Türkiye'de 'beş yıldızlı' lüks hac trendi, krize rağmen bu yıl da artarak devam ediyor. 'Standart haccın' maliyeti ortalama 4 bin euroyken, Kabe'ye en yakın lüks otellerde konaklayan zengin hacılar, 14-15 bin euro ödüyor.
Hac, Mekke'ye gitmeyi kastetmektir. Çünkü tavaf ibadeti, sa'y,Arafat'ta vakfe ve diğer hac menasiki, Allah'ın emrine icabet etmek ve onun rızasını kazanmak içindir. Hac hem mali ve hem de bedeni bir ibadet olduğundan hac ibadeti, kişinin maddi durumuna göre değişen bir hal aldı.Bunda en önemli etken Suudi hükümetinin tutumu ve Mekke'de her geçen gün sayısı artan lüks oteller.Ayrıca Ünlülerin 5 yıldızlı umre turlarına ilgi göstermesi turizm acentelerini heyecanlandırıyor. Acenteler kataloglarına, kişiye özel VIP ya da 5 yıldızlı umre turlarını da dahil ediyor. Business classta uçup, lüks otellerin Kabe manzaralı odalarında konaklayanlar hatırı sayılır bir ücreti göze alıyor.
Mekke'nin en lüks otellerinde konaklama, rehberlik, lüks otomobillerle şehir içi transferlerin de dahil edildiği 5 yıldızlı umre turlarının fiyatı 2 bin ila 5 bin euro arasında değişiyor. Umreye Ramazan'da gitmek ise 3 bin 500 eurodan başlıyor. 'Standart haccın' maliyeti ise ortalama 4 bin euroyken, Kabe'ye en yakın lüks otellerde konaklayan zengin hacılar, 14-15 bin euro ödüyor.Ayrıca bu fiyatlar Mekke'nin dönüşüm projesinin tamamlanmasından sonra, daha çok artacak
Meşakkat, ibadetin parçası değil midir?
İbadetin lüks içerisinde ve sıkıntı çekmeden yapılması ne kadar takvaya uygun? bunu anlayabilmek için şu iki ayeti okumamız yeterli.
"İnsanlar içinde haccı duyur; gerek yaya, gerekse uzak yollardan (derin vadilerden) gelen yorgun düşmüş develer üstünde sana gelsinler."(hac 27)
"Gücü yeten, imkan ve yol bulanların haccetmeleri, Allah'a bir kulluk borcudur”
Buradaki “güç-imkan” meselesi fazla zorlanınca önümüzdeki yıllarda hac ibadetini yerine getirenlerin sayısı gitgide azalacağa benziyor.Belki bu kapitalist maddeci dünyanın kriterlerine uygun olabilir, fakat Anadolu'daki dar gelirli vatandaşın ibadet etme hakkının kısıtlandığı anlamına gelir.
İlahyatçılar'dan "lüks hac" yorumları
‘Hz. Peygamber de deveyle gitti'
Prof. Dr. Saim Yeprem (Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi)
“Bizim hac ibadetiyle ilgili bilgilerimiz Kuran-ı Kerim'de yazanlar ve Hz. Peygamberin uygulamalarıdır. Kuran'da hac lüks içinde değil fakru zaruret içinde yapılır gibi Hint felsefesine uygun bir yorum yok. Düşünün Hz. Peygamber hacca devesiyle gitti ama yürüyerek de gidebilirdi. Buradan bakılarak değerlendirilebilir. Hac ibadetinde önemli olan kişinin niyeti ve ibadeti yapma şeklidir. Onun ötesi kişisel yaklaşımlardır.”
‘Bu kadar aç varken olmaz'
Prof. Dr. Cemal Sofuoğlu:
“Yani İslam dünyası bu kadar perişanlık çekerken, açlık, hastalık, yoksulluk, sefalet içinde yaşayan bu kadar müslüman varken; Suudi Arabistan yetkililerin bu şekilde yaşaması haramdır. Kesinlikle tasvip etmiyorum. Zaten Suudi Arabistan'da bir çok lüks oteller var ve işadamları çok para kazanıyor. Bence lüks içinde yaşarken bir de hac farizasını bu tür lüks otellerde kalarak yerine getirmek 10 üzeri 10 haramdır. Türk hacıları lüks otellere gitmez. Bizde lüks hacı yoktur ama bunlara heves edenler çıkabilir. Türkiye'den hacca gidenler eğer zengin kişiler ise ülkede yoksulluğun önlenmesi için çaba harcamaları gerekir. Yoksulluğu önlemek hacca gitmekten çok daha önemlidir.”
‘Kabe'yi stadyuma çevirdiler'
Prof. Dr. İlyas Çelebi
“Mimari olarak bakıldığı zaman zaten bu lüks oteller Kabe'yi boğmuşlar bir stadyuma çevirmişler. Mekke'ye giden bir insan adeta tepeden çim sahaya bakar gibi hisseder kendini. Bu ne Kabe'ye saygıyı ifade eder. Ne estetiktir ne de kutsala karşı saygılı bir davranıştır. Kutsala saygı açısından yapılan binaların tasvip edilecek hiç bir bir yanı yok. Kabe bu binaların yanında çok mütevazi ve boynu bükük bir tarihi eser olarak kalıyor. Hiç bir Müslümanın kabul edemeyeceği bir tarz orada gelişiyor. Dini boyutuna gelince ise bir Müslümanın elinde imkanı varsa ve varlık sahibiyse masraflarını karşılayarak hac ibadetini yapması gerekir.
Ancak İslam dünyasında çok derin bir sefalet çekilirken, hatta Mekke'de fakir insanları yollarda görerek bir müslümanın böyle kapitalist bir mantıkla 'benim malım var yerim'demesi hiç doğru değil. Peygamberimiz diyor ki 'komşusu açken kendi tok yatan bizden değildir'. Lüks hacca hukuki olarak bir engel yoktur ama takva açısından çok engel var.”
Mekke'ye 3 milyar dolarlık otel tartışma yarattı
Kabe'nin hemen yanında yükselen Clock Tower Royal Hotel'in 2010'da hizmete girmesi bekleniyor. Ancak otel, şimdiden Mekke'nin en çok tartışılan yapıları arasına girdi. 577 metre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek ikinci kulesi olacak otelde 1005 ultra lüks oda bulunuyor. Suitler 1200 metrekare, kral dairesi ise 3 bin 600 metrekare. Kral dairelerinin zemini altın kaplama. İçinde 76 asansör bulunan otelin yapımı için 3 milyar dolar harcandı.
habervaktim