayın.

6 - Hata ve başarısızlıklarını tecrübe ve öğrenme vesilesi olarak değerlendirmelerine yardımcı olun. "Bu yaşadığın olaydan ne öğrendin?" diye ona sorun. Çocuğunuzu tembel, sorumsuz şeklinde sıfatlarla nitelendirmeyin. Unutmayın kendisi ileride bu tanımları içselleştirecektir. ''Karnendeki zayıfı nasıl düzeltebiliriz'' diyerek onunla istişare edin ve çözüm yolları üretin.

Çocuk ve ergen psikoloğu
Fazilet Seyidoğlu

Çevrimdışı Günbatımı

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2490
  • Görelim Mevlâ'm neyler, neylerse güzel eyler...
Teşekkürler...
Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana